Ana içeriğe atla

KİTAP EHLİYLE,(Yahudi, Hristiyan)EVLENME YASAĞI VAR MIDIR? MAİDE 5, BAKARA 221. AYETLER..


Bu makalemin konusu, bir Müslüman erkek ya da kadın, Hıristiyan ya da Yahudi ile evlenebilir mi konusu üzerine olacak. Lütfen bu konuyu Kur’an bütünlüğünde, O günkü toplumun gelenekleri ve bulundukları çağın gerçeklerini göz ardı etmeden, düşünerek ayetler arasında bağlantı kurarak anlamaya çalışalım. Kur’an her konuda olduğu gibi,  bu konudaki sorumuza da cevap veriyor. Yeter ki batılı ve hurafeyi din edinmeden, Kur’an ın ipine sarılarak, dikkatle ve anladığımız dilden düşünerek okuyabilelim.  Konumuzla ilgili ayete önce birlikte göz atalım.

Maide 5: Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Mü’min kadınlardan iffetli olanlarla, DAHA ÖNCE KENDİLERİNE KİTAP VERİLENLERDEN OLAN İFFETLİ KADINLAR DA, MEHİRLERİNİ VERMENİZ KAYDIYLA; EVLENMEK, ZİNA ETMEMEK VE GİZLİ DOST TUTMAMAK ÜZERE SİZE HELÂLDİR. HER KİM DE İNANILMASI GEREKENLERİ İNKÂR EDERSE, bütün işlediği boşa gider. Ahirette de o, ziyana uğrayanlardandır. (Diyanet meali)

Bu ayet aslında, çok net sorumuza cevap veriyor. Demek ki Kitap ehlinden olan, Yani Yahudi ve Hıristiyanlar ile evlenme yasağı asla yok.  Ayetin ilk cümleleri, Kitap ehlinin yaptığı yiyecekler size helaldir derken, Allah zaten onlarla yakınlık kurmamızı istiyor olmalı ki, birbirinizle yemeli içmeli olmanızda hiçbir sakınca yok diyor. Tabi yenmesi haramların dışında olduğunu unutmayalım. AYET ÜZERİNDE DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE, ALLAH KATINDA ÖNEMLİ OLAN, SAYDIĞI VASIFLARI, ŞARTLARI TAŞIMASI, BİRLİKTE OLMANIZA, EVLENMENİZE YETERLİDİR DİYOR. Allah zina yapmayan, yani namuslu olma şartını adeta olmazsa olmaz ön şart olarak sayıyor. Bu ve benzeri ayetlere dikkat ettiyseniz hitap erkeklere. Peki neden? Çünkü o günkü toplumda, hatta kısmen günümüzde evlenmek için ilk kararı verip, eşini ailesinden isteyen erkekti. Bu değildirdirki kadın eşini seçemez. Elbette seçer. Belki ilk istekte bulunan erkek olabilir, ama evlenme onayını veren aile reisinden önce kadının bizzat kendisidir. Önemli olan Allah ın koyduğu kurallardır. Bu kurallar her iki taraf içinde geçerlidir ve aynıdır. Hatırlatmak isterim, evlilik konusu toplumlarda zamana, çağa ve kültür anlayışlarına göre değişir. Değişmeyen Allah ın koyduğu kural ve kanunlardır.

Ayetin devamında ise çok önemli bir uyarıda bulunuyor Allah ve bakın ne diyor. “HER KİM DE İNANILMASI GEREKENLERİ İNKÂR EDERSE, BÜTÜN İŞLEDİĞİ BOŞA ÇIKAR.” Lütfen bu sözler üzerinde birlikte düşünelim. Bildiğiniz gibi bu uyarılar hem bize, hem de tüm kitap ehline hitaben söyleniyor. Peki, inanılması gerekeni inkâr etmek ne demek? Bunu sakın yapmayın diyor Allah çünkü. ELBETTE ALLAH IN TEMEL KANUNLARI. Çünkü bu kanunlar, daha önce Allah ın gönderdiği kitaplarda geçen kanun ve hükümlerden farklı değil. Hepsi aynı. ALLAH A ŞİRK KOŞMAYACAKSINIZ, ADALETLİ OLACAKSINIZ, YARDIMSEVER OLACAKSINIZ, ZİNA YAPMAYACAKSINIZ, HAKSIZ YERE ADAM ÖLDÜRMEYECEKSİNİZ, bunları çoğaltabiliriz. ASLINDA BU AYETTEN ŞUNUDA ÇOK NET ANLIYORUZ. HER KULUM İMTİHANINI KENDİSİ, BİZZAT YAŞAMALIDIR. Hiç kimse eşi dahi olsa, birbirinin imtihanından sorumlu değildir. Bu konuda Allah NUH VE LUT Peygamberimizin eşlerini, bakın nasıl örnek veriyor Kur’an da.

“ALLAH, AYETLERİ GÖRMEZLİKTEN GELENLER İÇİN NUH’UN KARISI İLE LUT’UN KARISINI ÖRNEK VERİR. ONLAR, İYİ KULLARIMIZDAN İKİSİNİN NİKÂHI ALTINDA İDİLER. Kocalarına ihanet ettiler. Kocaları onlara, Allah’tan gelen hiç bir şeyi engelleyemeyecektir. Onlara “Ateşe girenlerle birlikte siz de girin” denecektir.” (TAHRİM 10) 

Allah görev verdiği elçilerinin eşlerinin, yoldan sapmış olmaları örneğini bizlere boşuna vermiyor. DÜŞÜNEN, AKLINI KULLANAN, BU ÖRNEKLERDEN ÇOK BÜYÜK DESLER ALACAKTIR. Bildiğiniz gibi Allah ın, daha önce Elçileri yoluyla gönderdiği dinin adı da İSLAMDI.  Yahudi ya da Hıristiyan ismi dinin adı değil, O resullere inanan toplumlara verilen isimlerdir. Kur’an da da bu isimle zaten geçmez. Hıristiyan diye çevrilen kelime Kur’an da, NASRANÎLER diye geçer. Nasıra Hz. İsa nın doğduğu kasabanın adıdır. Kur’an da Yahudiler diye çevrilen kelimede Kur’an da farklı kelimelerle “HÛDEN- YEHÛD—HADU” şeklinde geçer, bunun anlamı da farklı şekilde söyleyen varsa da, Hz. Musa nın şeriatına tabi olan topluma verilen isimdir.

Bu ayetten aslında çıkarmamız gereken en önemli ders, Allah Kitap ehliyle evlenebilirsiniz diyor ama şöyle bir şart getirmiyor dikkat ettiyseniz. EVLENEBİLİSİNİZ AMA KENDİ İNANCINIZI ZORLA KABUL ETTİRMELİSİNİZ DEMİYOR. Peki, neden demiyor olabilir? Çünkü Allah katından indirilen dinlerin tamamı, aynı amaçla indirilmiş ve ana hüküm ve kurallar aynıdır. Daha da önemlisi, HER İMAN EDEN İMTİHANINI KENDİSİ YAŞAR, DİNDE ZORLAMA YOKTUR. Allah da zaten bizlerden bu hükümlere eksiksiz inanmamızı istiyor.  Ayetin sonunda ne diyordu, tekrar hatırlayalım. Her kim inanılması gereken yani Allah ın koyduğu kuralları inkâr ederse, bütün yaptıkları boşa gider diyor. ŞUNU SÖYLEMEK İSTERİM, ALLAH IN İNDİRDİĞİ İSLAM DİNİ, NE YAZIK Kİ BİZLERDE DÂHİL OLMAK ÜZERE, TÜM KİTAP EHLİ TARAFINDAN UYGULAMADA TAHRİFATA UĞRATILMIŞ, TOPLUMLARA KENDİLERİNİ DİNİ ANLATMAKTA GÖREVLİ ZANNEDEN RUHBANLAR TARAFINDAN, İSLAM ALLAH IN YOLUNDAN SAPTIRILMIŞTIR. Şimdide konumuzla ilgili, bir başka ayeti daha hatırlatmak istiyorum. 

Bakara 221: İMAN ETMEDİKÇE MÜŞRİK KADINLARLA EVLENMEYİNİZ. İman eden bir cariye, beğendiğiniz müşrik bir kadından kesinlikle daha iyidir. İMAN ETMEDİKÇE MÜŞRİK ERKEKLERİ DE KIZLARINIZLA EVLENDİRMEYİNİZ. İnanmış bir köle beğenseniz bile müşrik bir kişiden kesinlikle daha iyidir. Müşrikler cehenneme çağırır. Allah ise, izniyle cennete ve affa çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye ayetlerini insanlara açıklar. (Bayraktar Bayraklı)

Bakın bu ayette de çok daha farklı bir uyarı yapılıyor. Ayrım yapılmadan herhangi bir kitap Ehlinden bahsedilmiyor. İNANAN, KİTAP GÖNDERİLMİŞ TÜM İNSANLARA HİTAP EDİYOR. İlk uyarı erkeklere ve diyor ki Allah. İman etmedikçe MÜŞRİK kadınlarla evlenmeyin. Peki, kim bu müşrikler? Allah a iman etmeyenler mi?  Elbette hayır. Müşrik Kur’an da Allah a iman ettiği halde, imanının gereklerini yerine getirmeyen ve Allah ın yetkilerini yaratılmış bir beşere vererek, onu ilahlaştırmak Allah a şirk koşmaktır. Yoksa müşrik olan, iki tane Allah var demiyor.  Müşrik olmak için önce iman etmek gerekir. Onun için Allah, sakın müşriklerden olmayın sözünü, Allah a ve kitabına iman ettiğini söyleyenlere özellikle söylüyor. YANİ MÜŞRİK UYARISI YALNIZ, YAHUDİ VE HRİSTİYANLAR İÇİN DEĞİL, GÜNÜMÜZDE BEN MÜSLÜMANIM DİYENLER İÇİNDE GEÇERLİDİR.

Allah bizleri uyarıyor ve böyle kadınlarla evlenmeyin diyor. Ayrıca evlatlarınızı/kızlarınızı da müşriklerle evlenmelerine izin vermeyin diye de, anne babanın evlenme izni, yetkisi olduğundan bahsediyor. Yani içimizde ben Müslüman ım diyen ama Allah ın tek elindeki yetki ve sorumlulukları, edindiği veli ve şeyhlerine de yüklüyor ve onları kurtarıcı/Şefaat edici bir güç kabul ediyorsa, bunlar Allah a şirk koşan Müşriktir, ALLAH BÖYLE KADINLARLA, ERKEKLERLE EVLENMEYİN DİYOR. NE YAZIK Kİ BİZLERİN İÇİNDE OLDUĞU GİBİ, KİTAP EHLİNİN İÇİNDE DE MÜŞRİK VAR. ÖRNEĞİN HZ. İSA ALLAH IN OĞLU DİYORSA, ALLAH A ŞİRK KOŞAN MÜŞRİK DEMEKTİR. HEMEN AKLINIZA, BİZLERİN ŞEFAAT YA RESULALLAH DEDİĞİ SÖZÜ GELDİ BİLİYORUM. ALLAH IN TEKELİNE ALDIĞI ŞEFAAT YETKİSİNİ, BİZLER ELÇİSİNE DE VERİP, ŞEFAATİ ALLAH IN ELÇİSİNDEN YADA EDİNDİĞİMİZ VELİLERDEN DE DİLİYORSAK, BİZLERDE SİZCE ŞİRK KOŞAN MÜŞRİKLERİN SINIFINA GİRMİŞ OLMAZ MIYIZ? ALLAH YUSUF SURESİ 106. AYETİNDE İMAN ETTİĞİNİ SÖYLEYENLERİN ÇOĞUNUN, BAKIN NASIL İMAN ETTİKLERİNİ SÖYLÜYOR. “ONLARIN ÇOĞU ANCAK, ORTAK KOŞARAK ALLAH’A İMAN EDERLER.” BU DAVRANIŞTA APAÇIK, MÜŞRİKLERİN YAPTIĞI YANLIŞTIR. İŞLER SANIRIM ŞİMDİ DAHA DA KARIŞTI.

HİÇ KİMSE MÜŞRİKLİĞİ KENDİSİNE YAKIŞTIRMIYOR, KABUL ETMİYOR. GÜNÜMÜZDE KENDİLERİNİ DİN KONUSUNDA OTORİTE GÖRENLER, YAHUDİ YA DA HRİSTİYANLA EVLENMEYİN, ONLAR HZ. İSA YA ALLAH IN OĞLU DİYORLAR DEDİKLERİNİ DUYARSINIZ. ÇOK DOĞRU BU ŞİRKTİR, MÜŞRİKLİKTİR. YA KENDİLERİNİN ŞİRK KOŞTUĞU, MÜŞRİK DAVRANIŞLARA NE DEMELİ, SAYMAKLA BİTMEZ.  DOĞRUSU BU KONUDA İŞİMİZ ÇOK ZOR. ONUN İÇİNDİR Kİ ALLAH, BEN KİMİN DOĞRU YOLDA OLDUĞUNU, TAKVACA ÜSTÜN OLDUĞUNU, YALNIZ BEN BİLİRİM DİYOR.

Tüm bu ayetlerden ve Allah ın uyarılarından, şunu çok açık anlıyoruz. İster Yahudi olsun İster Hıristiyan olsun ister Müslüman olsun,  evleneceğimiz kişinin ALLAH A ŞİRK KOŞMADAN, ONU TEK YARGILAYICI, YOL GÖSTERİCİ, HESAP SORUCU TEK BİR GÜÇ KABUL ETMESİ ALLAH KATINDA ÇOK ÖNEMLİ. Doğru, dürüst, adaletli, yardım sever ve toplumda çevresinde güven sağlamış olması, Allah katında aranan en önemli vasıflardır. İster kadın olsun ister erkek, eşlerini seçenler bu vasıflara sahip olan eşler seçmelidir. Konumuzun daha doğru anlaşılabilmesi için, Allah ın Elçisinden örnek vermek istiyorum. Hz. Muhammed bildiğiniz gibi, ÜMMİYDİ. Yani kitap ehline tabi olmamıştı.  Ama gerçeklerin arayışında, çevresinde sevilen, adaletli, güvenilir, yardım sever bir insandı. Allah Elçi göndermek istediğinde KİTAP EHLİNİN ARASINDA DEĞİL, ONLARA TABİ OLMAYAN, ÜMMİLERİN ARASINDAN SİZCE NEDEN SEÇMİŞ OLABİLİR? Allah ın Elçisi ne Yahudi toplumuna, nede Hristiyan toplumuna tabi değildi ama doğrunun ve gerçeğin arayışı içindeydi. Onunla evlenen ilk eşi bu kişi ÜMMİ, Yahudi yada Hristiyan değil, yani bizlerin atalarının inancından değil, onunla evlenmeyiz demediler. ÇÜNKÜ HZ. MUHAMMED, ÇERESİNDE DOĞRULUĞU GÜVENİLİRLİĞİ İLE SEVİLEN ADALETLİ BİR İNSANDI.  Lütfen bu örnek üzerinde, dikkatle düşünelim. Allah Resulümde sizler için, güzel örnekler vardır diyor. BUNU BOŞUNA SÖYLEMİYOR.

Kitap Ehli, Yahudi ya da Hıristiyan olunki cennete gidesiniz diyorlardı. Şimdide bizler ders almadığımız için, MÜSLÜMAN OLUN Kİ CENNETE GİDESİNİZ DİYORUZ. KİTAP EHLİNİN YAPTIĞI YANLIŞLARI, BİZLERDE YAPIYOR KENDİMİZİ TEMİZE ÇIKARTIP, HATALARIMIZI KABUL ETMEMEKTE ISRAR EDİYORUZ. Hala aynı tas aynı hamam, sürüp gidiyor boş konuşmalar. Ne yazık ki bizlerde Allah katında, neyin daha makbul olduğunu anlayamadık. Anlayacağımızı da sanmıyorum. DİLERİM BATIL VE RİVAYETTEN UZAK, YALNIZ KUR’AN IN İPİNE SARILAN, HAYAT ARKADAŞINI DA BU YOLDA YÜRÜME ÇABASINDA OLANLAR ARASINDAN SEÇEN, ALLAH IN HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ. ALLAH CÜMLEMİZİN YARDIMCISI OLSUN VE YUVALARINDA HUZUR, MUTLULUKLAR VERSİN İNŞALLAH.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...