Ana içeriğe atla

Gelin Birlikte İnancımızı Sorgulayalım. Bizler Doğru Yolda Mıyız?


 

Bu yazımda sizleri tarafsız ve ön yargısız düşünmeye davet etmek istiyorum. Çok şükür hepimiz iman sahibiyiz ve amacımızda Allah'ın doğru yolundan gitmek adına çaba harcamak. Acaba bu çabayı gösterirken, doğru bir yol mu izliyoruz? YADA BU KONUDA BİZLER, ÇABA HARCIYOR MUYUZ? Bu soruyu emanetimizi teslim etmeden, imtihanımızın vakti sona ermeden, çok dikkatle düşünmeli ve en doğru kararı vermemiz gerekir. İslam'ı yaşarken, genellikle bizlere din adına anlatılanları, hiç şüphe duymadan kabul ederiz. Bilmem kim efendi Allah dostu, yalan mı söyleyecek, dindar adam ona çok güveniyorum düşüncesi, genel çoğunluğumuzda hâkim bir anlayıştır. 

Genelde şöyle düşünmek aklımıza gelmez. Bizlere din diye anlatılanlar ya yanlışsa, ya doğru bilgiler değilse diye düşünmemiz gerekir aslında. SANIRIM İŞİMİZE PEK GELMEDİĞİ İÇİN, BU SORUYU KENDİMİZE SOMAK İÇİN ÇABA HARCAMAYIZ. Eğer sorarsak düşünür ve tereddüt içinde olursak, araştırmamız gerekirde ondan. Sanırım araştırmak, okumak işimize gelmiyor, daha doğrusu zaman ayırmak istemiyoruz bu konulara. Peki neden? Yaşadığımız hayatın gösterişli parıltısı, bizleri öyle bir etki altına alıyor ki, dini inancımızı adeta ikinci plana atıyoruz. YANİ BİR ARABA, EV ALIRKEN GÖSTERDİĞİMİZ İTİNAYI DİKKATİ BİZLER, İMANIMIZI YAŞARKEN, BİNDE BİRİNİ BİLE GÖSTERMİYORUZ. ÖYLE OLUNCADA DOĞRU SEÇİMLERİ YAPMAK, ARAŞTIRMAK GİBİ BİR ÇABA İÇİNDE OLMUYORUZ. Daha doğrusu, önemsediğimiz her konuda yaptığımız detaylı araştırmayı, imanımız için yapmıyorsak, buda bizim inancımıza verdiğimiz değeri gösterir. Laf açılınca mangalda kül bırakmayanlar, yakınları öldüğünde geleneğin, örfün gereklerini eksiksiz yerine getirenler, İMTİHAN OLDUĞUMUZ GÜNLERİN DEĞERİNİ BİLMEDEN, GÖSTERİŞLERLE KENDİMİZİ AVUTMANIN ÇOK GÜZEL YOLLARINI BULUYORUZ.

Bizlerin din deyince aklına, ne yazık ki Kur’an gelmiyor. Mezhepler, fıkıh inancı ve çok ilginçtir, BİR RİVAYETE GÖRE DİYE BAŞLAYAN, RESULÜN SÖZLERİ/HADİSLERİ DEDİKLERİ BİLGİLER VE MEZHEPLERİN FIKIH İNANCI GELİYOE AKLA. Hiç kimse sormuyor, bu hadislerin başında bir rivayete göre diye başlıyor, YA DOĞRU DEĞİLSE DİYEN HER NEDENSE ÇOK AZ. Mezhepler ve fıkıh din değildir önce lütfen bunu unutmayalım. Dini yorumlayanların, kendi düşünceleri gelenekleri ile harmanlayan kişilerin şahsi düşünceleridir. BU BİLGİLERLE NASIL OLURDA ALLAH'IN DİNİNİ YAŞARIZ. Size normal yaşantınızda bir haber getirseler ve deseler ki, senin arkadaşın için şöyle kötü SÖYLENTİLER var, kendine dikkat et onunla konuşma deseler, nasıl bir cevap verirsiniz? SÖYLENTİLERLE EMİN OLMADAN İNSANLARI KARALAMAYIN, ÖYLE ŞEY OLMAZ. GİDİP BU KONUYU KENDİSİ İLE KONUŞURUM DERSİNİZ. Çünkü akıl ve mantık bunu gerektirir. Onun için Allah birçok ayetinde düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı, araştırmamızı emreder bizlere.  

Peki dostlar, dinimizi inancımızı yaşarken bu yolu bizler neden izlemiyoruz? Bizler dinimizi Kur’an'dan yaşamamız gerekirken, DİN DİYE ANLATILANLARI KUR’AN'DAN SORGULAMAMIZ GEREKİRKEN, HİÇ SORGUSUZ NEDEN İNANIYORUZ? Toplumu kendi batıl inançlarına yönlendirmek, Kur’an ile buluşmamızı engellemek adına, siz Kur’an'ı anlayamazsınız, her bilgiyi orada bulamazsınız diyenlere sorgulamadan, araştırmadan neden inanıyoruz?  RİVAYETLERLE YANİ DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMAYACAĞIMIZ SÖYLENTİLERLE DİN YAŞANMAZ, SORUMLU OLDUĞUMUZ BİR BAKALIM ALLAH'IN KİTABINA, ALLAH BU KONUDA NE DİYOR DİYEN, NE YAZIK Kİ OKADAR AZ Kİ. 

Bizleri Allah ile aldatanlara, kendilerini dinde ruhban sınıfı ilan edip, dini anlatmak bizim işimiz diyenlere, Allah açıklamadığı detay vermediği bir konudan asla bizleri sorumlu tutmaz, sizin söylediklerinizi Allah Kur’an da onaylamıyor demiyoruz da, söylenti bilgileri kesin doğruymuş gibi kabul ediyoruz. Eğer bizler her söylenenin din olduğuna inanıyorsak, kızmayın dostlarım ama BİZLER KUR’AN'A DEĞİL, SÖYLENTİLERE İMAN EDİYORUZ DEMEKTİR. Allah'ın kitabına güveneceğimize beşerin kitaplarına, rivayet sözlerine/hadislerine güvenip inanıyoruz.

İslam toplumlarına şöyle bir bakın, hepsinde farklı bir İslam anlayışı, din adına farklı sözler/hadisler duyarsınız. HATIRLATMAK İSTERİM, DİN ALLAH'IN DİNİ. DİNDEN KONUŞACAKSAK, ALLAH'IN SÖZLERİ/AYETLERİ İLE KONUŞMALIYIZ. Allah'ın Elçisi de öyle yaptı ve ben yalnız sizlere Kur’an'ı tebliğ ettim ve Kur'an ile hükmetme görevi aldım, demiyor mu? Kur’an'ın dışına çıkan ve bunlarda dinin emri diyenler, Allah'ın sınırları dışına çıkan, Allah'ın dinine paralel dinler icat edenlerdir. Çok daha kötüsü Allah'a ve Elçisine iftira atanlardır. BÖYLE BİR DURUMA, HANGİMİZ DÜŞMEK İSTERİZ MAHŞER GÜNÜ?

Önce şunu hatırlatmak isterim, İslam dininde RUHBAN SINIFI yoktur ve Allah böyle br emir vermediğini açıkça Kur'an'da bildiriyor. Yani dini anlatacak ve öğretecek bir sınıf yada kişi olmadığına göre, BİZLERE DÜŞEN DERSİMİZİ BİZZAT KENDİMİZ KUR'AN'DAN ÇALIŞMAK VE ÖĞRENMEK OLMALIDIR. Bizlere dini anlattığını söyleyenler, yüzlerce yıldır toplumu rivayetlerle, söylentilerle oyaladılar Allah'a yönelmemiz gerekirken, kendilerine yönlendirdiler. Kur’an'dan toplumu uzak tutabilmek adına, uydurdukları hadislerle toplumun aklını karıştırdılar ve Kur’an'ı anlayarak ve düşünerek okumalarını engellediler. Anlatılanların mantık dışı olduğunu anlamayalım diyede, SİZ AKLINIZLA KUR'AN'I ANLAYAMAZSINIZ DİYEREK, MÜSLÜMANLARIN DÜŞÜNMESİNİ ENGELLEDİLER. AKIL DEVRE DIŞI KALDIĞINDAN UYDURULANLARA ÖYLE İNANDIK Kİ, ONLARI KUR’AN'DA GÖREMEDİĞİMİZDE, KUR’AN İLE BİR BAĞ KURAMADIĞIMIZDAN, BAKIN SÖYLEDİKLERİ DOĞRUYMUŞ, KUR’AN'DA HER BİLGİ DETAYLI YOKMUŞ DİYENLERE İNANDIK. Halbuki Kur'an ile buluşmuş olsaydık, Allah bizleri Kur'an'dan sorumlu tutacağına hükmetmiştir, yalnız Kur'an'ın ipine sarılın emrini vermiştir, Kur'an'da olmayan dinin emri olamaz dememiz gerekirdi. Batıla, hurafeye kendi ellerimizle kanıt yarattık. Daha doğrusu kendi ellerimizle dine yaptığımız ilaveler, Kur’an'ın önüne geçti, Kur’an'ı terk etmemizi sağladı, ama hala farkında bile değiliz. 

EĞER BİZLERE, ALLAH'IN TEK BİR AYETİNİ YANLIŞ ÖĞRETİP, TERSİNİ YAŞATIYORLARSA VE BİZLERDE BUNUN FARKINDA DEĞİLSEK, BU YANLIŞ BİZLERİ ALLAH’IN DİNİNDEN YAVAŞ YAVAŞ UZAKLAŞMAMIZA NEDEN OLACAKTIR. BEN ANLAMAM, BEN BİLMEM DEMEYİN. YETERKİ ÖĞRENMEK İÇİN ÇABA GÖSTERİN. ALLAH HİÇ BİR KULUNUN ÇABASINI BOŞA ÇIKARMAYACAKTIR, LÜTFEN BUNA İNANIN.

Kur’an'ı anladığı dilden düşünerek, ayetler arasında bağlantı kurarak okuyan bir Müslüman şunları görecekti.  Ankebut 18. ayetinde, Resule düşenin, apaçık tebliğden başka bir şey olmadığını, Nisa 87. ayetinde, söz bakımından Allah'dan daha doğru hiç kimsenin sözü olamayacağını, Kehf 26. ayetinde, Allah'ın kendi hükmünde hiç kimseyi ortak etmediğini, yani dinin yalnız Kur’an olduğunu ve Zuhruf 44. ayetinde, bizlerin yalnız Kur’an'dan hesaba çekileceğimizi görecek, anlayacak ve uydurulan bu iftiralara inanmayacaktı. AMA BU GERÇEKLERLE TOPLUMUN BULUŞMASI ENGELLENDİ VE KUR’AN'I SİZLER ANLAYAMAZSINIZ DİYEREK, TOPLUMDA RUHBAN SINIFI YARATILDI. DEĞERLİ DOSTLARIM ÖMÜR, BİR GÖZ AÇIP KAPAYACAK KADAR KISA. LÜTFEN BU GERÇEĞİ GÖRELİM VE HESAP GÜNÜ PİŞMAN OLMAK İSTEMİYORSAK, YAŞADIĞIMIZ İNANCI MUTLAKA KUR’AN İLE SORGULAYALIM.
 
Ne zaman bu dünyayı terk edeceğimizi, yalnız Allah biliyor. Gelin işimizi garantiye alalım. Söylentileri, doğruluğundan emin olamayacağımız tüm bilgileri bir kenara bırakalım ve Nahl suresi 98. ayette Allah'ın önerdiği gibi, şeytanlaşmış insanların tüm vesvesesinden, onun batıl inançlarından kurtulup, ondan sonra yalnız Allah'a güvenip, ona dayanıp Kur’an'ı anlayarak ve düşünerek okumaya başlayalım. Bakın o zaman her şeyin, nasıl çok daha farkı olduğunu göreceksiniz. 

https://kuranadavet1.wordpress.com/2020/07/27/nahl-suresi-98-ayet-kovulmus-seytandan-allaha-siginirim-her-muslumanin-dikkatle-okuyup-dusunmesi-gereken-bir-ayet/
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/posts/pfbid0pi1xohtpCb4vmc7wvo1ztQ3cgUZ3TyYXrT7rKCNK3xUDMMDZJeYsF7g4Fpyaoegbl

ALLAH HER KULUNU ÇABASI VE KAPASİTESİ NİSPETİNDE SORUMLU TUTACAĞINI BİZLERE BİLDİRİYOR. Lütfen imtihan olduğumuz gerçeğini unutmayalım. İmtihan olduğumuz ve ipine sarılacağımız kitabın Allah yalnız ama yalnız Kur’an olduğunu söylüyorsa, sizce Kur’an'ın tek kelime bile bahsetmediği bir konudan, detaydan Allah kulunu sorumlu tutar mı? İmtihanımızı hiç kimseye, hiç kimsenin düşünce ve fikirlerine de havale edemeyiz.  Bizler elimizden geldiğince Allah'ın önerdiği gibi, Kur’an'ın ipine sarılmalıyız. Bunu yapanın Allah, gönül gözünü açarım ve gerçeklerle buluşmasını sağlarım diyor. Bakın Allah ne diyor. 

“VE İNSAN BAŞKASININ DEĞİL, SADECE KENDİ ÇABASININ KARŞILIĞINI GÖRECEKTİR. VE ELBET ONUN ÇABASI, GÜNÜ GELDİĞİNDE KESİNLİKLE GÖZLER ÖNÜNE SERİLECEKTİR.” (Necm 39-40)

Sizlere sormak istiyorum, Allah'ın kitabını anlayarak ve düşünerek okuyup, Allah'ın dinini Kur’an merkezli yaşayabilmek için, ne kadar çaba gösterdik?  Bakın Allah kendi çabalarımızın karşılığını göreceğimizi söylüyor. Yoksa bizler, sen Kur’an'ı anlayamazsın diyenlere uyup, Kur’an'ı anlayabilmek adına hiç çaba harcamayıp, hazır anlatılan bilgilerle mi imanımızı yaşıyoruz? Ne dersiniz? GÖSTERDİĞİMİZ ÇABALARIMIZIN KARŞILIĞINI, ALLAH'IN HUZURUNDA GÖRECEĞİZ. ÇABA HARCAMAYANLAR, HAZIRA KONANLAR VAKİT GEÇMEDEN, ŞİMDİDEN BU KONU ÜZERİNDE DÜŞÜNSÜN DERİM. UNUTMAYINIZ ALLAH HİÇ KİMSEYE, GÜCÜNÜN ÜSTÜNDE YÜK YÜKLEMEM DİYOR.  

DİLERİM ALLAH'IN HUZURUNDA, HESABINI VEREBİLEN MUTLU, AZINLIK ALLAH'IN HALİS KULLARINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...