Ana içeriğe atla

ALLAH DAN VE ONUN KİTABI KUR’AN DAN BAŞKA, HİDAYET VERİCİLER ARAYANLARA…..


 

Bu makalemde yine sizlere, atalarının batıl inançlarını yaşayabilmek, Allah ın ayetlerini kendi inançlarına kanıt yapabilmek adına, nasıl ayetleri değiştirmeye çalıştıklarına güzel bir örnek vermek istiyorum. Yazıma cevap veren bir kişi, toplumda Allah ın Resulünden başka önderler, veliler, yol göstericiler olduğuna inananlar, bakın ayetleri nasıl örnek gösterip kanıt yaratmaya çalışıyorlar.

 “HER KAVİMDE HİDAYETÇİLER VARDIR.
13 / RA’D – 7 Ve kâfirler derler ki: “O’nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” SEN, SADECE BİR UYARICISIN VE BÜTÜN KAVİMLER İÇİN HİDAYETÇİ VARDIR.
 “DELALETDE KALANLARA HİDAYETÇİ YOKTUR- ÇÜNKİ KAVMİNDEKİ HİDAYETÇİLERİ ARAMAZLAR.”
39 / ZUMER – 36:  Allah kuluna kâfi değil mi? Ve seni, O’ndan (Allah’tan) başkaları ile (başka ilâhlarla, putlarla) korkutuyorlar. Allah kimi dalâlette bırakırsa, o zaman onun için bir hidayetçi yoktur.”

Bu arkadaşımız kendisine öğretilenlere öyle inanmış ki, kendisine öğretilenleri Kur’an dan araştırma gereği bile duymamış olduğu anlaşılıyor. Birde kendilerince Rad 7. ayeti açıklamaya, yorumlamaya çalıştıkları anlaşılıyor ki devamına not düşmüşler. “DELALETTE KALANLARA HİDAYETÇİ YOKTUR. ÇÜNKÜ KAVİMDEKİ HİDAYETÇİLERİ ARAMAZLAR DİYOR.” Tehlikeyi ve aldatmacayı görüyor musunuz? İşte bunun için İslam toplumları, Allah ile aldatılmaktan hiç kurtulamadılar. Hep aldatıldılar. Bunun acısını yakın zamanda gördük ama ne yazık ki hala ders almadığımız anlaşılıyor. ALLAH DAN VE ONUN KİTABI KUR’AN DAN BAŞKA, HİDAYETE DAVET EDEN OLABİLİR Mİ? ALLAH IN ELÇİSİ DE ÜMMİ OLARAK HİDAYETE, KUR’AN İLE ULAŞMIŞTI, LÜTFEN UNUTMAYALIM. Hidayet kelimesinin anlamı, bir kimseye Allah tarafından gösterildiğine inanılan, doğru yol anlamındadır.  Bahsedilen ayetleri yazalım şimdide.

“O KÂFİRLER: “RABBİNDEN ONA BİR MUCİZE İNDİRİLMELİ DEĞİL MİYDİ?” DERLER. SEN BİR UYARICIDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLSİN VE HER KAVİM İÇİN BİR HİDAYETÇİ VARDIR.” (Rad 7)

“SENİ, ALLAH İLE ARALARINA KOYDUKLARI ŞEYLE KORKUTUYORLAR; ALLAH KULUNA YETMEZ Mİ? ALLAH’IN SAPIK DEDİĞİNE, KİMSE “DOĞRU YOLDADIR” DİYEMEZ.” (Zümer 36)

Rad 7. ayete baktığımızda, her kavim için bir hidayetçi vardır diyor. Lütfen dikkat, özellikle bir tane olduğunu söylüyor. Ama kendi inançlarına kanıt yaratmaya çalışanlar, ALLAH IN ÖZELLİKLE BİR HİDAYETÇİ DEN BAHSETTİĞİNİ, HİDAYETÇİLER DEMEDİĞİNİ GÖZ ARDI EDİYORLAR. Her kavim den kast edilen ise ALLAH IN GÖNDERDİĞİ RESULLERDİR.  Kur’an da kavim genellikle topluluk anlamında kullanılır. Bir ırk, soy anlamında değil. Yani aynı inanç sahibi topluluk anlamındadır. Onun içindir ki Allah aynı inanç sahibi kavimlere yalnız bir uyarıcı, hidayet verici geldiğinden bahsediyor. Zaten bunu Kur’an ın diğer ayetlerinden de anlayabiliriz. Zümer suresinde bahsedilen ile onların inançlarına kanıt yaratma çabalarının da boşuna olduğunu görüyorsunuz. Ayette Allah, ALLAH KULUNA YETMEZ Mİ diyor ama birileri çıkıyor ve diyor ki, toplumların içinde bizleri hidayete erdirecek veli insanlar vardır diyebiliyoruz. HANİ ALLAH BİZLERE YETİYORDU, DOĞRU YOLU GÖSTERİP BİZLERİ HİDAYETE ERDİRMEK İÇİN. NE OLDU BU AYETE SÖZDE İNANIP, ÖZDE İNANMIYOR MUYUZ? ÜMMİ OLAN ALLAH IN ELÇİSİNİ HİDAYETE ERDİREN NEYSE, BİZLERİ DE HİDAYETE ERDİRECEK AYNIDIR, YANİ ALLAH IN KİTABI KUR’AN DIR. Allah kullarına değişik zamanlarda yol gösterici, hidayete davet etmek adına Resuller gönderdiğini onca açık ayetlerle bizlere bildirdiği halde, hala Allah ın Elçilerinden başka kendi aralarında veliler, şeyhler, efendiler edinip kendilerine hidayet rehberi yapanlara, Allah ın ayetini hatırlatmaktan başka bir şey gelmez elimden. 

“O, KENDİSİNE ORTAK KOŞANLAR HOŞLANMASA DA, DİNİNİ BÜTÜN DİNLERE ÜSTÜN KILMAK İÇİN RESULLERİ HİDAYET VE HAK DİN İLE GÖNDERENDİR.” (Saff 9)

Allah görev verdiği Resullerini birçok ayetinde, hidayet verici Allah ın doğru yolu gösterici olarak gönderdiğini söyler. Örneğin Tevbe 33. ayetinde, RESULÜNÜ HİDAYET VE HAK DİN İLE GÖNDERENDİR diye bizlere bildirir. Secde 23. ayetinde, Hz. Musa dan bahsederek, ona kitabı verdik ve Onu İsrail oğullarına Hidayet rehberi kıldık der. Yunus suresi 57. ayetinde de Allah Kur’an için bakın ne der. “EY İNSANLAR! ŞÜPHESİZ SİZE RABBİNİZDEN BİR ÖĞÜT VE GÖNÜLLERE ŞİFA, MÜMİNLERE HİDAYET VE RAHMET OLAN (KUR’AN) GELMİŞTİR.” Neml 77. ayetinde de yine Kur’an ın bizler için nasıl hidayet rehberi olduğunu, bakın Allah nasıl bildiriyor. ”VE O KUR’AN, MÜMİNLER İÇİN GERÇEKTEN BİR HİDAYET REHBERİ VE RAHMETTİR.” Bizler Allah ın eşi benzeri olmayan Nuru Kur’an ı, hidayet rehberi olarak yeterli görmüyor, onun değerini bilmiyoruz, daha sonrada kendimize, Allah ın elçisine hidayet rehberi olan Kur’an dan faydalanmak yerine, GİTTİĞİ YOLUN DOĞRULUĞUNDAN ASLA EMİN OLAMAYACAĞIMIZ KİŞİLERİN HİDAYETİNE, onların sözlerine kendimizi teslim ediyoruz. ACISINI DA ÇEKİYORUZ ELBETTE. 

Kur’an ı ve Allah ın Elçisinin dışında kendilerine hidayet rehberi arayanlar, Allah ın ayetlerini eğip bükerek anlamlarını saptırmak için, örneğin Hicr 40. ayet örnek gösterilip şeytanın, Allah ın yolundan giden ihlâslı kullarını AZDIRAMAYACAĞI ayetini, bakın demek ki Allah ın veli kulları varmış, işte onlar insanları hidayete erdirenlerdir diyebiliyorlar. Peki, kim bunlar? Bizler bilebiliyor muyuz kim olduklarını? Elbette bilemiyoruz, çünkü Allah ne diyordu Kur’an da? Kimin takvaca üstün olduğunu, doğru yolda gittiğini yalnız ben bilirim. Onun içindir ki sakın benden başka VELİ EDİNMEYİN, ARDI SIRA GİTMEYİN diye bizleri uyarıyordu.

 Bir örnek daha vermek istiyorum bu konuda.  Nahl 125. ayetinde bakın ne diyor Allah. “SEN, RABBİNİN YOLUNA HİKMET VE GÜZEL ÖĞÜTLE ÇAĞIR VE ONLARLA EN GÜZEL ŞEKİLDE MÜCADELE ET! RABBİN, KENDİ YOLUNDAN SAPANLARI EN İYİ BİLENDİR VE O, HİDAYETE ERENLERİ DE ÇOK İYİ BİLİR.” Ama aramızda yalnız Allah ın bildiğini hâşâ bilebilecekler var ki, O İHLÂSLI KİŞİLERİ BİLİYORLAR VE ONLARI VELİ EDİNİP, KENDİLERİNİ HİDAYETE ERDİRECEKLERİNE DE İNANIYORLAR. Allah onları ıslah etsin, demekten başka sözüm olamaz. Bakın Allah Kur’an ı neden indirmiş.

“SANA BU KİTABI İNDİRMEMİZ DE ANCAK ŞUNUN İÇİNDİR Kİ ONLARA HAKKINDA IHTİLÂF ETTİKLERİ ŞEY’İ BEYAN EDESİN VE İYMAN EDECEKLERE BİR HİDAYET, BİR RAHMET OLSUN.” (Nahl 64)

ALİ İMRAN SURESİ 61. AYETTE OLDUĞU GİBİ, ALLAH DAN GELEN APAÇIK İLİM KUR’AN DAN SONRA, KİM KUR’AN I REHBER ALMAZ, YANİ YALNIZ ONUN İPİNE SARILMAYIP BAŞKA İPLER EDİNİR, ALLAH YALNIZ VELİNİZ BENİM, YALNIZ SİZLERİ HİDAYETE BEN ULAŞTIRIRIM DEDİĞİ HALDE, KENDİLERİNE BAŞKA HİDAYET REHBERLERİ EDİNİRLERSE, ALLAH IN LANETİ ONLARIN ÜZERLERİNE OLACAKTIR. RABBİM CÜMLEMİZİ BU LANETTEN KORUSUN. Sizleri konumuzla ilgili bazı ayetlerle baş başa bırakıyorum. Sizce bu ayetlerde Allah, bizleri doğru yolu gösterecek hidayet rehberinin kim olduğunu söylüyor. 

Bakara 5: İşte onlar, RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER VE İŞTE ONLAR KURTULUŞA ERENLERİN TA KENDİLERİDİRLER. (Bayraktar Bayraklı)

Bakara 38: Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! EĞER BENDEN SİZE BİR HİDAYET GELİR DE HER KİM HİDAYETİME TÂBİ OLURSA onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler. (Diyanet vakfı)

Bakara 97: De ki: “Her kim Cebrail’e düşman ise, bilsin ki o, Allah’ın izni ile Kur’an’ı; önceki kitapları doğrulayıcı, MÜ’MİNLER İÇİN DE BİR HİDAYET REHBERİ VE MÜJDE VERİCİ OLARAK SENİN KALBİNE İNDİRMİŞTİR.” (Diyanet meali)

Bakara 159: İNDİRDİĞİMİZ APAÇIK DELİLLERİ VE HİDAYETİ KİTAP’TA AÇIKLAMAMIZDAN SONRA onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder. (Diyanet meali)

Ayetler çok açık her şeyi anlatıyor. Gözlerinde perde, gönüllerinde mühür olanlara, sözüm meclisten dışarı. Ne dersiniz, hala bizlere Kur’an yetmez, bizleri hidayete erdirecek veli, ulema, evliya kişilerdir diyerek, onların ardına düşüp kitaplarına yönelmemiz, bizleri hidayete mi erdirir, yoksa şeytana doğru mu yönlendirir? Bu kararı herkes kendisi verecek, Çünkü hepimiz bu dünyada imtihandayız, AMA UNUTMAYALIM İMTİHAN OLDUĞUMUZ KİTABIN ALLAH, KUR’AN OLDUĞUMU SÖYLÜYOR. BU DURUMDA BİZLERİ HİDAYETE ERDİRECEK ÇOK AÇIK DEĞİL Mİ? 

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .