Ana içeriğe atla

GÜNÜMÜZ İSLAM ANLAYIŞININ, BU DENLİ AKIL VE KUR’AN DAN UZAK OLUŞUNA GÜZEL BİR ÖRNEK. “EBUBEKİR SİFİL’İN GENÇLERE TAVSİYESİ.”


 

GÜNÜMÜZ İSLAM ANLAYIŞININ, BU DENLİ AKIL VE KUR’AN DAN UZAK OLUŞUNA GÜZEL BİR ÖRNEK. “EBUBEKİR SİFİL'İN GENÇLERE TAVSİYESİ.” 

Bizlerin günümüz İslam anlayışındaki bölünmüşlüğe ve adeta birbirine düşman olan mezhep, cemaat ve tarikatların oluşmasına neden olan inancımızın acıklı hale gelişinin nedenlerine, güzel bir örnek vermek istiyorum. İsminin başında Doç. Dr yazan ve toplumun bir bölümünün de düşüncelerine katılan Ebubekir Sifil in, İslam ı nasıl anlamalı ve yaşamalıyız konusundaki, gençlere tavsiyesini sizlere önce hatırlatmak istiyorum. 

“Gençlere en başta tavsiyem şu: BU DİNİ KENDİ BAŞINIZA KİTAP OKUYARAK ÖĞRENMEYE KALKMAYIN. Kitap okumak insan olmanın sanki vazgeçilmez bir unsuru gibi. Oysa biz niye kitap okuyoruz? Bilgilenmenin bir vasıtası olarak kitap okuyoruz. Peki, bilgilenmenin başka vasıtası yok mu? Var. BİZİM GEÇMİŞİMİZDE, KÜLTÜRÜMÜZDE BİZ KİTAP OKUYARAK BİLGİLENMEDİK. DİNLEYEREK, BİZATİHİ AĞIZDAN AĞZA, KULAKTAN KULAĞA ŞİFAHİ BİLGİ VE KÜLTÜR NAKLİ VASITASIYLA BİLGİLENDİK. Makbul insan çok bilen insan değildir. Makbul insan Allah katında az da olsa ihlasla, takvayla amel eden insandır. Tabii dengeler yerinden oynayınca, modern toplumda makbul insan kim oldu? Çok bilen insan, çok etiketli insan, çok maaş alan, çok tüketen insan oldu! Oturduğu zaman carcar konuşan, ahkâm kesen, entelektüel kapasitesi yüksek insan makbul oldu. Bu yüzden okuma faaliyetinden önce diriltmemiz gereken bir metodun üzerine eğilmek lazım. Nedir o? BİR BİLENDEN, ALLAH KORKUSUNA SAHİP BİR BİLENDEN ÖĞRENME USULÜNÜ, TARZINI, METODUNU İHYA ETMEMİZ LAZIM. Buna önem vermemiz lazım.”

Bu şahsın, geçlere tavsiyesine bakar mısınız lütfen. Bu dini kendi başınıza, Kur’an ı okuyarak öğrenmeyin sakın diyor. Yani Allah ın mesajını, tebliğini ben yanında olmadan okuma, senin aklın bu ayetleri düşünerek okusan da anlamaya yetmez demek istiyor. HÂŞÂ ALLAH IN KULUNA ANLATAMADIĞINI, ANLATMAYA ÇALIŞANLAR VAR ARAMIZDA. Peki, kimden öğreneceğiz? Çünkü Allah İslam dininde ruhban sınıfının olmadığını, Allah böyle bir emir vermediğini bizlere bildirir Kur’an da. Hatta kitap ehlinden örnek verip, ben emretmediğim halde önce iyi niyetle başlayan ruhbanlığı, daha sonra menfaat ve çıkarlarına kullandıklarını, insanların mallarını haksız yere yedikleri örneklerini verir. Tevbe 31. ayette de geçmiş örnekler veren Rabbimiz, ruhban sınıfı yani din adamları dediğimiz sınıfın, adeta kendilerini kutsallaştırıp, onlar olmadan Allah a ulaşmayacakları, Allah ın doğru yolunu bulamayacaklarını iddia ettiklerini ve böylece toplumu yoldan saptırdıkları örneği verilir. Günümüzde kilise, papalık bu dünyada Allah ile kulları arasında aracı olduklarını söylüyorlar. BU İNANCIN AYNISI, İÇİMİZDE KENDİLERİNİ RUHBAN İLAN EDEN, KUR’AN I SEN ANLAYAMAZSIN, BİZ ANLATMALIYIZ SİZLERE DİYENLERDE, AYNI ŞEYLERİ SÖYLÜYORLAR. HATTA VELİSİ OLMAYAN CENNETE GİDEMEZ, ONLAR BİZLERİN ŞEFAATÇILARI OLACAK MAHŞER GÜNÜ, DEMİYORLAR MI?

Bizlerin Kur’an ile bağını kesenler, sen Kur’an ı anlayamazsın, kendin sakın Kur’an ı anlayarak okuyup kendi başına İslam ı anlamaya kalkma diyerek, kendilerinin topluma dayattığı yanlış inancın sürdürülmesini istiyorlar. KUR’AN DAN DERS ALMADIKLARI İÇİN, CAHİLİYE TOPLUMUNUN BASKISINI TOPLUMA DAYATIYORLAR VE MÜSLÜMANLARA DA, ”BU DİNİ KENDİ BAŞINIZA KİTAP/KUR’AN OKUYARAK ÖĞRENMEYE KALKMAYIN” diyerek, toplumun kafasında karmaşa, korku ve şüphe uyandırıyorlar.

Okumanın, insan olmanın vazgeçilmez bir unsuru değilmiş gibi gösterip, insanların okumaya, bilme karşı heveslerini kesenler, günümüzde OKUYANLARIN DİNDEN ÇIKTIĞINI SÖYLEMEKTEN ÇEKİNMİYORLAR. Hatta iyi ki okumamışım, yoksa dinsiz olurdum diyecek kadar Kur’an dan uzak, toplumu aldatmaya ve böylece cahil kalan toplumu istedikleri gibi yönetmeye çaba harcıyorlar.  BU YALANLARIN FOYASI KUR’AN İLE ORTAYA ÇIKTI ARTIK. ÇABALARI BOŞUNA. Bilgilenmek için kitap okuduğunu söyleyenler, bilgilenmenin başka vasıtası yok mu diyerek, toplumu kendilerine yönlendirenler, kendi batıl inançlarının devamını sağlamaya çalışanlar, bakın nasıl bir kaynağı da, tıpkı Allah ın kitabı Kur’an ile eş tutarak aynı garantiyi vererek örnek veriyorlar. HÂLBUKİ KUR’AN I ALLAH KORUYOR, ONLARIN RİVAYET VE SANI SÖZLERİNİ KİM KORUYOR?

“BİZİM GEÇMİŞİMİZDE, KÜLTÜRÜMÜZDE BİZ KİTAP OKUYARAK BİLGİLENMEDİK. DİNLEYEREK, BİZATİHİ AĞIZDAN AĞZA, KULAKTAN KULAĞA ŞİFAHİ BİLGİ VE KÜLTÜR NAKLİ VASITASIYLA BİLGİLENDİK.”

İşte günümüz İslam anlayışının, bu denli bölünmüşlüğüne ve Kur’an dan saparak rivayetlerin ardı sıra gitmenin yol ve yöntemine güzel bir örnek. Bu ve onun gibi düşünen, inanan kişilerin hiç şüphe duymadan İslam ı öğrenecekleri kaynaklar, CAHİLİYE TOPLUMUNUN İZLEDİĞİ YOLUN TAMAMEN AYNISI. Kur’an ı bir kez anlayarak ve düşünerek okuyan bir Müslüman, bu acı gerçeklerin hemen farkına varacaktır. ONUN İÇİN SEN KENDİ BAŞINA SAKIN OKUMA DİYOR GENÇLERE, ÇÜNKÜ OKURLARSA SÖYLEDİKLERİNİN YANLIŞ OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK. KORKU BACAYI SARDI. Allah kitap ehlinin yaptığı yanlışları Kur’an da bizlere anlatırken, işte bu yanlışları yapıyorlar, benim gönderdiğim kitap onlara yetmiyor, ataların inançlarını din diye yaşıyorlardı, sakın sizlerde bunları yapmayın diye bizleri Kur’an da, onlarca ayetinde uyarıyor.

Geçmiş toplumların kitap okuyarak bilgilendirilmediğini örnek verip, günümüz gençlerinde Allah ın kitabı Kur’an ı okuyarak İslam ı anlayamayacağını söylemek, aklın ötesinde, toplumu zehirlemektir. Yüzlerce yıl önce okuma yazma bilmeyen, hatta kitabın çok az olduğu dönemle, günümüz imkânlarını karşılaştırmadan toplumu kendilerine bağlamaya çalışanlar, hem kendilerini hem de toplumu zehirlediklerinin ya farkındalar kasıtlı yapıyorlar, ya da gözlerde perde, gönülleri taş kesmiş gerçekleri göremiyorlar demekten başka, bir söz gelmiyor aklıma.

İslam ı birilerinden dinleyerek, ağızdan ağza, kulaktan kulağa şifahi rivayet bilgilerle, toplumların kültür anlayışları ile geçmişte öğrendiğini ve bunun en doğru bilgilenme olduğunu savunanlar, ALLAH IN DİNİNİ DEĞİL, KİŞİLERİN NEFİSLERİNDE YARATTIĞI VE HER TOPLUMUN KENDİ KÜLTÜR ANLAYIŞLARINI, DİNE İLAVE ETTİĞİ BEŞERİ BİR DİNİ YAŞAYACAKLARINI UNUTMAMALIDIRLAR. Allah ın Elçisi O örnek Peygamberimiz, Elçi olmadan önce, asla hiçbir kitap ehline tabi olmamasının nedeni, Kitap Ehlinin Allah ın dininden uzaklaşmaları ve kendilerine kendi nefis ve kültürleri doğrultusunda, Atalarından rivayet ve sanı bilgiler ışığında yaşadıkları beşeri bir din yarattıkları içindi. Ama EBUBEKİR SİFİL aynı yöntemlerle yaşanan, rivayetlerin ve kültürlerin oluşturduğu bir İslam ı böyle yaşamamız gerektiğini, gençlere tavsiye ediyor. BU TAVSİYEYE UYAN, SİZCE ALLAH A MI ULAŞIR YOKSA….? Yoksa nın cevabını huzura vardığımızda göreceğiz. 

Ebubekir Sifil gençlere tavsiyesinin sonun da, bakın İslam ı kimlerden öğrenmemiz gerektiğini söylüyor. “BİR BİLENDEN, ALLAH KORKUSUNA SAHİP BİR BİLENDEN ÖĞRENME USULÜNÜ, TARZINI, METODUNU İHYA ETMEMİZ LAZIM.” Peki, kim bu bir bilen, Allah korkusu olan? Yoksa kendisi de bir bilen ve Allah korkusu olanların içinde var mı?  Hâlbuki Allah bunun tam tersini söylüyor ve güvenilecek yardım istenecek veliniz, yalnız benim diyor ve yalnız Kur’an ın ipine sarılın diyor Kur’an da. Sizce Allah, her aklı başında bir Müslüman, kendi başına anlayarak ve düşünerek okuduğunda, anlayamayacağı bir Kur’an gönderip, daha sonra bu kitaptan hesap sorar mı? Kimin doğru yolda gittiğini yalnız ben bilirim diye de uyarıyordu Rabbimiz. 

Çok yakın geçmişte, Hoca Efendi dedikleri şahsı göklere çıkartarak, hatta bu kişi mahşer günü şefaat edecek dedikleri vatan haini, İslam ı en iyi anlatan veli kişiler arasında sayılıyordu. AMA TOPLUMUN BİRBİRİNE DÜŞMAN OLMASINI SAĞLADIĞI GİBİ, MÜSLÜMANLARIN VATANINA İHANET ETMESİNE NEDEN OLDU. BİNLERCE AİLENİN ACI ÇEKMESİNE SEBEP OLDU. ALLAH IN LANETİ BU VE BUNUN GİBİ DİNİ KULLANAN, ALLAH İLE ALDATAN VE TOPLUMU ALLAH IN YOLUNDAN SAPTIRANLARIN ÜZERİNE OLACAKTIR.

Değerli kardeşlerim. Zaman geldi ve çok çabuk geçiyor. Hesabın görüleceği o günün yolculuğuna çıkmadan önce, gelin bu yanlış düşüncelerden kendimizi kurtaralım. Bu şahısların tavsiyelerine değil, ALLAH IN KUR’AN DAN BİZLERE, APAÇIK YAPTIĞI TAVSİYELERE KULAK VERELİM. Allah sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim, yalnız Kur’an ın ipine sarılın, sakın veliler edinip ardı sıra gitmeyin, güvenilecek veliniz yalnız benim, anlayabilmeniz ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, yemin olsun ki Kur’an ı kolaylaştırdım diyorsa, ALLAH İLE ALDATICILARA DEĞİL, ALLAH A GÜVENELİM. Beşere güvenen mutlaka, hesap günü üzülenlerin safında olacaktır. ALLAH A, ONUN KİTABINA GÜVENEN İSE EN GÜZEL SIĞINILACAK LİMANA KENDİSİNİ ULAŞTIRACAKTIR.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...