Ana içeriğe atla

RAD SURESİ 14. AYETE, PİŞMAN OLMAK İSTEMİYORSAK, LÜTFEN DİKKAT!


 


Bu makalemde sizleri, Rad suresi 14. ayet üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Allah bu ayette bizlerin günümüzde yaptığı öyle büyük yanlışlarımıza dikkat çekiyor ki, bu ayete iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, ayetler üzerinde zerre kadar düşünmüş olsa, bugün yapılan yanlışları asla kabul etmez. Geçen gün, “BİR BAŞKASINA BANA DUA ET DEMEMİZ, NE KADAR DOĞRU BİR DAVRANIŞ”, başlıklı yazıma cevap yazan bir kardeşimiz, Rad suresi 14. ayeti örnek vermiş ve benim titrememe neden oldu demiş. Önce ayeti yazalım.

Rad 14: GERÇEK DUA ALLAH’A YAPILIR. O’NDAN BAŞKA YALVARDIKLARI, KENDİLERİNE HİÇBİR CEVAP VEREMEZLER. Bunlar, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını suya açan, ancak hiçbir zaman su ağzına ulaşmayan kimseye benzerler. İNKÂRCILARIN DUASI DA AYNI ŞEKİLDE BOŞA GİTMEKTEDİR. (Bayraktar Bayraklı)

Ayete bakar mısınız lütfen, gerçekten de titreyip kendimize getirecek bir uyarı. Çünkü bu ayet geleneksel İslam inancında dikkate alınmış olsaydı, cahiliye döneminde kitap ehlinin yaptığı yanlışları yapamazdık. Bazı kişilere sorsanız bu ayet bize değil, kitap ehline hitap ediyor diyerek, ayeti muhatap almayanların olduğunu söyleyebilirim. Bir arkadaşımızda Kur’an ın, İslam ı yaşamak adına yetmeyeceğini inatla kanıtlayabilmek adına bana yetmiyor, bakın Allah dört ayın haram aylar olduğunu söylemiş ama Kur’an da ismi bile yok diye örnek veriyor. Hâlbuki bu konu hakkında kaç ay olduğuna Allah karar vermiş ama hangi aylar olacağı konusunu Hz. İbrahim den itibaren toplumların UZLAŞMA İLE birlikte anlaşarak karar vermesini özellikle istemiştir. NE YAZIK Kİ ANLAMAK İSTEMEYENLER, KENDİ YANLIŞ İNANÇLARINA KANIT GÖSTEREBİLMEK ADINA, HÂŞÂ BUNU BİR EKSİKLİK GİBİ GÖRMEKTEN ÇEKİNMEMİŞLERDİR.

https://hakyolkuran1.blogspot.com/2020/01/haram-aylarin-ve-cuma-namazinin-hangi.html

Ayette gerçek duanın, yalnız Allah a yapılacağını söylüyor. Peki, dua ne anlama geliyor? Elbette Yardım istemek, bağışlanma dileğinde bulunmak anlamlarında kullanılıyor, onun içinde Allah DUAYI YALNIZ BANA YAPIN DİYOR. Peki, öyle mi yapıyoruz?  Öyle yapmıyor da, bu ve benzeri ayetlerin üstünü örtüyor görmezden geliyorsak, ayeti inkâr ediyoruz hayatımıza geçirmiyoruz demektir. Hemen hatırlatmak istiyorum, ŞEFAAT YA RESUL ALLAH dediğimiz de ne yapmış oluyoruz? Bağışlanmayı, affedilmeyi Peygamberimizden istemiş oluyoruz. Hani dua yalnız Allah a yapılırdı, ne oldu bu ayetin hükmü? Onu bırakın edindiğimiz veli kişilerin şeyhlerin, efendilerin mahşer günü bizlere şefaat edeceğine de inanıyorsak, bizler Allah dan başkasından af, yardım bekliyoruz demek tir ki, Allah  böyle kullarına İNKARCI diyor.

Ayetin devamında, yapılan yanlışa açıklık getiriyor ve bizlerinde aynı yanlışa düşmememiz için bakın neler söylüyor. Allah dan başkalarına yalvarıp onlardan yardım istedikleri, onların dualarına cevap veremezler diyor. Bunca ayeti hatırlattığımız da hemen öğrendikleri yanlış bilgilerin etkisiyle, onlarca ayeti görmezden gelip, hatta inkâr edercesine, NE YANİ PEYGAMBERİMİZ POSTACI MI, KARGOCU MUYDU DEMEKTEN KORKMUYORLAR.

Dualarımızda muhatap alacağımız yalnız Allah tır. Unutmayalım Allah ile kulu arasında, hiç kimse yoktur. Onun için Allah Elçisinin bile kendisine dua etmesini emretmiştir. Bizlerde kendimize ya da sevdiklerimize dua edeceksek, yalnız Allah ı muhatap alarak dua etmeliyiz. Bizlerde Allah ile bir başka kulu aracı yapıp, bana yada sevdiklerimize dua et dememiz yanlış olur. BUNU YAPIYORSAK, ALLAH I BİZZAT KENDİMİZ MUHATAP ALMAKTAN YA KORKUYORUZ, YA DA BAĞIŞLANMAYA, AF DİLEMEYE YÜZÜMÜZ YOK DEMEKTİR. DUALARIMIZIN KARŞILIK BULMASINI İSTİYORSAK, ALLAH IN BİZLERDEN İSTEDİKLERİNİ YERİNE GETİRMELİYİZ. YANİ ÇABA HARCAMALIYIZ. YOKSA ARAYA KİMİ KOYARSANIZ KOYUN, DUALARIMIZA KARŞILIK BULAMAYIZ. BULAMAYACAĞIMIZI ALLAH KUR’AN DA SÖYLÜYOR.

Ayetin devamında, yapılan yanlışa verilen örnek, arkadaşımızın söylediği gibi düşünen, aklını kullanan bir Müslüman ın titremesi ve kendisine getirmesi gerekir. Hatırlayalım ayette ne diyordu? “Bunlar, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını suya açan, ancak hiçbir zaman su ağzına ulaşmayan kimseye benzerler” Demek ki Allah dan başkasına dua eden, ondan yardım isteyen bir insan, asla amacına ulaşamaz. Çünkü Allah bizleri bu dünyada imtihan ediyor ve imtihanımız da yalnız Kur’an dan olduğunu belirtiyor. HER KİM İMTİHANINI ALLAH IN VAHYİ KUR’AN İLE VERİR VE ÇABA GÖSTERİRSE, DUALARI DA ALLAH DAN KARŞILIK BULUR. 

Ayetin son cümlesi üzerinde, lütfen dikkatle düşünelim. Bakın ne diyor Allah. “İNKÂRCILARIN DUASI DA AYNI ŞEKİLDE BOŞA GİTMEKTEDİR.” Peki, bu inkârcılar kimler? HER NE HİKMETSE KUR’AN DA GEÇEN BU KELİMEYİ HİÇ ÜSTÜMÜZE ALMAYIZ VE BAŞKALARINA LAYIK GÖRÜRÜZ. ACABA ÖYLEMİ? Allah a ve kitaplarına iman etmeyenler mi? Elbette hayır. İman ettiğini söyleyip Allah a söz verdikleri halde, Allah ın indirdiği vahiyden uzaklaşan, açıkça vahyi tebliğ aldıkları halde, atalarının inancını din diye yaşayıp Allah hakkında bilmedikleri sözleri söyleyenlere Allah İnkârcı diyor. Bir ayet öncesinde bu insanların, Allah ın açıklamadığı, bilgi vermediği konularda tartıştıklarından bahsediyor.

Lütfen Allah ın ayetlerini anlayarak ve düşünerek okuyalım. Ama önce kafamızdaki yanlış inançlardan kurtulalım ki, bizleri yanlışa yöneltenlerin tuzağına düşmeyelim. Dilerim cümlemiz, rivayet, batıl inançlardan uzak, yalnız Allah ın ipine sarılan, YALNIZ ALLAH A DUA EDEREK, YALNIZ ALLAH DAN ŞEFAAT/YARDIM DİLEYEN, ALLAH IN SEVGİLİ KULLARINDAN OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

Kur'an’da Geçen Nebi Resul Kavramaları Ne Anlama Geliyor.

Kur’an'da Nebi ve Resul kavramları çok geçer. Bu kelimelerin anlamları konusunda, birçok görüşler ileri sürenler vardır. Hatta Kur’an'da geçen Nebi ve Resul kelimelerinin ortak ismi olduğu söylenen, ayetler tercüme edilirken Arapça olmayan Farsça olan, Peygamber olarak genelde tercüme edildiğini görürüz. Bu kelimenin aslında bizlerin dilinde, alışkanlık haline de geldiğini söylemeliyim, buna bende dâhilim.  Peygamber haber getiren anlamındadır, ama Nebinin anlamı çok farklıdır.  Öyle ayetler var ki,  NEBİ ve RESUL  kelimesine peygamber der geçersek, ayetlerin anlamlarında farklılaşma olduğu gibi, ayetler arasında da çelişkiler yaratırız. Ayrıca ayetin özellikle bizlere vermek istediğini de anlayamayız. Yoksa normal konuşma esnasında, peygamber dendiğinde hepimiz kimden bahsedildiğini biliyoruz, burada bir sorun olmuyor. Belki de kolayımıza da geliyor diyebiliriz.  Allah aynı ayette bazen, her iki kelimeyi de kullanıyor. Eğer bu iki kelime aynı anlama gelseydi, ...