Ana içeriğe atla

İSRA SURESİ 71. AYET. “HER İNSAN TOPLULUĞUNU, ÖNDERLERİYLE BİRLİKTE ÇAĞIRACAĞIMIZ O GÜNDE”


 

Bu makalemde sizlere, batıl ve rivayet inançlarımızı, ayetlere nasıl ilaveler yapmaya çalışıp, Allah ın ne dediğini anlamak yerine, kendi inançlarımızı nasıl ayetlere ilave etmeye çalıştığımıza bir başka örnek vermek istiyorum. Allah Ali İmran 78. ayetinde bizleri uyarıyor ve ONLARDAN BİR GURUP VARDIR Kİ, KİTAPTA OLMAYAN BİR ŞEYİ, SİZ KİTAPTAN SANASINIZ DİYE DİLLERİYLE KİTABI ÇARPITIRLAR, ALLAH DAN OLMADIĞI HALDE BU ALLAH KATINDANDIR DERLER VE ALLAH HAKKINDA YALAN UYDURURLAR diyerek, dikkatimizi çekiyor, uyarıyor. Allah ın bu uyarısına benzer bu yanlışı günümüzde de birçok ayete yapıyorlar ve atalarının batıl inançlarını aklayabilmek adına, bakın yazacağım ayette de Allah ın sözlerini nasıl saptırıyorlar. Önce ayeti yazalım, daha sonra ayet üzerinde düşünelim.

İsra 71: HER İNSAN TOPLULUĞUNU, ÖNDERLERİYLE BİRLİKTE ÇAĞIRACAĞIMIZ O GÜNDE, kimin amel defteri sağından verilirse onlar, en küçük bir haksızlığa uğramamış olarak amel defterlerini okuyacaklar. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bu ayette geçen önder kelimesi, ayette İMAM diye geçer. İmam kelimesi bizlerin günümüzde kullandığı anlamda değil, YOL GÖSTERİCİ YANİ ÖNDER ANLAMINDA KULLANILMIŞTIR. Bu ayet örnek verilip, bakın Allah her toplumu cemaat liderleri, şeyhleri, efendileri, velileri ile birlikte çağıracakmış, onun için önderi, şeyhi olmayan cennete gidemez, hesap veremez şeklindeki batıl inançlarına, ne yazık ki Kur’an dan tamamen kopuk, hatta yüzlerce ayete ters düşen anlamlar vermekten ve Allah a iftira etmekten korkmuyorlar.

Hâlbuki Allah bu ayette bahsettiği imam yani önderden kast edilen, ALLAH IN BİZLERE GÖNDERDİĞİ VE MAHŞER GÜNÜ ŞAHİT OLARAK ÇAĞRILACAK ELÇİLERİ VE ONLARLA BİZLERE TEBLİĞ ETTİĞİ KİTAPLARDAN BAHSEDİYOR. Çünkü mahşer günü Allah Elçilerini şahit olarak çağıracağını ve kesin delilin, kanıtın bizlere gönderilen rehberin, önderin ne olduğunu Kur’an da bildiriyor ve velilerin, şeyhlerin, güvendiğimiz imamların hesap verirken hepsinin ardından gidenleri bırakıp, kaçacağını bildiriyor. 

Kasas 75: Her ümmetten bir tanık çıkarır ve “KESİN DELİLİNİZİ ORTAYA KOYUNUZ” deriz. O zaman, GERÇEĞİN ALLAH’A AİT OLDUĞUNU, UYDURDUKLARININ KENDİLERİNİ BIRAKIP KAÇTIĞINI ANLARLAR. (Bayraktar Bayraklı meali)

Ayette çok açık bir gerçek dile getiriliyor. BAKIN HER ÜMMETTEN BİR TANIK DİYOR, YANİ KONUMUZLA İLGİLİ AYETTE DE HER TOPLUMUN ÖNDERLERİNDEN KAST EDİLENDE, BU AYETTE BAHSEDİLEN ELÇİLER ONUN GETİRDİĞİ KİTAPLAR OLDUĞUNU ANLIYORUZ. ÇÜNKÜ KESİN DELİL ALLAH KATINDAN GELENDİR. Kur’an a İman ettiğini söyleyen bir Müslüman sözünde durarak, ardından gidecek asla veliler, şeyhler, imamlar, önderler edinip onların sözleri ile inancını yaşamaz. ÇÜNKÜ DİN ADINA GERÇEKLER, YALNIZ ALLAH A AİTTİR, YANİ ALLAH IN VAHYİ KUR’AN DIR. Din adına güveneceğimiz sözler Allah ın sözleri/vahyidir. Onun için Allah Nisa 87. ayetinde, KİMDİR SÖZÜ ALLAH’IN KİNDEN DAHA DOĞRU OLAN, diyerek bizleri uyarıyor, hatta veliler edinmemizi yasaklıyor. İnancımızı, imtihanımızı yaşarken asla dini önderler, imamlar edinemeyeceğimizi Allah bakın ayetinde nasıl bildiriyor.

“AYETLERİ GÖRMEZLİKTEN GELENLER (KÂFİRLER), BENİMLE KENDİ ARALARINA DOSTLAR (VELİLER) OLARAK KULLARIMI KOYACAKLARINI MI SANIYORLAR? BİZ CEHENNEMİ, O KÂFİRLERİN KONAK YERİ YAPTIK.” (Kehf 102)

Bakın Allah ayetleri görmezden gelen, üstünü örten ve gerçek anlamlarını değiştirenlere inkârcı/kâfir diyor. Allah kendisi ile arasında Elçisini bile istemiyor ve tebliğ etmek sana hesap sormak bize düşer, onun için kulumla aramda çekil dediği halde, hala birileri bu dünyada, sorgusuzca tabi olacağı önderler, imamlar, şeyhler, veliler ediniyorsa, Allah ın ayetlerinin üstünü örtüyor demektir. Bakın Allah İnsan suresi 3. ayetinde nasıl uyarıyor bizleri.

İnsan 3: ŞÜPHESİZ BİZ ONA DOĞRU YOLU GÖSTERDİK. İster inanır, ister inkâr eder. (Bayraktar Bayraklı)

Kim gösterdi doğru yolu? Elbette Allah, Elçileri ile gönderdiği kitaplarda bizlere doğru yolu gösterdi. Ama bizler hala Allah ın gösterdiği doğru yolu yetersiz ve açıklanmamış bularak, kendimize doğru yolu gösterecek veliler, imamlar, önderler edinmekten vaz geçmiyoruz, yetmiyor bu konuda Allah ın uyarılarının bile anlamlarını değiştirip, tahrif etmekten korkmuyoruz. Peki neden, sırf atalarımızdan intikal eden batıl inaçlarımızı yaşayabilmek adına yapıyoruz bu yanlışı. Bu konuda sizlere, çok dikkat çekici bir ayet hatırlatmak istiyorum. Bakın Allah Elçisine ne diyor.

Enam 107: Allah dileseydi, onlar ortak koşmazlardı. BİZ SENİ ONLARIN ÜZERİNE BİR BEKÇİ KILMADIK. SEN ONLARIN VEKİLİ DE DEĞİLSİN. (Diyanet vakfı meali)

Bu ayetin bir öncesinde yine Elçisine hitaben, “RABBİNDEN SANA VAHYOLUNANA UY” diyor ve 107. ayetinde de, BİZ SENİ ONLARIN ÜZERİNE BİR BEKÇİ KILMADIK. SEN ONLARIN VEKİLİ DE DEĞİLSİN DİYOR. Bunca açık ayetleri gördüğümüz halde, hala kendimize bizleri din adına yönetecek imamlar, veliler HATTA VEKİLLER seçmemize ve o önderlerle birlikte hesaba çekileceğimize inanıyorsak, bu durumda bizlerin Kur’an a iman etmediğimizi, çok açık söyleyebilirim. Çünkü Allah, Elçisinin bile ümmetinin bekçisi ve vekili yani onlardan sorumlu olmadığını açıkça bildirdiği halde, bizlerin bunun tam tersine inanmamız, bizlerin Kur’an dan ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor. Bu konuya Kur’an dan, yüzlerce ayet örnek gösterilebilir. Lütfen İsra suresi 71. ayeti, İsra 13 ve 14. ayetlerle birlikte anlamaya çalışalım. Bakın bu ayetlerde Allah nasıl uyarıyor bizleri.

İsra 13–14: HER İNSANIN AMELİNİ BOYNUNA YÜKLEDİK. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız. “OKU KİTABINI! BUGÜN HESAP SORUCU OLARAK SANA NEFSİN YETER” denilecektir.  (Diyanet meali)

Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, herkes kendi imtihanını bizzat kendisi yaşayacak. İmtihanın gereği de budur zaten. Buna hiç kimse müdahale edemez. Eğer birileri bunun tam tersine inandırıyor ve onları doğru yola ulaştıracağını söylüyorsa, bu kişi O toplumu Allah ile aldatıyor demektir. NE YAZIK Kİ BUNUN ACI ÖRNEĞİNİ, YAKIN ZAMANDA GÖRDÜK. AMA DERS ALDIK MI? YORUMUNU SİZLERE BIRAKIYORUM. Allah sizleri bu dünyaya imtihan için gönderdik diyorsa, birilerinin arkasına saklanıp, sorgusuzca onların sözlerinin ardına düşüp, onları takip ederek, bu dünyada ki imtihanını verebileceğini sanmasın. İmtihanımız için, önce bizler çaba harcayacağız, araştıracağız ama REHBERİMİZ YALNIZ KUR’AN OLMALIDIR. ALLAH IN ELÇİSİNİN DE ÖNDERİ, REHBERİ YALNIZ KUR’AN DI. REHBERİ KUR’AN OLANIN, İMAMI YANİ ÖNDERİ DE KUR’AN DIR, ALLAH TIR. Birilerine bakarak, kopya çekmeye çalışan öğrencinin akıbetini lütfen unutmayalım. ÇABA BİZDEN, GAYRET VE YARDIM ALLAH DAN. ALLAH BU DÜNYADA Kİ İMTİHANIMIZ DA, CÜMLEMİZİN YARDIMCISI OLSUN İNŞALLAH.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

  1. Abimkalemine sağlık. Bir tarikat şeyhi müritlerini kibrit kutusunda sualsiz cennete götürüyordu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...