Ana içeriğe atla

BİZLER ÖNCE İSLAM’I YAŞAMA VE ALGILAMA YÖNTEMİMİZİ SORGULAMALI VE KUR’AN’IN ONAYINDAN MUTLAKA GEÇİRMELİYİZ.



Bizler geleneksel İslam anlayışımızın doğruluğunu kanıtlamak ve bu inancın doğruluğunu savunmak adına, öyle örnekler veriyor ve yaptığımız yanlışı savunuyoruz ki, Kur’an bu düşüncenin tamamen tersini söylediğimizin farkında olamıyoruz. Çünkü bizler Kur’an ı okumaya ve anlamaya başlamadan önce, kafamızdaki batıldan önce kurtulup, yalnız Allah a güvenip dayanmıyoruz. Kur’an ı doğru anlayabilmemiz için, Önce bizler Nahl suresi 98. ayetin gereğini yerine getirmeliyiz.

https://hakyolkuran1.blogspot.com/2019/07/nahl-suresi-98-ayet-uzerinde-dikkatle.html

Bazı arkadaşlarımız bana, sen Kur’an açık ve anlaşılır nice örneklerle açıklamıştır diyorsun ama sayfalar dolusu yazılar yazıyorsun. Sen ayetleri anlaşılır hale getiriyor ve açıklıyorsun da, Allah ın elçisi, din âlimleri neden açıklamasın, diye sitem ediyorlar. Önce hatırlatmak isterim. Kur’an ın açık ve anlaşılır olduğunu, nice örneklerle izah edildiğini ben söylemiyorum.  Allah Kur’an da birçok ayetinde söylüyor, kime inanacağınız sizlere kalmış. Bir örnek.

Kıyame 18–19: O hâlde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy. SONRA ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR. (Diyanet meali)

İsra 89: Andolsun, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLARA HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler. (Diyanet meali)

Allah Elçisine, ayetler okunduğunda takip et ve onun okunuşuna uy. Daha sonrada tedirgin olduğun, anlayamadığın konular olursa merak etme, çünkü Kur’an ı açıklamak ve anlaşılır hale getirmek bize aittir diyor. Hatta biz Kur’an da insanlara, her türlü misali değişik şekillerde açıkladık dedikten sonra, bunun tersini söylemek, açıkça inkârcılıktır hatırlatırım. SORMAK İSTERİM, BAZI ARKADAŞLARIMIZ, ALLAH IN BU HÜKMÜNÜ KABUL ETMİYORLAR MI? Allah Kur’an ı açıklamak ve anlaşılır hale getirmek bizim görevimiz diyorsa, nasıl olur da hala birileri, hayır Kur’an açık ve anlaşılır değildir, ayetleri Peygamberimizin rivayet hadisleri açıklamıştır deriz. Bu kadar mı Kur’an dan uzak yaşıyoruz? Allah ın ayetlerini sorgulama yanlışlığını yapmayalım, inanın mahşer günü çok ama çok pişman olanların safında buluruz kendimizi. Bir arkadaşımız bana verdiği bir cevabında, bakın ne yazmış.

“Haluk efendi, işte senin bu yaptığın işin adı, ayetleri yorumlaman, onlardan fetva çıkarmandır. Buna İslam dininde içtihat denir. Yani mezhebin diğer adıdır. Ehlisünnet mezhepleri de böyle yapmışlardır. Şimdi senin yaptığın yorumu biri takip emiş olsa, sana uysa, bu kişi seni taklit etmiş olur. Yani bir nevi mezhep olmuş oluyor, anladın mı?”

Allah şahittir ben, bütün makalelerimde aynı konuyu defalarca hatırlatmaya çalışıyorum. Hatta yazılarımın başında, BUGÜNKÜ MAKALEMİN KONUSU ŞUDUR DEDİKTEN SONRA, SİZLERİ BU KONUDA DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM diyerek, makalemin konusu olan ayetler hakkında, Allah ın muhkem yani apaçık dediği ayeti alıp, evirip çevirip kelimelerin anlamları ile oynayanların söylemlerini yazıyorum. Gerçeklerin anlaşılması için, Kur’an ı bir bütün olarak düşünmenize vesile olmak adına da, bahse konu ayetle ilgili Kur’an da Allah ın verdiği örnek ayetleri yazıyorum. BÖYLECE BİZLERE DİN DİYE YUTTURMAYA ÇALIŞTIKLARI MASALLARIN, RİVAYETLERİN, SANI İNANÇLARIN NE KADAR PEYGAMBERİMİZE İFTİRA SÖZLER OLDUĞUNU, ANLAMANIZA VESİLE OLMAYA ÇALIŞIYORUM. 

Ben hiçbir yazımda, ayetlerle ilgili yorum yapmam, daha doğrusu yapamam. Eğer konuyu anlayamadıysam ya da ayet MÜTEŞABİH bir ayetse, kesinlikle şudur ya da budur demem. O konuyla ilgili farklı düşüncelere örnekler veririm ve herkesin ayet hakkında kendilerinin araştırması gerektiğini söylerim. Allah ın söylediği gibi MUHKEM ayetler dinin anası temeli olan ayetlerdir ki, bu ayetlere hiç kimse yorum yapamaz.  ÇÜNKÜ YORUM AÇIK OLMAYAN, ANLAŞILMAYAN KONULAR ÜZERİNDE YAPILIR. Yorum yapmaya çalışanlar mutlaka ayete kendi düşüncelerini de ilave etmiş olur ki, bunları okuyanlarda Kur’an ı eğer araştırmamışlarsa ve yanlış aktarılan bir konu varsa, aynı yanlışın ardı sıra giderler. ONUN İÇİN ALLAH SORUMLU OLDUĞUMUZ AYETLERİ MUHKEM, YANİ AÇIK ANLAŞILIR GÖNDERDİM DİYOR.  Muhkem kelimesi, şüphe duyulmayacak kadar açık ve anlaşılan anlamındadır. Allah dinin temeli olan ayetleri özellikle MUHKEM olarak göndermesinin nedeni, her okuyan kendilerince yorumlar yapmasın ve istedikleri gibi ayetle oynanmasın diyedir.

Fetva verme konusuna gelince. Fetva dini konularda bir işle ilgili yargıda, hükümde bulunmaktır. O işin yapılmasına onay vermektir. ALLAH BUNU YALNIZ BEN YAPARIM DİYOR VE HÜKÜM YALNIZ ALLAH IN DIR DİYEREK, BU TARTIŞMAYI KAPATIYOR. Ama bizlerin mezhep ve fıkıh inancı ne yazık ki Allah ın tek elindeki fetva verme, hüküm koyma yetkisini kendi nefsimizde başkalarına da vermekten korkmuyoruz. Bırakın Peygamberimizi, ardı sıra gittikleri veliler, şeyhler, efendilerinde fetva verme makamları olarak kabul etmekten çekinmiyoruz. ALLAH IN KUR’AN DA VERMEDİĞİ FETVAYI/HÜKMÜ, HİÇ BİR BEŞER VEREMEZ. ALLAH IN KUR’AN DA VERDİĞİ HÜKME TÜM MÜSLÜMANLAR UYAR, BAHSETMEDİKLERİ İSE BİZLERİN SERBEST ALANLARIMIZDIR. ALLAH IN YEMİN EDEREK KOLAYLAŞTIRDIĞI DİNİ, LÜTFEN ELLERİMİZLE ZORLAŞTIRMAYALIM. ÇÜNKÜ ALLAH ÇOK AÇIK VE NET/MUHKEM BİR ŞEKİLDE, ZUHRUF 44. AYETİNDE, BİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİNE HÜKMETMİŞTİR. ALLAH KULUNUN, ANLAYAMADIĞI BİR AYETTEN, HESAP SORACAĞINA İNANANLAR MI VAR YOKSA ARAMIZDA. ALLAH IN BU HÜKMÜNE, İMAN ETMEYENLER Mİ VAR?

İslam toplumunun mezheplere, hatta cemaatlere, tarikatlara bölünmesinin nedenlerinden biriside İÇTİHAT inancıdır. Bunun tehlikesini anlayabilmemiz için, bu kelimenin ne anlama geldiğini ve İslam toplumunda nasıl kullanıldığını doğru anlamak gerekir. Bakın İçtihat ı nasıl tarif ediyorlar.

“İçtihat zor, anlaşılmayan bir konuda var gücünü kullanarak, gayret göstermek anlamındadır. Fıkıh da bu kelimenin terim anlamı ise; KESİN VE AÇIK DELİLLERLE SABİT OLMAYAN ÖZNEL YARGILARI, şer’i delillere uygun olarak ortaya çıkarma konusunda, bütün güç ve takatini sarf ederek çalışmaktır. Yani, Kur’an, hadis ve icma ile sabit olan şer’i delillerden hüküm çıkarmaktır.”

Ne yazık ki İÇTİHAT inancı ile topluma, her istenilen hurafe, batıl inanç çok rahatlıkla girmiştir. ADETA BU KONU DİPSİZ KUYU MİSALİ, İSLAM İNANCIMIZI ETKİLEMİŞTİR. Allah dinde sakın bölünmeyin dediği halde, bu yolla bölünmekte zenginlik, bereket vardır diyecek hale geldik. Bu düşünce ve inanç, Allah ın Kur’an ı indirme amacına da ters düşer. Allah bizlerin sorumlu olduğu MUHKEM ayetleri açıkça ve nice örneklerle izah edip gönderdiğini söylediği halde, eğer bizler hala Kur’an da bizlerin sorumlu olduğu anlaşılmayan, ya da zor anlaşılan bir hükmün olduğuna inanıyorsak, Kur’an ın çoğuna inanmıyoruz demektir. KUR’AN DA KESİN VE AÇIK DELİLERLE SABİT OLMAYAN ÖZNEL YARGILARI, BEŞERİ ŞERİAT RİVAYET HADİS VE KİŞİLERİN KARARLARI İLE VERİLECEĞİNE NASIL İNANIRIZ. 

Herkes için aynı olan, kanıtlanabilir, doğrulanabilir olan yargılara “NESNEL YARGI”; bunun tersine de “ÖZNEL YARGI” deniyor fıkıhta. Ne yazık ki mezhepler ve fıkıh Kur’an dan kanıt bulamadıklarında, atalarının inancını uydurulan ve doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetleri, kişilerin düşüncelerini dinde kanıt gösterip, ÖZNEL BİR YARGI YARATARAK, elleriyle şekillendirerek, işte böyle içtihatlar fetvalar verebiliyorlar. ÖZNEL KİŞİNİN DUYGU, DÜŞÜNÜ VE SEZGİLERİNE DAYANAN, KİŞİYE GÖRE VE KİŞİSEL OLAN ANLAMINDADIR DERSEK YANLIŞ OLMAZ. Daha sonrada bunlara dinin, Allah ın emri demekten çekinmiyorlar. 

NE YAZIK Kİ BİZLER GÜNÜMÜZDE, ALLAH IN İNDİRDİĞİ DİNİ DEĞİL, KİTAP EHLİNİN YAPTIĞI YANLIŞLARI TEKRAR EDEREK, BEŞERİN ŞEKİLLENDİRDİĞİ, ONLARIN İÇTİHATLARI VE FETVALARI İLE OLUŞAN BİR DİN YARATTIK. DEĞERLİ KARDEŞLERİM, LÜTFEN KENDİMİZE GELELİM. PİŞMAN OLMAK İSTEMİYORSAK, BİZLERE DİN DİYE ANLATILAN HER KONUNUN ONAYINI, YARIN HESABININ SORULACAĞI KUR’AN DAN ARAYALIM, ONAYINI ALALIM.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...