Ana içeriğe atla

KUR’AN’I, İNANCIMIZI YAŞAYABİLMEK ADINA YETERSİZ GÖRENLER, BUNUN HESABINI ALLAH’A VEREMEYECEKLERDİR….

 


Bizler Kur’an dan öyle uzaklaştık ve Kur’an a öyle saygısızlık yapıyoruz ki, inanın bunun zerre kadar farkında olsak, gözlerimize uyku girmez, her gün bağışlanmak için Allah dan af dileriz. Toplumu Allah ile aldatanlar, içimize hurafe ve batılı öyle işlemişler ki, rivayet hadisler olmasaydı, adeta inancımızı yaşayamazdık, Allah ın huzurunda hesap veremezdik izlenimi yaratılıyor. Bu kişiler toplumun kafasını iyice karıştırabilmek için, bir animasyon video yapmışlar ve adeta Kur’an ın yetmezliğini inatla kanıtlamaya çalışıyorlar. Bu video dan örnekler vermek istiyorum.

Sarıklı ve cüppeli bir kişi, karşısındaki çocukla sohbet ediyor. Kur’an ın dışından dine yapılan ilavelerin din olmadığını, Allah emretmiyor sa bunlardan sorumlu olamayacağımıza inanıyor olsa gerek ki, karşısındaki cüppeli hoca bunun tam tersini kanıtlayabilmek ve yalnız Kur’an ile İslam ı yaşamamızın, Allah a karşı kulluk görevimizi yerine getirmemizin imkânsız olduğunu, bakın verdiği hangi örneklerle kanıtlamaya çalışıyor.
 
Hoca çocuğa şöyle bir soru soruyor ve bu sorumu Kur’an ile cevaplaya bilirsen, senin sözüne inanacağım diyor. “ÖĞLE NAMAZININ FARZI KAÇ REKÂTTIR.” Çocuk cevap veriyor, bunu bilmeyecek ne var 4 rekâttır diyor. Hoca hemen cevap veriyor. Öğle namazının 4 rekât olduğunu, Kur’an ın hangi ayetinden öğrendin. Çocuk tedirgin oluyor ve bunun Kur’an da geçmediğini söylüyor. Hoca cevap veriyor, böyle olmaz ben hadislere inanmıyorum, Kur’an da olandan başkasına inanmam dedin. Öyleyse öğlen namazının 4 rekat olduğunu Kur’an dan göstermelisin diyerek cevabın ve inancın ile kendi kendin ile çelişiyorsun diye karşısındaki genci uyarıyor.

Sarıklı hoca çocuğa, rivayetlerin dinde asli unsur olduğunu ve onlar olmasaydı Kur’an ile hiçbir şey yapamayacağımızı, adeta kanıtlayabilmek adına, gence ikinci sorusunu soruyor ve şöyle diyor. “Kur’an zekât verin diyor. Malınızın kaçta kaçını zekât vereceğiz? Kur’an kabeyi tavaf edin diyor, kabenin etrafında kaç kere döneceğiz. Kur’an namaz kılın diyor, günde kaç defa ve nasıl namaz kılacağız? Kur’an Hacca gidin diyor, Haccı nasıl eda edeceğiz? Kur’an bunlar gibi birçok emirlerde bulunuyor ama çoğunun eda edilme şekillerini beyan etmiyor. Bu ibadetleri nasıl eda edeceğiz?” Örneklerini veriyor ve rivayet edilen hadisler olmasaydı, bunların hiç birisini yerine getiremeyeceğimizi söylüyor. NE KADAR İLGİNÇ, ALLAH ÖYLE BİR KONUMA GETİRİLİYOR Kİ, ALLAH ŞUNLARI YAPIN YERİNE GETİRİN DİYE EMİR VERİYOR, AMA NASIL YAPILACAĞINI AÇIKLAMIYOR. HADİSLER OLMASAYDI, ADETA ALLAH IN EMİRLERİNİ YERİNE GETİREMEYECEĞİMİZ VE SUÇLU DURUMA DÜŞECEĞİMİZ İZLENİMİ VERİLİYOR. 

Devam ediyor hoca soru sormaya ve diyor ki, Nasıl namaz kılarsın diye soruyor ve genç kardeşimizde geleneğin ilaveleri ile nasıl kıldığını söyleyince, bu söylediklerinin bir kısmının Kur’an da olmadığını hatırlatıyor. Daha sonrada genç kardeşimizi tedirgin etmek adına, hani sen Kur’an ile konuşurdun yalnız ona inanırdın diyerek, çok fazla Kur’an bilgisi olmayan genci ikilemde bırakmaya çalışıyor. Hatırlatırım bu kendilerinin hazırladığı çizgi animasyon video. KENDİN SÖYLE, KENDİN DİNLE MİSALİ. Son bölümünde de genç kardeşimizin kafasını karıştırmak adına, bahsettiğimiz yalnız namaz. Hâlbuki İslam ın namazdan başka binlerce meselesi var ki, bunları Kur’an da açıkça bulamayabilirsin. Şimdi ne yapacağız, Kur’an da bulamadık diye, kafamızdan mı uyduracağız, yoksa Peygamber efendimizin uygulamalarına mı bakacağız diyerek, ADETA KUR’AN DİN VE İMANIMIZ ADINA YETERSİZ, AÇIKLANMAMIŞ BİR KİTAP İLAN EDİLMEYE, HATTA KUR’AN HAKKINDA TOPLUMDA ŞÜPHELER OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR. HATIRLATMAK İSTERİM ALLAH IN KUR’AN DA ÇİZDİĞİ SINIRLAR DİNİN SINIRLARIDIR. BAHSETMEDİKLERİ GELENEKLERE VE ÇAĞIN GEREKLERİNE GÖRE DEĞİŞEN SERBEST KONULARDIR.

Ne yazık ki bizler bu yanlış inançlara inanırken, Kur’an ın yüzlerce ayetine, hükmüne tam ters bir inancı kabul ettiğimizin farkında bile olmuyoruz. Çünkü bunlara inanabilmemiz için, Kur’an ile aramıza girdiler ve Kur’an ı anlamadan okuttular topluma. Allah birçok ayetinde, bizlerin Kur’an a sarılmamızı ve Kur’an ın sınırlarını aştığımız takdirde müşrik, kâfir olacağımız örneklerini verir. HATTA ÇOK NET BİR HÜKÜM VEREREK, BİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİNİ DE BİLDİRİR. 

Sizce Allah, bizleri Kur’an dan sorumlu tutacağına hükmettiği, yalnız Kur’an ı koruması altına aldığını da bildirdiği halde  sorumlu olduğumuz, yapmamızı istediği hükümlerin detayını vermeyip, nasıl yapılacağını izah etmeyip, daha sonrada bu detayların rivayet yollarla bizlere ulaşmasına izin verir mi? BİZLERİN ALLAH VE ADALETİ ANLAYIŞINI GÖZDEN GEÇİRMEMİZ GEREKİR. LÜTFEN ALLAH IN ADALETİNE SAYGISIZLIK YAPMAYALIM, İNANIN PİŞMAN OLURUZ.

Allah namaz konusunda, zor bir anımızda kısaltılmış bir namazın bizim tabirimizle bir rekât olduğu örneğini verdikten sonra, normal koşullarda bu konuda bir sınırlama yapmıyorsa, nasıl olur da bunu bir eksiklik gibi gösterip, Kur’an ı yetersiz göstermeye çalışırız. Allah ın sınırlamadığını sınırlamak kimin haddine. Tüm bunlar Peygamberimize atılan iftiralardır, hatırlatmak isterim. Rivayetlerin, mezheplerin ve fıkıh inancının dine yaptığı ilaveleri Kur’an da göremediğimizde, lütfen Kur’an ı eksik detaysız görmeyelim, inanın pişman oluruz.

Zekât ve hac konusunda söyledikleri ise bizlerin Allah ın kitabına KARŞI, NASIL KÖR VE SAĞIR, BEŞERİ RİVAYETLERE KARŞI İSE NASIL DÜŞÜNMEDEN ADETA HİPNOZ MİSALİ İNANDIĞIMIZA GÜZEL BİR ÖRNEK. Allah zekât verin, hayırda birbirinizle yarışın diyor ve zekât vermenin kendisine borç vermek örneğini de veriyor ve imtihanımız gereği, ihtiyacımızdan arta kalanını ihtiyacı olanlara verin diyorsa, hala bu açıklamaları yeterli görmeyip, kaçta kaçını ne kadar vereceğimiz bile yazmıyor Kur’an da diyerek, Allah ın kitabını adeta eksik görüp, rivayetleri dinin asli unsuru yapmaya çaba gösteriyorsak, ALLAH IN KİTABINA HAKARET EDİYORUZ DEMEKTİR, HATIRLATIRIM. Kabeyi tavaf ederken, kaç defa döneceğinin Kur’an da olmadığını, bir eksiklik gibi gösterenlere sormak isterim, bu ve diğer rivayetlerin doğruluğuna, Allah ın emri ve onayından geçtiğine dair kanıtınız nedir? Elbette kanıt gösteremezler, çünkü Allah Kur’an da dinimiz ve imanımız adına tek kanıtın Kur’an olduğunu söylüyor ve elçisine YALNIZ KUR’AN İLE HÜKMETME EMRİ VERİYOR. 

Bu zihniyet, Allah ın emir verdiği namazın günde kaç defa kılınacağını bile Kur’an dan öğrenme çabası içinde olmamışlar ki, onu da rivayetlerle yani miraçla öğrendiğini kast ediyor. HANİ ALLAH BİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEKTİ? Allah ıslah etsin, demekten başka söz bulamıyorum. BU YANLIŞ İNANÇLARLA GENÇLERİN BEYNİNİ BULANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR, AMA HİÇ BİR İŞE YARAMAYACAK ALLAH IN İZNİYLE. ARTIK O DEVİR GEÇTİ. BİLİNÇLİ NESİL GELİYOR, YAPTIKLARI İFTİRALAR BİR BİR KUR’AN İLE ORTAYA ÇIKIYOR.

Allah verdiği tüm bilgilerin, Kur’an da açıklandığını bildiriyor ve Kur’an ı açıklamak bize düşer diyerek, nice örneklerle açıkladığını bildiriyor. Bununda nedenini açıklarken, hiç kimseye muhtaç olmayasınız ve veliler edinip adı sıra gitmeyesiniz diye açıkladık Kur’an ı diyor. KİME İNANACAĞINIZ SİZLERE KALMIŞ, İSTER ALLAH A VE KİTABINA İNANIN, İSTERSENİZ BU KİTABI YETERSİZ, AÇIKLANMAMIŞ OLDUĞUNA İNANIN, AMA HESAP GÜNÜDE KAÇACAK DELİK, ŞİMDİDEN ARAYIN. Allah namaz kıl, oruç tut, hacca git zekât ver diye emir verdiyse, bunların gerektiği kadar açıklanmadığına nasıl inanırız? Bu kadar mı gözlerimiz dönmüş Allah ın nuru Kur’an a karşı. Allah yemin ederek Kur’an ı birçok kez kolaylaştırdığını söylediği halde, kendi nefislerimiz de ve rivayet edilen sözleri/hadisleri hiç düşünmeden ayrım yapmadan dine ilave ederek zorlaştırmanın, ne derece sorumluktan uzak olduğunun, lütfen artık farkında olalım.

Rivayetleri savunan bu zihniyet, İslam da Kur’an da olmayan binlerce meselenin olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyenlerin, bu meselelere Elçisinin, Allah ın değil kendisinin hükümler verdiğine, dine ilaveler yaptığına, konuları açıkladığına nasıl inanırız. Kur’an da yok, bu durumda bunları kafamızdan mı uydurağız diyenlere tekrar sormak isterim. BU HADİSLERİN, PEYGAMBER SÖZÜ OLDUĞUNA DAİR KANITLARI, DELİLLERİ VAR MI?  Lütfen unutmayalım, dinde kanıt yalnız Kur’an dır. Allah ın emretmediği hiçbir konu dinin emri değildir. Onu içinde Allah, elçisine verdiği görev ve sorumluluğu, böyle insanların çıkacağını bildiği için açıkça bizlere bildirmiştir. Görmek istemeyenler, Allah ın ayetlerini bu yolla gizleyenler, bunun hesabını Allah a vereceklerdir. Lütfen unutmayalım. ALLAH HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DEMİŞ VE ELÇİSİNİN GÖREVLERİNİ DE, BAKIN NASIL BİZLERE BİLDİRMİŞTİR. 

RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Ankebut 18) Diyanet meali.

BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.  (Kehf 56) Diyanet vakfı meali

SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. (Rad 40) Diyanet meali.

BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM. (Ahkaf 9 ) Diyanet meali.

Allah ın kitabını, inancımızı yaşamak adına yeterli görmeyenlere, rivayetleri Kur’an da göremediklerinde, bakın demek ki Kur’an da her şey olmuyormuş diye örnekler verip Kur’an ı küçümseyenlere sormak istiyorum. SİZLER ALLAH IN ELÇİSİNE VERMEDİĞİ YETKİ VE SORUMLULUKLARI, VERMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUNUZ. HATIRLATIRIM BUNUN HESABINI HİÇ KİMSE VEREMEZ. HESAP GÜNÜDE BU YANLIŞLARI SAVUNANLAR, ALLAH IN ELÇİSİNE İFTİRA ATMANIN, NASIL BİR SONUCU OLACAĞINI GÖRECEKLERDİR. Lütfen unutmayalım, Allah ın elçisi yürüyen bir Kur’an dı ve ümmetine yalnız Kur’an ile hükmetme görevi almıştı. Elbette onun güzel sözlerinden/hadislerinden, örnek hayatından istifade edelim, ama bizlere düşen peygamber sözüdür diye iddia ettikleri her sözünün onayını, Kur’an dan almamız gerekir. Birkaç örnek.

“Benden sonra, benim adıma söylenecek çok söz duyacaksınız, Bu sözleri KURAN İLE KARŞILAŞTIRINIZ ki, benim sözüm olup olmadığı hakkında delalete düşmeyesiniz. Her kim ki, ben söylemediğim halde bu sözü peygamber söyledi dese BUYURSUN KENDİNİ CEHENNEMDEKİ YERİNE HAZIRLASIN.

“Allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.”
Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11

“Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir? ” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar. ”
El Hatib, Takyid 33

Bizler imanımızı yaşarken, Kur’an ın bahsetmediği, onayından geçmeyen hiçbir konunun, detayın doğruluğundan emin olamayız. Yukarıda verdiğim hadis örneklerinin de, peygamberimize ait olduğuna emin olamadığımız gibi. Bizler ancak bu hadisleri, Kur’an ile karşılaştırdığımızda ancak emin olabiliriz. Tıpkı yukarıda verdiğimiz ve Kur’an ın onayını alan hadisler gibi. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. 

Günümüzde İslam öyle batıl ve yanlış rivayetlerle yaşanır oldu ki, KUR’AN NE YAZIK Kİ AÇIKLANMAMIŞ, DETAYSIZ BİR KİTAP İLAN EDİLDİ. SORMAK İSTERİM, SİZLER BU YANLIŞ İNANÇLARA İNANDIYSANIZ, DETAY VERİLMEYEN, AÇIKLANMAMIŞ KUR’AN I MI OKURSUNUZ, YOKSA DETAYLI AÇIKLANMIŞ DİYE İDDİA ETTİKLERİ, RİVAYET EDİLEN SÖZLERİ/HADİSLERİ Mİ OKURSUNUZ? İŞTE İSLAM BU KARMAŞANIN İÇİNDE NE YAPTIĞIMIZI BİLMEZ, KUR’AN TERK EDİLMİŞ BİR ŞEKİLDE YAŞANIYOR. SONUCUNU DA HEP BİRLİKTE GÖRÜYORUZ DÜNYA ÜZERİNDE.

Konuyla ilgili videoyu izlemek isteyenlere.

https://www.facebook.com/100001981737933/videos/3279715022104523/

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .