Ana içeriğe atla

Kur’an’ı İnancımızı Yaşayabilmek Adına Yetersiz Görenler, Bunun Hesabını Allah’a Vereceklerdir.

 


Bizler Kur’an’dan öyle uzaklaştık ve Kur’an’a öyle saygısızlık yapıyoruz ki, inanın bunun zerre kadar farkında olsak, gözlerimize uyku girmez, her gün bağışlanmak için Allah’tan af dileriz. Toplumu Allah ile aldatanlar, içimize hurafe ve batılı soktukları yetmemiş, rivayet hadisler olmasaydı, inancımızı yaşayamaz namazımızı bile kılamazdık, Allah’ın huzurunda hesap veremezdik izlenimi yaratılıyor. Bu kişiler toplumun kafasını iyice karıştırabilmek için, bir animasyon video yapmışlar ve adeta Kur’an’ın yetmezliğini inatla kanıtlamaya çalışıyorlar. Bu video dan örnekler vermek istiyorum.

Sarıklı ve cüppeli bir kişi, karşısındaki çocukla sohbet ediyor. Genç çocuk, Kur’an’ın dışından dine yapılan ilavelerin din olmadığını, Allah emretmiyorsa bunlardan sorumlu olamayacağımıza inanıyor olsa gerek ki, karşısındaki cüppeli hoca bunun tam tersini kanıtlayabilmek ve yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşamamızın, Allah’a karşı kulluk görevimizi yerine getirmemizin imkânsız olduğunu, bakın verdiği hangi örneklerle kanıtlamaya çalışıyor.
 
Hoca çocuğa şöyle bir soru soruyor ve bu sorumu Kur’an ile cevaplayabilirsen, senin sözüne inanacağım diyor. “ÖĞLE NAMAZININ FARZI KAÇ REKÂTTIR.” Çocuk cevap veriyor, bunu bilmeyecek ne var 4 rekâttır diyor. Hoca hemen cevap veriyor. Öğle namazının 4 rekât olduğunu, Kur’an’ın hangi ayetinden öğrendin. Çocuk tedirgin oluyor ve bunun Kur’an’da geçmediğini söylüyor. Hoca cevap veriyor, böyle olmaz ben hadislere inanmıyorum, Kur’an’da olandan başkasına inanmam dedin. Öyleyse öğlen namazının 4 rekat olduğunu Kur’an’dan göstermelisin diyerek cevabın ve inancın ile kendi kendine çelişiyorsun diye, karşısındaki genci uyarıyor.

Sarıklı hoca çocuğa, rivayet hadislerin dinin asli unsuru, ikinci kaynağı olduğunu ve onlar olmasaydı Kur’an ile hiçbir şey yapamayacağımızı, adeta kanıtlayabilmek adına, gence ikinci sorusunu soruyor ve şöyle diyor. “Kur’an zekât verin diyor. Malınızın kaçta kaçını zekât vereceğiz? Kur’an kabeyi tavaf edin diyor, kabenin etrafında kaç kere döneceğiz. Kur’an namaz kılın diyor, günde kaç defa ve nasıl namaz kılacağız? Kur’an Hacca gidin diyor, Haccı nasıl eda edeceğiz? Kur’an bunlar gibi birçok emirlerde bulunuyor ama çoğunun eda edilme şekillerini beyan etmiyor. Bu ibadetleri nasıl eda edeceğiz?” Örneklerini veriyor ve rivayet edilen hadisler olmasaydı, bunların hiç birisini yerine getiremeyeceğimizi söylüyor. NE KADAR İLGİNÇ, ALLAH’I VE KİTABINI ÖYLE BİR KONUMA GETİRİYORLAR Kİ, ALLAH ŞUNLARI YAPIN YERİNE GETİRİN DİYE EMİR VERİYOR, AMA NASIL YAPILACAĞINI AÇIKLAMIYOR AMA SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM DİYOR. RİVAYET HADİSLER OLMASAYDI, ADETA ALLAH’IN EMİRLERİNİ YERİNE GETİREMEYECEĞİMİZ VE SUÇLU DURUMA DÜŞECEĞİMİZ İZLENİMİ  YARATILIYOR. HATIRLATIRIM BUNLARI YARATANLAR, ASLA ALLAH’A HESAP VEREMEYECEKLER VE MAHŞER GÜNÜ YÜZLERİ SİMSİYAH OLANLARIN SAFINDA OLACAKLARDIR. Günümüzde bizlere ulaşan ve Allah’ın Resulüne ait olduğu iddia edilen Rivayet hadislerin tamamı, Resulün vefatından yaklaşık 200 yıl sonra, toplumunun kafasında kalan dilinde dolaşan hadislerin toplanması ve yazılması ile günümüze ulaşmıştır. Sizce bu hadislerin doğruluğundan, ne kadar emin olabiliriz? Daha da ilginci bu hadisler konusunda Resulün ne haberi var nede onayı. Eğer bunlar bizler için gerekli olsaydı Allah’ın Resulü yazırmaz mıydı? haşa Resul görevini eksik yaptda yüzlerce yıl sonra birileri bunları yazıp, bizim imanımızımı kurtardı? Lütfen unutmayalım hadisleri BİR RİVAYETE GÖRE DİYE BAŞLAR. Allah bu bilgilerle hükümlerini yaşamamızı ister mi? Hani Allah, emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diyordu, ne oldu bu uyarı?  Duyan, hatırlayan ne yazık ki yok.

Devam ediyor hoca soru sormaya ve diyor ki, Nasıl namaz kılarsın diye soruyor ve genç kardeşimizde geleneğin ilaveleri ile nasıl kıldığını söyleyince, bu söylediklerinin bir kısmının Kur’an’da olmadığını hatırlatıyor. Daha sonrada genç kardeşimizi tedirgin etmek adına, hani sen Kur’an ile konuşurdun yalnız ona inanırdın diyerek, çok fazla Kur’an bilgisi olmayan genci ikilemde bırakmaya çalışıyor. Hatırlatırım bu kendilerinin hazırladığı çizgi animasyon video. KENDİN SÖYLE, KENDİN DİNLE MİSALİ. Son bölümünde de genç kardeşimizin kafasını karıştırmak adına, bahsettiğimiz yalnız namaz diyor. Hâlbuki İslam’ın namazdan başka binlerce meselesi var ki, bunları Kur’an’da açıkça bulamayabilirsin. Şimdi ne yapacağız, Kur’an’da bulamadık diye, kafamızdan mı uyduracağız, yoksa Peygamber efendimizin uygulamalarına mı bakacağız diyerek, ADETA KUR’AN DİN VE İMANIMIZ ADINA YETERSİZ, AÇIKLANMAMIŞ BİR KİTAP İLAN EDİLMEYE, HATTA KUR’AN HAKKINDA TOPLUMDA ŞÜPHELER OLUŞTURULMAYA ÇALIŞIYORLAR. HATIRLATMAK İSTERİM ALLAH’IN KUR’AN’DA BAHSETTİKLERİ, HÜKÜMLERİ DİNİN SINIRLARIDIR. BAHSETMEDİKLERİ  BİZLERİN SERBEST ALANIMIZDIR.  ÇÜNKÜ ALLAH APAÇIK HÜKMÜNÜ VERMİŞ VE BİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETMİŞTİR. HAŞA SİZCE ALLAH, SÖZÜNDEN DÖNER Mİ?

Ne yazık ki bizler bu yanlış inançlara inanırken, Kur’an’ın yüzlerce ayetine, hükmüne tam ters bir inancı kabul ettiğimizin farkında bile olmuyoruz. Çünkü anlattıkları rivayetlere batıla, atalar dinine inanabilmemiz için, Kur’an ile aramıza girdiler ve Kur’an’ı anlamadan okuttular topluma. Allah birçok ayetinde, bizlerin Kur’an’a sarılmamızı ve Kur’an’ın sınırlarını aştığımız takdirde müşrik, kâfir olacağımız örneklerini verir. Sizce Allah, bizleri Kur’an’dan sorumlu tutacağına hükmedip, yalnız Kur’an’ı koruması altına aldığını da bildirdiği halde  sorumlu olduğumuz, yapmamızı istediği hükümlerin detayını vermeyip, nasıl yapılacağını izah etmeyip, daha sonrada bu detayların rivayet yollarla bizlere ulaşmasına izin verir mi? BİZLERİN ALLAH VE ADALETİ ANLAYIŞINI GÖZDEN GEÇİRMEMİZ GEREKİR. LÜTFEN ALLAH’IN ADALETİNE SAYGISIZLIK YAPMAYALIM, İNANIN PİŞMAN OLURUZ.

Gelelim verdiği örneklere. Salat/namaz Allah’ın huzuruna saygıyla durup, ondan yardım istediğimiz, ona dua ettiğimiz, onun şanını yücelttiğimiz çok önemli bir andır. Allah Kur’an’da tehlikeli zamanımızda, kısaltılmış bir namazın bizim tabirimizle bir rekât olduğu örneğini verdikten sonra, normal koşullarda bu konuda bir sınırlama yapmıyor bizlere bırakıyorsa, nasıl olurda bunu bir eksiklik gibi gösterip, Kur’an’ı yetersiz göstermeye çalışırız. Allah’ın sınırlamadığını sınırlamak kimin haddine. Tüm bunlar Allah’ın Resulüne atılan iftiralardır, hatırlatmak isterim. Rivayetlerin, mezheplerin ve fıkıh inancının dine yaptığı ilaveleri Kur’an’da göremediğimizde, lütfen Kur’an’ı eksik detaysız görmeyelim, inanın pişman oluruz.

Zekât ve hac konusunda söyledikleri ise bizlerin Allah’ın kitabına KARŞI, NASIL KÖR VE SAĞIR, BEŞERİ RİVAYETLERE KARŞI İSE NASIL DÜŞÜNMEDEN ADETA HİPNOZ MİSALİ İNANDIĞIMIZA GÜZEL BİR ÖRNEK. Allah zekât verin, hayırda birbirinizle yarışın diyor. Zekât vermenin kendisine borç vermek örneğini de veriyor ve imtihanımız gereği, ihtiyacımızdan arta kalanını ihtiyacı olanlara verin diyerek, vereceğimiz zekatın miktarını özellikle imtihanımız gereği bizlere bırakıyorsa, hala bu açıklamaları yeterli görmeyip, kaçta kaçını ne kadar vereceğimiz bile yazmıyor Kur’an’da diyerek, Allah’ın kitabını adeta eksik görüp, rivayetleri dinin asli unsuru yapmaya çaba gösteriyorsak, ALLAH’IN KİTABINA HAKARET EDİYORUZ DEMEKTİR. Kabeyi tavaf ederken, kaç defa döneceğinin Kur’an’da olmadığını, bir eksiklik gibi gösterenlere sormak isterim bu ve diğer rivayetlerin doğruluğuna, Allah’ın emri ve onayından geçtiğine dair kanıtınız nedir? Elbette kanıt gösteremezler, çünkü Allah Kur’an’da dinimiz ve imanımız adına tek kanıtın Kur’an olduğunu yalnız onun ipine sarılmamız gerektiğini, Kur’an’ı eksik bırakmadığını, nice örneklerle açıkladığını söylüyor ve elçisine YALNIZ KUR’AN İLE HÜKMETME EMRİ VERİYOR. ALLAH DİNİNİZİ TAMAMLADIM DEMİYOR MUYDU? HAŞA ALLAH’IN SÖZÜNE İNANMAYANLARA VE ADETA EKSİK TAMAMLAMAYA ÇALIŞANLARA, SÖYLEYECEK SÖZÜM YOK. 

Bu zihniyet, Allah’ın emir verdiği namazın günde kaç defa kılınacağını bile, Kur’an dan öğrenme çabası içinde olamamışlar ki, onu da rivayetlerle yani miraçla öğrendiğini kast ediyorlar. HANİ ALLAH BİZLERİ KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEKTİ? Allah ıslah etsin, demekten başka söz bulamıyorum. Bizler dine Allah’ın emretmediği öyle şeyleri ilave edip, Allah’ın kolaylaştırdığı dini zorlaştırdık ki, toplumu böylece İslam dininden soğuttuk. Ondan sonrada camilerde, neden gençler yok, bunun suçlusu bizleriz deyip dizlerini dövüyorlar. BU YANLIŞ İNANÇLARLA GENÇLERİN BEYNİNİ BULANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR, AMA HİÇ BİR İŞE YARAMAYACAK ALLAH’IN İZNİYLE. ARTIK O DEVİR GEÇTİ. BİLİNÇLİ NESİL GELİYOR, YAPTIKLARI İFTİRALAR BİR BİR KUR’AN İLE ORTAYA ÇIKIYOR. ÇÜNKÜ ARTIK KUR’AN’I OKUYAN VE SORGULAYAN BİR NESİL VAR KARŞILARINDA.

Allah verdiği tüm bilgilerin, Kur’an’da açıklandığını, kitapta/Kur’an’da hiç bir eksik bırakmadığını bildiriyor ve Kur’an’ı açıklamak bize düşer diyerek, nice örneklerle açıkladığını bildiriyor. Bununda nedenini açıklarken, hiç kimseye muhtaç olmayasınız ve veliler edinip adı sıra gitmeyesiniz diye açıkladık Kur’an’ı diyor. KİME İNANACAĞINIZ SİZLERE KALMIŞ, İSTER ALLAH’A VE ONUN KİTABINA İNANIN, İSTERSENİZ BU KİTABI YETERSİZ, AÇIKLANMAMIŞ DETAYSIZ OLDUĞUNA İNANIN, AMA HESAP GÜNÜDE KAÇACAK DELİK, ŞİMDİDEN ARAYIN. Allah namaz kıl, oruç tut, hacca git zekât ver diye emir verdiyse, bunların gerektiği kadar açıklanmadığına nasıl inanırız? Bu kadar mı gözlerimiz dönmüş, Allah’ın nuru Kur’an’a karşı. Allah yemin ederek Kur’an’ı birçok kez kolaylaştırdığını söylediği halde, kendi nefislerimiz de ve rivayet edilen sözleri/hadisleri hiç düşünmeden ayrım yapmadan dine ilave ederek zorlaştırmanın, ne derece sorumluktan uzak olduğunun, lütfen artık farkında olalım.

Rivayetleri savunan bu zihniyet, İslam’da Kur’an’da olmayan binlerce meselenin olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyenlerin, bu meselelere Elçisinin, Allah’ın değil kendisinin hükümler verdiğine, dine ilaveler yaptığına, konuları açıkladığına nasıl inanırız. Kur’an’da yok, bu durumda bunları kafamızdan mı uyduracağız diyenlere tekrar sormak isterim. BU HADİSLERİN, RESULÜN SÖZÜ OLDUĞUNA DAİR KANITLARI, DELİLLERİ VAR MI?  Lütfen unutmayalım, dinde kanıt ALLAH’IN KORUMASINDAKİ  yalnız Kur’an’dır. Allah’ın emretmediği hiçbir konu dinin emri değildir. Onu içinde Allah, elçisine verdiği görev ve sorumluluğu, böyle insanların çıkacağını bildiği için açıkça bizlere bildirmiştir. Görmek istemeyenler, Allah’ın ayetlerini bu yolla gizleyenler, bunun hesabını Allah’a vereceklerdir. Lütfen unutmayalım. ALLAH HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DEMİŞ VE ELÇİSİNİN GÖREVLERİNİDE, BAKIN NASIL BİZLERE BİLDİRMİŞTİR. 

“RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) Diyanet meali.

“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56) Diyanet vakfı meali

“SENİN GÖREVİN, SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. “(Rad 40) Diyanet meali.

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 ) Diyanet meali.

Allah’ın kitabını, inancımızı yaşamak adına yeterli görmeyenlere, inandıkları rivayetleri Kur’an’da göremediklerinde, bakın demek ki Kur’an’da her şey olmuyormuş diye örnekler verip, Kur’an’ı küçümseyenlere sormak istiyorum. SİZLER ALLAH’IN ELÇİSİNE VERMEDİĞİ YETKİ VE SORUMLULUKLARI, VERMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUNUZ. HATIRLATIRIM BUNUN HESABINI HİÇ KİMSE VEREMEZ. HESAP GÜNÜDE BU YANLIŞLARI SAVUNANLAR, ALLAH’IN ELÇİSİNE İFTİRA ATMANIN, NASIL BİR SONUCU OLACAĞINI GÖRECEKLERDİRLütfen unutmayalım, Allah’ın elçisi yürüyen bir Kur’an’dı ve ümmetine yalnız Kur’an ile hükmetme görevi almıştı. Elbette onun güzel sözlerinden/hadislerinden, örnek hayatından istifade edelim, ama bizlere düşen Resulün sözüdür diye iddia ettikleri her sözünün/hadisinin onayını, Kur’an’dan almamız gerekir. Çünkü Resul Allah’ın hüküm vermediği hiç bir şeyi söylemez, onun hükmünün dışında da ümmetine tebliğde bulunmaz. Ben genelde rivayet hadislerden çok fazla örnek vermem.  RESULE AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN AMA KUR’AN’IN ONAYLADIĞI BAZI HADİSLERİNDEN ÖZELLİKLE ÖRNEKLER VERMEK İSTİYORUM. ÇÜNKÜ BU SÖZLERİ/HADİSLERİ SÖYLEME İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK. ALLAH’IN RESULÜ HADİSLERİNDE BİLE, RİVAYETLERİ DİN EDİNEN VE KUR’AN’IN DIŞINDAN RESULÜN ADINI KULANANLARI, BAKIN NASIL YALANLIYOR VE NELER DİYOR. 

“BENDEN SONRA, BENİM ADIMA SÖYLENECEK ÇOK SÖZ DUYACAKSINIZ, BU SÖZLERİ KURAN İLE KARŞILAŞTIRINIZ Kİ, BENİM SÖZÜM OLUP OLMADIĞI HAKKINDA DELALETE DÜŞMEYESİNİZ. HER KİM Kİ, BEN SÖYLEMEDİĞİM HALDE BU SÖZÜ PEYGAMBER SÖYLEDİ DESE BUYURSUN KENDİNİ CEHENNEMDEKİ YERİNE HAZIRLASIN.

“ALLAH’IN ELÇİSİNDEN SÖZLERİNİ YAZMAK İÇİN İZİN İSTEDİK, BİZE İZİN VERMEDİ.”
Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11

“BİZ HADİS YAZARKEN HZ. PEYGAMBER YANIMIZA GELDİ VE “YAZDIĞINIZ ŞEY NEDİR? ” DEDİ. “SENDEN İŞİTTİĞİMİZ HADİSLER” DEDİK. HZ. PEYGAMBER: “ALLAH’IN KİTABINDAN BAŞKA KİTAP MI İSTİYORSUNUZ? SİZDEN EVVELKİ MİLLETLER ALLAH’IN KİTABI YANINDA BAŞKA KİTAPLAR YAZDIKLARI İÇİN YOLDAN ÇIKTILAR. 
El Hatib, Takyid 33

Bizler imanımızı yaşarken, Kur’an’ın bahsetmediği, onayından geçmeyen hiçbir konunun, detayın doğruluğundan emin olamayız. Yukarıda verdiğim hadis örneklerinin de, Resule ait olduğuna emin olamadığımız gibi, ama bu sözleri Resulün söyleme ihtimali çok yüksektir, bizler ancak böyle söyleyebiliriz. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. 

GÜNÜMÜZDE İSLAM, YAHUDİLERİN İÇİMİZE SOKTUĞU CEMAAT, TARİKAT GİBİ OLUŞUMLARLARIN UYDURDUĞU RİVAYETLERLE YAŞANARAK, KUR’AN YÜKSEK BİR YERE ASILIP, ANLAŞILMAYAN DETAYSIZ İLAN EDİLEREK TERK EDİLDİ. SİZLER BU YANLIŞ İNANÇLARA İNANDIYSANIZ, DETAY VERİLMEYEN, AÇIKLANMAMIŞ KUR’AN’I MI OKURSUNUZ, YOKSA DETAYLI AÇIKLANMIŞ DİYE İDDİA ETTİKLERİ, İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE NAKLEDİLEN, RİVAYET EDİLEN SÖZLERİ/HADİSLERİMİ OKURSUNUZ? İŞTE İSLAM BU KARMAŞANIN İÇİNDE NE YAPTIĞIMIZI BİLMEZ, KUR’AN TERK EDİLMİŞ BİR ŞEKİLDE YAŞANIYOR. SONUCUNUDA HEP BİRLİKTE GÖRÜYORUZ DÜNYA ÜZERİNDE.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...