Ana içeriğe atla

KUR'AN DA HER BİLGİ, DETAYLI YOKTUR DİYENLERE.....

 

                                                                                 



Bugün sizleri üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim konu, günümüz İslam toplumunda, genel kabul gören bir düşünce olarak, bizlere Kur’an yetmez, çünkü Kur’an da her bilgi detay yoktur, özet bilgiler içerir inancı üzerine olacaktır. HATIRLATMAK İSTERİM, KUR’AN IN BİZLERE YETECEĞİNİ SÖYLEYEN ALLAH TIR. Kur’an inancımız adına yetmiyor diyenler, lütfen şu ayeti tekrar okuyup, Allah a cevap vermelidirler. “KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BİR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU? (Ankebut 51)”  İslam ı doğru yaşamak ve anlamak için, beşeri birçok kitaplara bizleri yönlendirenlerin, Kur’an ın yetmeyeceği tezini savunan düşüncenin, doğru olup olmadığını Kur’an dan anlamaya çalışalım. Bu görev, her Müslümanın bizzat kendi görevidir. Lütfen İslam gerçeklerini, emin olmadığımız kaynaklardan değil, Allah ın nuru Kur’an dan öğrenme çabasında olalım.

Bizler İslam ı o kadar yanlış bir yolda yaşıyoruz ki, bunun farkına varmak için Kur’an ı birkaç kez anlayarak dikkatle okumak yeterli olacaktır. Bir şartla okumalıyız, ÖN YARGISIZ VE YALNIZ ALLAH A DAYANIP, ONA GÜVENİP KAFAMIZDAKİ BATIL VE HURAFEDEN KURTULUP, YALNIZ KUR’AN IN İPİNE SARILMAK ŞARTIYLA. Bunu yapmadan Kur’an ı istediğimiz kadar okuyalım, hiç bir faydası olmayacaktır. Bu uyarıyı yapan Allahtır, hatırlatmak isterim. Bu yazıyı okuyan kardeşlerimden tek bir ricam olacak. Öğrendikleri geleneksel İslam ın öğrettiklerini, Kur’an ayetleriyle karşılaştırdıklarında, Allah`ın ayetleriyle, bizlere aktarılan hadisler, birbirine uymadığında, lütfen eeee peygamberimizin hadisleri ne olacak? Ne yani peygamberimiz postacı mıydı demeyiniz. Peygamberimiz Allah ın ayetlerine ters düşecek hiç bir söz söylemeyeceğine göre, demek ki o söz peygamberimizin sözü/hadisi değilmiş, deme zamanı geldi artık. Kur’an özet bilgidir ve orada her şey yoktur diyenlere, bakın Rabbimiz ne cevap veriyor.

Kehf 54; Yemin olsun, biz, bu Kuran`da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır.

İsra 89; Yemin olsun, biz bu Kuran`da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.

Bunlara benzer onlarca ayet yazabilirim, bakın hepsi ne diyor? İnsanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsanlar için her benzetmeden, nice örnekler sıraladık diye çok açık ve net belirtiyor. Bunca ayeti gördükten sonra, mezheplerin dine yaptığı ilaveleri Kur’an da göremediğimizde takındığımız yanlış tavrı, lütfen gözden geçirelim. ALLAH HİÇ BİR ŞEYİ UNUTMAZ, AÇIKLAMADIĞI DETAY VERMEDİĞİ HİÇ BİR ŞEYDEN DE HESAP SORMAZ. Lütfen Allah ın adaletini, kendi kafamızda şekillendirip yanlışlıklar yapmayalım. Allah ın apaçık ayetlerini gördükten sonra, rivayet ve sanı bilgilerin etkisiyle, nasıl olur da Kur’an özet bilgi verir, her detay yoktur deriz. BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK DEDİĞİ HALDE. Şimdide şu ayet hakkında düşünün lütfen. 

Enam 104; Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına… Ben sizin üzerinize bekçi değilim.  

Burada bahsedilen gönül gözü, sizce ne olabilir? Elbette KUR’AN. Kur’an da her bilgi yoktur diyenlere sormak isterim, acaba Allah bizlere gönül gözü, rehber olsun diye indirdiği Kur’an açık ve detaylı değilse, nasıl bizlere rehberlik edecek ve gönlümüzün açık gözleri olacak? Akıllarını ve düşünme melekesini birilerine teslim edenler, kiraya verenler elbette bunun farkında olamayacaktır. Allah böyle durumlardan bizleri korusun. Allah ın gönül gözünü önemsemeyip, kendilerine beşeri gönül gözleri bulanlar yoldan sapmışlardır.

Şimdi de Kur’an da her şey yoktur diyerek verdikleri örneklere bakalım. Önce şunu söylemeliyim. Bizler dinimizi Kur’an dan öğrenmediğimiz den, bizlere öğretilenleri Kur’an da bulamadığımızda, ne yazık ki bakın işte bunlar ya da şunlar Kur’an da yok. Demek ki Kur’an da her şey olmuyormuş düşüncesiyle, farkında olmadan beşerin kitaplarını, hâşâ Kur’an dan üstün tuttuğumuzun farkında bile değiliz. Hâlbuki formül o kadar açık ve net ki, Allah ayetinde ne diyordu?

Zühruf 44: Gerçek şu: Bu Kur an sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. BU KİTAPTAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ. 

Allah sizleri, bu kitaptan sorumlu tutacağım dedikten sonra, acaba Hª sözünde durmaz da, Kur’an da olmayan, açıklanmayan, izah edilmeyen, Kur’an ın hiç bahsetmediği başka bilgilerden, detaylardan da sorumlu tutar mı dersiniz bizleri? Bunları söylerken bile üzüntü duyuyorum, ama hala birileri anlamamakta ısrar edebiliyor. Kur an da her şey yoktur diyenler, şu örnekleri vermekten korkmuyorlar. 

—Kur’an da namazın nasıl kılınacağı, hangi duaların okunacağı ve rekât sayısı yoktur, demek ki bakın her şey yazmıyormuş Kur’an da.

—Hacca gittiğimizde neler yapacağız Kur’an da detaylı anlatılmamıştır. Örneğin kabeyi kaç kez tavaf edip çevresinde döneceğiz, şeytan taşlamayı, Hacer ül Esved taşını selamlamayı Kuran yazmaz, demek ki her şey yokmuş Kur’an da.

—Zekâtlarımızı nasıl vereceğiz, ne kadarını vereceğimiz yazmıyor, demek ki Kur’an her şeyi yazmıyormuş.

Bu yazdıklarıma çok daha fazla örnekler verebilirim. Kur’an da birçok şeyin olmadığını iddia ediyorlar, ama her nedense bu düşünceyi birde tersinden düşünmüyorlar. Örnek verelim. Bize bir söz söylendiğinde onu test ederiz, inanmadan önce. Örneğin birisi ben 18 yaşını doldurdum derse, kanıtlamasını isteriz ve çıkar bakalım nüfus kağıdını deriz ve baktıktan sonra doğruysa inanırız. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Peki din ve iman adına bizlere söylenen sözleri, Allah ın Nuru Kur’an dan neden kontrol etme gereği duymuyoruz? Yoksa kontrol edilecek veri, bilgi, güvenilecek rehber elimizde yok mu? (HÂŞÂ) Ya da elimizdeki rehber çok açık ve net değil mi de bizler böyle bir kontrol mekanizmasına müracaat etmiyoruz? Ne yazık ki toplumda, Kur’an hakkında işte böyle şüpheler yaratıldı.

HANİ ALLAH BİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEKTİ, NE OLDU RABBİN BU SÖZÜ? UNUTTUK MU, YOKSA HATIRLAMAK MI İSTEMİYORUZ? HANİ KUR’AN I AÇIKLAMAK BİZE DÜŞER DİYORDU AYETİNDE ALLAH. HAŞA ALLAH SÖYLEDİĞİNİ YAPMADIĞINA MI İNANANLAR VAR ARAMIZDA. Madem birileri Kur’an dan her şeyi bulamadıkları için tedirginler, acaba kimler Allah ın katında çok güvenli de, onun sözlerine, kitaplarına inanarak imanımızı yaşayalım? İnancımızı rivayet ve sanı bilgilerle mi yaşamak daha garantili, yoksa en emin korunan kitap Kur’an ile yaşamak mı? Ne dersiniz? Hangi mezhep imamının sözleri, Rabbin korumasında, bilen varsa söylesin de aydınlanalım. Allah güveneceğiniz, dayanacağınız veliniz yalnız ben varım, sakın veliler edinerek ardına düşmeyin ve güvenmeyin dedikten sonra, nasıl olur da bunun tersini söyleriz. Kimin takvaca üstün olduğunu, kimin doğru yolda olduğunu, Allah yalnız ben bilirim diye bizleri uyarıyor. Bu uyarının hiç mi önemi yok.

Şimdide gelelim, Kur’an da olmadığını söyledikleri konulara. İşin ilginci onlara tam tersi soruyu sormak gerekirken, bizler Kur’an ı savunmaya, kanıtlamaya geçiyoruz. HÂLBUKİ ALLAH SİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİM DEDİKTEN SONRA, ONLARA SORMAK GEREKİR, SEN KANITLA SENİN KUR’AN DA OLMAYAN VE İNANDIKLARININ ALLAH EMRİ OLDUĞUNU, ALLAH IN ONAYINDAN GEÇTİĞİNİ. NİYE SORMUYORUZ?  Biz yinede zoru seçelim ve anlatalım Allah ın izniyle.

Allah salat edin, dua edin diye emir verecek ama nasıl yerine getireceğimiz konusunda bilgi vermeyecek öylemi? Allah kendi huzurunda namaz dururken, sure rekat sayısı konusunda, yada dualarımızda herhangi bir sınır koymadıysa, kimin haddine buna sınır koymak ve bunu birde eksikmiş gibi göstermek. Hac emrini veren Allah ın bunu açıklamadığını söylemek, Allah a iftiradır. Bu konudaki gereken detayı, Kur’an ı okuyan her Müslüman görecektir. Tabi mezheplerin ve rivayetlerin ilavelerini asla göremezler. İnançlarında yaşadıkları öyle batıl inançlar var ki anlatmakla bitirmek mümkün değil. Buna Hac konusu da dahil. Şeytan taşlamak sayılarla ibadetler yapmak ve bunları da olmazsa olmaz olarak göstermek, Allah ın dinine yapılacak en büyük saygısızlıktır. Allah ın Kur’anda en çok zikrettiği konu ise zekat vermektir. Bu konuda detay yoktur demek, Allah a yapılacak en büyük hakarettir, saygısızlıktır. Allah gerçek iman eden kullarına bu konuda bakın nasıl uyarıyor. İsteyen Allah a inanır, isteyen rivayet ve sanı sözlerin ardına düşerek, Allah ın vahyini farkında olmadan inkar etmiş olur. “ANDOLSUN, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLARA HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. (İsra 89)” Çok güzel bir söz geldi aklıma. 

“GEÇMİŞİ HATIRLAYAMAYANLAR, ONU BİR KERE DAHA YAŞAMAK ZORUNDA KALIRLAR. “ 

Geçmişte Kitap Ehlinin yaptıkları hataları Allah, Kur’an da açıkça bizlere bildiriyor ki aynı yanlışları yapmayalım. Bunları masal olsun diye anlatmıyor Allah bizlere. Kur’an ın 3/2 si böyle ibretlerle, öğütlerle, uyarılarla doludur. Eğer Kur’an ı masal okur gibi okur da, ondan ibret almazsak, oradaki kavimlerin sonunu bizlerde yaşarız Allah korusun. Kur’an da her şey yoktur, özet bilgidir demek, Allah ın bizlere güneş ve rehber olsun diye gönderdim dediği Kur’an a apaçık bir saygısızlıktır. 

Dilerim geçmişinden ders alan, hakka batıl karıştırmayan, Allah ın halis kullarından oluruz. Aşağıdaki ayetleri görmezden gelip, kendileri beşeri rehberler edinenlere söyleyecek sözümüz yoktur. Bizlere düşen Allah ın ayetlerini hatırlatmaktır o kadar.

AND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ? (Enbiya 10)

ALLAH’TAN VE O’NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR? (casiye 6)

BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM. (Enam 19)

SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR! (Nisa 87)

KENDİ HÜKMÜNDE HİÇ KİMSEYİ ORTAK KILMAZ. (Kehf 26)

ALLAH’TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ? (Maide 50)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .