Ana içeriğe atla

ZUHRUF 36, BAKARA 159. AYETLERE KULAK VERELİM…..




Allah Kur’an ı bizlere rehber, yol gösterici olsun diye gönderdiğini söyler. Ayrıca bizleri yönlendiren, dersler veren ayetlerinde açık, anlaşılır ve nice örneklerle izah edildiğini anlatır. Hatta işi sağlama alarak bu ayetlere, MUHKEM ayetler ismini verir. Peki, muhkem ayet ne demektir? Muhkem güçlü, sağlam, açık, anlaşılan ve YORUM GEREKTİRMEYEN anlamındadır. Rabbimiz dinin ve imanımızın anası, temeli olan bu ayetleri YORUMA KAPAMIŞ ve nice örneklerle bizlere izah etmiştir Kur’an da. Tabi batıl inançlarımızı yaşayabilmek adına, bazı kişiler ayetleri tercüme ederken, rivayetlerin etkisiyle kendilerine delil, kanıt yaratabilmek adına yanlış çevirip, toplumun kafasını karıştırmaktan korkmuyorlar. Peki, bizler ne yapıyoruz, Allah ın bu uyarıları ışığında mı İslam ı yaşıyoruz. İşte burası çok düşündürücü.

Allah din ve iman adına, tek sorumlu olacağımız kitabın Kur’an olduğunu söyledikten sonra, hiç kimsenin yorumuna muhtaç olmayan muhkem ayetleri, ne yazık ki bizler kendi nefislerinde eğip büken, batıl ve hurafe inançlarına delil olsun diye yorumlar yaparak, anlamını saptıranların sözlerine inanarak, İslam ı yaşıyoruz. Muhkem ayetlerin yoruma açık olmadığını, Kur’an da nice örneklerle açıklandığını, izah edildiğini söyleyen Rabbimizi, ne yazık ki duyan, işiten yok. Bu ayetlerin üstü örtülüyor, görmezden geliniyor. Değerli din kardeşlerim, Allah ayetlerin anlamlarını değiştirenlere inanıp, gerçek anlamlarının üstünü örten, görmezden gelenlere bakın ne yaparız diyor.

Zuhruf 36:  Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, BİZ ONUN BAŞINA BİR ŞEYTAN SARARIZ. Artık o, onun ayrılmaz dostudur. ( Diyanet meali)

Ne dersiniz, kim böyle bir duruma düşmek ister. Şöyle düşünebilirsiniz, biz ayetleri görmezden gelmiyoruz ki? Görmezden gelmek, kendimiz bizzat araştırmadan, gerçek anlamının dışında anlamak her söylenene inanmak ve ona göre inancını yaşamaktır, hatırlatmak isterim. Allah Kur’an ın sınırlarını aşanlara Kâfir diyor, bu uyarıyı da hatırlatmak isterim. Sizce bizler bugün İslam ı Kur’an ın sınırları içinde mi yaşıyoruz, yoksa sınır tanımazların safında mı yaşıyoruz. KUR’AN DA HER BİLGİ DETAYLI YOKTUR DİYENLER, DİNDE KENDİ SINIRLARINI ÇİZEN VE KENDİ NEFİSLERİNDE ŞEKİLLENDİRDİKLERİ, KENDİ DİNLERİNİ YARATANLARDIR. BAKIN ALLAH BÖYLE YAPANLARIN BAŞINA, ŞEYTANI/ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARI SARARIZ DİYOR.

Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatçinin fayda etmediği o günden sakının, şefaatçiler edinmeyin dediği halde, apaçık bu gerçekleri tebliği aldıktan sonra, şefaatçiler ediniyor, araştırmadan ayetlerin anlamını değiştirenlere karşı çıkmıyor kabul ediyorsak, bu yanlış davranış bazı ayetleri görmezden geliyoruz demektir. Yine Allah din ve iman adına güvenilecek, yardım istenecek VELİNİZ yalnız benim, sakın veliler edinerek ardı sıra gitmeyin dediği halde, birilerinin sözlerine inanıp, velisi olmayan cennete gidemez diyenlere inanıyorsak işte buda, Allah ın ayetlerini görmezden geliyoruz demektir. Sizleri Kur’an dan imtihan ediyorum , ayetler üzerinde düşünün, aklınızı kullanın diye uyaran Rabbimize karşı, biz Kur’an ı anlayamayız diyenlere inanıyor ve imtihanımızı birilerine emanet ediyorsak, ayetlerin üstünü  örtüyor, görmezden geliyoruz demektir. İman ettik demekle, iman etmiş olmayız. İman ettiğini söyleyen, Kur’an ın hükümlerini, ayetlerin anlamını eğip, bükmeden hayatına bizzat geçirmelidir.

Değerli din kardeşlerim. Allah ın zikrini/ayetini, rivayet inançlarını aklamak, temize çıkarmak adına görmezden gelenlere, şeytanı/şeytanlaşmış insanları musallat edeceğini söyleyen, Kur’an ın bizzat kendisidir. Böyle bir duruma düşmek istemiyorsak, lütfen çok dikkatli olalım. Allah sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim diye hüküm verdiği halde, birilerinin yalnız Kur’an ile din yaşanmaz sözlerine lütfen ardık inanmayalım. Cahiliye döneminde de aynı sözler söylenmişti. Allah ın bu zalimlere verdiği cevabı, lütfen göz ardı etmeyelim, hesabın görüleceği O çetin gün, çok pişman oluruz.

Casiye 6: İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık ALLAH’TAN VE O’NUN ÂYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR? (Diyanet meali)

Ankebut 51: KENDİLERİNE OKUNMAKTA OLAN KİTAB’I, SANA İNDİRMEMİZ ONLARA YETMEMİŞ Mİ? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. (Diyanet vakfı meali)

Kitap Ehli, atalarının inancınıda yaşamak isteyip bunda ısrar ettiğinde Allah, onlara bu ayetleri indiriyor ve uyarıyor. Ne yazık ki şimdi bizlerde, bu ayetlerin nüzul sebebini biliyormusun diyerek, bu ayetler bize değil Kitap Ehline indirilmiştir diyorlar. Halbuki Kur’an ın tamamı zaten, O günkü topluma kitap ehline indirilmemiş miydi? Böylece bu ayetlerin üstünü örtüyor ve görmezden geliyoruz. ONUN İÇİN BİZLERİNDE YANINDAN ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLAR EKSİK OLMUYOR. Eğer pişman olmak istemiyorsak, Allah ın Kur’an da önerdiği gibi, yalnız Kur’an ın ipine sarılalım. Allah ın yemin ederek kolaylaştırdığını söylediği Kur’an ı, ellerimizle yaptığımız beşeri ilavelerle zorlaştırmayalım. İLGİNÇTİR, ALLAH IN KUR’AN DA EMRETTİĞİ HER KONUYA, VERDİĞİ HER HÜKÜM ADETA YETERLİ GÖRÜLMEMİŞÇESİNE,  ALLAH IN RESULÜNÜN ADI KULLANARAK, BİRİLERİNİN YÖNLENDİRMELERİ İLE İLAVELER YAPILMIŞ, DİN ZORLAŞTIRILMIŞ ADETA YAŞANMAZ HALE GETİRİLMİŞTİR. Bir başka deyişle, Allah ın söylemediklerini, bahsetmediklerini ne yazık ki bizler Kur’an a/dine ilave etme çabası içinde olmuşuz. Daha sonrada bu ilaveleri Kur’an da göremediğimizde, takındığımız tavır çok ilginçtir. Bakın şunlar, ya da bunlar Kur’an da var mı, demek ki yalnız Kur’an ile İslam oyaşanmıyormuş deme gafletine düşüyoruz. Bu şirktir hatırlatırım. Değerli din kardeşlerime son olarak, Allah ın bir uyarısını daha hatırlatmak istiyorum.

Bakara 159: İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık GÖSTERDİĞİMİZ, DOĞRU YOLU GİZLEYENLERE HEM ALLAH, hem de bütün LANET EDİCİLER LANET EDER. (Bayraktar Bayraklı meali)

Eğer bizlere birileri, sen Kur’an ayetlerini anlayamazsın diyorsa, o kişilerden uzak durmalıyız. Böyle insanlar Allah ın eşi benzeri olmayan nuruna, güneşine saygısızlık yapıyor, sizlerden bir şeyler gizliyor demektir. HÂŞÂ ALLAH AYETLERİNİ KULLARINA ANLATAMADI DA, BİRİLERİMİ BUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYOR. Böyle insanlara uyanların, Allah ın birçok ayetini görmezden gelip, üstünü örterek anlamlarını değiştirip batıla inandıklarını, sizlere hatırlatmak isterim. Bu yolu izleyenler, ALLAH IN LANETİNDEN ASLA KURTULAMAZ. Lütfen İslam toplumlarının, acıklı halini düşünün, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

ALLAH DÜŞÜNMEDEN, AKLINI KULLANMADAN KÖRÜ KÖRÜNE AYETLERİ GÖRMEZDEN GELEREK, ÜSTÜNÜ ÖRTEREK BİRİLERİNİN ARDINA DÜŞENLERE, ŞEYTANI/ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARI MUSALLAT EDECEĞİNİ APAÇIK SÖYLÜYORSA,  HATTA AYETLERİN ANLAMINI DEĞİŞTİRİP, ALLAH IN DOĞRU YOLUNU GİZLEYENLERE ALLAH IN LANET ETTİĞİNİ AÇIKLIYORSA, İZLEYECEĞİMİZ YOL ÇOK AÇIKTIR.

Dilerim  bu gerçeklerin farkında olan, Allah ın hiç bir ayetini görmezden gelmeden, üstünü örtmeden yalnız Allah ı VELİ edinip, yalnız Kur’an ın ipine sarılan ve böylece şeytanlaşmış insanlardan uzak yaşayan, Allah ın lanetine değil şefkatine layık olan, Allah ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...