Ana içeriğe atla

BİZLER İSLAM I BÖYLEMİ ANLATIP, DİNE DAVET EDECEĞİZ?



Geçmiş tarihte Gazete manşetlerini okuduğum bir haber, dikkatimi çekmişti. Haber Suudi Arabistan ile ilgili, aynen şunlar yazıyordu.

“Suudi Arabistan’da kadınlara 2015 müjdesi! “

Bu başlığın devamında ise şunlar yazıyordu.

“Suudi Arabistan’da Şura Konseyi kadınların yerel seçimlerde oy kullanmasına yeşil ışık yaktı. Adının açıklanmasını istemeyen kurulun bir üyesi, kadınların 2015’teki belediye seçimlerinde oy kullanabilmesinin tavsiye edildiğini, bu kararın yürürlüğe girmesi için Kral Abdullah’ın onaylaması gerektiğini belirtti.”

İşte İslam ın beşiği sayılan bir ülkenin, İslamı  nasıl yaşadığı ve kadınlara karşı tavrı. Onları nasıl bir gözle gördüğü ve ne kadar değer verdiğinin kanıtı. Kur’an a uymak yerine, Kur’an ı kendilerine uydurmuş beşeri rivayetlerle, Allah ın halis dininden uzaklaşmış bir inancın, mezhebin, fırkanın acı gerçekleri. Bizler bu dini, Müslüman olmayan toplumlara nasıl anlatacağız, nasıl davet edeceğiz İslam a kadınları, erkekleri, özellikle gençleri? Bırakın onları İslam a davet etmeyi, İslam dini içinde ki kadınlarımıza nasıl sahip çıkacağız, bunu düşünen var mı?

Hıristiyanlar uydu aracılığıyla televizyonlardan Türkçe, Arapça dinlerini anlatıyorlar, tanıtıyorlar ve davet ediyorlar bizleri. Bizlerin Kur’an a uymayan yanlış, hurafe rivayetlere iman edişimizi kullanıp, Kur’an da çelişki vardır yalanlarıyla, bizlerin yanlış inançlarımızı kullanarak, hem İslam a hem de toplumumuza nasıl zararlar verdiğimizin, farkında değil miyiz yoksa hala? Bizler ise dinde bölünmüşlüğün kavgası içinde, birbirimize laf yetiştirmekten, gözümüz dönmüş bir halde birbirimize nefret kusmaktan, gerçekleri ne yazık ki göremez olmuşuz.

Sizlere soruyorum, bir Hıristiyan bayan gelse ve dese ki, sizin inançlarınızda kadının adı bile yok, seçme hakkı olmayanın, özgürlüğü de olmaz dese, siz ne cevap verirsiniz? İstediğniz kadar bizim  ülkemizde var deyin. Gel de anlat yapılan yanlışları, anlatamazsınız çünkü mezhepleri  ve fıkıh inancımızı araştıran başka dindeki bir insan, kadınlara hangi gözle bakıldığını anlayacaktır. Çünkü biz kendi nefsimize bile anlatamıyorsak, bizden olmayan birisine hiç anlatamayız. Bunları yapanların vebali, hesap günü çok çetin olacaktır.

İşte bizler İslam ı böyle Kur’an dan uzak yaşamaya devam ettiğimiz, kendi nefsimizin yarattığı bir inancın peşinden koştuğumuz sürece, Rabbimizde bizleri mazluma, namerde muhtaç edecektir. Allah mahşer gününde, peygamberimizin söyleyeceği bizler için çok üzücü bir sözü, şimdiden bizlere hatırlatıyor ve dikkatimizi çekiyor. Bakın peygamberimiz üzüntü içinde şahit olarak çağrıldığında, bizlere ne söyleyecekmiş.

Furkan 30; Ey Rabbim! BENİM TOPLUMUM BU KURAN’ I DEVRE DIŞI TUTTULAR. 

Gerçekten bizler Kur’an ı devre dışı bıraktık. Onu herkes anlayamaz dedik. BİR RUHBAN SINIFI YARATTIK, KENDİ ELLERİMİZLE. Kur’an da her şey yazmaz, o özet bilgiler içerir deyenlere inandık ve beşerin kitaplarının peşinden gittik. EVET, RABBİMİZ NE OLUR AFFET BİZLERİ, BİZLER SENİN REHBERİNİ DEVRE DIŞI BIRAKTIK. 

Anlamadan Kur’an ı okuma yarışmaları yaparak, anlamasan da Allah sana sevap yazar diyenlerin sözlerine kanıp, koskoca bir bilinmeyene doğru yol aldığımızın farkında bile olamadık. Güçlü, güçsüzü ezer olmuş, kadının ise adı bile yok. Ona düşünme özgürlüğünü bile vermeyen bizler, onların nasıl düşünmesi gerektiğini dahi, bizler söyler olmuşuz. Uzaklaşmışız Rabbin rehberinden. ADETA İSLAM I ERKEKLER HÜKÜMRANLIĞINDA YAŞANAN, BİR DİN YAPMIŞIZ.

Bizler İslam ı doğru yaşadığımızı sanarak, kendimizi de temize çıkarıp, edindiğimiz veliler, şeyhler, efendiler kanalıyla da, cenneti garantilediğimizi sanmayalım sakın. Uyanalım artık bu gaflet uykusundan. Zaman çok kısa, hesap günü bir nefes alımı kadar yakın. Pişman olmak istemiyorsak eğer, BEŞERİN YARATTIĞI, MEZHEPLERİN VE FIKIH İNANCININ ŞEKİLLENDİRDİĞİ, UYDURULAN DİNE DEĞİL, ALLAH IN İNDİRDİĞİ VE BİZLERİ YALNIZ KUR’AN DAN SORUMLU TUTULACAĞINA HÜKMETTİĞİ, İNDİRİLEN İSLAM A UYALIM.  Çünkü peygamberimizde yalnız ve yalnız KUR’AN A sarılmış ve biz ümmetine, yalnız Kur’an ı tebliğ etme görevi almıştı.

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .