Ana içeriğe atla

MUTAFFİFİN SURESİ 29-30-31-32-33-34. AYETLER. MÜMİNLERDEN OLMAK İSTİYORSAK, AYNI YANLIŞLARI BİZLERDE YAPMAYALIM.



Bugün sizlere Kur’an'dan, Allah'ın öyle bir uyarısını, ikazını hatırlatmak istiyorum ki, ne yazık ki bizler bu uyarılara gözlerimizi yumarak, adeta birbirimizi günahkar, kafir hatta sapık kişiler ilan ediyoruz. Lütfen yanlış anlamayalım, bu karşılıklı atışmalar aynı dine, aynı kitaba, aynı Elçiye iman ettiğini söyleyen kişiler arasında dahi yapılıyor.  Önce ayetleri yazalım, daha sonra üzerinde düşünelim.

Mutaffifin 29–30–31–32–33–34: Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı. MÜMİNLER YANLARINDAN GEÇTİĞİNDE, BİRBİRLERİNE KAŞ GÖZ EDEREK ONLARLA ALAY EDİYORLARDI. Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı. Müminleri gördükleri vakit, “HİÇ ŞÜPHE YOK, ŞUNLAR SAPIK KİMSELERDİR” diyorlardı. Hâlbuki onlar, müminlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi. İŞTE BUGÜN DE MÜ’MİNLER KÂFİRLERE GÜLERLER.   (Diyanet meali)

Önce bu örneklerin kitap ehli arasında yapılan yanlışları Allah bizlere örnek almamız adına gönderdiğini ve bu yanlışları bizlerinde yapmamamızı istediğnden, Kur’an'da bahsettiğini unutmayalım. Bu ayetlerde geçen günahkârlar, sizce kimler olabilir? ELBETTE ALLAH'A VE KİTABINA İMAN ETTİĞİNİ SÖYLEDİKLERİ HALDE, BUNUN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEYEN, HAKKA BATIL KARIŞTIRARAK, ATALARININ İNANCINI YAŞAYANLAR. Onun için Allah bunlara günahkâr diyor. Çok dikkat çekici olan ise GÜNAHKARLAR, MÜMİNLERİN yani Allah'ın doğru yolunda gidenlerin yanlarından geçtiğinde, onları gösterip onlarla alay ettiğinden bahsediliyor. Demek ki bu iki gurup aynı inancı paylaşıyorlar genel olarak, ama aralarında öyle büyük fark var ki Allah katında, birisine günahkâr, diğer guruba ise Allah MÜMİNLER diyor. Günahkar inandığı halde, imanının gereklerini yerine getirmeyip, batıla hurafeye sapanlar için söylenir. 

Kur’an Müminlerin kimler olduğundan bahsederken, birçok kez tekrar eder ve bu özelliklerinden nasıl bahseder hatırlayalım. ”MÜMİNLER YALNIZ, RABLERİNE GÜVENİP DAYANIRLAR.” Demek ki kitap ehlinden öyle insanlar varmış ki, inandık dedikleri halde, imanlarının gereğini yerine getirmeyip, yalnız Allah'a güvenip yalnız onu VELİ EDİNİP ona dayanıp, yalnız Allah'tan yardım istemeleri gerekirken, Allah'ın yanında veli, evliya dedikleri kişileride edinip, onlara da sığınıp onlardan da yardım isteyenler varmış ki, Allah bu yanlışı yapanlara GÜNAHKAR bu yanlışa düşmeyenlere de MÜMİN diyor.

Ayeti anlamaya devam edelim. Yalnız Allah'a dayanıp yalnız Allah'tan yardım dilemeyen veliler, şeyhler, efendiler edinip onları Allah ile aralarına koyan günahkarlar, MÜMİNLERİ gördüklerinde bakın ne diyorlarmış. “HİÇ ŞÜPHE YOK, ŞUNLAR SAPIK KİMSELERDİR” Çok ilginç değil mi? Sanırım günümüzde de, tüm bunlardan dersler almadığımız için, aynı yanlışı bizlerde yapıyoruz. Hâlbuki Allah ne diye uyarıyordu bizleri hatırlayalım. “YALNIZ KUR’AN'IN İPİNE SARILIN, ALLAH'TAN BAŞKA HÜKÜM VERECEK YOKTUR, HÜKMÜNE HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEZ. BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK, KUR’A'IN İPİNE SARILIN, SAKIN VELİLER EDİNİP EMİN OLAMDIĞINIZ BİLGİLERİN ARDINA DÜŞMEYİNİZ.”

Cahiliye toplumu da kendi arasında aynen bu yanlışı yapıyordu ve Allah, sizlerde sakın aynı yanlışı yapmayın diye bizleri uyarıyor. Ama ne yazık ki ders alamadık. Çünkü Kur’an ile bağımızı kestiler, sizler Kur’an'ı anlayamazsınız dediler. Eğer bizler bu yanlışı yapıyorsak, Allah katında Mümin olamamış, günahkârların safında yer alıyoruz demektir. Çok ilginçtir, azınlık bir gurup müslüman alay edercesine, BEN KUR’AN MÜSLÜMANIYIM, EMİN OLAMAYACAĞIM HİÇ BİR SÖZÜN ARDINA DÜŞMEM DEDİĞİ İÇİN, KUR’AN MÜSLÜMANI DİYE BİR SAPIKLIK ÇIKTI DEMİYORLARMI? Ne kadar düşündürücü, hâlbuki Allah tüm kullarına indirdiğim kitabın sakın dışına çıkmayın, sınırlarını aşmayın çünkü sizleri Kur’an'dan sorumlu tutuyorum diye uyardığı halde, bunu söyleyerek nasıl bir yanlışın içinde olduklarının, hala farkında bile değiller.

Kendilerini temize çıkartıp, karşısındaki insanları dinsiz, kâfir, sapık ilan edenlere Allah, çok dikkat çekici bir söz söylüyor. “Hâlbuki onlar, müminlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi.” Bu insanlar kendilerini gerçek Mümin görüp, karşısındaki insanları sapık, kâfir ilan edenlere Allah, biz onları Müminlerin başına bekçi göndermedik derken, TÜM İNSANLARIN KENDİ BAŞLARINA İMTİHANLARINI YAŞAMASI GEREKTİĞİNİ VE HİÇ KİMSENİN BİR DİĞERİNİ KÜÇÜMSEYEMEYECEĞİNİN ÖRNEĞİNİ VERİYOR. HATTA ALLAH, KİMİN TAKVACA ÜSTÜN OLDUĞUNU, DOĞRU YOLDA GİTTİĞİNİ YALNIZ BEN BİLİRİM DEMİYOR MUYDU AYETİNDE?

Ayetin sonunda ise, hepimizin bir gün başına gelecek o gerçeği hatırlatıyor Allah ve diyor ki, bu dünyada günahkârlar kendilerini temize çıkartıp, Müminlerle alay ederek onlara gülüyorlardı, MAHŞERDE HESABIN GÖRÜLECEĞİ O ÇETİN GÜNDE İSE, TÜM GERÇEKLER ORTAYA KONDUĞUNDA, İŞTE O ZAMAN MÜMİNLER O GÜNAHKARLARA GÜLECEKLERDİR DİYOR.

DİLERİM HESABIN GÖRÜLECEĞİ O ÇETİN GÜN, İNŞALLAH MÜMİN OLARAK YÜZLERİ GÜLENLERİN SAFINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...