Ana içeriğe atla

FURKAN SURESİ 27 VE 28. AYETLERİN BİZLERE UYARILARI.


Bugün sizleri, Furkan suresi 27 ve 28. ayetler üzerinde Kur’an bütünlüğünde, düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce ayetleri yazalım.

Furkan 27-28: Furkan 27-28: O GÜN, KENDİSİNE YAZIK EDEN, PARMAKLARINI ISIRARAK ŞÖYLE DER: “ÂH, KEŞKE RESULÜN YOLUNU TUTSAYDIM!” “VAH BANA, KEŞKE FALANCAYI DOST EDİNMESEYDİM!” 

Yüce Rabbimize şükürler olsun ki düşünene, aklını kullanana çok şeyler anlatıyor ayetlerinde. Kur’an'a başkalarının fikir ve düşüncelerinin etkisi altında kalmadan, hurafe inançlarına delil aramadan, düşünerek ahhh bir bakabilsek. Önce şunu unutmayalım, indirilen tüm ayetler o günkü toplumun yaptığı yanlışlar üzerine indirilmiştir. Ama öyle bir anlatım ve izah vardır ki, her çağda ve zamanda bu ayetlerden bizler ders alabiliriz. Demek ki Kur’an tebliğ edilirken, atalarının hurafe inançlarından vazgeçemeyen, bazı kişilerin, toplumların yaptıkları yanlışları, mahşer günü farkına vararak, neler söyleyeceklerini daha o gün gelmeden Allah hatırlatarak, toplumu uyarıyor. Uyarı üzerinde hepimiz dikkatle düşünmeliyiz. KEŞKE FALANCAYI DOST, VELİ EDİNMESEYDİM DİYE, MAHŞER GÜNÜ PİŞMAN OLACAKLARDAN BAHSEDİLİYOR. DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN ÇOK ÖNEMLİ BİR KONUDA, MAHŞER GÜNÜ PİŞMANLIKLARINI DİLE GETİRENLERİN SÖYLEYECEKLERİ ŞU SÖZLERDİR. RESUL İLE BİRLİKTE YAŞAYANLAR, KEŞKE ONUNLA BİRLİKTE, ONUN GİTTİĞİ YOLDAN GİTSEYDİM DİYECEKLER. ONUNLA YAŞAMAYAN AMA KUR'AN'A İMAN ETTİĞİNİ SÖYLEYENLERDE, KEŞKE RESULÜN BİZLERE TEBLİĞ ETTİĞİ YOLU İZLESEYDİM, FALANCAYI DOST BİLİP VELİ, ALİM, GAVSLAR EDİNİP, ONLARIN SÖZLERİ İLE İSLAM'I YAŞAMASAYDIM DİYECEKLERİNİ ALLAH, ŞİMDEN BİZLERE BİLDİRİYOR Kİ, AYNI HATALARA DÜŞMEYELİM.

Sizce ayetin bu çok önemli uyarılarından, günümüzde bizler ders alabiliyor muyuz? İsterseniz herkes kendi nefsinde, ayeti günümüze adapte edip düşünsün. Resulün gösterdiği yol çok açıktır. YALNIZ KUR'AN'IN İPİNE SARILIN, EMİN OLMADIĞIN BİLGİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN, ÇÜNKÜ BEN SİZLERİ YALNIZ KUR'AN İLE UYMAKLA GÖREVLENDİRİLDİM DİYE KUR'AN'I TEBLİĞ ETMEDİ Mİ? Sanırım düşünen, Kur’an'ı rehber alan, çok dersler çıkartacaktır. BUGÜNDE BATIL İNANÇLARIMIZI YAŞAMAK ADINA, KUR’AN'IN YÜZLERCE AYETİNİ, NE YAZIK Kİ GÖRMEZDEN GELİYORUZ. Bizler sizce günümüzde İslam'ı yaşarken RESULÜN YOLUNUMU İZLİYORUZ, yoksa Resulün söylediğini iddia ettikleri, rivayetlere sarılarak Resulün yolunu takip ettiğimizi mi zannediyoruz? Hatırlatmak isterim, bizler anlatılan ve Resule ait olduğu iddia edilen hiç bir hadisin doğruluğunu, Resule onaylatma imkanımız yok. Bu durumda bu bilgiler ışığında İslam'ı yaşamamız,  bizler için çok ama çokkkk büyük riskler taşımıyor mu? Hatırlatırım Allah Kur'an'da, emin olmadığınız sözlerin/hadislerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye uyarıyor bizleri. Bu sorunun doğru cevabını bulamazsak, bizlerde mahşer günü aynı sözleri söyleyen ve pişman olanların safında olacağımızı unutmayalım. Furkan suresi 29. ayet, aslında bu konuya çok net açıklama getiriyor ve bakın ne diyor. "ÇÜNKÜ KUR'ÂN BANA GELMİŞKEN, GERÇEKTEN O, BENİ KUR'ÂN'DAN UZAKLAŞTIRDI. ŞEYTAN, İNSANI YÜZÜSTÜ BIRAKIP REZİL RÜSVÂ EDER.” Ayette şeytan diye bahsedilen, Allah'ın doğru yolundan saptıran, şeytanlaşmış insanlardır. Günümüzde bizlere Kur'an için ne diyorlar. Sen Kur'an'ı anlayamasın, zaten Kur'an'da her bilgi detaylı yoktur, Resulün rivayet hadisleri ve mezheplerin FIKIH inancı olmasaydı, Kur'an kapalı kalırdı anlaşılamazdı diyerek, toplumu Kur'an'dan uzaklaştırmıyorlar mı? Söyleyecek çok şey var, ama akıl ve Kur'an devre dışı kalmışsa, yapacak hiç bir şey yok demektir. Şimdi de aşağıdaki ayet üzerinde düşünelim.

Ali İmran 101: Size Allah'ın ayetleri okunurken, ÜSTELİK ALLAH RESULÜ DE ARANIZDA İKEN, NASIL İNKÂRA SAPARSINIZ? HER KİM ALLAH'A BAĞLANIRSA kesinlikle doğru yola iletilmiştir.

Bakın Allah çok dikkat çekici bir söz söylüyor. ALLAH'IN ELÇİSİ ARANIZDA OLDUĞU HALDE, diyor yani Resulün yaşadığı dönemden örnek veriliyor. Sizlere tebliğ edilen, okunan ayetleri, nasıl olurda inkâr edersiniz diyor. Ayetin sonundaki cümlede önemli. HER KİM ALLAH'A BAĞLANIRSA, kesinlikle doğru yola iletilmiştir diyor. Allah'a bağlı olmayı yine birçok ayetinde anlatıyor ve Kur’an'ın ipine sarılın, Kur'an'ın sınırlarını aşmayın, çünkü sizleri Kur'an'dan hesaba çekeceğim diyordu bizlere hatırlayınız. Ahzab suresi 2. ayette, sizce uyacağımız ve bağlanacağımız kitap çok açık değil mi? 

Ahzab 2: RABBİNDEN SANA VAHYEDİLENE UY!  ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR.

Demek ki Allah'ın Elçisinin ve bizlerin ardından gideceği, bağlanacağı Allah'ın tebliğ ettiği Kur’an olduğu bu ayette de açıkça belirtiliyor. KUR'AN'IN ARDINDAN GİDEN, ALLAH'A BAĞLANMIŞ DEMEKTİR.  RİVAYETLERİN ARDINDAN GİDEN İSE ALLAH'IN YOLUNDAN SAPMIŞ DEMEKTİR.  RESUL KURAN'A UYDUYSA, BİZLER NASIL OLURDA BAŞKA BİLGİLERE, KAYNAKLARA UYARIZ? Dikkat ederseniz Rabbimiz ne diyor? RABBİNDEN SANA VAHYEDİLENE UY!  Ama bizler günümüzde öylemi yapıyoruz? Yukarıda hatırlattığım Ali İmran 101 ayetinde, Resul aranızdayken, nasıl olurda hala inkâra saparsınız diyordu. Bu inkâr sözünü, dikkatle düşünelim, bahsedilen toplum Kitap Ehli. Peki neyi inkar ediyorlar olabilir. ALLAH KATINDAN HAK OLANI KABULLENMEK İSTEMEYİP, ATALARININ BATIL İNANÇLARINA TABİ OLDUKLARINDAN ALLAH, ONLARA İNKARCI DİYOR. Hatta Allah, Resulü hayattayken aranızda doğacak sorunların çözümü için, birçok ayetinde bahsettiği gibi, hakem olarak Resulüne gelinmesini ve O hüküm verdiğinde, ona itiraz edilmemesini, uyulmasını söylüyordu. Örnek verelim.

Ahzab 36: ALLAH VE RESULÜ, BİR İŞE HÜKMETTİĞİ ZAMAN, mümin bir erkek ve mümin bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.

Bu ayet örnek gösterilip, bakın demek ki Resulde dinde hükümler koyabiliyormuş, Allah Resulünün hadislerine de uyun diyor, diyerek örnek verilir. Gerçekten bu ayet öylemi söylüyor? Yukarıdaki ayeti anlamaya çalışalım şimdi de. Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman diyor. Burada dikkatle anlamamız gereken, ALLAH AYRI, RESULÜ AYRI BİR HÜKÜM VERMİYOR. Eğer böyle anlarsak HÂŞÂ Allah'ın Resulünü, Allah'ın hükümlerine ortak etmiş oluruz ki, bu ŞİRKTİR. Hatırlayalım Allah Resulüne ne diyordu? Sana indirdiğim Kur'an ile kullarıma hükmet. Hatta indirdiğim hükümlere ilave yapıp, bunlarda Allah katındandır deseydi, onun canını alırdık diye de, bu konuyu iyice anlamamızı sağlamıştı. Demek ki Allah'ın Resulü hayattayken, sorunlarımızın çözüm kaynağının hâkimi, danışılacak makam Allah'ın Resulü olduğunu, Allah çok açık söylüyor. ÇÜNKÜ ALLAH RESULÜNE, KULLARIMA YALNIZ KUR'AN İLE HÜKMET EMRİNİ VERMİŞTİ. Allah bu tebliği Resulüne yaptıktan sonra, bizlere de sorunlarınızda Resulüme danışın, onun kararlarına itaat edin, çünkü O sizlerin aranızda benim hükmümle kararlar verecek diyor.

Peki, Allah'ın Resulü vefat etti. Bu durumda ne olacak diye düşünelim şimdide. Eğer Allah'ın Resulünün hadisleri var, onlara bakarak hüküm vermeliyiz dersek, iste en büyük yanlışı yapmış ve Kur’an ile aramıza emin olamayacağımız yüksek bir duvar örmüş oluruz. ÇÜNKÜ ALLAH'IN RESULÜ VERDİĞİ TÜM HÜKÜMLERİ, KARARLARI KUR’AN'DAN VERMİŞTİ. Rivayet hadislere çok değer veren, hatta haşa ayetlerle eş tutan arkadaşlarıma, Kur'an'ın onay verdiği bazı hadisleri hatırlatmak istiyorum. 

"Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. BAZI ŞEYLERİ DE UNUTMAKSIZIN SİZE RAHMET OLMASI İÇİN HATIRLATMAMIŞTIR, ONLARI DA ARAŞTIRMAYIN." 

Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403 

"Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; KUR’AN IN HELAL KILDIKLARI DIŞINDA BİR ŞEYİ HELAL KILMADIM. KUR’AN IN HARAM KILDIKLARI DIŞINDAKİLERİ DE HARAM KILMADIM." 

İbni Hişam Siret 4 sayfa 332

"Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki ALLAH HİÇBİR ŞEYİ UNUTUCU DEĞİLDİR." 

Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20 

Sanırım bu sözler, hadisler, çok şeyler anlatıyor bizlere. Tabi anlayana, anlamak isteyene. Bunlarda rivayet diyebilirsiniz. Elbette rivayet ama Kur'an'ın onayladığı rivayetler. Bu sözleri Allah'ın Resulü söylemiştir, çünkü Kur'an'da bunları söylüyor ve onaylıyor. ALLAH EMİN OLMADIĞINIZ BİLGİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN, SİZLERİ SORUMLU TUTARIM DEMİYOR MU BİZLERE? Hepimiz bu dünyada, imtihandan geçiyoruz. İmtihanımızın tek kaynağı da Kur’an olduğuna göre, gelin mahşer günü Furkan 27 ve 28. ayette bahsettiği, pişman olanlardan olmak istemiyorsak, hurafe ve batılın peşinden değil, emin olduğumuz Kur’an'ın ardı sıra gidenlerden olalım. KUR’AN'DA HER BİLGİ YOKTUR KUR'AN'I HERKES ANLAYAMAZ DİYENLER, BATIL VE HURAFE İNANÇLARINI KUR’AN'DAN GİZLEMEYE ÇALIŞANLARDIR, LÜTFEN BU GERÇEĞİN ARTIK FARKINDA OLALIM.

Dilerim Kur’an gerçeklerinin farkına varabilen, Allah'ın azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır