Ana içeriğe atla

BATIL İNANÇLARIMIZA, KANIT ARAMA ÇABALARINA GÜZEL BİR ÖRNEK.



Bizleri Kur’an dan uzaklaştıranlar, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayet ve sanı sözlerin/hadislerin, adeta dinin asli unsuru olması adına, her türlü önlemleri almışlar ve sizler Kur’an ı anlayamazsınız, hükümler çıkartamazsınız, Kur’an özet bilgi verir, detay vermez düşüncesinin doğru olduğunu, ne yazık ki topluma kabul ettirmişler. Tabi bu yanlış düşünceleri, kafamızdan çıkaramadığımız sürece de, Kur’an dan gereği gibi faydalanmamız, asla mümkün olmuyor. LÜTFEN ŞUNU UNUTMAYALIM, ALLAH BİZLERİ KUR’AN DAN SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETTİYSE, SİZCE HER KULUNUN ANLAYAMAYACAĞI BİR KİTAP GÖNDERİP, DAHA SONRADA AKLI BAŞINDA KULLARININ DÜŞÜNDÜKLERİNDE, ANLAYAMAYACAĞI BİR KİTAPTAN, TÜM KULLARINA HESAP SORAR MI? Bizlerin ayetler üzerinde düşünmemizi engellemeye çalışanlar, geçmişte yaşamış ve toplumda saygınlık görmüş, âlim kişilerin isimlerini kullanıp, onların üzerinden naklettikleri, ama asla Kur’an ın onaylamadığı düşüncelere, ne yazık ki inandırılmışız. Hatta söylenen sözlerin anlamlarını da değiştirdiklerinin farkına varamamışız. Bugün bu âlim kişiler yaşıyor olsaydılar, belki de ben bu sözleri söylemedim, ya da bu alamda söylemedim diyeceklerini, lütfen unutmayalım.

Ayetleri anlamak ve üzerinde düşünmek isteyen toplumlarda korkutulmuş ve “SEN BİLMEM KİM ÂLİMDEN DAHA MI BİLGESİN, AKILLISIN, SENİN İLMİN NEDİR Kİ.” Söylemleri ile toplum, kendi imtihanını Kur’an dan yaşamasına engel olunmuştur. Bana cevap yazan bir arkadaşımız, kendi düşünce ve inançlarını aklayabilmek, emin olamayacağımız rivayetleri dinin asli unsuru olduğunu kanıtlayabilmek adına, bakın nasıl bir örnek veriyor.

“PEYGAMBERİMİZ SALLALLÂHU ALEYHİ VE SELLEM TİRMİZİ’NİN PEŞPEŞE NAKLETTİĞİ, ÜÇ HADİSİNDE ŞÖYLE BİR İKAZDA BULUNUYOR:

1-Kim ilimsiz olarak KUR’ÂN’I YORUMLARSA, cehennemde oturacağı yere hazırlansın. 

2-Kim Kur’ân’ı KENDİ GÖRÜŞÜNE GÖRE YORUMLARSA, cehennemde oturacağı yere hazırlansın.

3-Kim Kur’ân’ı kendi görüşüne göre yorumlarsa, YORUMUNDA İSABET BİLE ETSE HATA ETMİŞTİR.”

[Tirmizi, Tefsiru’l Kur’ân 1]

Gelin birlikte, bu sözler üzerinde düşünelim. Elbette hiç kimse Allah ın ayetlerine, kendi batıl inançlarına delil yaratmak için yorum yapamaz. Bu ne yazık ki, sakın dinde bölünmeyin emrine uymayan, İslam toplumunun neredeyse genel çoğunluğu tarafından yapılan bir yanlış. Allah dinin anası, temeli, bizlerin sorumlu olduğu ve nice örneklerle açıkladık dediği ayetlerin hiç birisine, bizler yorum yapamayız. ÇÜNKÜ ALLAH BU AYETLERİN, MUHKEM OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. Bizlerin Kur’an gerçeği fark etmemizi de, ne yazık ki engellemişlerdir. Muhkem ayete asla yorum yapamazsınız. Yorum okunduğunda anlaşılmayan, açıklanmaya muhtaç sözler için yapılır. Muhkem kelimesinin anlamı, SAĞLAM KILINMIŞ, BOZULMALARA KARŞI KORUNMUŞ, ANLAŞILAN, BAŞKA İHTİMAL TAŞIMAYAN, AÇIK MANALI ANLAMINDADIR.

Sizce bu durumda Allah ayetlerini, MUHKEM bir şekilde gönderdiğine göre, kimin haddine Allah ın ayetlerini, sözlerini yorumlamak. Hâşâ Yaradan kullarına açık ve anlaşılır bir şekilde hükümlerini göndermedi de, birilerimi bunu anlaşılır hale getirdi. Ne yazık ki art niyetli kişiler bazı rivayetleri, tıpkı Allah ın ayetlerinin anlamları ile oynandığı gibi, işlerine geldiği gibi oynuyorlar.  Bu sözleri Allah ın Elçisi söylemiş olabilir ama bizler farklı anlamlar vermeden, Kur’an ışığında söylenenleri anlamalıyız. DİNDE TEK BİR DELİL, KANIT VARDIR ODA KUR’AN. Bunu Allah söylüyor ve sakın Kur’an ın sınırlarını aşmayın diyede uyarıyor. Rivayet ve batıla kanıt gösterilen bu sözler,  SİZLER AYETLER ÜZERİNDE YORUM YAPMAYIN, ALLAH IN ELÇİSİ YORUM YAPMIŞ VE HADİSLERİ İLE BİLDİRMİŞ MANTIĞINI, TOPLUMA KABUL ETTİRMEYE ÇALIŞANLAR. ASLINDA AYETLERİ BU YOLLA, İSTEDİKLERİ ŞEKİLDE KENDİLERİ YORUMLARLA ŞEKİLLENDİRMİŞ VE FARKLI ANLAMLAR VERMİŞLERDİR. ÜZÜCÜ OLAN, ALLAH IN ELÇİSİNİN ADINI KULLANMALARI. Bunu yaparak, dine nifak sokmaya çalışanların, lütfen tuzağına düşmeyelim. Şunu da unutmayalım, Allah Kur’an ı açıklamak bize düşer diyor ve nice örneklerle açıkladık dedikten sonra, yaptığı uyarıyı lütfen unutmayalım. “HAKKINDA KESİN BİLGİ SAHİBİ OLMADIĞIN ŞEYİN PEŞİNE DÜŞME. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. (İsra 36) Şunu da unutamayalım, bizler rivayetlerden değil, KUR’AN DAN SORUMLUYUZ. (Zuhruf 44)
 

Şimdi de ikinci sırada söylenen cümleye bakalım. “Kim ilimsiz olarak Kur’an ı yorumlarsa, cehennemde oturacağı yeri hazırlasın” diyor. Çok doğru bir söz. Eğer bir Müslüman, kulaktan dolma rivayet sözlerle ayetleri anlamaya çalışıp, birde apaçık olduğunu söylediği MUHKEM ayetler üzerinde yorumlar yaparak, Allah ın verdiği hükmü, yorumlarla değiştirmeye çalışanlar, cehennemdeki yerini gerçekten hazırlasın. Allah birçok kez tekrar ederek, hatta Kamer 17. ayetinde ne diyordu. “ANDOLSUN BİZ, KUR’AN’I DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. VAR MI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN?” Demek ki ayetler üzerinde bizler yorum yapamayız, çünkü anlayalım diye Allah ayetleri kolaylaştırmış. Ama Allah bizlerinde, imtihanı gereği bir çaba göstermemizi istiyor ve ayetler üzerinde DÜŞÜNMEMİZİ, AKLIMIZI KULLANMAMIZI İSTİYORDikkatinizi çekmek isterim, Allah ayetleri yorumlamamızı değil, ayetler üzerinde düşünmemizi istiyor. Çünkü Kur’an bir ilimdir, bilgi kaynağıdır, rehberdir. Düşünerek iman eden, güçlü ve kalıcı, kendisinden emin bir imana sahip olur. HATIRLAYINIZ LÜTFEN, ALLAH KUR’AN İÇİN SİZLERE İLİM GÖNDERDİK DİYORDU. Demek ki bizler için din adına ilim, yalnız Kur’an dır ve onun verdiği bilgilerdir. Eğer Kur’an dışından, kendimize ilim kaynakları ararsak, yolumuzu sapıtır, şeytanın yolunu izleriz.  ALLAH BİZLERİ YALNIZ, KUR’AN IN İPİNE SARILIN DİYE UYARMIYOR MUYDU?

Tirmizi nin naklettiği ikinci örneği, tekrar hatırlayalım. Kim Kur’an ı kendi görüşüne göre yorumlarsa, cehennemde oturacağı yeri hazırlasın diyordu. Bu konu üzerinde biraz daha düşünelim. Ne kadar doğru bir söz. Allah ın elçisinin, buna benzer birçok sözü, uyarısı vardır. Allah ın ayetlerini, ne haddimize kendi düşüncelerimize göre yorumlamak. Allah kuluna  hâşâ yetmiyor ve anlatamıyor mu? Ne yazık ki bu yanlış, dinde bölünen bütün mezhepler, cemaatler ve tarikatlar tarafından yapılıyor. Yani Allah ın ayetleri tahrifatla, kendince yorumlarla kendi inançlarına kanıt yaratılıyor. Geçmiş kitap ehlinin de yaptığı gibi. Hâlbuki bu örnekler Kur’an da var ve Allah sakın sizlerde bu yanlışları yapmayın diye bizleri uyarıyordu. BU DURUMDA, KENDİ GÖRÜŞÜMÜZE GÖRE YORUM YAPAMAYACAĞIMIZ ÇOK AÇIK OLDUĞUNA GÖRE, AYETLERİ NASIL ANLAYACAĞIZ? ÇÜNKÜ BU SÖYLEDİKLERİNİ, ALLAH IN ELÇİSİDE HAYATINA GEÇİRDİĞİNE GÖRE, YANİ KENDİSİDE AYETLERE YORUM YAPMASI MÜMKÜN DEĞİL. ÇÜNKÜ NE DİYORDU AYETLERDE, “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” ALLAH IN AYETLERİNİ, KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYALIM DİYE, NİCE ÖRNEKLERLE AÇIKLADIK İZAH ETTİK Kİ ANLAYASINIZ HÜKMÜ, BU SORUMUZADA ÇOK AÇIK CEVAP VERİYOR.

Tirmizi nin 3. sırada naklettiğini iddia ettiklerine göre yine, Kim Kur’an ı kendi görüşüne göre yorumlarsa, yorumunda isabet bile etse, hata etmiştir diyor. Aynı konuya, çok dikkat çekici bir uyarı daha. Eğer söylediyse bundan kesin emin olamayız, Allah ın Elçisi bunu neden söylemiş olabilir, ama söylemesi büyük muhtemel. Allah ın MUHKEM dediği bir ayeti üzerinde, yorumlar yapmak bile Allah ın ayetlerine saygısızlıktır. ÇOK ÖNEMLİ BİR TESPİT ASLINDA. Allah ayetlerimi ben açıkladım, nice örneklerle anlayasınız diye kolaylaştırdım diyorsa yemin ederek, BİZLER BU SÖZLERE GÜVENİP ASLA YORUM YAPMAMALIYIZ. ALLAH BİZLERE MUHKEM BİR ŞEKİLDE NE TEBLİĞ EDİYOR, ONU ANLAMAYA ÇABA HARCAMALIYIZ DİYOR.

Batıl inançlarına kanıt gösterdikleri, Allah ın Elçisinin büyük muhtemel söylemiş olabileceği, Tirmizi den bu alıntılar, aslında İslam ı rivayet, sanı ve ciltlerce dolusu yorumların yapılarak topluma anlatıldığı, hatta sizler ayetleri anlayamazsınız, herkes Kur’an ı anlayamaz onu veli, âlim insanlar anlar sözlerinin de, ne kadar yanlış olduğunu kanıtlıyor. Hemen şöyle düşünelim birlikte. TIRMIZİ ALLAH’IN ELÇİSİNİN BU SÖZLERİ SÖYLEDİĞİNE İNANIP, KALEME ALIP BİZLERE NAKLETTİYSE,  DİNİN ANASI TEMELİ OLAN MUHKEM AYETLER ÜZERİNDE, BİZZAT KENDİSİ KUR’AN DIŞI BİLGİLERLE YORUMLAR YAPMIŞ VE AYETLERİ ANCAK BU YOLLA, BU BİLGİLER IŞIĞINDA ANLAYABİLİRİZ, DEMİŞ OLABİLİR Mİ? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Lütfen emin olmadığımız sözlere değil, Allah ın korumasındaki Kur’an a kulak verelim. Bizleri en doğruya ulaştıracak, yalnız Allah ın tavsiyeleri ve onun nuru Kur’an dır, unutmayalım.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...