Ana içeriğe atla

BAKARA SURESİ 213. AYET VE UYARILARI.


Bu yazımda sizleri, Bakara suresi 213. ayet üzerinde, düşünmeye davet etmek istiyorum. Allah uyarılarını, tebliğlerini o kadar açık yapıyor ki Kur’an da bizlere, gözlerinde perde olmayan, tüm gerçekleri görecektir. Önce ayeti yazalım.

Bakara 213: İNSANLAR TEK BİR TOPLUMDU. Allah, onlara müjde veren ve uyarılarda bulunan nebîler gönderdi; ONLARLA BİRLİKTE, GERÇEKLERİ İÇEREN KİTAP DA İNDİRDİ Kİ, AYRILIĞA DÜŞTÜKLERİ KONULARDA İNSANLAR ARASINDA O KİTAP HÜKMETSİN. KENDİLERİNE KİTAP VERİLENLERDEN BAŞKASI AYRILIĞA DÜŞMEDİ. AÇIK BELGELER GELDİKTEN SONRA, BİRBİRLERİNE HAKİMİYET KURMAK İSTEDİKLERİ İÇİN BÖYLE OLDU. Sonra anlaşamadıkları konuda, Allah, müminleri, kendi onayıyla doğruya ulaştırdı. Allah, doğruları tercih edeni doğru yola yöneltir. (Süleymaniye vakfı meali)

Allah ın uyarılarından anlıyoruz ki, önceleri insanlık tek bir toplum olarak yaşıyorlarmış ve Allah onlara doğru yolu gösteren Nebiler gönderdiği onlarla birlikte gerçekleri gösteren Kitaplarda indirdiği bilgisi veriliyor. Allah elçiler, kitaplar göndermiş ki, bazı konularda bilgisizlikleri yüzünden yaptıkları yanlışları düzeltsinler, gönderdiği rehber kitap ile yollarını bulsunlar. AYETTE DİKKATİMİZİ ÇEKEN KONU İSE, TOPLUMUN AYRILIĞA DÜŞTÜKLERİ KONULARI DÜZELTMESİ İÇİN HAKEM, DELİL, KANIT OLARAK KİTAPLAR GÖNDERDİĞİNİ SÖYLÜYOR. Bugün bizler ise aramızda tartıştığımız ve anlaşamadığımız konuların çözümü için, ALLAH IN GÖNDERDİĞİ SİZCE KUR’AN I MI DELİL, KANIT GÖSTERİYORUZ?

Bölünmenin ve aralarındaki tartışmanın nedenlerini açıklarken ise ne diyor hatırlayalım. “AÇIK BELGELER GELDİKTEN SONRA, BİRBİRLERİNE HAKİMİYET KURMAK İSTEDİKLERİ İÇİN BÖYLE OLDU.” ne yazık ki geçmiş kitap ehlinin yaptığı aynı yanlışları bizlerde yapıyoruz ve dinde öyle bölündük ki, menfaat çekişmeleri yüzünden birbirimizi öldürmekten bile çekinmiyoruz. Aslında bunca açık kanıtlardan sonra, bu gerçekleri görmeyenlere söyleyecek sözümüz elbette yok. Bizlerin günümüzde, inancındaki kanıtlar, ne yazık ki Kur’an yeterli görülmediği için, EMİN OLAMADIĞIMIZ RİVAYETLERİ, BİZLER DİNDE KANIT OLARAK KABUL EDİYORUZ. Tabi böyle olunca, sonuç ortada. Dinde bölünmüş, parçalanmış, birbirine düşman bir toplum.

Ayette geçen çok dikkat çekici bir cümleye dikkatinizi çekmek istiyorum. “KENDİLERİNE KİTAP VERİLENLERDEN BAŞKASI AYRILIĞA DÜŞMEDİ. ” Çok ilginç değil mi? Dinlerinde bölünenler, parçalannanların hepsi, Allah ın bu kitaba sarılın sizleri doğru yola iletecek dediği toplumlar. Peki onların ortak noktaları neydi bu yanlışı yaparken? Hepsinin ortak yanı, kendi çıkarları doğrultusunda, Allah ın dinini kullanmalarıydı. İŞTE ONUN İÇİN ALLAH, BEN RUHBAN SINIFINI KONUSUNDA, GÖNDERDİĞİM HİÇ BİR KİTAPTA HÜKÜM VERMEDİM. Yani dinde ruhban sınıfı yoktur. Sizleri din adına, kendi çıkarları için aldatmaya çalışanlara kanmayın, doğru yolu bulmak istiyorsanız, gönderdiğim kitaba sarılın diyor Allah. Onun için Rabbimiz iman edenlerin çoğunluğunun yaptığı yanlışa dikkatimizi çekerek ne diyordu hatırlayalım. Yusuf 106: ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A ANCAK ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR.

Rabbimiz, ne yazık ki senin uyarılarını, genel çoğunluğumuz hala görmezden geliyor. Kur’an anlaşılması zor, herkesin anlamadığı, her bilginin detaylı olmadığı bir kitap ilan edilerek Müslümanları, Kur’an ı doğru anlattıklarını iddia ettikleri cemaatlere, tarikatlara ve mezheplere yönlendiriyorlar. Hepside kendi çıkarlarına toplumu davet ediyorlar, Allah ın en doğru yolu diye. Kendi menfaatleri, çıkarları ve atalarının yanlış inançlarını yaşayabilmek adına. Ne olursun bizlerin gönül gözlerini aç ki, Kur’an ın gerçeklerinin farkına varabilelim, aydınlanalım.

Dilerim bir gün, bu gerçeklerin farkına varan ve inancımızda batıl, sanı ve rivayetlerden uzak, yalnız  KUR’AN I HAKEM YAPAN, Allah ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .