Ana içeriğe atla

KUR'AN IN EMRETTİĞİ SALÂT, HANGİ ANLAMLARA GELİYOR?



Bu makalemde, sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an'da sıkça geçen ve Allah'ın önemsediği SALÂT konusu üzerinde olacaktır. Bizler ne yazık ki her konuda olduğu gibi, bu konuda da geleneğin, fıkıh inancının öğretisinin etkisinde kalarak, Kur’an'ı anlamaya çalışıyoruz ve kendimiz çok fazla araştırma, düşünme gereği duymuyoruz. Bizler salât kelimesini, Farsçadan dilimize geçen ve bizlerin yine Kur’an'da bazı ayetlerde tarifi yapılmış, örnekleri verilmiş şekilsel bir ibadet olan, yalnız namaz olarak algılıyoruz. Hâlbuki SALÂT kelimesi yalnız bildiğimiz namaz anlamında değil, çok geniş anlamı vardır. Gelin bu konuyu birlikte anlamaya çalışalım.

Bakara 3–4: Onlar gayba inanırlar, NAMAZ KILARLAR, KENDİLERİNE VERDİĞİMİZ MALLARDAN ALLAH YOLUNDA HARCARLAR. Yine onlar, SANA İNDİRİLENE VE SENDEN ÖNCE İNDİRİLENE İMAN EDERLER; ahiret gününe de kesinkes inanırlar. (Diyanet vakfı meali)

Ayette namaz diye tercüme edilmiş kelime SALÂT tır. Bu ayette salâtı kılarlar değil, salâtı ikame ederler yani gereği gibi yerine getirirler diyor Allah. Bizler ne yazık ki Kur’an'da geçen, her salât kelimesini namaz diye tercüme edince, ayette anlatılmak istenenleri de doğru anlayamıyoruz. Peki, ayette bahsedilenler kimler? Allah'ın kitabına iman etmiş, batıl ve hurafeden uzak, Allah'ın doğru yolunda gidenlerden bahsediliyor. Böyle insanlar SALÂTI gözetirler, gereğini yaparlar ve böylece kendilerine verdiğimiz mallardan, Allah yolunda harcarlar diyor.  Devamında da yine SALÂTI gereği gibi yerine getirenlerin özelliklerinden bahsediyor ve diyor ki; Yine onlar sana indirilen Kur'an'a ve daha önce indirilmiş Allah'ın kitaplarının geldiğini kabul eder ve asla onun dışına çıkmazlar diyerek, SALÂTI GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRENLERİN ÖZELLİKLERİNDEN BAHSEDİYOR VE BU KONUDA AÇIKLAMA YAPIYOR.  Ama bizler bu ayette geçen salât kelimesine, yalnız namazı kılarlar dediğimiz zaman, ayette anlatılanları birbirinden ayırıyor ve böylece ALLAH'IN İSTEDİĞİ GERÇEK SALÂTIDA YERİNE GETİREMEYİP, BÖLMÜŞ VE PARÇALAMIŞ OLUYORUZ.

GENEL ANLAMDA, SALATIN KISACA ANLAMIN ÖZETLEMEK GEREKİRSE ŞÖYLE DİYEBİLİRİZ.  ALLAH’TAN YANA OLMAK, ONUN RIZASINI KAZANMAK ADINA YAPILAN HERŞEY SALATTIR DİYEBİLİRİZ. YANİ SALÂT KELİMESİNDEN ANLAYACAĞIMIZ, ALLAH İLE KURULACAK HER TÜRLÜ BAĞ, YAPACAĞIMIZ ÇABA SALÂTTIR DİYE ANLARSAK, YANLIŞ ANLAMIŞ OLMAYIZ. ALLAH'I ZİKRETMEK, ONA DUA EDİP ONA KIYAM EDİP SECDE ETMEK YANİ NAMAZ KILMAK, YALNIZ ONDAN YARDIM İSTEMEK, ALLAH'IN RIZASINI KAZANMAK ADINA İHTİYAÇ SAHİPLERİNE YARDIM ETMEK, TOPLUM İÇİNDE YARDIMLAŞMAYA ÖNEM VEREREK, İNSANLARA HİZMET EDEBİLECEK HER TÜRLÜ GÜZEL DAVRANIŞLAR, ALLAH'IN VAHYİ KUR’AN'I OKUYUP, DOĞRU ANLAYIP ONU TOPLUMA ANLATMAK, ALLAH İLE BİR BAĞ KURMA ÇABASIDIR VE BUNLARIN HEPSİ SALÂTTIR. Bir başka örnek.

Bakara 43–44: NAMAZI KILIN, ZEKÂTI VERİN. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. Siz Kitab’ı okuyup durduğunuz hâlde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz? (Diyanet meali)

Bu ayette de geçen ve namaz diye çevrilmiş kelime, SALÂT. Ama ayette kılın şeklinde değil de, salâtı ikame edin özenle yerine getirin şeklinde geçiyor. Ne yazık ki hep aynı şeyi yapıyoruz ve salâtın O çok geniş anlamını daraltarak ayetleri yazıyor ve tercüme ediyoruz. Genellikle Kur’an'da geçen her salâtın yanında zekâtı verirler, infak ederler diye geçer. Hatırlatmak isterim, salatın çok önemli bir özelliğide, toplumda Müslümanların bir birine destek olması anlamındadır. Bir Müslüman her konuda toplum içinde birbirine destek olmalı ve yardımlaşmalıdır. Bakın bu destek olma konusunu yalnız maddi anlamda değil, her konuda destek olarak anlamalıyız. Ayetin devamında ise yoksula yardım etmesi, zekat vermesi emri vardır.   Hâlbuki ayette Allah özellikle, dikkatimizi çekiyor ve diyor ki bir önceki 42. ayetinde, sakın Hakkı batılla karıştırmayın, hakkı gizlemeyin, devamında da SALÂTI GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRİN, ZEKÂTI VERİN DİYOR

Demek ki salâtı yalnız bizim kıldığımız namazla sınırlandırmak, ayeti tam olarak anlamamızı engelliyor. Ayetin devamında rükû edenlerle birlikte rükû edin derken de, ALLAH'IN GÜCÜNÜ, YÜCELİĞİNİ FARK EDENLER İLE BİRLİKTE ONUN ÖNÜNDE EĞİLİN, ONA GEREKEN SAYGIYI GÖSTERİN, NAMAZINIZI KILIN DİYOR. Lütfen şunu unutmayalım, günümüzde kıldığımız namazın şeklini mezhepler şekillendirmiştir, bu namazı bire bir Kur'an'da aramayalım bulamayız.  Yahudi ve Hristiyanları araştırınız lütfen onlarda KIYAM, RÜKU VE SECDE ile ibadet ettiklerini, kendilerince bu emri farklı şekillendirdiklerini göreceksiniz. Bu salatı yaparkende amaç, Allah'a yapılan DUADIR ZİKİRDİR. Yine ayetin devamında, kitap ehlini uyarıp, gerçeklerle buluştuğunuz halde, ondan uzaklaşıp, batılı ve hurafeyi din edinip, birde bu yanlışları doğru zannedip, karşınızdakileri doğru zannettiğiniz yanlış bilgi ve inançlara mı davet ediyorsunuz diye uyarıyor. BAKIN TÜM BUNLAR, SALÂTIN ÖZÜNDEN SAPANLARIN YAPTIĞI YANLIŞLAR. Ne dersiniz, bizlerde bu ve benzeri yanlışları yapmıyor muyuz? Yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenler, cahiliye toplumu kitap ehlinin yaptığı yanlışları tekrarlayarak, SALÂTI GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRMEYENLERDİR. Kur’an ayetleri üzerinde, ne yazık ki bizler bu ve benzeri yanlışları çok yapıyoruz. Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, bir başka ayete bakalım şimdide.

Bakara 153: Ey iman edenler! SABIR VE NAMAZ İLE ALLAH'TAN YARDIM İSTEYİN. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir. (Diyanet vakfı meali)

Bu ayette de namaz diye çevrilmiş kelime SALÂT.  Aynı ayeti Bayraktar Bayraklı hocamız, bakın nasıl çevirmiş. "SABIR VE DUA İLE YARDIM ELDE ETMEYE ÇALIŞINIZ". Gerçektende çok doğru. Demek ki salât aynı zamanda, Allah'a karşı her zaman sabrederek, Yaradan'a duada-niyazda bulunmak anlamındadır. AMA UNUTMAMAMIZ GEREKEN ÇOK ÖNEMLİ OLAN İSE SALAT, ALLAH İLE KURMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ ÇABAMIZ OLARAK ANLARSAK, SALATIN ÖZÜNDEN SAPMAMIŞ OLURUZ. Zaten bizlerin namaz kılarken Allah'a karşı duamız, ondan yardım istememiz değil midir? Namazda okuduğumuz ayetlerin tamamı dua ayetleridir. Elbette bunu her zaman, her anımızda yapabiliriz. Farklı bir ayete bakalım şimdide.

Ankebut 45: (Resulüm!) SANA VAHYEDİLEN KİTAB'I OKU VE NAMAZI KIL. MUHAKKAK Kİ, NAMAZ, HAYÂSIZLIKTAN VE KÖTÜLÜKTEN ALIKOYAR. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. (Diyanet meali)

Bu ayette namaz diye çevrilmiş SALÂT kelimesine, eğer bizler yalnız namaz deyip geçersek, ayetin bizlere anlatmak istediği salâtı, bir bütün olarak yerine getirmemizi engellemiş oluruz.  Hâlbuki bu ayette Allah, SALÂTI GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİR Kİ,  HAYATINA GEÇİRDİĞİN SALÂT SENİ HAYÂSIZLIKTAN, FUHUŞTAN, KÖTÜLÜKLERDEN KORUSUN DİYOR. Unutmayalım yalnız namaz bizleri hayasızlıktan, fuhuştan korumaz, GÜNÜMÜZDE İSLAM TOPLUMUNUN ACIKLI DURUMU, BUNU AÇIKÇA GÖSTERİYOREğer salatın özünü hayatımıza geçirmeyip yaşamadıysak,  zekatı gösteriş için verenlerden, Allah'ın yanında veliler edinmiş ve onlardan şefaat bekleyen, bolca namaz kılan ama Allah'a  şirk koşan müşriklerden oluruz. Yani salâtın özü önce Allah'ın vahyini doğru almak, ondan sonra onu yaşamak ve çevremize duyurmak olmalıdır. Devamında da salata açıklık getiriyor ve her anımızda, atacağımız tüm adımlarda, Allah'ı unutmadan onu anmalıyız, zikretmeliyiz ki kötülüklerden sakınanlım, şeytanın vesvesesinin etkisinde kalmayalım. LÜTFEN UNUTMAYALIM, BİZLERİ SAPKINLIKLARDAN KORUYAN ALLAH'IN KİTABI KUR’AN DIR, ONUN UYARI VE HÜKÜMLERİDİR, ALLAH'A KARŞI SINIRSIZ SEVGİNİN GÜCÜDÜR, ONUN VERDİĞİ TERBİYEDİR. 

Konuyu doğu anlayabilmemiz için Maun suresi 4. ayetinde geçen bir cümle üzerinde sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Bakın bu ayet şöyle tercüme ediliyor."YAZIKLAR OLSUN O NAMAZ KILANLARA"  Halbuki bu ayette SALAT kelimesi geçmez. Peki hangi kelime geçer. "MUSALLİN". Ne yazık ki bu kelime, namaz diye çevrilir. Bu kelimenin anlamını doğru anlamak istiyorsak,  Müddesir 43. ayete bakmamız gerekir. Bakın bu ayettede ne diyor. Yine aynı kelime geçiyor ayette, MUSALLİN.  Ayette şöyle geçer. "BİZ MUSALLİNLERDEN DEĞİLDİK." Bu ayetide ne yazık ki, namaz kılanlardan değildik anlamı verilir. Halbuki musallinlerden değildik sözüyle Allah,  şirkten arınmış bir bilinçle Allah'a yönelmek, onun emrettiği yolda sabırla ve sürekli yürümek anlamına gelir. Yani batıl ve rivayetlerden uzak, hayırda ve barışta yarışan, yalnız Allah'a kulluk ederek yalnız Allah'tan yardım isteyen, onun şanını yüceltmek adına kıyam edip, rüku edip, secde eden yani namaz kılan, ama bu yolda sürekli olan anlamındadır.

Bu konuda sizlere, salât kelimesini doğru anlayamadığımıza dikkat çekici bir örnek daha vermek istiyorum. Hud suresi 87. ayeti tercüme ederken ayette geçen salât kelimesini, namaz diye tercüme ederek bakın nasıl yazmışlar. Diyanet mealinden alıntı yapıyorum. “Dediler ki: “Ey Şu'ayb! BABALARIMIZIN TAPTIĞINI, YAHUT MALLARIMIZ HAKKINDA DİLEDİĞİMİZİ YAPMAYI TERK ETMEMİZİ, SANA NAMAZIN MI EMREDİYOR” Halbuki bu ayette, çok farklı bir şey anlatıyor. Bayraktar Bayraklı hocamız bu ayette geçen salât kelimesinden, bakın ne anlamış ve nasıl tercüme etmiş. ”DEDİLER Kİ: “EY ŞU‘AYB! BABALARIMIZIN TAPTIKLARINI YAHUT MALLARIMIZ HUSUSUNDA DİLEDİĞİMİZİ YAPMAKTAN VAZGEÇMEMİZİ SANA İMANIN/DİNİN Mİ EMREDİYOR? “  Sanırım bu ayette geçen salât kelimesinin, bizlerin bildiği namaz olmadığı, Allah'ın kitabının din adına bizlere öğretisi, vahyi, çizdiği yol ve yöntem olduğu çok açık anlaşılıyor. Taha suresi 14. ayetinde de Allah özellikle şöyle bir uyarı yapıyor. "HİÇ ŞÜPHESİZ Kİ BEN, ALLAH’IN TA KENDİSİYİM. İLÂH DİYE BİR ŞEY YOKTUR BENDEN BAŞKA. O HÂLDE BANA KULLUK ET VE BENİ ANMAK İÇİN SALÂTI İKAME ET." Ayette çok açık uyarılan, bizlerin yalnız kendisine kulluk etmemizi ve lütfen dikkat, beni anmak için salatı yerine getirin diyor. Bunu elbette her zaman yapabiliriz ama vaktini belirlediği, şeklini tarif ederek huzurumda saygıyla dur yani kıyam et, bende başka hiç kimseye boyun eğme, bana rüku et ve yalnız yaratıcın benim, benim önümde secde ederek bağlığını göster diye örneklerini verdiği ve bu yolla, kulluk görevimizin gereği, namazımızı kılmamız gerektiği anlatılmaktadır. ÖZELLİKLE DİKKAT, KULLUK GÖREVİ YANİ BAĞLILIĞIMIZIN GÖSTERGESİNDEN BAHSEDİLİYOR. BURADA YAPILMAK İSTENEN ASIL AMAÇ, ALLAH'A YAKLAŞMAK VE ONUNLA GEREKEN BAĞI KURMA ÇABASINA SALAT DİYORUZ.

Bizler salâtı yalnız, gösteriş olsun diye görünüşte kıyam, rükû ve secdeye bağladığımız içindir ki, yalan söyleyen, adaletten uzak, insanlara yardım etmeyen yada gösteriş için yapan, kendisinden başka hiç kimseyi düşünmeyen, yalnız Allah'ın kitabına sarılıp, yalnız ondan yardım istemesi gerekirken,  batılın ve rivayetin etkisiyle, Kur’an'ı yeterli görmeyip, onu detaysız ve gerektiği gibi açıklanmamış bir kitap ilan eden Müslümanlar olduk. SİZCE BİZLER SALÂTI, ALLAH'IN İSTEDİĞİ GİBİ YERİNE GETİYOR OLABİLİR MİYİZ? Getiriyor olsaydık, İslam toplumlarında adalet, yardımlaşma, kardeşlik, barış ve Allah'ın ipine sarılan batıldan uzak, Müslümanlardan olurduk.  SALATI YERİNE GETİRİYOR OLSAYDIK, EN AZINDAN HER KONUDA MÜSLÜMANLAR OLARAK, BİR BİRBİRİMİZE DESTEK OLMAMIZ GEREKİRDİ, TAM TERSİNE DÜŞMAN OLDUK. PEKİ İSLAM TOPLUMUNDA, SİZCE ALLAH'IN BU HÜKMÜ YERİNE GETİRİLİYOR MU? Yorumunu sizlere bırakıyorum.

Salatın bir parçası olan namazın Kur'an'da, vakti belirlenmiş olduğunu ve o vakitlerde bu salâtı, abdest alarak yapmamız gerektiği örneklerini verir. Nisa 43. ayette de, Salâtın şekilsel kısmına yani namaza durmadan önce, kendinizi bilmeyecek kadar sarhoş iseniz, salata/namaza durmayın uyarısını yapar. Ayrıca namaza/salata durmanın şartlarını sayarken de, cünüp olmamamız gerektiğinin bilgisi verilmiştir. Nisa 101. ayette de sefere çıktığımızda, salâtı/namazı kısaltmanızda sakınca yoktur der. Yani salâtın ölçüsünü, bildiğimiz tabirle rekât sayısını Allah belirlememiş, bizlere bırakmıştır. Hatta kısaltılmış salâtın/namazın örneğini, Allah resulünün üzerinden bizleri bilgilendirir ve savaşta namaz kılarken, peygamberimizin imamlığında kısaltılmış namazın, ilk secde yapıldığında, bittiği örneğini verilir. BİR KISIM MÜSLÜMANLARDA, SALATIN ŞEKİLSEL BOYUTUNU YANİ NAMAZI İNKAR EDİP, NAMAZ YOKTUR DİYEBİLİYORLAR. Kıyam, rüku ve secde ile yaptığımız bu duanın olmadığını söyleyenler, lüten biraz önce verdiğim örnekleri gözden geçirmelidirler. Namaz yoksa, adesti ne için alıyoruz. Allah'ın Resulünün savaş anında, tek rekatlık kıyam ve rükü, secdeden sonra biten nedir lütfen bunları tekrar düşünsünler.

Kur’an her konuda olduğu gibi, Salatın bir parçası olan kolaylaştırdığı namaz ibadetini, ne yazık ki mezheplerin ve fıkıh inancının ilaveleri ile şekillendirdik zorlaştırdık. Yapılan ilaveleri Kur’an'da göremediğimizde de, bakın bunlar ya da şunlar Kur’an'da geçmiyor diyerek, Kur’an yetersiz ve detaysız gösterildi. Bu bilgiler olmasaydı, namazımızı bile kılamazdık diyerek, toplum Kur’an'a değil, rivayet kaynaklara yönlendirildi. Namaz farklı boyutlara taşındı, amacından saptırıldı. LÜTFEN UNUTMAYALIM NAMAZ, ALLAH İLE BİR OLDUĞUMUZ, ONDAN YARDIM İSTEDİĞİMİZ, ONA SIĞINDIĞIMIZ, ARAMIZDA HİÇ KİMSENİN OLMADIĞI, ONA BAĞLILIĞIMIZI DİLE GETİRDİĞİMİZ, ONUNLA BAĞLANTI KURDUĞUMUZ EN ÖZEL ANIMIZDIR.

Kur’an ın SALÂT konusunda açıklama yaptığı, detay verdiği bunca bilgilerinden sonra, şunları rahatlıkla söyleyebilirim. Konuyu özetlemek gerekirse, SALÂT, Allah'ın Kur’an'da sıkça geçen ve bizlerin özellikle dikkatimizi çektiği, önemsenen bir konudur.  Bizler eğer bu uyarıların tamamını dikkate almak istiyorsak, ayetlerde geçen SALÂTI İKAME EDİN, TİTİZLİKLE YERİNE GETİRİN,  HAYATINIZA GEÇİRİN SÖZLERİNDEN ŞUNLARI ANLAMALIYIZ.

BİR MÜSLÜMAN ALLAH'IN EMRETTİĞİ SALÂTI, GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORSA, ÖNCE ONUN ZİKRİNİ, KUR'AN'I BATILDAN VE HURAFEDEN UZAK HAYATINA GEÇİRMELİ VE ASLA EMİN OLMADIĞI SÖZLERİN/HADİSLERİN ARDINA DÜŞMEMELİDİR. SALÂTIN OLMAZSA OLMAZI, ALLAH İLE DOĞRU BİR BAĞLANTI KURMAK VE ONUN RIZASINI KAZANMAK İÇİN, İNSANLARA YARDIM ETMEK, ZEKÂT VERİP ALLAH'IN VERDİĞİ NİMETLERİNDEN İNFAK EDEREK, YARDIMLAŞMAYI TEŞVİK ETMEKTİR. HER KONUDA İNSANLARA DESTEK OLMAK SALATIN EMRİDİR. BİR MÜSLÜMAN, YALNIZ ALLAH'TAN YARDIM DİLEYİP, YALNIZ ALLAH'I ZİKREDEREK,  ONA DUA ETMELİ VE ONUN ŞANINI YÜCELTMELİDİR. YİNE KUR’AN'DA AÇIKLANIP DETAYI VERİLEN VE BELİRLİ VAKİTLERDE, ALLAH'IN HUZURUNDA KIYAMA DURUP, ONUN ÖNÜNDE RÜKÛ EDİP, ONA SECDE EDEREK VE YALNIZ ONDAN YARDIM DİLEYEREK, ONU ZİKREDİP ANMALIYIZ, ONA ŞÜKRANLARIMIZI SUNARAK YARDIM DİLEMELİYİZ. İŞTE ALLAH'IN SALÂTI, TÜM BUNLARIN TAMAMIDIR. BU SALÂTI YERİNE GETİREN MÜSLÜMAN, ALLAH'IN EN DOĞRU YOLUNDADIR. BU SALAT ANCAK BİZLERİ KÖTÜLÜKLERDEN KORUR, FUHŞUYATTAN UZAK TUTAR. TÜM BU GERÇEKLERİ EĞER BİRBİRİNDEN AYIRIP, EKSİK YAPIYORDA, GÖSTERİŞ İÇİN BİR KISMINI YERİNE GETİRİYORSAK, ASLA ALLAH'IN İSTEDİĞİ KULLAR OLAMAYIZ VE KENDİMİZİ KANDIRMIŞ OLURUZ. TABİ KILDIĞIMIZ NAMAZINDA, KARŞILIĞINI ALAMAYIZ, HAYRINI GÖREMEYİZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK .

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A