Ana içeriğe atla

HADİD SURESİ 11. AYETİ DOĞRU ANLAYABİLMEK VE YAŞAYABİLMEK ÜMİDİYLE....


Allah Kur’an da bizleri, imtihan ettiğini söyler ve imtihan etmesinin asıl nedenini de açıklarken, Mülk suresi 2. ayetinde şöyle dikkatimizi çeker. “O Kİ, HANGİNİZİN DAHA GÜZEL DAVRANACAĞINI SINAMAK İÇİN ÖLÜMÜ VE HAYATI YARATMIŞTIR. O, MUTLAK GALİPTİR, ÇOK BAĞIŞLAYICIDIR.” Buradan da anlıyoruz ki,  Allah bizleri birbirimizle sınıyor ve imtihan ediyor. İsteseydi her kulunu zengin yapardı. Ama Allah bizleri farklı yaratarak,  çabamız nispetinde her şeyi elde edebileceğimiz tüm koşulları bizlerin emrine vermiştir. Tabi farklı oluşumuzda, örneğin zengin olanın olmayana yardım etmesiyle, ona gerekli ortamı sağlamasıyla, yaşamımızdaki insanlar arasındaki dengenin yaratılmasının Allah, bir bölümünü biz kullarına bırakmış ve bizleri bu yolla imtihan etmektedir.

Şöyle söyleyebilirsiniz, Allah neden kendisi vermiyor da, kulunu kuluna muhtaç ediyor? Sanırım bu soruyu ilk düşündüğümüzde nefsimizin, duygularımızın onaylayacağı bir cevabı bulamayız. Ama akıl devreye girdiğinde, tabiata çevremize baktığımızda, işlerin biraz daha farklı olduğunu görürüz. Eğer yaratılmış tüm canlılar eşit olsaydı, birbirinden hiçbir farkları olmasaydı, sizce ne olurdu? Hayvanları düşünelim,  tüm hayvanlar farklı boyutta, güçte yaratılmıştır. Belgeselleri izlediğinizde görmüşsünüzdür, tabiat kanunlarında duyguya asla yer yoktur.  Bitkiyle beslenenler hariç, hayvanların neredeyse hepsi, birbirini yiyerek hayatta kalırlar. 

Allah öyle bir düzen kurmuştur ki, yarattığı hayvanlara belki bizlere verdiği aklı, özgür iradeyi vermemiş ama onlara verdiği içgüdüsel davranışlarla, onlara verdiği özelliklerle küçücük halleriyle bile hayatta kalıp nesillerini sürdürebiliyorlar.  Çok ilginçtir, dünyaya gelen öyle canlılar var ki, yaşama başladıkları andan itibaren, neredeyse bir gün yaşıyorlar ve görevlerini tamamlayıp ölüyorlar. Ama nesilleri hiç bitmiyor. Tüm canlılardan farklı olarak, Akıl ve özgür irademizle bizleri yaratan Rabbimiz, diğer canlılardan farklı olarak, bizleri farklı şartlarda, koşullarda yaratmış ama asla önümüze engel koymadan, EŞİT KOŞULLARIN OLUŞMASI İÇİN, GEREKEN YARDIMI GEREKTİĞİ YERDE YAPMIŞTIR. 

Zengin ve fakir olarak farklı dünyaya gelen bizler, Allah ın imtihanı gereği bu farklılıkla dünyaya geldik. Hangi ailede dünyaya geleceğimize, bizler karar vermedik. DÜŞÜNDÜRÜCÜ OLAN İSE, BUNUN NEDENLERİNİ, SEBEB VE SONUÇ İLİŞKİSİNİ BİLMİYORUZ. BU DURUMDA DUYGUSAL YORUM LAR YAPMAMIZDA YANLIŞ OLUR. Bize düşen yaşam mücadelemizde başarılı olabilmek adına, çaba harcamak olmalıdır. Bu kısa ömrümüzde hepimiz birbirimizle her an imtihandayız ama ne yazık ki bunun farkında bile değiliz. Çevremize şöyle bir bakalım, hatta araştıralım. Öyle makamlara gelmiş insanlar vardır ki, anne ve babaları akla gelmeyecek zorluklarla çaba gösterip çocuklarını okutmuşlar ve evlatlarını o makama getirmek için çaba harcamışlardır. LÜTFEN DİKKAT, HİÇ BİR YOKSULUN ÖNÜNDE ZENGİN OLMAK İÇİN, YÂDA YÜKSEK BİR MAKAMA GELMEK İÇİN ENGEL YOKTUR. ALLAH TAM TERSİNE BÖYLE KULLARINA YARDIM ETMEK İÇİN, ÇABA GÖSTERMEKTEDİR VE BİZLERİ UYARMAKTADIR.

Allah elçileri tarafından gönderdiği tüm kitaplarında, İnfak etmeyi yani zekât verip yardımlaşmayı ön plana almıştır. İNSANLARIN ARASINDAKİ ZENGİNLİK FARKINA BİZZAT KENDİSİ KISMEN KARIŞMAYIP, BU YOLLA BİZLERİ İMTİHAN ETMEKTEDİR. Lütfen unutmayalım, Allah kendi huzuruna durup SALÂT EDERKEN/Namaz kılarken, kendisinden yardım istenmesi örneğini verdiği ayetlerinin hemen devamında, mutlaka insanlarla yardımlaşmanın önemine dikkat çekmiştir. Acaba bizler bunun farkında mıyız? Hiç sanmıyorum. Allah biz kullarının yaşam telâşesin de, duygularımızın esiri olacağımızı bildiği için, bizlere hayırda, yardımlaşmada adeta birbirimizle yarışmamızı teşvik için, bakın nasıl bir örnek veriyor.

Hadid 11: KİM ALLAH'A GÜZEL BİR BORÇ VERİRSE, Allah onun verdiğini kat kat arttırır ve onun için değerli bir ödül de vardır. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bakar mısınız lütfen, ne muazzam bir teşvik. Allah bu ayetin bir öncesi Hadid 10. ayetinde, Allah yolunda malını harcamayıp, insanlara yardımı unutup, hayatın içinde kendisini kaybedenlere ne diyor. “SİZE NE OLUYOR Kİ ALLAH YOLUNDA İNFAK ETMİYORSUNUZ? OYSA GÖKLERDE VE YERDE BULUNAN HER ŞEY, YALNIZ ALLAH'A KALACAKTIR. “ Devamındaki Hadid 11. ayetinde de, Allah öyle bir örnek veriyor ki, atalarımızın söylediği O atasözünün yanlış olduğu ortaya çıkıyor.” KEFENİN CEBİ YOKTUR.”  Demek ki kefenin cebi varmış. Allah bu dünyada O çok sevdiğiniz malınızın mülkünüzün bir kısmından hayırlar yapıp, zekâtlar verip insanlara infak ederseniz, BU YAPTIĞINIZ HAYRINIZI BANA BORÇ VERMİŞ OLARAK SAYARIM VE HUZURUMA GELDİĞİNİZDE, SİZE KAT KAT FZLASINI VERİRİM DİYOR. Hatta Allah bunu bir başka ayetinde, başak örneğine benzetiyor ve kat kat karşılığını alacağımızı bizlere bildiriyor. SİZCE BU DÜNYADA EN KARLI YATIRIM, ALLAH IN BU EMRİNİ YERİNE GETİRİP, HAYIRDA, ZEKÂTTA, İNFAKTA YARIŞMAK DEĞİL Mİ? Sanırım nefisler daha baskın çıkıyor. Allah yardımcımız olsun ve dilerim o acımasız nefsimizi dizginleriz. Kur’an dan bu konuda birkaç örnek daha vermek istiyorum.

SALÂTI/NAMAZI GÖZETİN, ZEKÂTI VERİNİZ, YAPTIĞINIZ HER İYİLİĞİ ALLAH KATINDA BULACAKSINIZ. (Bakara 110)

Onlar gayba inanırlar, SALÂTI/NAMAZI GÖZETİRLER, KENDİLERİNE VERDİKLERİMİZDEN ALLAH YOLUNDA HARCARLAR. (Bakara 3)

SALATI/NAMAZI GÖZETİN YERİNE GETİRİN, ZEKÂTI VERİNİZ ve rükû edenlerle beraber rükû ediniz. (Bakara 43) 

Dikkat ederseniz ayetlerde, namaz kılınız diye tercüme edilen ayet aslında SALÂTI ikame ediniz yani gereğini doğru yerine getiriniz diyor. Çünkü Salâtın içinde, hem Allah a kulluk görevimizi yerine getirdiğimiz, bizlerin namaz diye tercüme ettiğimiz ibadet ve Allah a dua etmek, yalnız ondan yardım istemek olduğu gibi, salâtın olmazsa olmazı olan zekât vermek, infak etmek, Allah ın tebliğini ulaştırmak da vardır. Onun için Allah, kullarını ayetin sonunda tekrar uyarıyor ve HER İYİLİĞİN KARŞILIĞINI ALLAH KATINDA GÖRECEKSİNİZ, DİYEREK TEŞVİK EDİYOR. BİZLER NE YAZIK Kİ SALATIN İÇİNDEN, NAMAZI ÇIKARDIK DİĞERLERİNİ UNUTTUK, ALLAH DAN BAŞKASINDAN YARDIM İSTEYİP, ONLARA DUA EDER OLDUK, ZEKATI YARDIMLAŞMAYI İSE UNUTTUK. Hadid 11. ayette bahsedilen, Allah a borç verenler, yani hayırda ve zekâtta yarışanlar, Bakara 110. ayette de nasıl ödüllendirileceği tekrarlanıyor.

Değerli kardeşlerim, zekât, infak ve hayırda yarışmak, bizlerin imtihanı gereğidir. Bizler eğer Kur’an ın uyarıları ışığında hayatımızı yaşarsak, bu imtihanımızın da hafiflediğini görebiliriz. Eğer Allah, SİZLERİ YÖNETECEKLERİ, EHİL İNSANLARDAN SEÇİN diye uyarıyorsa, bizlere düşen adaletli, gösterişten uzak, tüm halkı kucaklayan örnek liderleri seçmek olmalıdır. ADALETLE YÖNETİLEN TOPLUMLARDA, İNSAN İNSANA MUHTAÇ OLMAZ. İNANIN ALLAH IN BU İNFAK, ZEKÂT EMRİNİ YERİNE GETİRECEK İNSAN BULMAKTA ZORLANIRSINIZ. Ama Allah kullarının çok büyük hatalar yapacağını bildiği için, çok önemli uyarılarda bulunarak, toplumda adaletin sağlanmasına ve bizlerin daha huzurlu yaşamasına yardımcı oluyor.

Dilerim bizlerde Kur’an gerçekleri ile buluşan, onu dikkatle düşünerek, anlayarak okuyan ve hayatına geçiren, böylece bizleri yönetecek liderleri ehil insanlardan seçerek, toplumda eşit koşulların sağlandığı adaletli bir toplum oluruz. İnşallah bu huzuru bir gün yakalarız da, zekât verecek, infak edecek insanları bulmakta zorluk çekeriz. ALLAH BÖYLE TOPLUMLARI MUTLAKA, HEM BU DÜNYADA BARIŞ, HUZUR VE MUTLULUKLA ÖDÜLLENDİRECEK, HEMDE CENNETİNİ NASİP EDECEKTİR.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .