Ana içeriğe atla

ENFAL SURESİ 12. AYET. "VURUN BOYUNLARINA, VURUN PARMAKLARINA."


Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Enfal suresi 12. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, bazı cemaat, tarikat ve mezhepler inkârcıların Allah ın elçisine, Kur’an a iman etmeyenlerin, kafalarının kesilerek öldürüleceğine, hatta parmaklarının kesilebileceği hükmünü çıkarmışlardır. Bizler ayetleri eğer, Kur’an ı referans almadan, rivayet edilen ve doğru olması Kur’an a göre mümkün olmayan bilgilerle ayetleri anlamaya çalışırsak, Kur’an ı asla doğru anlayamayacağımız gibi, kendimizi de kandırmış oluruz. Konumuzla ilgili ayeti önce yazalım, daha sonra hiçbir etki altında kalmadan, Kur’an ın diğer ayetlerinden yardım alarak, ayeti anlamaya çalışalım.

Enfal 12: HANİ RABBİN MELEKLERE, “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin. Ben kâfirlerin kalplerine korku salacağım. ŞİMDİ VURUN BOYUNLARININ ÜSTÜNE. VURUN, ONLARIN BÜTÜN PARMAKLARINA” diye vahyediyordu (Diyanet meali)

Ayette dikkat ettiyseniz, ilk hitap meleklere. Allah Meleklerine diyor ki, ben sizinle beraberim.  İman edenlere sebat verin, yani imanlarında kararlı olmalarını sağlayın yüreklendirin, moral verin, destek olun diyor. Devamında da adeta meleklere ve iman edenlere de bu görevinde güç verircesine kâfirlerin, inkârcıların kalplerine korku salacağım diyor Allah. Devamda ise şimdi vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına diyor. Peki boyunlarına ve parmakların a vurun emri kime? Burada iki farklı düşünce var. Bir kısmı meleklerin iman edenlere yardımı, yani kafirlerin güç ve kuvvetini kesmek amacıyla yardım ettiği anlaşıldığı gibi, bu emrin iman edenlere olduğu söylenmekte. Hangi anlamda olursa olsun, verilen emir savaşta düşmanın başını yada parmakların kesmek değil, onların güç ve kuvvetlerini kesmek anlamında söylendiği çok açıktır. Ayete dikkat ettiyseniz, vurun boyunlarının üstüne diyor, kafalarını kesin demiyor. BOYUNLARININ ÜSTÜNE VURMAK, ONLARI AYAKDA DURAMAZ HALE GETİRMEKTİR. PARMAKLARINA VURMAKTA, ONLARIN TÜM GÜCÜNÜ KESMEK ANLAMINDADIRBunu Muhammed 4. ayetten çok daha iyi anlıyoruz. Bu ayeti doğru anlamak istiyorsak, Enfal suresi 17. ayetide okumalıyız. Bakın Alla o gün savaşa katılan Müslümanlara ne diyor. Savaşta onları siz öldürmediniz, onları Allah öldürdü. Attığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı. Bunu da müminleri güzel bir imtihanla sınamak için yaptı. Doğrusu Allah işitendir, bilendir.”

İşin daha da ilginci ve bana göre korkunç olanı. Bu ayet delil gösterilerek, Allah inkârcıların kafalarını kesebileceğimizi, hatta parmaklarını işe yaramaz hale getirebileceğimizi dahi söyleyebilmektedirler.  Bir arkadaşımız, bu ayeti bana şu şekliyle yazmış. ”KÂFİRLERİ YAKALADIĞINIZ YERDE BOYUNLARINI VURUN VE PARMAK UÇLARINI DOĞRAYIN “ Bizler ne yazık ki ayetleri Kur’an dan uzak, öyle yanlış tercümeler yapıyoruz ki, neredeyse Kur’an ın tamamına ters düşebiliyor. Tekrar hatırlatmak isterim, bu ayette vurun boyunlarına ve parmaklarına derken, onları öldürün kafalarını kesin, arkadaşımızın yazdığı gibi parmaklarının uçlarını doğrayın demiyor. ALLAH İNSANLARIN GÜCÜNÜ KUVVETİNİ KESİN, SİZLERE ZARAR VEREMEYECEK HALE GETİRİN Kİ ZARAR VEREMESİNLER DİYOR. Muhammed suresi 4. ayette, Allah aynı şekilde  iman edenlere hitaben inkârcılara karşı, BOYUNLARINI VURUN şeklinde ayetinde bahseder. Yazımın devamında o ayettende bahsedeceğim. Kafası kesilen bir insan ölür, bu durumda parmakları neden kesilsin, ayette bahsedileni anlamaya çalışmak yerine, kendi inançlarımızı ayete ilave ediyoruz. Konuyu daha detaylı anlamaya devam edelim. Bu ayeti doğru anlamamız için, öncesindeki ayetlere bakalım şimdide.

Enfal 9–10: Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da, “BEN SİZE ARD ARDA BİN MELEKLE YARDIM EDİYORUM” diye cevap vermişti. ALLAH BUNU, SADECE BİR MÜJDE OLSUN VE ONUNLA KALPLERİNİZ YATIŞSIN DİYE YAPMIŞTI. Yoksa yardım ancak Allah katındandır. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Diyanet meali)

Allah daha önce Melekleri yoluyla insanlara yardım ettiğinin örneğini veriyor. Dikkat ederseniz yadım kalplerin yatışması ve moral vererek güç takviyesi olduğu anlaşılıyor. Enfal suresi 12. ayetin hemen sonrasındaki ayette de Allah, sözlerine açıklama getiriyor ve bakın 13. ayetinde ne diyor. “BU, ONLARIN ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELMELERİNDENDİR. HER KİM DE ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELİRSE, BİLSİN Kİ ALLAH’IN CEZASI ŞİDDETLİDİR.” Buradan da anlaşılıyor ki, Resulüme karşı gelenleri ben cezalandırırım diyor. Çünkü karşılık vermeyen, kendi inancını yaşayan hiç kimseye Kur’an, müdahale izni vermez. Tekrar hatırlatmak isterim, Allah ve melekleri iman edenlere yardımda bulunuyor ama bizzat savaşarak değil güç ve moral vererek destek oluyorlar. YANİ ONLAR ADETA, GÖRÜNMEZ GÜÇLERDİR DİYEBİLİRİZ. Örneğin Enfal suresi 44. ayetinde Allah bakın ne diyor. ” Allah, olacak bir işi yerine getirmek için SAVAŞ ALANINDA KARŞILAŞTIĞINIZ ZAMAN, ONLARI SİZİN GÖZÜNÜZDE AZ GÖSTERİYOR, SİZİ DE ONLARIN GÖZÜNDE AZALTIYORDU. Bütün işler Allah’a döner.” Şimdide Kur’an da, Allah ın Melekleri yoluyla, ya da Allah ın mümin kullarına, başka nasıl yardım ettiği, destek verdiği örnekleri hatırlayalım.

Tevbe 26: DERKEN ALLAH, ELÇİSİNE VE İNANIP GÜVENENLERE ÖZGÜVEN VERMİŞ, GÖRMEDİĞİNİZ ORDULAR İNDİRMİŞ VE O KÂFİRLERİ CEZALANDIRMIŞTI. Kâfirlerin payına düşen işte budur. (Süleymaniye vakfı meali)

Enam 61: O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. SİZE KORUYUCULAR GÖNDERİR. Nihayet birinize ölüm geldi mi, elçilerimiz onun canını alırlar. Onlar vazifede kusur etmezler. (Bayraktar Bayraklı meali)

Enfal 65: Ey Nebi! Mü’minleri savaşa teşvik et. EĞER İÇİNİZDE SABIRLI YİRMİ KİŞİ BULUNURSA, İKİ YÜZ KİŞİYE GALİP GELİRLER. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.

Bu ayetlerden de çok açık anlaşılacağı gibi, Allah ve Melekleri iman eden mümin kullarına, her zaman yardım ediyor ve onları destekliyor, moral ve güç veriyor. Bu ayetleri de özellikle Kur’an da bizlere bildiriyor ki, korkmadan, Allah ın doğru yolunda gidelim, hiç kimseden çekinmeyelim. TABİ ÖNCE BİZLER, ALLAH IN YOLUNDAMIYIZ, YOKSA BATILIN VE HURAFENİN YOLUNDAMIYIZ, ONU ÇOK İYİ ANALİZ ETMELİ VE ANLAMAYA ÇALIŞMALIYIZ. SİZCE ALLAH IN DOĞRU YOLUNDA OLSAYDIK, MÜSLÜMAN TOPLUMLAR GÜNÜMÜZDE BÖYLEMİ OLURDU? YORUMUNU SİZLERE BIRAKIYORUM. Kur’an da Allah özellikle DİNDE ZORLAMA YOKTUR diye bizlere bildirmiştir. Yani hiç kimse karşısındaki bir inkârcıyı, zorla imana davet edemez, onu zorlayamaz. Bu zaten imtihan olmanın özüne aykırıdır. Tevbe suresi 5. ayet de örnek gösterilip, tıpkı Enfal 12. ayette yaptıkları gibi, bakın bu ayette Müşrikleri, inkârcıları bulduğunuz yerde öldürün diye örnek gösterilir. Hâlbuki bulduğunuz yerde öldürün diye kast ettikleri,  bir ayet öncesi Tevbe 4. ayette, SİZLER İLE ANLAŞMA YAPTIKLARI HALDE, SÖZÜNDE DURMAYAN, ANLAŞMAYI BOZARAK SİZİ ÖLDÜRMEK İÇİN SAVAŞ AÇANLARI, BULDUĞUNUZ YERDE ÖLDÜRÜN DİYOR. 

Bizler ayetleri bütünlüğünden koparıp, işte böyle anlamaya çalışıyoruz. Nedeni de rivayet ve sanı inançlarımızı aklayabilmek adına. Hâlbuki örnek verdikleri Tevbe 5. ayetin devamında, sizinle sözleşmelerini bozanları savaşta öldürün derken, devamında bu konuya açıklık getiriyor ve sakın hepsine böyle bir şey yapmayın, yakalayabildiğinizi sağ yakalayın, onları hapsedin. Savaş bitiminde tehlike geçtiğinde,  yaptıklarına tövbe eder, pişman olduklarını söyleyip, salâtı yerine getirip, yani toplumda barış içinde yaşayacaklarına, birbirini destekleyeceklerine, huzursuzluk çıkarmayacaklarına, Allah ın yolundan gideceklerine söz verirlerse, onları serbest bırakın diyor. Aynı konuyla ilgili dikkat çeken bir ayeti de hatırlatmak istiyorum. Enfal 12. ayeti, daha iyi anlamamızı sağlayacağına inanıyorum.

Muhammed 4: İnkâr edenlerle savaşta karşılaştığınızda, HEMEN BOYUNLARINI VURUNUZ. Onları yendiğinizde de sıkıca bağlayınız. SAVAŞ SONA ERDİĞİNDE YA BİR LÜTUF OLARAK KARŞILIKSIZ YA DA FİDYE ALARAK SALIVERİNİZ. Allah dileseydi onlara galip gelirdi. Fakat kiminizi kiminizle denemek için böyle yaptı. Allah yolunda öldürülenlerin yaptıkları hiçbir ameli Allah asla boşa çıkarmayacaktır. (Bayraktar Bayraklı)

Bakın ayette, tıpkı Enfal 12. ayette geçen BOYUNLARINI VURUN sözlerini Allah, inkârcıların iman edenlere açtığı savaşta, iman edenlerin aynı şeyi yapmasını istiyor ve BOYUNLARINI VURUN diyor. Hatırlatmak isterim, kafalarını uçurun, öldürün demiyor. Devamında da buna açıklık getiriyor ve boyunlarını vurduktan sonra, yani güçlerini kuvvetlerini kesip, etkisiz hale getirdikten sonra, onları tutuklayın diyor. Esir aldıktan sonra, Allah ın yapmamızı istedikleri ise ne yazık ki bizlerin birçok ayetten anlamak istediğimizin tam tersine, onların kafasını kesin, parmaklarını koparın ya da parmak uçlarını kesin demiyor. ONLARI YA BEDEL/FİDYE KARŞILIĞI, YA DA BEDELSİZ SALI VERİN DİYOR. Çok açık savaş bitince, Allah ın emri budur diyor. Ama bizler tüm bu gerçeklerden uzak,  kâfirleri Allah öldürün, kafalarını kesin diyor şeklinde, ayetleri tercüme etmeye, topluma anlatmaya çalışıyorlar. Elbette Kur’an seni öldürmek için savaş açanlara, seninde onları öldürme iznini veriyor. Bakara suresi 190 ve 191. ayetlerde sizi yerlerinizden çıkarmak, öldürmek için savaş açmışlarla karşılaştığınızda, sizlerde onları öldürün ama aşırıya kaçmayın diye de uyarır. Bunu da belirtmek isterim. Tabi böyle olunca da kendimizi kandırıyor, Allah ın lanetiyle/cezasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Allah öldürmenin, en son çare olduğunu bizlere anlatarak, asıl yapılması gerekenin barış ve güzellikle ikna etmek olduğunu Kur’an bizlere anlatıyor.

Dilerim cümlemiz, batıl, hurafe ve sanıdan uzak, Allah ın kitabı FURKAN ı, Allah ın verdiği örneklerle anlamaya çalışan, Allah ın azınlık halis kullarından oluruz. ALLAH IN VE MELEKLERİN YARDIM ETTİĞİ KULLARDAN OLMAK İSTİYORSAK, YALNIZ ALLAH I VELİ EDİNİP, YALNIZ ALLAH IN KİTABI KUR’AN IN İPİNE SARILMALIYIZ. YOKSA YAŞADIĞIMIZ İSLAM TOPLUMUNUN, ACI GERÇEKLERİNİN NEDENLERİNİ, ASLA FARK EDEMEYİZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK 

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .