Ana içeriğe atla

SECDE 24 VE MAİDE 55. AYETLERİ, KENDİLERİNE MASKE OLARAK KULLANANLAR.


Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet,  Secde suresi 24 ve Maide 55. ayet olacaktır. Batıl, hurafe ve atalarının inancını dine sokmaya, meşrulaştırmaya çalışanlar, birçok ayete yapmaya çalıştığı gibi bu ayetleri de örnek gösterip,  bakın bu ayette Allah içimizden bizlere din adına önderler, veliler, şeyhler gönderiyormuş, bunu açıkça Allah ayetinde söylüyor diye örnek gösteriyorlar. Gelin bahsettikleri o ayetlere birlikte bakalım, acaba Allah gönderdiği Resullerin dışında önderler gönderiyor muymuş, yoksa bu ayette Allah gönderdiği Resullerinden mi bahsediyor.

Secde 24: SABREDİP AYETLERİMİZE KESİN OLARAK İNANDIKLARI ZAMAN, İÇLERİNDEN EMRİMİZLE DOĞRU YOLA İLETEN ÖNDERLER ÇIKARDIK. (Diyanet meali)

Lütfen ayeti dikkatle okuyalım. Allah sabredip, hiçbir velinin ardına düşmeden, emin olmadığı sözlere inanmadan çaba gösterip yaşayan kulları için, onların içlerinden lütfen dikkat, EMRİMİZLE YANİ GÖREVLENDİREREK, DOĞRU YOLA İLETEN ÖNDERLER ÇIKARDIK DİYOR. DİKKAT EDERSENİZ BU SÖYLENENLER GERÇEKLEŞMİŞ OLANLAR. Allah’ın Resulü kitap ehlinin batıl ve hurafe inançlarından, sabrederek uzak durmuş onlara tabi olmamış ve her zaman doğrunun, gerçeklerin arayışında olmuştur. Allah da bu sabrından ve çabasından dolayı onu, elçi olarak görevlendirmiştir. Bundan alacağımız çok büyük dersler vardır. Peki, bu bahsedilenler sizce Allah’ın gönderdiği Resullerinden başka kişiler olabilir mi? Elbette mümkün değil. Bu ayetten bir önceki ayete bakalım ki, kimlerden bahsettiği daha net anlaşılsın.

Secde 23: Andolsun, biz Musa’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) vermiştik. Sen de kitaba (Kur’an’a) kavuşma konusunda sakın şüphe içinde olma. Onu İsrail oğullarına BİR YOL GÖSTERİCİ KILMIŞTIK. (Diyanet meal)

Sanırım bu ayetten sonra söylediği O sözlerden kast edilen, daha önce gönderdiği Resuller/Elçiler olduğu anlaşılıyor. Onları yol gösterici olarak gönderdiğini söylüyor. ALLAH BUNDAN SONRA NEBİ/RESUL GÖNDERMEYECEĞİNİ SÖYLÜYORSA KUR’AN’DA, bundan sonrada bizlerin din adına başka önderler, yol göstericiler beklememiz kesinlikle büyük hata olur. Allah sakın veliler, evliyalar edinip ardı sıra gitmeyin, güvenilecek veliniz yalnız benim diyorsa Kur’an’da, NASIL OLURDA ALLAH’IN RESULLERİNDEN BAŞKA, ALLAH’IN GÖREV VERMEDİĞİ KİŞİLERİ ÖNDER, LİDER, YOL GÖSTERİCİ OLARAK KABUL EDERİZ. Bu kadar mı Kur’an dan uzaklaştık, yolumuzu sapıttık? 

Allah emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin diye uyarıyorsa, lütfen kendimizi kandırıp, kendi nefsimizce Allah’ın görev verdiğini zannettiğimiz kullar edinip, sorgusuzca ardı sıra gitmeyelim, pişman oluruz. Bu ve benzeri ayetleri, batıl ve hurafe inançlarına kanıt yapmaya çalışanlar, KENDİLERİNİ ALDATAN SAĞIRLAR, DİLSİZİLER VE GÖZLERİNE PERDE ÇEKİLENLERDİR. Onların gönülleri mühürlenmiştir, asla Kur’an gerçeklerini göremezler. Bizleri hakka, doğruya iletecek yalnız Allah’tır, Elçisinin de uyduğu ve bizlere tebliğ ettiği Kur’an’dır. Bakın bu konuda Allah nasıl uyarıyor.

Yunus 35: De ki: “ORTAK KOŞTUKLARINIZDAN, HAKKA İLETECEK OLAN VAR MI?” De ki: “ALLAH HAKKA İLETİR. Öyle ise hakka götüren mi uyulmaya lâyıktır, YOKSA HİDAYET VERİLMEDİKÇE KENDİ KENDİNE DOĞRU YOLU BULAMAYAN MI? Size ne oluyor? Nasıl böyle yanlış hükmediyorsunuz?” (Bayraktar Bayraklı meali)

Bakara 5: İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve KURTULUŞA ERENLER DE ANCAK ONLARDIR. (Diyanet vakfı)

Araf 3: (Ey insanlar) RABBİNİZDEN, SİZE İNDİRİLENE UYUN VE O’NDAN BAŞKA DOSTLARA/VELİLERE UYMAYIN. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! (Elmalı meali)

Zümer 3: Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah’ındır! O’NUN YANINDA BİRİLERİNİ DAHA VELİLER EDİNEREK, “BİZ ONLARA, BİZİ ALLAH’A YAKLAŞTIRMALARI DIŞINDA BİR ŞEY İÇİN KULLUK ETMİYORUZ.” diyenlere gelince, hiç kuşkusuz, Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz. 

İsra 9: ŞÜPHESİZ Kİ BU KUR’AN EN DOĞRU YOLA İLETİR; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler. (Diyanet vakfı meali)

Bu ve benzeri birçok ayetlerden de anlaşılacağı gibi, bizlerin önderi doğru yola ileten yalnız Allah’tır ve Allah’ın Elçisinin getirdiği Kur’an’dır. Bunun dışında önderler, liderler arayanlar yollarını sapmış kendilerini kaybeden zavallılardır. Yine ayetlerde geçen kelimelerin anlamları ile oynayıp, farklı anlamlar yükleyenler Maide suresi 55. ayeti de kendi batıl inançlarına kanıt gösterme çabasında olduklarını görüyoruz.

 “SİZİN DOSTUNUZ/VELİNİZ YALNIZCA ALLAH, ELÇİSİ VE BOYUN EĞEREK SALATI İKAME EDEN VE ZEKÂTI VEREN MÜMİNLERDİR. ” (Maide 55)

Dikkat ederseniz bu ayette bahsedilen dost/veli sözüyle, genel bir tanım yapılıyor.  Bir Müslüman’ın yol arkadaşı, sohbet edip güveneceği kişiler sayılıyor. Bizlerin en başta en yakın güveneceğimiz dostumuz Allah’tır. İkinci sırada sayılan Resulüdür sözünden ise bugün bizler için onun getirdiği ve onunda tüm özelliklerinin sayılıp örnek gösterildiği Kur’an’dır. Çünkü Allah ın elçisi bizler için örnektir ve örnek oluşunun tüm özellikleri de Kur’an’da tek tek sayılmıştır. Ayetin en sonunda iman edenin dostu sayılırken, İMAN EDEN MÜMİNLERDİR diyor. Yani bir Müslüman’ın en yakın güveneceği dostunun, tüm iman edenler olduğu bildiriliyor. DİKKAT EDERSENİZ, HİÇ AYRIM YAPMADAN, ONLARIN İÇİNDEN SİZLERİN DİNİ ÖNDERLERİNİZ VAR ŞEKLİNDE BİR AÇIKLAMA YAPILMIYOR, AYRIM YAPMADAN GENELLEME YAPILARAK SÖYLENİYOR.  Eğer şöyle kişiler size din adına önderlik yapacak deseydi Kur’an ile çelişirdi bu ayet. Ayette geçen VELİ sözcüğü en yakın aile dostu güvenilecek arkadaş anlamındadır. Bu ayeti Made suresi 51. ayet ışığında anlamalıyız o ayette bakın ne diyor.  “EY İMAN EDENLER! YAHUDİ VE HRİSTİYANLARI DOST EDİNMEYİN!  ZİRA ONLAR, BİRBİRİNİN DOSTUDURLAR.” Bu ayette Dost diye çevrilen orjinal kelime Veli kelimesinin çoğulu EVLİYA diye geçer. Allah güvenilecek dostlar olarak iman edenleri söyler ama hiçbir zaman din ve iman adına inancınızı aranızdan çıkartacağınız liderlerin önderliğinde yaşayın demez. Tam tersine, bizleri bu dünyaya imtihan için gönderdiğini söyleyerek, özellikle RUHBAN SINIFININ ASLA EMRETMEDİĞİNİ AÇIKLAr, bakın bir ayetinde nasıl bir açıklama yapar.

Mülk 2: O ki, HANGİNİZİN DAHA GÜZEL DAVRANACAĞINI SINAMAK İÇİN ÖLÜMÜ VE HAYATI YARATMIŞTIR. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır. (Diyanet meali)

Değerli kardeşlerim. Allah’ın Kur’an’da bizleri uyarılarını ve verdiği bilgileri, gösterdiği yolu lütfen doğru anlayalım. Eğer Allah veliler edinip ardı sıra gitmeyin diye uyarıp, bizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğine hükmettiyse, lütfen nefsimizi aldatıp kendimize  yol gösterici başka veliler, önderler aramayalım. Allah en son olarak bizlere O örnek insan Hz. Muhammed’i gönderip, BİZLERE ALLAH’IN EN DOĞRU YOLUNU GÖSTEREN KUR’AN’I TEBLİĞ ETMİŞTİR VE O KİTAPTA DA YALNIZ KUR’AN’A SARILMAMIZI EMRETMİŞTİR. Onun yolundan giderek batılı, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayet ve sanı bilgileri terk edip, yalnız Allah’ın ipine sarılıp Kur’an’ı rehber edinelim. Sizlerin yazacağım şu iki ayet üzerinde düşünmenizi ve bu ayetleri hayatına geçiremeyen ya da habersiz olan kardeşlerimizi uyarmaya davet ediyorum.

Zümer 18: SÖZÜ DİNLEYİP DE ONUN EN GÜZELİNE UYANLAR VAR YA, İŞTE ONLAR ALLAH’IN HİDAYETE ERDİRDİĞİ KİMSELERDİR. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir. (Diyanet meali)

“SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87)

“BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)

Kehf 102: O nankörler, BENDEN AYRI OLARAK KULLARIMI, KENDİLERİNE VELİLER YAPACAKLARINI’MI SANDILAR? Biz kâfirlere cehennemi konak olarak hazırladık. 

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

  1. Kitaplarınızdan istifade etmek isterim.

    YanıtlaSil
  2. Ne yazık ki kitabım yok. Böyle bir imkanım da yok. Toplum olarak kitap okuma alışkanlığı edinemedik.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .