Ana içeriğe atla

KUR'AN MÜSLÜMANLARINA ATILAN İFTİRAYA, ÇARPICI ÖRNEKLER.......



Bizler Kur’an ı yetersiz görüp, rivayetlerin etkisiyle İslam ı, O derece yaşıyoruz ve bunları savunabilmek için öyle sözler söylüyoruz ki akıl, mantık ve Kur’an bu sözlere asla onay vermiyor. Bir arkadaşımızın paylaştığı, bana göre çok önemli ve bir o kadarda ders almamız gereken yazısını, önce sizlerle paylaşmak ve daha sonra üzerinde birlikte, sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Bu arkadaşımızın kişisel şahsi inancının ne olduğunu bilemem, onu yalnız Allah bilir. Ancak söylediği sözler üzerinde yorum yapabilirim.

“KUR’AN MÜSLÜMANLIĞI, birçok alt kolu olan yeni bir mezheptir. TEMELİNİ KİŞİSEL YORUM OLUŞTURUR. Kur’an’ın kendini açıklama ve detaylandırma metodunu ciddiye almazlar, yeterli bulmazlar. MUTLAKA ŞAHSİ YORUM OLMALIDIR, yoksa kıt akıllı yahut ahmak olunur. Meal yazarlar ve ardından Kur’an’ı doğru anlama konusunda RABLERİNE DUA EDERLER!

ÇÜNKÜ ŞAŞKINDIRLAR. Kitap’tan çıkardıkları sonuçlara asla emin olamazlar. Hem kesin konuşur sağa sola saldırırlar, hem de köşeye sıkışınca, hiç kimse benim dinden çıkardığım sonuç doğrudur kesindir diye konuşamaz derler. Sonra tekrar eski hallerine geri dönüp; Kuran yeterlidir, açıktır kimsenin yorumuna muhtaç değildir derler. ALLAH’IN İNDİRDİĞİ İLE HÜKMEDİN DENDİĞİNDE, BUNU YORUM YAPMAK ZANNEDERLER. Gerçekten özgürdürler, içlerinden her birey her küçük topluluk, bence ve bizce diye alt mezhepcikler oluşturmuşlardır.”

Bu sözlere baktığınızda, ilk dikkatinizi çeken saygısız bir üslubu olduğunu görüyorsunuz. İlk cümlesine baktığınızda, Kur’an dan onay almaz. Kur’an Müslümanlığı sözünü bile kendilerine uygun görmeyenler, kendilerine bunun dışında koydukları isimlerle anılmak isterler. HALBUKİ BİR MÜSLÜMAN ALLAH IN EMRETTİĞİ GİBİ YALNIZ kUR’AN IN İPİNE SARILMALI BATIL VE HURAFEYE, SANIYA SAPMADAN YALNIZ KUR’AN A SARILMALIDIR. YANİ KUR’AN MÜSLÜMANI OLMALIDIR. Herkes farklı düşünüp farklı iman edebilir, bu onun imtihanıdır ama hiç kimse bir başkasına inancından dolayı saygısızlık yapamaz. Arkadaşımızın bu söylediklerinden, neyi ya da kimleri kast ettiğini tam bilemem ama Kur’an Müslümanları diye başladığı için, ben üzerime alındım ve cevap verme gereği duydum. ÇÜNKÜ ALLAH IN EMRETTİĞİ GİBİ, BEN BİR KUR’AN MÜSLÜMANIYIMZaten Müslüman olduğunu söyleyen hiç kimse, bunun dışında bir Müslümanlık tarifi yapamaz, kendisine başka bir isim takamaz, kendisine Kur’an dışından bir kaynağı, bilgiyi din diye yaşayamaz.

Kimin şaşkın olup olmadığını, Allah ın huzurunda hep birlikte göreceğiz. Ben kendisine, aynı üslupta cevap vermeyeceğim. Kur’an Müslümanlığının, birçok alt kolu olan yeni bir mezhep olduğunu söylüyor arkadaşımız.  Kur’an Müslümanlığının, yani yalnız Kur’an ile iman etmemiz gerektiğini söyleyen, bu yolu yöntemi bizlere öneren Kur’an ın yani Allah ın bizzat kendisidir. YANİ KUR’AN MÜSLÜMANLIĞI YENİ DEĞİL, ALLAH IN BİZ İMAN EDEN KULLARINA EMRİDİR. Sanırım bu arkadaşımızın Kur’an dan ve Allah ın bizlere önerdiği bu yoldan haberi yok. Mezhep kelime anlamı olarak gidiş, rota, yol, yöntem anlamındadır ki, Allah bizlerin izleyeceği yolun ve yönteminin, yalnız Kur’an olduğunu söyler ve bizlerin emin olamayacağımız sözlerin ardından değil, YALNIZ KUR’AN IN İPİNE SARILMAMIZI İSTER. Ayrıca bu konuda kesin hükmünü vererek, bizlerin KUR’AN DAN HESABA ÇEKİLECEĞİMİZİDE BİZLERE BİLDİRİR. Bu hükümlerden sonra, Allah bizlerin izleyeceği yolun, yani mezhebin yalnız Kur’an olduğunu söylemiyor mu? Allah şu uyarıları yapıyorsa tüm kullarına, bizlerin yolunun yalnız Kur’an olduğu açık değil mi? Kendilerine yoksa başka isimler takanlar mı var?

“KARŞILARINDA OKUNUP DURAN BIR KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU?” (Ankebut 51)

“SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KIM VARDIR!” (Nisa 87)

“AND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ?” (Enbiya 10)

Allah ın mezhebinden, onun çizdiği yol ve yönteminden başka mezhepler, yollar arayanlar, cahiliye toplumunun yaşadığı inancı özleyenler, onları farkında olmadan taklit edenlerdir. Gelelim arkadaşımızın, yalnız Kur’an ile İslam ı yaşamamız gerektiğini söyleyenlere karşı yaptığı ithamlara.  Kur’an Müslüman ı olanların temelini, kişisel yorum oluşturur diyor. BUNLARI SÖYLEYEN VE İNANAN KUR’AN MÜSLÜMANI DEĞİL, KENDİ NEFİSLERİNİN MÜSLÜMANI OLABİLİR ANCAK. Hâlbuki tam tersine, ben Kur’an Müslümanıyım diyen bir insan, Kur’an ı mutlaka anlayarak ve düşünerek okunması gerektiğine inanır ve Allah ın muhkem ayetleri üzerinde asla yorum yapılmasının yanlış olacağına inandığı için tefsir değil, önce Kur’an ın tercümesinin mutlaka okunması gerektiği düşüncesindedir. Çünkü tefsirler, kişilerin ayetlerden ne anladığı ve yorumlayan kişilerin bizzat kendi düşünceleri ile ayetten anladıklarıdır. Ama Kur’an Müslüman ı olmanın yanlışlığını savunanlar, yalnız Kur’an ın mealiyle İslam ın yaşanamayacağını, Kur’an ı herkesin anlayamayacağını savunarak, tefsirlerin önemini anlatırlar. Yani Kur’an ı her Müslüman kendisi değil, alim-veli dediğimiz kişilerin açıklamaları ile anlayabileceklerini iddia ederler. BU DURUMDA KUR’AN MÜSLÜMANIYIM DİYENMİ ALLAH IN AYETLERİNE YORUM YAPMIŞ OLUR, YOKSA AYETLERİ VELİ-ALİM DEDİĞİMİZ KİŞİLERİN DÜŞÜNCELERİ İLE AÇIKLADIĞINI SÖYLEYEREK, TEFSİR YAPANLAR MI YORUMLAMIŞ OLUR? 

Arkadaşımız Kur’an Müslümanlarının, Kur’an ın kendisini açıkladığı yöntemini, metodunu ciddiye almazlar diyor. Tam tersine, gerçek bir Kur’an Müslüman ı şöyle der. Allah Kur’an ı açıklamak bize düşer diyorsa, Allah mutlaka Kur’an ı ve bizlerin sorumlu olduğu muhkem ayetleri, söylediği gibi nice örneklerle Kur’an da açıklamıştır, ONUN İÇİNDE BAŞKA KAYNAKLARA ASLA İHTİYAÇ YOKTUR DİYE İNANIR. Eğer bunu yapmıyor da Allah ın apaçık hükümlerine, mesela namaz kılın dediği halde Allah, bu kelimeye farklı anlamlar verip, günümüzde ki namaz Kur’an da yoktur diyorsa, o zaten Kur’an Müslüman ı değil, nefislerinin esiridir. Bu kişileri lütfen, Kur’an Müslümanları ile karıştırmayınız. Ama bu arkadaşımız Kur’an Müslümanlarına, tam tersini söyleyerek açıkça iftira ediyor, çünkü bende bir Kur’an Müslümanıyım. “MEAL YAZARLAR VE ARDINDAN KUR’AN’I DOĞRU ANLAMA KONUSUNDA, RABLERİNE DUA EDERLER” diyor. Bu arkadaşımızın Kur’an mealini,  yani Kur’an tercümesini küçümsediği anlaşılıyor. Peki, nereden anlayacağız, öğreneceğiz Allah ın bizlere tebliğini, mesajını, uyarısını? Yoksa açığa vurmadığı, Kur’an Müslümanlarına nispet ettiği ama açıkça savunamadığı, kendilerinin uygun gördüğü kişilerin, şahsi yorumlarının, açıklamalarının olduğu kitaplara, tefsirlere, bazı kişilerin adeta Kur’an ın önüne koyduğu, RİSALELERİ mi okuyacağız? Ne dersiniz? Allah doğru yoldan saptırmasın. 

Gelelim arkadaşımızın, Kur’an Müslümanlarına karşı söylediği söze. BU SÖZLERDEN, ARKADAŞIMIZIN KUR’AN DAN İNANILMAZ DERECE HABERSİZ OLDUĞUNU VE BEŞERİ RİVAYET İNANÇLARIN ETKİSİNDE KALDIĞINI ANLIYORUM. Bakın Kur’an Müslüman ı ne yapıyormuş, sanki kötü bir şey yapıyor gibi anlatıyor. Kur’an ı anlayarak okuyor, çünkü bu Allah ın emri. Allah ayetlerim üzerinde düşün kulum, aklını kullan diyor. Daha sonrada Kur’an Müslüman ı Kur’an dan aracısız hiçbir velinin ardına düşmeden, onların sözlerine kanmadan, imtihanının Kur’an dan olduğunu bildiği için ALLAH A DUA EDİYOR VE DİYOR Kİ, RABBİM NE OLURSUN YARDIM ET VE BENİM KUR’AN I, BATIL VE HURAFEDEN UZAK KİMSEYE MUHTAÇ OLMADAN, KUR’AN I DOĞRU ANLAMAMI SAĞLA. İŞTE İMTİHAN BÖYLE OLUR. ALLAH DAN DA BÖYLE YARDIM İSTENİR.  Bir Müslüman bunun dışında ne yapabilir? LÜTFEN UNUTMAYALIM, ALLAH IN RESULÜDE ALLAH A BÖYLE DUA EDİYORDU, BUNU KUR’AN DAN ÖĞRENİYORUZ. Doğru anlayabilmek için, kimlerden yardım ister ve dua eder bir Müslüman?  Doğrusu aklım almıyor bu söylenenlere. 

Arkadaşımız Kur’an a ve Allah a güvenip, ondan yardım isteyen ve yalnız Kur’an ı rehber alıp imtihanını yaşayanlara, ŞAŞKINDIR ONLAN DİYOR.  Bu arkadaşımızı bu sözlerinden dolayı Allah a havale ediyorum. Kimin şaşkın olduğunu, huzuru mahşerde hep birlikte göreceğiz. Bu arkadaşımız Kur’an Müslümanlarına iftira etmeye devam ediyor ve diyor ki;  KİTAPTAN ÇIKARDIKLARI SONUÇLARA ASLA İNANMAZLAR. Acaba bu sözleri söyleyenler Kur’an Müslümanlarımı, yoksa sen okuduğunda Kur’an ı anlayamazsın, her ayetin birçok anlamı vardır onu veli insanlar anlayabilir diyenler mi? Tam tersine bunlar Kur’an Müslüman ı olmayıp, beşeri rivayetlerin ardına düşenler, Allah ın apaçık çizdiği yoldan başka mezheplere bölünenlerdir. Allah güvenilecek veliniz yalnız benim dediği halde, velisi olmayan cennete gidemez diyen, şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakının dediği halde, tam tersine şefaatçi edinenlerdir.  Size indirdiğim kitap yetmiyor mu diye uyaran Allah a karşı, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz ve her bilgi açık anlaşılır Kur’an da yazmaz diyerek, Allah uyardığı halde, ALLAH IN APAÇIK SÖZLERİNE İNANMAYANLAR ve bu büyük hataları yapanlar Kur’an Müslümanları değil, tam tersine dinde bölünüp, yalnız Allah ın kitabına sarılmayıp, Kur’an Müslüman ı olmayanlardır. KUR’AN I ALLAH DAN BAŞKA BİZLERE, KİM EN DOĞRU AÇIKLAYIP ANLATABİLİR?

Kur’an Müslümanlarının, karşısındaki kişilere saldırdığını söylüyor arkadaşımız. El insaf, bunu yapanlar Kur’an Müslüman ı değil, Allah ın kitabını yeterli görmeyip, karşısındaki kişiyi dinsiz, şaşkın, akılsız, şeytanın elçisi ilan edenlerdir. Benim yazılarımı her site yayınlamıyor ve bana inanılmaz hakaretler ediyorlar. Sizce kimler saldırgan ve tahammülsüz bu durumda. Lütfen aynaya bakalım. Allah ın indirdiği ile hükmedin emrine uyan KUR’AN MÜSLÜMANIDIR.  Bunun tersini söylemekte iftiradır.  Kur’an Müslüman ı buna yorum demez, tam tersine Kur’an ı yeterli görmeyen, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenler, buna dikkatle yaklaşır ve elbette ama bir şartla, diyerek şöyle devam ederler. “PEYGAMBERİMİZİNDE DİNDE HÜKÜM KOYDUKLARI, ONUNDA DİNE İLAVE ŞERİATLARI VARDIR.” Bunu Kur’an Müslüman ı asla söylemez ve derki, KUR’AN IN APAÇIK HÜKÜMLERİNE BOYNUM KILDAN İNCEDİR. ONUN DIŞINDA HİÇ KİMSE DİNDE HÜKÜM KOYAMAZ. ÇÜNKÜ BUNA ALLAH İZİN VERMİYOR DER. Bunun dışında söyleyenler, zaten Kur’an Müslüman ı değildir. Oda beni ilgilendirmez. Ben bir Kur’an Müslüman ı olarak, arkadaşımızın ithamlarına cevap verme gereği duydum.

Arkadaşımızın son cümlesine gelince.  Kur’an Müslümanlarının kendilerini özgür gördüklerini söylüyor. Yoksa bu arkadaşımız özgür değil de, birilerine mi tabi olmuş İslam ı yaşıyor. HER MÜSLÜMAN ÖZGÜRDÜR, ÇÜNKÜ İMTİHANIN GEREĞİ BUDUR. Ama Kur’an Müslüman ı şunu asla unutmaz. “BEN KUR’AN DAN İMTİHANA ÇEKİLECEĞİM.” İmtihanını da mutlaka Kur’an merkezli yaşar ve asla emin olmadığı hiçbir bilginin ardına düşmez,  hiç kimsenin kulu kölesi olmaz mezheplere, guruplara, cemaat ve tarikatlara bölünmez.  Eğer bölünüyor ve imtihanını bizzat Allah ile kulu arasına başkalarını sokuyorsa, O zaten dinde bölünenlerden farkı yoktur. O da Kur’an Müslüman ı değildir. Allah elçisine, tebliğ etmek sana hesap sormak bize düşer diye uyarır ve yine elçisine dönerek, KULUM İLE ARAMDAN ÇEKİL DİYEREK, ALLAH İLE KULU ARASINDA HİÇ KİMSENİN OLAMAYACAĞININ UYARISINI YAPAR. BUDA AÇIKÇA BİR MÜSLÜMANIN, ÖZGÜRCE KUR’AN DAN İMTİHAN OLDUĞUNU GÖSTERİR.

Değerli din kardeşlerim. Lütfen hiç kimsenin etkisinde kalmadan, Allah ın yolu olan yalnız Kur’an ın yolunu takip edelim, onun ipine sarılalım. Onun dışında oluşacak guruplara, cemaatlere, mezheplere, tarikatlara lütfen dahil olarak, ALLAH İLE ARAMIZA HİÇ KİMSEYİ SOKMAYALIM VE İMTİHANIMIZIN YALNIZ KUR’AN DAN OLACAĞININ BİLİNCİYLE, HEPİMİZ BİRER KUR’AN MÜSLÜMANI OLALIM. DAHA SONRADA YALNIZ ALLAH DAN YARDIM DİLEYELİM.

YÜCE RABBİM. BEN SENİN ACİZ BİR KULUN OLARAK, BİZLERE GÖNDERDİĞİN REHBER KUR’AN I ANLAYARAK VE ÜZERİNDE DİKKATLE DÜŞÜNEREK OKUMAYA VE YOLUNDAN GİTMEYE ÇABA HARCIYORUM. NE OLURSUN BENİM GÖNÜL GÖZÜMÜ AÇ VE KUR’AN I DOĞRU ANLAMAMI,  DOĞRU ANLATMAMI VE DOĞRU YAŞAMAMI SAĞLA. BENİ, SENİN DOĞRU YOLUNDA YÜRÜYEN, SALİH KULLARININ ARASINA KAT.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

  1. En büyük sıkıntı edillei şeriyye meselesidir!
    Kur'an tamamlanmadan önce -3 yıllık süre - geçerli olan ve Muaz Hadisi olarak bilinen yöntemi Kur'an tamamlandıktan sonra sürdüren onca mezhep ve hak mezhep diye lanse edilen 4 mezhep bu hatayı sürdürmüş,ayeti ayetle,ayeti hadisle,ayeti içtihatla nesh etmişler yetmemiş gelenekler ayeti nesh eder (Bayraktar Bayraklı'nın videosunda İmam Maturudi'nin bu görüşü anlatılmaktadır) diyerek nihayet Kur'an yetmez, Kur'an yetersizdir, Kur'an Anayasadır diğerleri tamamlayıcısıdır gibi ifadelerle artık Kur'an ile yaşanmaz sadece ve sadece olmazsa olmaz kural olarak mezhep ile yaşamak mezhebe tâbi olmayanları ise "Mezhepsiz!" diye damgalamakla kendi dinlerini insanlara din olarak dayatmışardır!
    Vesselam:ne kadar anlatsam bitmez bu kelam!

    YanıtlaSil
  2. Çok haklısınız. Kur'an terk edildiği için Kur'an dan bahsetmek ve Kur'an a davet etmekte çok zor oluyor. yapacak bir şey yok hepimiz yaptıklarımızdan hesaba çekileceğiz. Pişman olmak istemeyen ALLAH IN KİTABINA SARILIR.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır