Ana içeriğe atla

ENAM SURESİ 105. AYETİN, LÜTFEN FARKINDA OLALIM.



Bizler İslam ı öyle bilinçsiz, pervasızca ve korkusuz yaşıyoruz ki, gerçeklerin farkında olsak, yaptığımız yanlışların affı için, gece gündüz Allah a yalvarırız. Bizlerin Kur’an ile irtibatını kesen din tacirlerinin etkisinde, Allah Kur’an da neredeyse ne emrediyorsa, tam tersini Allah ın emri diye yaşıyoruz. Allah sizlere indirdiğim Kur’an yetmiyor mu dedikçe, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyorsak, bizler cahiliye toplumunun yaptığı gibi Kur’an a değil, rivayet ve sanı sözlere iman ediyoruz demektir. Yaptığımız o çok büyük yanlışa, çok dikkat çekici bir örnek olacağına inandığım bir ayeti, bu yazımda sizlere hatırlatmak ve üzeride düşünmenize vesile olmak istiyorum. Önce daha iyi anlayabilmek için, ayeti iki farklı mealden yazalım, daha sonra birlikte düşünelim. 

Enam 105: BÖYLECE BİZ AYETLERİ GENİŞ GENİŞ AÇIKLIYORUZ Kİ “SEN DERS ALMIŞSIN.” DESİNLER DE, BİZ DE BİLEN BİR TOPLUM İÇİN ONU (KUR’AN’I) İYİCE AÇIKLAYALIM. (Mehmet Okuyan meali)

Enam 105: İşte böylece AYETLERİ TÜRLÜ TÜRLÜ ÇEVİRİP AÇIKLIYORUZ Kİ, onlar sana: “SEN BUNLARI BİR YERLERDEN OKUYUP ÖĞRENMİŞSİN” desinler ve bilen bir toplum için de, ONU İYİCE BEYAN EDELİM. (Elmalı meali)

Eğer bizler hala bu ayeti görmezden geliyor da, Kur’an ayetleri açık ve anlaşılır değildir, Allah ın Resulü açık olmayan ve herkesin anlayamayacağı Kur’an ı açıklayıp, anlaşılır hala getirdiğini söylüyorsak, bizler Kur’an a değil, yarattığımız bir dine iman ediyoruz demektir. Ayet üzerinde, gelin birlikte düşünelim. Bakalım bu ayette Allah, özellikle bizlerin dikkatini hangi konularda çekiyor ve neler anlatıyor. İlk cümle çok önemli. Biz ayetlerimizi geniş geniş yani, detaylı bir şekilde açıklıyoruz diyor. Bu konuda birçok ayet vardır ki, Kur’an ı nice örneklerle açıklandığı bildiriliyor Allah. Nahl 89, Rum 58, Nur 34–46, Hac 16, Bakara 118, Araf 32, Araf 58, Mücadele 5, Tövbe 11. Bunlara benzer birçok ayetinde Allah, ayetleri açıklamak bize düşer, onun için kullarım hiç kimseye muhtaç olmasın diye tek tek açıkladık ayetlerimizi diyor. Tabi hala Kur’an ayetleri açık değildir, onu elçisi açıklamıştır, onuda rivayet hadislerinden öğreniyoruz diyenlere söyleyecek sözümüz yok. Gönül gözü kapalı olana, hiçbir şey anlatamazsınız.

Gelelim ayete. Allah ayetlerini anlayalım diye, türlü biçimlerde örneklerle anlatmasının, izah etmesinin bir nedenine de açıklık getiriyor. Elçisi Kur’an ı tebliğ ederken topluma, SEN BU İŞİ İYİ ÖĞRENMİŞSİN, BU BİLGİLERİ DAHA ÖNCE BİLMEZDİN desinler diyor. Aslında bu ayet Kur’an ın Allah kelamı olduğuna da, apaçık delildir. Peki, buradan ne anlamalıyız? Böyle söylemelerinin ne anlamı olabilir? Bildiğiniz gibi, Allah ın Resulü ÜMMİYDİ. Yani söyledikleri gibi bu kelime, okuma yazma bilmeyen anlamında değil, Kitap ehline tabi olmayanlardandı. Daha açıkçası dini konular hakkında hiçbir bilgisi yoktu. ONUN İÇİN BU ANLATTIKLARINI, SEN BİR YERDEN ÖĞRENMİŞSİN, KENDİN YAZMAN MÜMKÜN DEĞİL DİYORLAR. Hatta ÜMMİ konusunu daha iyi anlayabilmemiz için, Allah elçisinin bu konudaki durumunu, bakın bizlere nasıl bildiriyor.

Şura 52–53: İşte sana da, emrimizle, BİR RUH (KALPLERİ DİRİLTEN BİR KİTAP) VAHYETTİK. SEN KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. ŞÜPHESİZ Kİ SEN DOĞRU BİR YOLA İLETİYORSUN; GÖKLERDEKİ VE YERDEKİ HER ŞEYİN SAHİBİ OLAN ALLAH’IN YOLUNA. İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah’a döner. (Diyanet meali)

Sanırım konu şimdi daha açık ve net anlaşılmıştır. Allah ın Resulü kitap ehlinin rivayet ve sanı inançlarının, Allah ın dini olamayacağını anladığından, onlara tabi olmamış ve her zaman doğrunun arayışında olduğu için, Allah kitap ehlinin arasından değil, ÜMMİLERİN arasından RESUL seçmiştir. Onun için birçok kitap ehli ona inanmak istememiş, Allah Resul gönderecek olsaydı, bizim aramızdan gönderirdi diyorlardı. ASLINDA BURADAN BİLE DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE, ALACAĞIMIZ ÇOK BÜYÜK DERSLER VAR. Günümüzde de İslam, öyle Kur’an dan uzak batıl ve hurafelerle yaşanıyor ki, Allah günümüzde Resul gönderecek olsaydı eminim, bu batıl yolcularının arasından göndermezdi. Tabi başka Nebi/Resul gelmeyeceğini Allah bildiriyor.

Ayeti anlamaya devam edelim. Demek ki özellikle kitap ehli, sen daha önce bu konulardan uzaktın, bunları sana birisi öğretmiş dediklerine göre, ALLAH IN RESULÜ DİN ADINA NE ÖĞRENDİYSE, KUR’AN DAN ÖĞRENDİĞİNİ ANLIYORUZ. Ayetin devamında Kur’an ın diğer ayetlerinde söylediği gibi, Kur’an ı açıklamak bize düşer, biz anlayasınız diye nice örneklerle açıkladık, izah ettik dediği gibi, bu ayette de bakın ne diyor. “ONU İYİCE BEYAN EDELİM-ONU İYİCE AÇIKLAYALIM.” Yani toplumun anlayacağı şekilde, açıklamış olalım diyor. Kur’an ın Allah tarafından açıklandığını bildiren ve elçisini bu konuda bilgilendirip, onu rahatlatan ayeti hatırlatmak istiyorum. Bu ayet, yazımızın açıkça özetidir.

Kıyame 18–19: O halde, biz onu okuduğumuz zaman, SEN ONUN OKUNUŞUNU TAKİP ET. SONRA ŞÜPHEN OLMASIN Kİ, ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR. (Diyanet vakfı meali)

Hud suresi 1. ve 2. ayetinde de, neden Kur’an ayetlerini açıkladığını, zerre kadar aklı olup düşünene, bakın ne diyor Allah.” SONRA DA ALLAH’TAN BAŞKASINA KULLUK ETMEYESİNİZ DİYE, AYRI AYRI AÇIKLANMIŞ BİR KİTAPTIR.” Dilerim batlın ve sanı bilgilerin değil, Allah ın ayetlerine güvenip inanan, Allah ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .