Ana içeriğe atla

ARAF SURESİ 169-170-171. AYETLERDEN İBRETLİK DERSLER ALALIM.





Değerli dostlarım. Bizler eğer İslam'ı yaşarken, yaptığımız büyük yanlışların bugün farkında olsaydık, sanırım vicdanımızın acısıyla, ne yapacağımızı bilemez bir durumun içinde bulurduk kendimizi. Sizlere bir örnek vermek istiyorum. Bakın Allah bizlere, rehber olsun diye gönderdim dediği Kur’an'da ne söylüyor. Aynı ayeti iki farklı tercümeden yazmak istiyorum. Çünkü ayette geçen salat kelimesi, genel çoğunluk namaz diye tercüme ediliyor.

Araf 170: AMA KİTABA SIMSIKI SARILAN VE ALLAH’A KULLUĞUN HAKKINI VERENLER VAR YA: ONLAR İYİ BİLSİNLER Kİ BİZ, KENDİLERİNİ VE BAŞKALARINI DÜZELTMEK İÇİN ÇABA GÖSTERENLERİN EMEKLERİNİ ZAYİ ETMEYECEĞİZ. (Mustafa İslamoğlu)

Araf 170:  KİTAB’A SIMSIKI SARILANLARA VE NAMAZI DOSDOĞRU KILANLARA GELİNCE, ŞÜPHESİZ BİZ, İYİLİĞE ÇALIŞAN (ERDEMLİ) KİMSELERİN MÜKÂFATINI ZAYİ ETMEYİZ. (Diyanet meali)

Allah kitaba sımsıkı sarılanlar derken, acaba hangi kitaptan bahsediyor? SALATI dosdoğru ikame edin yani yerine getirin derken, yalnız namaz kılın mı diyor. Sanırım böyle anlayarak namaz kılan ama batıla sapan, namaz kılan ama adaletten Allah'ın kitabından uzaklaşan ŞİRK koşan Müslümanlardan olduk. Kur'an'da SALAT yalnız namaz anlamında geçmez. Böyle düşünürsek salatı gereği gibi ikame etmemiş oluruz. Kur'an'da salat İslam dinini yaşarken, bir bütün olarak bizlerin yalnız Allah'a dua etmemizi, yalnız ondan yardım dilememizi ve imanımızı yalnız Kur'an merkezli Allah'ın sınırları içinde yaşayarak, batıla asla sapmadan yaşamamızı emreden bir kelimedir. Bir başka deyişle, kulluk görevimizi hakkıyla yapmamız isteniyor salat ile. Onun için Allah, SALATI GEREĞİ GİBİ İKANE EDİN, YERİNE GETİRİN UYARISINI YAPIYOR.  Ayette verilen örnek, sizlerinde bildiğiniz gibi Ehli kitaba hitap ediyor ve Allah'ın indirdiği kitapları örnek veriyor. Allah bizlerinde Kur’an'a sarılmamızı özellikle isterken, peki bizler Kur’an'a mı sarılıyoruz? NE YAZIK Kİ SARILDIĞIMIZI ZANNEDİYORUZ. BİRİLERİ ÖYLE SANMAMIZI İSTİYOR. BİZLERDE ONLARIN HAZIRLADIKLARI TUZAKLARA, NE YAZIK Kİ DÜŞÜYORUZ. 

Allah Kur’an'da birçok kez akla, düşünmeye yönlendirir ve derki, düşünmeyenleri pislik içinde bırakırım. Sanırım bizler bu üzücü durumun içinde olduğumuzun, farkında bile değiliz. Bu ayetlerden habersiz, akılla Kur'an anlaşılmaz diyenlere tabi olmaktan çekinmiyoruz. Çünkü bizlerin düşünme hakkımızı, gücümüzü elimizden almışlarda ondan. SİZ KUR’AN'DAN ANLAYAMAZSINIZ DİYENLERİN, BİZLERDEN SAKLADIKLARI ÇOK ŞEYLER OLDUĞUNU UNUTMAYALIM. Allah sarılmamız gereken rehberin, Allah'ın indirdiği vahyi yani günümüzde bizlerin, Kur’an olduğunu onlarca kez söyledikten sonra, sizleri Kur’an'dan sorumlu tutuyorum diye de çok açık belirtmiştir. Peki, bizler bugün İslam'ı yaşarken, Kur’an'a yaptığımız saygısızlığın farkında mıyız? Allah bizlere gönderdiği Kur’an'ın, muhkem ayetlerini bizlerin anlaması adına, yemin ederek kolaylaştırdığını söylüyor. Bizlerin sorumlu olduğu, her konudan örnekleri, değişik ifadelerle verdiğini de belirtiyor. HÜKÜM YALNIZ ALLAH'IN DİYEREK DE, YANLIŞ YOLLARA, RİVAYETLERE İNANÇ KAPISINI DA BU ŞEKİLDE KAPATIYOR. Gelelim Araf suresi 170. ayette, Allah'ın bizlere anlatmak istediklerine. Konuyu daha net anlayabilmemiz için, bir öncesindeki ayeti doğru anlamalıyız ki, Allah bu ayette bizlerin özellikle dikkatini çekmeye çalıştığı konuyu, doğru anlayabilelim. 

Araf 169: Onların ardından da (âyetleri tahrif karşılığında) ŞU DEĞERSİZ DÜNYA MALINI ALIP, nasıl olsa bağışlanacağız, diyerek KİTAB'A VÂRİS OLAN BİRTAKIM KÖTÜ KİMSELER GELDİ. Onlara, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki, Kitap'ta Allah hakkında, GERÇEKTEN BAŞKA BİR ŞEY SÖYLEMEYECEKLERİNE DAİR ONLARDAN SÖZ ALINMAMIŞ MIYDI ve onlar Kitap'takini okumamışlar mıydı? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâla aklınız ermiyor mu? (Diyanet vakfı meali)

Ayetin son bölümünde, Kitap Ehli iman ettik derken, Allah'a verdiği sözü önce hatırlatmak istiyorum. Sizce bizler iman ettik derken bu sözün gereğini, yerine getiriyor muyuz? "GERÇEKTEN KUR'AN'DAN BAŞKA BİR ŞEY SÖYLEMEYECEKLERİNE DAİR, ONLARDAN SÖZ ALINMAMIŞ MIYDI" Bakın Kitap Ehli, iman ettiği ve Allah'ın gönderdiği Kitabın dışına çıkmadan, batılı atalar dininide öne sürmeden, iman edeceklerine söz vermişler. Ama ne yazık ki sözlerinde durmamışlar. Peki bizler Allah'ın yalnız Kur'an'ın ipine sarılın, sizleri ondan hesaba çekeceğim derken, bizde iman ettik dedikten sonra, sözümüzde duruyor İMAN ETTİĞİMİZ KİTAP'IN DIŞINA ÇIKMAYACAĞIZ, KUR'AN'IN BAHSETMEDİĞİ ŞEYLERİ DİN DİYE YAŞAMAYACAĞIZ DİYOR MUYUZ? Yorumunu sizlere bırakıyorum. 

Sanırım bu ayette Allah, kitaba sımsıkı sarılmak ve salatı gereği gibi yerine getirmekten, neyi kast ettiğini şimdi daha iyi anlıyoruz. Demek ki kitap ehlinden bir gurup, kendi menfaatleri için, Allah'ın kitabında apaçık ayetleri okuyup tebliğ aldıkları halde,  kendi çıkarları ve batıl inançları için, ayetlerin anlamlarını değiştirerek kendi inançlarına uydurduklarını, hatta yanlışlar yapsalar bile, Allah'ın kendilerini affedeceğine inanarak, Allah'ın kitabına sarılmak yerine, atalarının rivayet inançlarına sarıldıkları anlatılıyor. Bugün bizim içimizde'de, Müslüman olan cehennem azabı çekmeyecek, RESULÜN ŞEFAATİYLE BAĞIŞLANACAK demiyorlar mı?  Böyle düşünen ve inanan bir insan, her türlü yanlışı rahatlıkla yapar. Hatta yazdığımız ayette menfaatleri için, bunlara benzer her uydurulmuş rivayet söze/hadise inanabileceklerini dahi söylüyor. Ayetin sonunda Allah, hala aklınız ermiyor mu diyede uyarıyor. Bakın Araf 171. ayette yine aynı konuda Kitap Ehlini nasıl uyarıyor.

 “SİZE VERDİĞİMİZ KİTAB’A SIMSIKI SARILIN VE ONUN İÇİNDEKİLERİ HATIRLAYIN Kİ, ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINASINIZ” DEMİŞTİK. (Araf 171)

Ayete bakar mısınız lütfen. Allah Kitap Ehline, size indirdiğimiz Kitaba sımsıkı sarılın demiştik diyor. Ama uymadıkları ve sözünde durmadıklarınıda belirtiyor. Hatırlayınız lütfen bizlerede Allah, YALNIZ KUR'AN'IN İPİNE SARILIN diye uyarmıştı. Peki bizler dinleyip uyduk mu? Elbette hayır, yalnız Kur'an ile İslam yaşanmaz, Kur'an'da her bilgi detaylı yoktur, yalnız Kur'anla namaz kılamayız, oruç tutamayız, zekat bile veremeyiz dedik ve Kur'an'ın yanına asla doğruluğundan emin olamayacağımız, rivayet kitapları koymaktan çekinmedik. Allah yüzlerce ayetinde uyarmasına rağmen, Allah'a değil edindiğimiz Veli kişilere güvendik. Bu ayetlerden günümüzde bizler, nasıl bir ders almalıyız şimdide ona bakalım. Araf 170. ayette, Allah'ın gönderdiği kitaba, yani en son gönderilen Kur'an'a sımsıkı sarılanların çabalarını, boşa çıkarmayacağız diyor. Ama bizler yalnız Kur'an ile İslam yaşanmaz, Kur'an'da her detay yoktur, Kur'an'ı herkes anlayamaz demeye ve toplum arasında, KUR'AN HAKKINDA, ŞÜPHELER YARATMAYA DEVAM EDİYORUZ. Bu hatayı Allah, Kitap Ehli yaptığı için Kur'an'da örnek verdiği halde, bizler üstümüze hiç alınmayıp ders almadık, aynı hataları ne yazık ki bizlerde yapmaya devam ediyoruz.

Salat konusuna tekrar değinmek istiyorum. Ayette geçen SALAT kelimesi, bir tercümede namazı dosdoğru kılanlar diye tercüme edilmiş. Hatırlatırım bu hitap Kitap Ehline yapılıyor. Diğer tercümede de, ALLAH’A KARŞI KULLUĞUN HAKKINI VERENLER diye çevrilmiş. Sizce ayet salat kelimesiyle, yalnız bizim bildiğimiz namazdan bahsediyor olabilir mi? Eğer yalnız namaz diye anlarsak, ayetin özünü doğru anlayamayız. Elbette Allah'a karşı kulluk görevlerimizin arasında namazda var. Allah'ın huzuruna durduğumuz, yalnız ondan yardım istediğimiz şekilsel olan namazıda anlamalıyız ama bu yeteli olmaz. Çünkü salat Kur'an'da bildiğimiz namaz anlamında kullanıldığı gibi, toplumda insanların birbirine destek olması ve en önemlisi Allah'tan başka ilah kabul etmeyerek, yalnız Allah'ın kitabına sarılan, yalnız Allah'tan yardım dileyerek, onun çizdiği yoldan giden, şeklinde ayeti anlamalıyız. Yoksa tüm bu özelliklerin dışında yalnız namaz kılmakla, asla Allah'ın istediği bir kul olamayız. OLUNMADIĞINIDA, İSLAM TOPLUMUNUN HALİNDEN ANLIYORUZ. Zaten 169. ayette Allah, bunu anlatıyor.

Günümüzde ne yazık ki, yalnız namazı dinin olmazsa olmazı yaptık, ama Kur'an'ı duvara asıp, onu yeterli görmeyip, beşeri sözlerin, rivayetlerin, çok daha kötüsü batılın yolundan gidiyoruz. YANİ ALLAH'A VERDİĞİMİZ SÖZÜ BİZ MÜSLÜMANLARDA TUTAMADI VE YALNIZ KUR'AN'A SARILMAMIZ GEREKİRKEN, ALLAH'IN YASAKLAMASINA RAĞMEN EMİN OLAMAYACAĞIMIZ RİVAYET KİTAPLARA SARILDIK. BU DURUMDA YALNIZ NAMAZ KILSAK NE OLACAK? Salatı bir bütün olarak yerine getirmediğimiz sürece, Allah'ın istediği doğru yolda asla olamayız. Günümüz İslam toplumunda, günde beş vakit namaz kılanlar, sizce Allah'ın istediği SALATI hayatına geçiriyor mu? Yoksa namaz kılan, Allah'ın kitabını askıya almış, adeta terk etmiş Maun suresinde Allah'ın uyardığı, Müslümanlar'mı olduk? Ne dersinz? 

Allah Araf 170. ayetinde, bizlere şu uyarıyı yapıyor. Sizlere gönderdiğim Kur'an'a sımsıkı sarılın, sakın emin olmadığınız  sanı, rivayet bilgilerin ardına düşmeyin. Unutmayın sizleri Kur'an dan hesaba çekeceğim. Mahşer günü, yüzleri gülenlerin safında olmak istiyorsanız, SALATIN TÜM GEREKLERİNİ YERİNE GETİRİNSalatı yerine getirmek, yalnız bana ibadet edip, yalnız benden yardım istemekle olur. Salatı gereği gibi yerine getirmek, din kardeşiyle bölünmeden, düşman olmadan birbirine destek olarak, yalnız Allah'ın kitabına sarılmakla yaşanır. Salatı yerine getirmek, hakka batıl karıştırmamakla olur." Allah bu konularda bizleri uyarıyor, ama bizler istediğimiz şekle ayeti sokarak, ayetlere farklı anlamlar yükleyerek anlamaya çalışıyoruz.  İNANDIĞIMIZ BATIL İNAÇLAR, BİZLERİ NE YAZIK Kİ ETKİLİYOR VE ALLAH'IN GERÇEKLERİ İLE BULUŞMAMIZI ENGELLİYOR. HATTA KUR'AN İLE ARAMIZA, YÜKSEK BİR DUVAR ÖRÜYOR.

Dilerim Kur'an gerçekleri ile buluşan batıl, rivayet ve sanı düşüncelerden uzak, yalnız Allah'ın ipine sarılan, ALLAH'ÎN HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...