Ana içeriğe atla

ALİ İMRAN 78-79. AYETLER VE ALLAH’IN ÇOK ÖNEMLİ UYARISI.



Bu makalemde sizleri üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayetler, Ali İmran suresi 78 ve 79. ayetler olacaktır. Bu ayetleri özellikle seçmemin bir nedeni var. Çünkü Allah çok önemli bir konuda, hatta günümüzde yaptığımız büyük bir yanlışımıza işaret ederek, Elçisinin görev ve sorumluluğu hakkında dikkatimizi çekiyor ve bakın bizlere neler söylüyor. 
 
Ali İmran 78:  EHL-İ KİTAPTAN BİR GURUP, OKUDUKLARINI KİTAPTAN SANASINIZ DİYE, KİTABI OKURKEN DİLLERİNİ EĞİP BÜKERLER. HALBUKİ OKUDUKLARI KİTAP'TAN DEĞİLDİR. SÖYLEDİKLERİ ALLAH KATINDAN OLMADIĞI HALDE: BU ALLAH KATINDANDIR, DERLER. ONLAR BİLE BİLE ALLAH'A İFTİRA EDİYORLAR. (Diyanet vakfı meali)
 
Ali İmran 79: ALLAH’IN KENDİSİNE KİTAP, HÜKÜM VE NEBİLİK/MÜBÜVVET VERDİĞİ HİÇ KİMSENİN, BUNUN ARDI SIRA TOPLUMA “ALLAH’IN YANISIRA BANA DA KULLUK EDİN!” DEMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ. AKSİNE “İLÂHÎ KELÂMI DERİNLİĞİNE ÖĞRENİP ONU BAŞKALARINA DA ÖĞRETEREK RABBÂNÎ ŞAHSİYETLER OLUN!” DER. (Mustafa İslamoğlu meali)
 
İlk ayeti okuduğunuzda, sanırım bırakın Kitap Ehlini, günümüzde bizlerin bu uyarı ayetlerden ders almadığımızı ve Allah Kur'an'da emretmediği halde, neredeyse Kur'an hükmünden fazla dine ilaveler yaparak, bunlarda dinin Allah'ın emridir dediklerini hatırlamışsınızdır. Uyarı ayete dikkat ettiyseniz, Allah'ın kitabında olmayan şeyleri dine ilave edenler, toplumu Allah ile aldatabilmek ve söylediklerini kabul ettirebilmek için , dillerini eğip bükerek yani insanları aldatarak, bunlarda kitaptandır yani dinin emridir dediklerini görüyoruz. ALLAH EMRETMEDİĞİ HALDE, BUNLARDA ALLAH'IN EMRİDİR KİTAPTANDIR DİYENLERİN, ALLAH'A İFTİRA ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR. NE YAZIK Kİ GÜNÜMÜZ İSLAM TOPLUMUNDA, HALA BU ACI GERÇEĞİN FARK EDİLMEDİĞİNİ, TOPLUM TARAFINDAN DİKKATE BİLE ALINMADIĞINI GÖRMEK, ÇOK ÜZÜCÜ DEĞİLMİ.
 
Gelelim Ali İmran 79. ayete. Bu ayet aslında bir önceki ayeti daha net açıklıyor ve diyorki; Benim görev ve hikmet verdiğim Nebilerimin hiç birisi, benimle kendisini eş tutup, Allah'ın vermediği bir yetkiyi kullanmaya kalkıp, kendilerine de kulluk edilmesini asla istemez diyor. Burası çok önemli. Sırası gelmişken hatırlatmak isterim. Günümüzde bazı cemaat tariakat liderleri, kendisine tabi olanlara SİZLER BENİM KULLARIMSINIZ dediğini duymuşsunuzdur. Bakın Allah nasıl uyarıyor, bizler nelere inanıyoruz. KUR'AN'DAN UZAKLAŞMAK, İŞTE BU KADAR TEHLİKELİ. Mübüvvet kelimesi dinin nasıl yaşanacağını, Allah'tan aldığı vahiyle topluma ileten, yani Elçilik görevini yapan olduğundan, Elçilerim hükmün yalnız Allah'a ait olduğunu, hükmüne hiç kimseyi ortak etmediğini, yalnız Allah'a kulluk edilmesi gerektiğini bildiğinden, hiç bir Elçim banada kulluk edin, benimde dinde Allah'ın yanında hükümler koyma yetkim vardır asla demez diyor.
 
PEKİ BİZLER BU VE BENZERİ AYETLERE İMAN ETTİK DEDİĞİMİZ HALDE, İMANIMIZI YAŞARKEN BU HÜKMÜ HATIRLIYOR HAYATIMIZA GEÇİRİYOR VE ANLATILAN RİVAYETLERE İNANMIYOR MUYUZ? SANIRIM KUR'AN İLE ARAMIZA GİRDİKLERİ İÇİN BU VE BENZERİ AYETLERİ HALA TEBLİĞ ALMAYAN, MİLYONLARCA MÜSLÜMAN VAR. ÇÜNKÜ BU GERÇEKLER FARK EDİLMESİN DİYE, KUR'AN ANLADIKLARI DİLDEN MÜSLÜMANLARA OKUTULMUYOR. OKUYANLARDA FARK ETMESİN DİYE, DİLLERİYLE AYETLERİN ANLAMLARINI DEĞİŞTİRİYORLARKİ,  BATIL İNANÇLARIYLA TOLUMA HÜKMEDEBİLSİNLER..
 
Sizlere sormak istiyorum, Allah'ın Elçisi bizlere şefaat tümden Allah'a aittir, hiç bir şefaatin fayda etmediği o günden sakının diye tebliğ ettiği ayetinden sonra, sizce ümmetine benim şefaatim ümmetimin büyük günahlarına olacaktır dermi? Elbette demez, ama aklını kullanan Kur'an ile imanını yaşayan o kadar az Müslüman var ki, bunu söylemeye utanıyorum. Allah Kur’an'da şefaat tümden bana aittir dedikten sonra, yine Kur’an içinde başka bir ayetinde, şefaat yetkisini başkalarına da vermiş olabilir mi? Ya da Allah'ın Elçisi de Allah'ın yanında, bende sizlere şefaat edeceğim der mi? Bir başka ayetinde de ne diyordu Allah bu onuda. "YOKSA ALLAH'TAN BAŞKA ŞEFAATÇİLER Mİ EDİNDİLER? Ne dersiniz günümüzde bizlere öğretildiği gibi Elçiler, din ulamaları, şeyhler, dervişler şefaatçi olabilir mi? LÜTFEN KUR'AN İLE İNATLAŞMAYALIM, BUNUN SONU EBEDİ CEHENNEM OLUR.
 
BAKIN AYETTE ALLAH, BENİM GÖREV VERDİĞİM ELÇİM ASLA BÖYLE BİR ŞEY SÖYLEMEZ DİYOR, SİZCE ÇOK AÇIK DEĞİL Mİ BU SÖZLER? Bu ayette iman eden bir Müslüman, bunlarda Resulün dine ilave ettiği hükümleridir, hadislerinden öğreniyoruz der mi? Yine Allah Kefh 26. ayetinde, ALLAH HİÇ KİMSEYİ KENDİ HÜKMÜNDE ORTAK KILMAZ dediği halde, bizlere öğretildiği gibi, Allah'ın Elçisinin de helal ve haram koyma yetkisi vardır, Allah Elçisine bu yetkiyi vermiştir diyenlere nasıl inanırız? Ali İmran 79. ayeti anlamaya devam edelim. Demek ki Allah'ın görev verdiği hiçbir Elçi görevi, yetkisi dışında hiç bir şeyi kendisine mal ederek, insanlığa iletmez diyor. Daha da net açıklamayı yapıyor Allah ve bakın ne diyor. 
 
“İLÂHÎ KELÂMI DERİNLİĞİNE ÖĞRENİP ONU BAŞKALARINA DA ÖĞRETEREK, RABBÂNÎ ŞAHSİYETLER OLUN!” DER. Ayetin sonunda Allah, bizlerin birer öğrenci misali Allah'ın vahyi Kur'an üzerinde çalışarak, elimizden gelen çabayı göstermemizi istiyor. Bu yetmiyor, öğrendiğini hiç Kur'an okumamışlarada anlatarak, ileterek hatırlatma görevi veriyor bizlere Allah. HATIRLATIRIM BU GÖREV TÜM İMAN EDENLERE VERİLİYOR. ÇÜNKÜ İSLAM DİNİNDE RUHBAN SINIFI YOKTUR. DİNİ ANLATMA GÖREVİNİ, BİRİLERİ ÇIKIP BU BİZİM GÖREVİMİZ, LÜTFEN BU GÖREVİMİZE KARIŞMAYIN DİYEMEZ. YANİ İSLAM'DA DİN ADAMI DİYE BİR SINIF YOKTUR.  Ayetin sonunda Rabbani şahsiyetler yani, BATIL VE HURAFEDEN UZAK YALNIZ ALLAH'IN YOLUNDAN GİDEN Müslümanlar olun diyor. Bir başka deyişle söylemek gerekirse, Rab'tan gelen İslam dinini batıl ve hurafeden uzak öğrenen ve ARI DURU yaşayan, YALNIZ ALLAH'IN İPİNE SARILAN Müslüman olun anlamındadır. 
 
Batılın etkisinde kalmayan, düşünen aklını kullanan bir Müslüman, bu ayetlerle tüm grçekleri görecektir. Benim elçilerim kullarıma şunu iletmiştir diyor Allah. Sizlere gönderdiğim ilahi kitabı topluma yayıp, anlatıp onu kendisi bizzat derinlemesine inceleyip, üzerinde düşünerek akıl ederek iman edin ki, Allah'ın halis kulları olasınız diye öğüt veriyor. Yüce Rabbimiz sana binlerce şükürler olsun. Ayetlerini o kadar güzel anlatıyor ve açıklıyorsun ki, ayetleri herkes anlayamaz diyenlerin, Allah'ın söylediği gibi, YA GÖZLERİNDE PERDE VARDIR, YA DA KULAKLARI İLE GÖNLÜ MÜHÜRLENMİŞTİR. ALLAH KUR'AN'DA ÖZELLİKLE NEDEN DÜŞÜNMEMİZİ İSYOR OLABİLİR? ÇÜNKÜ DÜŞÜNEN BİR İNSAN ANLATILANININ ÖZÜNE İNER, NE MAKSATLA SÖYLENDİĞİNİ ANLAR VE KALBİDE ONAYLADIĞI İÇİN, ONU ASLA HİÇ KİMSE ALDATAMAZ. Günümüz İslam toplumunda, akılla Kur'an'ı anlayamazsın demelerinin nedeni, topluma İslam dini diye yaşattıkları batılı hurafeyi ve atalarının yanlış inançlarının, fark edilmesini istemediklerindendir. Ali İmran suresi 80. ayetinde de konuya son noktayı koyuyor Rabbimiz ve bakın ne diyor.
 
"YİNE O, MELEKLERİ VE NEBİLERİ RABLER EDİNMENİZİ EMRETMEZ; SİZ ALLAH’A KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLDUKTAN SONRA, O SİZE İNKÂRI EMREDER Mİ HİÇ?" (Ali İmran 80)
 
Değerli din kardeşlerim. Allah melekleri ve görev verdiğim NEBİLERİ Rabler edinmenizi istemez diyor. Yani ben görev verdiğim Nebime, benim vahyimin dışında, kendisinin benim gibi hükümler koyma yetkisini asla vermedim, vermem diyor. Çünkü bir dinde kim hüküm veriyorsa, bağışlıyor şefaat ediyorsa O İLAHTIR, RABTIR. Rabbimizin tavsiye ettiği gibi, yalnız Allah'ın rehberine KUR’AN'A sarılın, çünkü Allah'ın Elçisi de yalnız ona sarılmış ve yalnız Kur'an'ı tebliğ etme görevi almıştı. “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)  “BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)  “BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56)  “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. (Rad 40) Yalnız Kur'an'a sarılan Allah'ın nuruyla, güneşiyle aydınlanır. Beşerin batıl, sanı kitaplarına sarılan, mutlaka yolda kalır. Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorsa, gelin Allah'ın sözlerine güvenelim. Bugün aklını kullanmayanlar, başkasının aklıyla iman edenler, geri dönüşü olmayan yola girdiklerinde, ÇOK AMA ÇOKKKKK PİŞMAN OLACAKLARDIR.
 
Dilerim Rabbimiz den, batıl ve sanıdan uzak, KUR’AN'I rehber edinen, yalnız onun ipine sarılan, onunla gönül gözünü açmak için çaba harcayan, aklı ve fikriyle imanını güçlendiren, Allah'ın azınlık halis kullarından oluruz.
 
Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...