Ana içeriğe atla

AHZAB 37. AYET. RESULÜN EVLATLIĞI ZEYD İN, BOŞANDIĞI EŞİYLE EVLENMESİ KONUSU....




Allah'ın Resulünün evlatlığı, Zeyd'in boşandığı eşiyle evlenmesi konusunda birçok yalan, yanlış iftira bilgilerin söylendiği ve yazıldığını görüyoruz. Tabi tüm bunlar İslam düşmanları, ya da gerçekleri gereği gibi anlayamayan, din kardeşlerimiz diyebilirim. Gelin bu konuyu aklın ve Kur’an'ın ışığında anlamaya çalışalım. Önce ayeti yazalım.

Ahzab 37:  Allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine yardım etiğin kişiye, “EŞİNDEN AYRILMA, ALLAH'A SAYGI DUY” dediğin anı hatırla! OYSA SEN, İÇİNDE ALLAH'IN AÇIĞA ÇIKARACAĞI BİR ŞEYİ GİZLİYOR VE İNSANLARDAN ÇEKİNİYORDUN. Hâlbuki Allah, çekinmeye daha lâyıktır. Müminlere, evlatlıkları eşlerinden ayrıldıklarında onların boşanmış eşleriyle evlenmelerinde bir sıkıntı olmaması için ZEYD, EŞİNDEN İLGİSİNİ TAMAMEN KESİP AYRILINCA ONU SANA NİKÂHLADIK. ALLAH'IN EMRİ KESİNLEŞMİŞTİR. ( Bayraktar Bayraklı Meali)

Zeyd bildiğiniz gibi Resulün evlatlığıydı. Onu çok sevdiği için akrabası, halasının kızı Zeynep ile evlendirmişti. Zeynep zengin ve toplumda tanınmış bir insandı. Allah'ın elçisi, özellikle daha önce köle olan ve Resul tarafından azat edilerek evlatlık edindiği Zeyt ile halasının kzını evlendirmek istemesinin nedeni, amacı çok farklıydı. Zengin soylu bir kadınla, daha önce köle olmuş, azat edilmiş bir erkekle evlendirerek, toplum içinde yaşanan, BÜYÜK BİR TABUYU YIKMAK İSTİYORDU.  Zeynep ise Allah'ın Resulü ile evlenmek istediğini, bir çok kez söylemesine rağmen, bu konuda bir karşılık Resulden göremediği anlatılır. Allah'ın elçResulünün, evlatlığı Zeyt ile Zeynep in evlendirme isteğine ve ısrarına karşı çıkamadıkları için, aile ve Hz. Zeynep bu evliliği kabul etmek zorunda kalmış.

Fakat Zeynep ile Zeyd geçinememişlerdi. Bu geçimsizliklerini bilen Allah'ın Resulü ayette zikredildiği gibi, EŞİNDEN AYRILMA ALLAH'A SAYGI DUY diye, evlatlık Zeyd i sürekli uyarıyormuş. Fakat sürekli geçimsizliğini görünce Allah'ın Resulü, boşanmalarına izin vermiştir. TABİ BU EVLİLİKTEN VE EVLİLİĞİN YÜRÜMEMESİNDEN, RESUL BİRAZDA KENDİSİNİ SORUMLU TUTUYORDU. Ayete dikkat ederseniz Resul, Allah'ın açığa çıkaracağı şeyi bildiğin için, toplumdan çekiniyorsun diyor. Bu sözlere öyle yalan ve yanlış, Resule iftira atacak anlamlar veriyorlar ve Allah'ın Resulünü, evlatlık Zeyd in eşinde gözü vardı da, onun için boşanınca onunla hemen evlendi diyebilecek kadar, iftiracı rezil olabiliyorlar. Önce şunu söylemek isterim. Hatırtlatırım bu evliliği özellikle isteyen, Allah'ın Resulüydü. Allah ayette Resulün içinden geçirdiğinin ne olduğunu,  tam olarak söylemiyor. Bizleri ilgilendiren bu ayette anlatılmak istenendir. Elbette bu konuyu art niyetli olmayan herkes, Allah'ın Resulünün aklından ne geçirdiğini, ayetlerin verdiği bilgiler ışığında ancak  tahmin edebilir, tam olarak bilmemiz asla mümkün değil. 

Allah'ın Resulü, özellikle  halasının kızı ile daha önce köle olan evlatlığının, birazda kendisinin ısrarı ile evlendirilmesinden, kendisini sorumlu tutuyor. Zeynep in özellikle, Allah'ın Resulünde gönlünün olduğu, evlenmek istediği anlatılır. Boşanma durumunda birinci derece akrabası olan Zeynep in zor durumda kalıp, çevresinde dedikodulardan etkilenmemesi içinde, aklından acaba onunla evlensemde, onu bu zor durumundan kurtarıp, memnun etsem ne olur diye geçiriyor olması, kuvvetli ihtimaldir. Doğrusunu Allah bilir. Toplumun, evlatlığın boşanan eşi ile Allah'ın Resulü evlenirmi, diyeceklerinden çekiniyordu. Çünkü gerçek evlat boşanmış bile olsa, eşiyle evlenme yasağı vardı. Ama bu farklıydı. İşte Allah'ın Resulünün aklından bunları geçirdiği, bundan başka ne olabilir? Çünkü tekrar ediyorum Zeyt ile Zeynebi özellikle, TOPLUMDA BİR TABUYU YIKMAK ADINA, EVLENDİRMEK İSTEYEN KENDİSİYDİAllah da bu konuda Resulüne, bu ayetle yardımcı oluyor ve konuya açıklık getiriyor. Ayetin devamına baktığımızda, evlatlığının boşadığı eşiyle Allah, elçisinin özellikle evlenmesini istiyor. YANİ EVLENME EMRİ ALLAH DAN GELİYOR. Hatta Zeynep, bizim nikahımız Arşta kılınmıştır şeklinde söylediği rivayet edilir. Ayeti anlamaya devam edelim.

"ZEYD, EŞİNDEN İLGİSİNİ TAMAMEN KESİP AYRILINCA, ONU SANA NİKÂHLADIK." Nikâhlanma emri, direk Allah katından geliyor ve bunu yapmasının nedenini de ayet açıklıyor ve bakın ne diyor. "MÜMİNLERE, EVLATLIKLARI EŞLERİNDEN AYRILDIKLARINDA, ONLARIN BOŞANMIŞ EŞLERİYLE EVLENMELERİNDE BİR SIKINTI OLMAMASI İÇİN." Aslında burada anlatılmak istenen, evlatlığının boşanan eşiyle evlenebilirsiniz konusundan çok, anlatılmak istenen çok daha önemli bir konu var. Yoksa hangimiz böyle bir durumla karşılaşırız? Belki milyonda bir olasılık bile yok. Burada anlatılmak istenen, evlatlık konusuna dikkat çekmek ve bu konunun daha net anlaşılabilmesi adınadır. Kur’an evlatlık edinilmesini yasaklamamış, önermiş düzenleme getirip, hep birlikte yaşayabileceğimizi dahi söylemiş, ama evlatlıklarınızın babalarını, soyunu unutturmadan onları yetiştirmemiz gerektiğini özellikle belirtmiştir. EVLATLIKLARIMIZIN KENDİ EVLADIMIZ GİBİ OLMADIĞI, ONUNDA BİR SOYUNUN, ANNE-BABASININ OLDUĞU ÖZELLİKLE UNUTULMAYIP, ANLAŞILMASI İSTENMİŞTİR. 

Allah toplumun, bazı konuları daha iyi anlayabilmesi için, görevlendirdiği elçiler üzerinden anlaşılmasını sağlar. Unutmayalım Allah'ın Resulüde de anne bası çocukken ölmüş ve bir evlatlık olarak yetiştirilmiştir. Hatta kendiside Hz. Ali yi evlatlık olarak almış, daha sonra kendi kızıyla evlendirmiştir. Tüm bu olaylar tesadüf değil, toplumun bu konulara dikkatini çekmek ve konuların daha iyi anlaşılması içindir. ONUN İÇİN ALLAH'IN ELÇİSİNDE, BİZLER İÇİN GÜZEL ÖRNEKLER VARDIR.

Allah'ın Resulünün evlatlığının boşandığı eşiyle evlenmesi, kendi arzu ve isteğiyle değil, ALLAH'IN EMRİYLE olduğunu, bu mantıkla değerlendirmeliyiz. Çünkü Allah'ın Resulü yazımda bahsettiğim nedenlerden dolayı, Zeynepi zor durumundan kurtarmak adına, evlenmeye niyet etmiş ama toplumdan çekinerek önce teklif etmemiştir. Allah'ın emriyle evlilik gerçekleşmiştir. Ayetin sonunda belirtildiği gibi, ALLAH' IN EMRİ GERÇEKLEŞMİŞTİR. 

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır