Ana içeriğe atla

KUR'AN I HERKES ANLAYAMAZ DİYENLERİN İZLEDİĞİ, YANLIŞ YOL VE YÖNTEM....


Bizler iman ettiğimiz Kur’an’a, öyle yanlış yol ve yöntemlerle inanıyoruz ki, yaşadığımız İslam’a akıl, mantık Kur’an onay vermiyor. Peki, bu yanlış yolu izlememize en büyük etken nedir sizce? Bizlerin Kur’an’ın yanında inandığımız ve olmazsa olmaz dediğimiz, doğruluğundan asla emin olamadığımız ve Allah’ın Resulüne ait olduğu rivayet edilen hadislere kuşku duymadan, Kur’an’ın onayını almadan inanmamız, bizlerin kafasını karıştırıyor ve Kur’an’ı doğru anlamamızı engelliyor. YANİ HAKKA BATIL KARIŞTIRMAMIZ, BİZLERİN KUR’AN’I DOĞRU ANLAMAMIZA ENGEL OLUYOR. Doğru bir yöntemle Kur’an’ı okumadığımız için, Kur’an’a şirk koştuğumuzun da farkında olamıyoruz. Hâlbuki Kur’an’da Allah’ın elçisinin, yalnız Kur’an’a uyduğu ve bizleri yalnız Kur’an ile uyardığı birçok ayetinde açıklanmıştı.

Bizlerin Kur’an’ı anlamadan okumamız, Allah’ın kitabı ile bağımızı kesiyor. Böylece Allah’ın ayetlerinden habersiz kalmamız, rivayet edilen hadisleri sorgulamamızı da engelliyor.  ÖYLE YANLIŞ SÖYLEMLERE İNANDIRILMIŞIZ Kİ, KUR’AN’IN EMRETTİKLERİNİN TAM TERSİNİ, ALLAH’IN EMRİ DİYE YAŞADIĞIMIZIN, FAKINDA BİLE OLAMIYORUZ. Bazı arkadaşlar yazılarımda, Kur’an’ı Allah yemin ederek kolaylaştırdığını söylüyor ve hiçbir eksik bırakmadığı konusunda da açıklama yapıyor, onun için gelin Kur’an’ı önce anlayarak bizzat kendimiz okuyalım, ayetler üzerinde düşünelim. Daha sonra tüm bilgilerden faydalanalım dediğimde, bana çok düşündürücü ve inandıkları batılı yaşayabilmek adına, savunmaya geçtikleri şu sözleri söylüyorlar.

“HALUK BEY, SİZ KUR’AN’IN MUHKEM AYETLERİNİ ANLAMAK KOLAYDIR, KUR’AN AÇIKTIR HER BİLGİ VARDIR DİYORSUNUZ AMA SAYFALARCA YAZILAR YAZIP, AYETLERİ AÇIKLIYORSUNUZ. SİZ AÇIKLIYORSUNUZDA, NEDEN PEYGAMBERİMİZ VE DİN ÂLİMLERİ AÇIKLAMASIN?”

Evet, aynen birçok kez bana bu sözleri söyleyen arkadaşlarım var. Hatırlatmak isterim, Kur’an’ın kolaylaştırıldığını ve Açıklandığını ben söylemiyorum, ALLAH KUR’AN’DA SÖYLÜYOR. KİME İNANACAĞINIZ SİZE KALMIŞ. Hâlbuki ben hiçbir makalemde, ayeti açıkladığımı söylemedim. Benim ne haddime, Allah’ın nice örneklerle açıkladım, ayetleri açıklamak bize düşer ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız anlayasınız diye Kur’an’ı kolaylaştırdım dediği ayetleri, ben nasıl açıklama saygısızlığını yaparım. Allah’ın kitabını, Allah’tan daha iyi kim açıklayabilir? BENİM YAPTIĞIM, BİZLERE DİN DİYE ANLATILAN SÖZLERİN/HADİSLERİN, DAYATTIKLARI ATALARININ İNANÇLARININ, GELENEKLERİN KUR’AN İLE TABAN TABANA NASIL ZIT OLDUĞUNU, TOPLUMA AYETLERLE ÖRNEKLER VERMEYE ÇALIŞIYORUM, DAHA DOĞRUSU AYETLERİ HATIRLATIYORUM Kİ, BİZLERE ANLATILANLARLA NASIL UYUŞMADIĞI ANLAŞILSIN, KARŞILAŞTIRILSIN. YANİ BEN DİN KARDEŞLERİMİ, DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM. Tekrar etmek istiyorum, Kur’an dan bizlerin sorumlu olduğu muhkem ayetlerini açıkladığını, nice örneklerle izah ettiğini, kolaylaştırdığını söyleyen ben değilim, YÜCE RABBİMİZ TÜM BUNLARI KUR’AN’DA SÖYLÜYOR. Kur’an’ı Kolaylaştırıp, açıklayıp, detaylandırma nedenini Hud suresi 1 ve 2. ayetinde, çok net bildiriyor ve özet olarak diyor ki; 

“ALLAH KATINDAN İNDİRİLEN KUR’AN, ALLAH’DAN BAŞKASINA KULLUK ETMEYESİNİZ DİYE,  MUHKEM KILINMIŞ, GÜÇLENDİRİLMİŞ VE AYETLERİ AYRI AYRI AÇIKLANMIŞTIR.”

Kur’an’ın eksiksiz, anlaşılır, kolaylaştırılmış olduğunu açıkça bildiren Allah’ın ayetlerine inanmayıp, hala birilerinin ayetleri açıklaması gerektiğine inatla inananlar, KUR’AN’IN AYETLERİNE İMAN ETMİYOR DEMEKTİR, HATIRLATMAK İSTERİM. Allah hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye Kur’an’ı kolaylaştırıp, detaylandırdım diyecek, bunca açık Allah’ın hükümlerine inatla, hayır açık ve anlaşılır değildir, Kur’an’da her bilgi yoktur, herkes Kur’an’ı anlayamaz diyenlere inanacağız öylemi? BU SAYGISIZLIĞI, ALLAH’IN KİTABINA NASIL YAPARIZ? AKLIMIZI MI YİTİRDİK YOKSA? Sizce Allah tüm kullarını Kur’an’dan sorumlu tutuyorsa, dinin anası temeli olan muhkem ayetleri her aklı başında kulunun anlayamayacağı bir şekilde gönderip, daha sonrada bu kitaptan sorumlu tutar mi? İşte Alla bunun için aklını kullan ey kulum, yoksa seni rezil bir hayat bekliyor diye uyarıyor. Aklı başında, okuma yazma bilen her insan,  Allah’ın önerdiği yol ve yöntemi Kur’an üzerinde uygularsa, O Müslüman mutlaka Kur’an’ı anlayacaktır. Bunu söyleyen Kur’an’ın bizzat kendisidir. Kimim ya da kimlerin önerisine uyacağı, elbette sizlerin kararı. Gelin Kur’an’ı nasıl okumalıyız, bu konudaki Allah’ın tavsiyelerine bakalım.

Nahl suresi 98. ayetinde Allah, Kur’an okumaya başlamadan önce, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların vesvese verdiği, rivayet ve sanı sözlerin, batıl inançların dayatmalarından önce uzaklaş ve yalnız Allah’a güven ve  ona sığın ki, Kur’an dan nasiplenebilesin uyarısını yapıyor. Eğer bizlere öğretilen rivayet ve sanı bilgilerin etkisinde isek, O bilgilerle Kur’an’ı anlamaya çalışıyorsak, ayetleri doğru anlamamız asla mümkün olmayacaktır. YANİ KUR’AN’I ANLAMAYA ÇALIŞMADAN ÖNCE, KAFANIZDAKİ O YANLIŞ BİLGİLERİ ALLAH, KAFANIZDAN ATIN-SİLİN DİYOR. Günümüzde bizler bu ayeti hayatımıza geçirmediğimiz içindir ki, Kur’an’ın nurundan da istifa edemiyoruz, ayetleri doğru anlayamıyoruz. BUNUN SUÇUNUDA KUR’AN’A ATIYORUZ, KUR’AN’I HERKES ANLAYAMZ, BAKIN KUR’AN’DA ŞUNLAR YADA BUNLAR YOK DİYORUZ. HÂLBUKİ SUÇLU BİZLERİZ. Çünkü ne diye inanıyoruz? RİVAYET HADİLER OLMASAYDI, KUR’AN AYETLERİ KAPALI KALIR ANLAŞILAMAZDI. BİZLERE ÖĞRETİLEN KUR’AN DIŞI BİLGİLERİ, KUR’AN’DA GÖREMEDİĞİMİZDE ALDIĞIMIZ BU TAVIR, ALLAH’A VE KİTABINA BÜYÜK SAYGISIZLIKTIR, LÜTFEN FARKINDA OLALIM. Yani ayetleri Allah’ın, nice örneklerle açıkladık dediği bilgiler ışında değil, emin olamayacağımız sözlerle ayetleri anlamaya çalışıyoruz. Bu bilgilerle Kur’an ayetlerini karşılaştırıyoruz. Bunu yapan yanılır, aldanır. Böyle olunca da doğru anlayamıyor, farklı farklı anlıyoruz.  ÇÜNKÜ KUR’AN’IN ÇEVRESİNDE BİRLEŞEMİYORUZ, HAKKA BATIL KARIŞTIRIYORUZ. KUR’AN’I ANLAYABİLMEK İÇİN O EŞİ BENZERİ OLMAYAN KİTABIN ÖNÜNE BEŞERİ KİTAPLAR KOYUYORUZ.

Kur’an’ı nasıl okumamız gerektiği konusunda, Müzzemmil 4. ayetinde bizleri bilgilendirir Kur’an ve tertil üzere, yani YAVAŞ YAVAŞ okunmasını ister bizlerden. Bunun nedeni de ayetlerin üzerinde DÜŞÜNMEK ve anlatılmak isteneni idrak edebilmek içindir. Aynı uyarıyı İsra 106. ayetinde de yaparak, ayetleri SİNDİRE SİNDİRE okunması gerektiğini bildirir. Yine Kur’an ayetleri üzerinde, MUTLAKA DÜŞÜNMEMİZ GEREKTİĞİ UYARISINI YAPAR BİRÇOK AYETTE. Çünkü Kur’an bizlere tebliğdir, uyarıdır, yol gösterici mesaj dır. Bu uyarıların, mesajın mahiyetini, özünü ancak düşünerek, anlayarak okuduğumuzda anlayabiliriz. Anlamını bilmeden makamla, kulağa hoş gelen bir sesle okuyarak, Kur’an’dan istifade edemeyiz.

ALLAH, KUR’AN SİZLERE YOL GÖSTERİCİ BİR IŞIKTIR, NURDUR DİYORSA, ALLAH KATINDAN GELEN BU IŞIK, NUR, ZİKİR OKUNDUĞUNDA, HER AKLI BAŞINDA MÜSLÜMANIN ANLAYAMAYACAĞINI SÖYLEYENLER, KENDİLERİNİ ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARIN VESVESESİNDEN KURTARIP, ALLAH’A TESLİM OLAMAYANLARDIR. 

Kur’an’ı mealinden/tercümesinden okunmasını istemeyenler, Kur’an’ı farklı tercümeler yaparak, toplumda kuşku yaratmışlardır. Lütfen bu tuzağa düşmeyelim inatla farklı tüm tercümeleri/mealleri düşünerek dikkatle okuyalım, karşılaştıralım. İnanın yanlışı ve doğruyu, Allah’ın gönül gözlerimizi açmasıyla, ayetleri doğru anlamamızı sağlayacaktır. Bizler Kur’an’ı düşünerek okuyamıyoruz, çünkü anladığımız dilden okumuyoruz da ondan. Bu durumda ayetleri elbette anlayamayız. Birileri ne söylerse, doğru diye inanmak zorunda kalırız ama asla emin olamayız. BÖYLE BİR İMTİHAN SONUCUNDAN, NASIL OLURDA EMİN OLURUZ? Çünkü Allah, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM, KUR’AN DAN İMTİHAN EDECEĞİM HÜKMÜNÜ VERMİŞTİR. Aklı başında hiçbir insan, Allah’ın sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, yemin olsun ki bu kitabı anlayasınız diye kolaylaştırdık, biz kitapta hiç bir eksik bırakmadık, nice örneklerle açıkladık hükmünü tebliğ aldıktan sonra, BEN KUR’AN’IN MUHKEM AYETLERİNİ ANLAYAMAM, İNANCIMI YAŞAYABİLMEK İÇİN HER BİLGİ DETAY KUR’AN’DA YOK DİYEMEZ. Eğer diyorsa, Allah’ın adaletini sınıyor ve onun rehberine, nuruna en büyük saygısızlığı yapıyor demektir. Din tacirleri dinden nemalanan simsarlar, Kur’an doğru olarak Türkçe ye çevrilemez diyerek, toplumu korkutmuş ve tedirgin etmişlerdir. İlginçtir ayetleri açıklıyor dedikleri hadislerinde, orijinali Arapçadır. Ama aynı saygısızlığı o hadislere göstermezler. Allah, başka dile tam çevrilemeyen bir yol gösterici rehber gönderip, daha sonra sizce tüm kullarını Kur’an’dan sorumlu tutar mı? Bu saygısızlığı yapanların, mahşer günü yüzleri simsiyah olacak ve kaçacak yer arayacaklardır.

Madem Allah Kur’an ı yemin ederek, kolaylaştırdığını söylüyor ve Kur’an dan hesaba çekeceğini bildiriyor, bizlerin düşünerek anladığımız dilden Kur’an’ı okuduğumuzda, HER İNSANIN ÇABASI VE KAPASİTESİ ÖLÇÜSÜNCE KUR’AN’I ANLAYACAĞI ÇOK AÇIKTIR. Din simsarlarının, din tacirlerinin, ayetleri yalnız kendilerinin anlayacağını iddia eden ruhbanların, lütfen oyunlarına gelmeyelim. İmtihanımız gereği, elimize anladığımız dilden Kur’an’ı alalım ve onu bir öğrenci misali anlayabilmek adına, Allah’ın önerdiği yol ve yöntemle çaba gösterip, anlamaya çalışalım. Daha sonra her kitabı okuyalım araştıralım, farklı tercümelere bakalım soralım soruşturalım. Böyle yaptığımız zaman bizleri hiç kimse Allah ile aldatamaz. YANİ DİN ADINA İLK MÜRACAATIMIZ, KUR’AN OLMALIDIR.

Bakın Allah nasıl uyarıyor. “HÂLÂ KUR’AN’I DÜŞÜNÜP, ANLAMAYA ÇALIŞMIYORLAR MI? (Nisa 82)” Demek ki anlayarak okuyup düşünen, Allah’ın nurunu mutlaka anlayacaktır. Bizler bu gerçekleri göz ardı edip, hala akılla İslam yaşanmaz, ayetleri herkes anlayamaz diyorsak, Allah’ın Yunus suresi 100. ayetteki hükmü bizler için gerçekleşmiş demektir. ”ALLAH, AZABI AKILLARINI KULLANMAYANLARA VERİR.” Enbiya 10. ayetinde Allah, “SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, SİZİN BÜTÜN ŞEREF VE ŞANINIZ ONDADIR.” Diyor da, bizler hala bunun tersini yaşıyorsak, Kur’an’a özünde iman etmiyoruz demektir. Bunlara inananlar, Kur’an’dan istifade etme yolunu bulamamış batıl ve şeytanın vesvesesinden kurtulamamışlar demektir.

Kur’an’ı gereği gibi okuma ve anlayabilme şartlarını yerine getirdiğimizde, işte o zaman her şeyin çok daha farklı olduğunu göreceğiz. Çünkü Allah beşerin uydurmalarına değil, Kur’an’a güvenenleri, yani Kur’an’ı anlayabilmek adına çaba harcayanları, Enam suresi 104. ayetinde bilgilendiriyor ve RABBİNİZDEN SİZLERE GÖNÜL GÖZÜ, yani anlama, kavrama kabiliyeti gelmiştir, KİM KUR’AN GÖZLÜĞÜYLE GÖRÜRSE KENDİ YARARINA, KİM KÖRLÜK EDERSE, YANİ KENDİSİNE BAŞKA GÖZÜKLER EDİNİRSE, KENDİ ZARARINA DİYOR.

Allah’ın apaçık bu uyarı ayetlerini hala görmezden gelip, üstlerini örtenlere tavsiyem, ALLAH’IN GÖZLÜĞÜNÜ TAKMALARI YÖNÜNDE OLACAKTIR. TAKTIKLARI BEŞERİ RİVAYET GÖZLÜKLERİYLE, ASLA ALLAH’IN KUR’AN GERÇEKLERİNİ GÖRMELERİ, MÜMKÜN OLMAYACAKTIR. Dilerim Kur’an ayetlerini, yine Kur’an yardımıyla anlamaya çaba harcayan, Allah’ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .