Ana içeriğe atla

HARAM AYLARIN, ASIL AMACI NEDİR?



Kur’an da geçen Haram ayların, asıl amacının ne olduğu, ne yazık ki günümüzde gizlenmekte ve üstü örtülmektedir. Allah’ın Kur’an’da birçok kez uyardığı, ataların dinini yaşamak ve yaşatmaya devam etmeye çalışanların, durumuna bizlerde düştük ne yazık ki. Kur’an’da geçen Haram aylar konusuna, geçmişten bizlere ulaşan, hurafe ve yanlış bilgiler ışığında baktığımız için, gerçekleri göremedik, göremiyoruz. Çünkü din adına rehber Kur’an olmaktan çıkmış, onun yerini emin olamayacağımız rivayet ve sanı bilgiler almış. Bu ayların amacını bizlere anlatanlar, bu aylarda savaşın yasak olduğu, böylece geçicide olsa barışın sağlandığı aylar olarak anlatılır. Ticaretinde bu aylarda rahatça yapılabileceği söylenir. Tabi günümüzde bu aylarda, savaş yasağının olduğunu ne düşünen var, nede bu aylarda Müslümanlar kendi arasında savaşa ara veren var. Daha da kötüsü, bu aylarda Müslüman, Müslüman’ı bile öldürmekten çekinmiyor. ÇOK DAHA İLGİNCİ, HARAM AYLARIN HÜKMÜNÜN KALKTIĞINI, GÜNÜMÜZDE GEÇERLİ OLMADIĞINI DAHİ SÖYLEME CESARETİNİ GÖSTEREBİLİYORUZ. BUNU KİM KALDIRDI DİYE, SORAN BİLE YOK. HÜKMÜ VEREN ALLAH’TIR, HÜKMÜNÜ KALDIRACAKSA YALNIZ O KALDIRIR. 

BÖYLECE HARAM AYLARIN, ALLAH TARAFINDAN OLUŞTURULMASINDA Kİ ASIL AMACINDAN SAPTIRILIP, TALİ AMAÇLARINA GÜNÜMÜZDE DİKKAT ÇEKİLMİŞTİR, BATIL VE HURAFE İNANÇLARIMIZI YAŞAYABİLMEK ADINA. YANİ ASIL AMAÇ GÖRMEZDEN GELİNMİ TOPLUMDAN GİZLENMİŞ ZAMANLADA, GÜNÜMÜZDE HÜKMÜNÜN GEÇERLİ OLMADIĞINI SÖYLEME CESARETİNDE BULUNMUŞLARDIR.  

Elbette İslam dini barışçı bir dindir, bunda şüphe yok. Ama Allah yalnız haram aylarda savaşmayın, diğer aylarda savaş serbest şeklinde algılanacak böyle bir izahın, Kur’an’ın öğretisi olmadığını önce belirtmek isterim. Allah’ın Elçisinin savaşlarının tamamı, kendisine iman etmeyenlere karşı açılmış savaşlar değildir. Tam tersine kendisine ve Müslüman olanları yok etmek için, açılan savaşlara karşılık savunma niteliğindedir. Özellikle Allah Elçisini uyararak, eğer seninle barış yapmak isterlerse, sende onlarla barış yap diyerek uyarmıştır. Gelelim haram aylar konusuna. Bakın Allah bu konuda nasıl bilgiler veriyor. 

Tevbe 36: Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah’ın yazısına göre ALLAH KATINDA AYLARIN SAYISI ON İKİ OLUP, BUNLARDAN DÖRDÜ HARAM AYLARIDIR…….( Diyanet vakfı meali)

Bakara 217: SANA, HARAM AYDA SAVAŞMAYI SORUYORLAR. DE Kİ: “O AYDA SAVAŞ BÜYÜK BİR GÜNAHTIR. ALLAH’IN YOLUNDAN ALIKOYMAK, ONU İNKÂR ETMEK, MESCİD-İ HARAM’IN ZİYARETİNE ENGEL OLMAK VE HALKINI ORADAN ÇIKARMAK, ALLAH KATINDA DAHA BÜYÜK GÜNAHTIR….(Diyanet meali).(Diyanet Bşk. Meali)

Bu iki ayette, yılın dört ayının haram, yani yasaklı ay olduğu ve diğer ayette de haram ay oluşunun nedenleri, amacı açıklanıyor. Tabi Bakara 217. ayeti, nefislerimizde yarattığımız itikatlarımızın etkisinde kalmadan anlayabilirsek. Bu ayette çok açık haram ay konusunu ve amacını izah ediyor ve diyor ki, bu aylarda kesinlikle savaşmayınız. Çünkü bu aylarda ilan edilen, Hac ziyaretleri yapılıyor. Bu aylarda Mescidi Haram ı ziyaret edenleri engellemek ve Hac yapanları oradan çıkarmaya çalışmak, büyük günahtır diyor.  Sizce bundan daha açık nasıl izah edilir? Siz b ayetten, haram aylarda Hac ziyaretin yapıldığını anlayamadınız mı? 

Demek ki bahsedilen, HARAM aylarda asıl yapılan, HAC ziyaretleri. Onun içindir ki bu aylarda savaş yasaktır diyor Rabbimiz. Sakın bu ziyareti yapanları engellemeyin diye de açıkça belirtiyor. SAVAŞIN YASAK OLMASINDAKİ ASIL AMAÇTA, HAC ZİYARETLERİNİN GÜVENLİ BİR ORTAMDA YAPILABİLMESİ İÇİN OLDUĞU, AYETLERDEN AÇIKÇA ANLAŞILMAKTADIR. Tabi bizler bunu kabul edersek, bugün topluma anlatılan, Zilhiccenin 9. arife günü Kâbe de bulunmayanların, Haccı kabul edilmez düşüncesinin, yanlış olduğu çıkar ortaya. YANLIŞ İNANÇLARIMIZIN ORTAYA ÇIKMAMASI ADINA, KUR’AN GERÇEKLERİNİ HALA GÖRMEMEKTE ISRAR EDİYORUZ VE GERÇEKLERİNİ GİZLİYORUZ.

Şöyle bir soru gelebilir aklınıza. Allah yılın dört ayı haram ay olduğunu söylemiş, ama neden hangi aylar olduğunu açıklamamıştır diyebilirsiniz. Gerçekten de Kur’an’da haram ayların sayısı bellidir, ama hangi aylar olacağını Allah, İbrahim peygamberimiz devrinden beri, toplumların birlikte hoş görüyle alacakları karara bırakmıştır. Yani o ayları Allah, siz tespit edin aranızda diyor. TABİ BUNUNDA, İMTİHANIMIZIN BİR PARAÇASI OLDUĞU ÇOK AÇIK. Fakat alınan bu kararlarının, işlerine geldiği şekilde, değiştirilmesini istememiştir. Sayısını sabit tutup, yerleri ile oynamaya çalışanları, Kur’an’da Allah uyarıyor ve bakın ne diyor.

Tevbe 37: Haram ayları ertelemek, ancak inkârda daha da ileri gitmektir ki bununla inkâr edenler saptırılır. ALLAH’IN HARAM KILDIĞI AYLARIN SAYISINA UYGUN GETİRİP, BÖYLECE ALLAH’IN HARAM KILDIĞINI HELÂL KILMAK İÇİN HARAM AYI BİR YIL HELÂL, BİR YIL HARAM SAYIYORLAR. Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah, inkârcı toplumu doğru yola iletmez. (Diyanet Meali)

Dikkat ederseniz Allah, sayısını hatırlatıyor ama haram ayların isminden yine bahsetmeden, daha önce sizlerin kararlaştırmış olduğu, ama üzerinde toplumun anlaştığı ayların, yerlerini değiştirdiniz diye uyarıyor. Ayette de dikkat çekilen, Allah’ın emrettiği haram ay sayısını denkleştirip, işlerine geldiği gibi, ayların yerleri ile oynayanlardan bahsediliyor. Allah haram ayların sayısını açıklayıp, hangi ayların olduğuna hükmetmeyerek, bizleri belki rahatlatmış ve büyük sorumluluklardan kurtarmış. Ama bunun Allah’a karşı verdiğimiz bir söz olduğunu, eğer bu sözümüzden dönüp, yerlerini değiştirmenin de büyük günah olacağını hatırlatıyor bizlere. 

Tekrar etmek gerekirse Allah, haram ayların sayısına hükmetmiştir ama hangi aylar olacağını İbrahim peygamberimizin zamanında bile, o günkü toplumlara bırakmıştır. Büyük ihtimalle bunu İbrahim peygamberimiz, o günkü toplumların uzlaşı ile karar vermiş olmaları büyük ihtimaldir. Fakat daha sonraki toplumlar , kendi aralarında haram ayların sayısını değiştirmeden, kendi aralarında anlaşma ile aylar değiştirilmiş olabilir. Bunun bir önemi yoktur, yeter ki tüm Müslüman toplumlar, bu konuda aynı ayların HARAM AYLAR olduğunu kabul etsin. Örneğin Allah Cuma yani toplantı salâtına, çağrıldığınızda gidin ayetinde, namaza çağrıya müdahale etmemiş, çağrının şeklini belirlememiş, onu da o günkü topluma bırakmış olduğu gibi. Buna da Allah’ın Elçisinin önderliğinde,  o günkü toplumların onayından geçerek, günümüzde okunan şeklini aldığı anlatılır.

Hz. İbrahim den Hz. Muhammed e kadar, toplumların hepsi, savaşın yasaklanması ve emniyetli ortamın sağlanmasıyla, Haram aylarda Hac görevlerini yaptıkları, bugün bizlerin elindeki kaynaklarla sabittir. Tüm bu bilgilerden sonra, Allah’ın yada Elçisinin bunu değiştireceğine inanmak ve bir yıl içinde, Hac görevini birkaç güne indirdiğini düşünmek, aklın ve mantığın alamayacağı bir düşünce olduğu gibi, buna zaten Kur’an’da asla onay vermez.

Gelelim günümüze. Bugün haram ayların tüm İslam toplumlarında ZİLKADE, ZİLHİCCE, MUHARREM VE RECEP ayları olduğu kabul edilir. Önce şunu söylemeliyim ki, bu ayların Hz. İbrahim döneminde belirlenen, haram aylar olup olmadığı konusunda, bazı tartışmalar farklı görüşler, elbette vardır. Bu haram ayların üçünün art arda geldiği, diğer ayın arasında 3 ay fark olduğu kabul edilir. ( Hicri 11.12.1 ve 7. aylar) Bu ayların art arda gelmesi gerektiği tezini de savunanlar vardır. Doğrusunu Allah bilir. BUGÜNDE BİZLER KUR’AN’A GÖRE, KABUL EDİLEN HARAM AYLARDA, HACCA NİYET EDEREK, HAC GÖREVİMİZİ YAPABİLİRİZ.

Bakara 197: HAC, BİLİNEN AYLARDADIR. HER KİM O AYLARDA HACCA BAŞLAYIP KENDİSİNE FARZ EDERSE; artık hacda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur……..( Elmalı Hamdi meali)

Allah ayetinde Haccın özellikle bilinen, yani toplumun kendilerinin anlaşarak bir konsensüs ile karar verdikleri aylarda yapılabileceğini söylüyor. O bilinen aylarında diğer ayetlerinde HARAM aylar olduğu açıklamasını yapıyor. Diyanetin mealinde, Bakara suresi 194. ayetin dip notunda, bakın Haram aylar ile ilgili Diyanet nasıl bir dipnot yazmış. “HARAM AY, SAYGI DUYULMASI GEREKEN BİR ZAMAN DİLİMİ OLDUĞU İÇİN, SAVAŞIN YASAK OLDUĞU AY DEMEKTİR. HARAM AYLAR, ZİLKADE, ZİLHİCCE, MUHARREM VE RECEP OLMAK ÜZERE DÖRTTÜR. İSLÂM’DA HARAM AY UYGULAMASI KALDIRILMIŞTIR.” Bakar mısınız lütfen. Diyanet haram ay uygulaması, İslam dininde kaldırılmıştır diyor. KİM KALDIRDI, ALLAH’MI? Elbette hayır, Allah kaldırsaydı onu da Kur’an’da görürdük. PEKİ KİM, YADA KİMLER KALDIRDI O ZAMAN? Bunun cevabını eğer bizler nefsimize veremiyorsak, ALLAH İLE ALDANMAYA DEVAM EDECEĞİMİZDEN, HESAP GÜNÜ PİŞMAN OLANLARIN SAFINDA OLACAĞIMIZ KESİNDİR. Sizlere konumuzla ilgili çok dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. Çok değerli bir hocamız bir konuşmasında, bakın Haccın ne zaman yapılacağı konusunda, nasıl bir konuşma yapıyor ve neler söylüyor. 

“PEYGAMBERİMİZ, HZ. EBUBEKİR İ ZİLKADE AYINDA HACCA GÖNDERMİŞ, KENDİSİ ZİLHİCCE AYINDA HACCA GİTMİŞTİR. BUNA GÖRE HER AY BİR HAC DÜZENLENEBİLİR ANLAMINA GELİR.”

Elbette bu bir düşünmeye davet olabilir, ama bu bilgilerle inancımıza yön veremeyiz. Bizleri yönlendirecek kaynak, yalnız Kur’an’dır. bu Hocamızın verdiği örnekte geçen aylara baktığımızda, Haram aylar olduğunu görüyoruz. Demek ki Kur’an’ın indirildiği dönemde yaşayan Müslümanlar, Haram aylarda Hac görevlerini yerine getiriyorlarmış diyebiliriz. Ama bu örnekten yola çıkarak, elbette her ay Hac yapılabilir demek, Kur’an’a göre doğru olmaz. Allah Kur’an’da, bu kadar açık hükmünü verip, Haram aylarda Hac ibadetlerimizi yapabileceğimizi söylüyorsa, gelin bizlere öğretilen hurafe ve batıl inançlarımızın zincirlerini artık kıralım. İslam’ı zorlaştıran, toplumu adeta korku tüneline sokan, batıl inançlarımızdan kurtulalım ve şunu unutmayalım; ALLAH KUR’AN’DA HARAM AYLARDAN BAHSEDİYOR VE O AYLARDA NE YAPILACAĞI KONUSUNA AÇIKLIK GETİRİYORSA, ONU HİÇ KİMSE İPTAL EDEMEZ.

Dilerim batıl ve hurafelerden uzak, Kur’an gerçeklerinin farkında olan, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A