Ana içeriğe atla

Gelin, Kur'an Düşmanlarının Oyunlarını Bozalım.



Bu yazımda sizlere, ne herhangi bir ayet, nede Kur’an’dan bir hatırlatma yapmayacağım. Fakat bunlar kadar önemli bir konuya, sizlerin dikkatinizi çekmek istiyorum. Nasibi olan kıssadan hisse alacaktır. Yazılarımı yayınladığım bir Forum sitesinin dini konular bölümünde, yazdığım yazılara cevap veren, karşı çıkan fakat ne Allah’a, Resullerine nede gönderdiği kitaplarına inanmadığını, açıkça söyleyen bir kişinin söylediklerinden bahsetmek istiyorum. Bu şahıs inanmadığı halde, gerektiğinde neleri savunduğunu, kitaba ve Allah’ın Resulüne saygısızlık yaptığı halde, benim Kur’an’a davet edişimi, emin olmadığımız rivayetlere dikkatle yaklaşmalıyız sözlerime neler söylediğini ve kimlerin hangi düşüncenin yanında gerektiğinde yer aldığını, savunduğunu sizlere bahsetmek istiyorum.

Buradan da yola çıkarak din düşmanlarının, ateistlerin bile gerektiğinde hurafenin, sanıya dayanan bilgilerin yanında nasıl yer aldığını, sizlere göstermek istiyorum. Peki, neden ve niçin? İşte düşünmemiz gerek de burası zaten. Önce Allah’a, kitabına ve Elçine saygısı dahi olmayan, bu kişiyi sözlerinden tanımaya çalışalım. Acaba İslam dini, Kur’an ve elçisi için neler söylüyor. Verdiği cevaplardan birkaç örnek nakletmek istiyorum sizlere ki, bu kişi hakkında bilgi sahibi olalım.

“HATTA EVLENEBİLMEK İÇİN, BİR DE KENDİ EVLİLİĞİNİ MEŞRULAŞTIRMAK NİYETİYLE AYET UYDURMUŞTUR.”

“BEN BU KİTABI OKUDUM VE GÖRDÜM Kİ BANA GÖRE DEĞİL. BÖYLE BİR DİN OLMAZ. BÖYLE BİR TANRI OLMAZ. KİTAPTAN ÇIKARTTIĞIM SONUÇ BUDUR.”

“İÇİNDE 1400 YIL ÖNCESİNİN ARAP TOPLUMUYLA İLGİLİ KÖHNEMİŞ BİLGİLER BARINDIRAN VE BUGÜNE DAİR HİÇBİR ŞEY İÇERMEYEN BİR KİTABI NASIL OLACAK DA BUGÜNÜN ŞARTLARINA GÖRE OKUYACAĞIZ? BİZ Mİ OKUMA BİLMİYORUZ, YOKSA SİZ Mİ ÇOK HAYALPERESTSİNİZ BEN ANLAMADIM.”

Her insan söylediklerinden ve hayatına geçirdiklerin den sorumludur. Mutlaka bir gün hesabını da verecektir, bundan kaçış yok. Hesabını da kendisi vereceğine göre, bizlere düşen dilimizin döndüğünce Kur’an gerçeklerini anlatmak, Kur’an’a davet etmek olmalıdır. Eğer anlamıyorsa, anlamamakta ısrar ediyorsa, hatta Allah’a, Elçisine, kitaba saygısızca konuşmaya devam ediyorsa, onu kendisiyle baş başa bırakmaktan başka hiçbir şey gelmez elden. Ona yapacak hiç bir şey yok demektir.

Yazdığım yazıma, bu kişinin konu olmasının nedeni inanmadığı, saygı duymadığı bir şeye düşmanlığının ve nefretinin, nefsinin sinsi planlar yaparak, ona daha çok nasıl zarar verebilirim düşüncesiyle, nasıl hareket ettiğini anlatmaya çalışmaktır amacım. İşine geldiğinde inanmadığı bir kitaba, Elçisine, bir kısım inananlarla birlikte görünüp, onları savunup, nasıl aynı safa geçebildiğini sizlere göstermek istiyorum. İşte İslam düşmanları, bizlerin din ve iman adına zaaflarımızı, yanlış inançlarımızı böyle kullanıyorlar ve gerekirse bizden yana nasıl görünüyorlar, bunun örneğini sizlere göstermek istiyorum.

Ben bahse konu sitede, günümüzde İslam âleminin çok dikkatli olması gerektiğini, İslam’a sokulan hurafeleri, aldatmacaların, yalan ve yanlışların, Yahudi fitnelerinin yine Kur’an önderliğinde temizleyip, gerçeklerin ortaya çıkması için çalışmamız gerektiğini, anlatmaya çalışıyordum yazılarımda. Birçok rivayet hadisin Elçisine yalan, yanlış ve iftira olduğunu, İslam’ın özünün bunlara asla müsaade etmeyeceği örneklerini veriyordum. Kur’an içinde çelişki olmadığını, onun her ayetinin bizlere anlatmak istediği, çok önemli mesajlarının olduğundan söz ederken, Kur’an içinde hükmü kalkmış hiçbir ayetin olmadığını ve Kur’an’ın tüm ayetlerinin bugün geçerli olduğunu anlatmaya çalışıyordum yazılarımda. Tabi bu sitede bazı kardeşlerimiz, kendi düşüncelerini gayet güzel anlatıyor, benim sözlerimin bir kısmına katılmadıklarını söylüyordu. Bu elbette çok normaldi, buna asla itirazım olamaz. Önemli olan iyi niyetle Kur’an’ı anlamaya çalışmaktır, bu yolda elbette hepimiz hata yaparız, bizler beşeriz şaşmayan yalnız Allah’tır.

Şimdi sizin dikkatinizi çekmek istediğim konuya gelelim. Ben hadisleri çok dikkatle seçmeli ve Kur’an ile kontrol etmeliyiz. Kur’an da hükmü kalkan, nesh edilmiş hiçbir ayet yoktur derken, bakın bu kişi ısrarla neyi savunuyor ve inanmadığı halde o silahı nasıl kullanarak, Kur’an’a Elçisine ve Rabbimiz’e nasıl O silahla saldırıyor. LÜTFEN SÖYLEDİKLERİ SÖZLERİ DİKKATLE DÜŞÜNELİM, ACABA İSTEMEDEN YAPTIĞIMIZ YANLIŞLARLA, KUR’AN’A DÜŞMAN İNSANLARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMÜŞ OLMUYOR MUYUZ? Bakın neler söylüyor bu zat.

“BİLİR MİSİNİZ BİLMİYORUM ANCAK KUR’AN’DA MENSUH (NESH OLUNMUŞ, HÜKÜMSÜZLEŞTİRİLMİŞ) BAZI AYETLER YER ALIR. MESELA İÇKİ İÇMENİN YASAKLANIŞI BİRBİRİNİ NESH EDEN BİR DİZİ AYET SONUCUNDA GERÇEKLEŞMİŞTİR. KEZA SAVAŞLARLA İLGİLİ AYETLER DE BÖYLEDİR. YENİ HÜKÜMLER, ESKİ HÜKÜMLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRİR. BİR BAŞKA İFADEYLE, YENİLER ESKİLERİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRIR. DOLAYISIYLA ZATEN “SENİN DİNİN BANA, BENİMKİ SANA” GİBİ BİR ANLAYIŞ ORTADAN KALKMIŞTIR. “MUHAMMED”, “TEVBE” GİBİ SAVAŞI KIŞKIRTAN SURELER BU HOŞGÖRÜLÜ AYETLERİ NESH ETMİŞTİR.

MENSUH AYETLER İSE; ALLAH’IN FİKİR DEĞİŞTİRDİĞİNİ (YANİ BİR DİĞER DEYİŞLE SÖZÜNDEN DÖNDÜĞÜNÜ, YANİ ALİM-İ MUTLAK OLMADIĞINI) GÖSTERMESİ BİR YANA, KUR’AN’IN NE DERECE TANRISAL BİR KİTAP OLABİLECEĞİNİ DE TARTIŞMAYA AÇMAKTADIR.”

Yukarıdaki sözleri görüyor musunuz? Kur’an’ı ve Elçisini kabul etmeyen, ona elinden geldiğince nasıl saygısızlık yapacağının hesabını yapan bu kişi, ben Kur’an’da hükmü kalkan hiçbir ayet yoktur Nesih daha önceki kitaplar arasında vardır derken, bu düşünceme karşı çıkan, İslam’ı cemaat ve tarikat eksenli yaşayan kardeşlerimizin yanında yer alıyor ve Kur’an da NESİH yani hükmü kalkan ayetlerin çok fazla olduğunu, diğer kişiler gibi savunuyor. İLGİNÇTİR, BUNU İNANMADIĞI KİTAP İÇİN YAPIYOR. Ben kadınları hakir gören, aşağılayan hadisleri yazıp, bunlar asla Kur’an’ın, İslam’ın onay vermediği sözlerdir. Bu gibi hadisler hurafe ve din düşmanlarının dine soktukları bilgilerdir, din âlimlerine ve Elçisine atılan iftiralardır, bu sözleri Kur’an ile karşılaştırmalı ve ondan onay almalıyız dediğimde, hiddetle o yalan yanlış hadisleri savunup, bana verdiği cevapta çok manidar ve anlamlıdır.

“ÖNCELİKLE YUKARDA SIRALADIĞINIZ İLGİLİ HADİSLERİN UYDURMA VEYA GERÇEK OLUŞUNA HANGİ MERCİ KARAR VERİYOR, BUNU SORMAK İSTİYORUM. SİZ UYDURMA DEMİŞSİNİZ, PEKİ NEYE DAYANARAK UYDURMA OLDUĞUNU İDDİA EDİYORSUNUZ? HOŞUNUZA GİTMEYEN ŞEYLERE UYDURMA DEYİP, İŞİN İÇİNDEN SIYRILMAK NE KADAR DOĞRUDUR?”

“HER HADİSİN KURAN’DAN DOĞRULATILMASI GİBİ BİR ŞEY İMKÂNSIZ, ÇÜNKÜ HER HADİSİN KURAN’DA BİR KARŞILIĞI YOKTUR. ZATEN HADİS KAYNAKLARINDA GEÇEN UYGULAMALAR VE HÜKÜMLER ÇOĞU ZAMAN KURAN’DA OLMAYAN BİLGİLERİN, TAMAMLAYICISI DURUMUNDADIRLAR. HADİS KAYNAKLARININ İŞLEVİ BUDUR: TAMAMLAYICILIK.”

İşi daha da ileri götürüp, Allah’a Kur’an’a bile inanmayan bu zat, bakın hadislerden neler öğrendiğinin bilgisini de veriyor, onlara kesin kanıt yaftasını yapıştırıp, Elçisine nasıl saldırıyor, adeta yalan ve nifak silahına sarılarak. “OYSA BİZ KANITLARLA VE BELGELERLE KONUŞTUK. AİŞE’NİN 6 YAŞINDA NİKÂHLANIP 9 YAŞINDA EVLENDİĞİNİ GEREK HADİS KAYNAKLARINDAN GEREKSE ÜNLÜ SÎRET YAZARLARININ ESERLERİNDEN REFERANSLAR VEREREK İSPATLADIK.” Çok daha ilginci Kur’an’a, Elçisine hatta Yüce Rabbimiz’e inanmayan bu zat, bakın hadisleri kesin kanıt gördüğü halde, Kur’an için neler söylüyor? “BUNUN HARİCİNDE BEN KUR’AN’I BİR İSPAT KAYNAĞI OLARAK GÖRMÜYORUM. ÇÜNKÜ BU KİTABIN GERÇEKLİĞİNE İNANMIYORUM.”

Değerli dostlarım, ben bu kişiyle yaptığım söyleşiden çok faydalandım, bilmem siz ne düşünürsünüz. BU SÖYLEŞİDEN BİZ İMAN EDENLERİN, ÇOK DAHA DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKTİĞİ ÇIKIYOR ORTAYA. İslam’ı işine geldiğinde savunan bu insan, benim yazdığım yazılara cevap vermeleri için kendi sözlerine destek aramak adına, İslam’ı mezhep cemaat tarikat eksenli yaşayan  kardeşlerimi bana karşı kışkırtıyordu ve onların benim haddimi bildirmelerini istiyordu. Tabi o kardeşlerim aklı başında ve Rabbin rehberinden aydınlanmaya çalışan, Müslüman kardeşlerimiz olduğu için, gerekenin dışında hiçbir şey söylemediler. Allah onlardan razı olsun.

Bu örnekten yola çıkarak içimize girip, Müslüman görünen ve yakın zamanda da bunu itiraf edenler, ortam müsait olduğu için, artık bizler Müslüman değiliz, ama bir Müslüman gibi yıllarca yaşadık, diyenleri hatırlayalım. Bu İslam düşmanları acaba bu güzel dinimize ne fitneler sokmuştur, bunları düşünen hayal eden var mı? Hıristiyan sitelerini ve televizyondan misyonerlik çalışmalarını bir izlerseniz, ne anlatmak istediğimi o zaman çok daha iyi anlayacaksınız. Yukarıda verdiğim örneklerin birçok benzerini, acımasızca bizlere karşı kullanıyorlar.

BU SİLAHI ONLARA BİZLER VERİYORUZ. DİNİNİ, KİTABINI VE RESULÜNÜ SEVEN ARTIK BU YANLIŞIN FARKINA VARMALIDIR VE EMİN OLMADIĞI BİLGİLERİN ARDINA DÜŞMEMELİDİR. Din adına inandığımız her şeyi KUR’AN’A danışmalıyız, çünkü ondan sorumlu olduğumuzu Rabbimiz söylüyor. Onun onay vermediği hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz. Bunu yaparsak, aklını şeytana emanet etmişlerin planlarını bozar, onların seslerinin kesilmesini sağlarız. GELİN ONLARIN OYUNLARINI BOZALIM. Gelin şeytanın yardakçılarının azığına zehir salalım ki, kendi bataklıklarında boğulsunlar, yok olsunlar. Bizlerin birbirimize düşmesini, içimize soktukları yılanların bizlere zehirlerini akıtmasını, kıs kıs gülerek seyrediyorlar. Ne yazık ki bizler de Kur’an gerçeklerinden uzak, Rabbin güneşi ile hayata bakmak yerine, beşerin sinsi, aldatıcı gözlüğünü takmış yaşıyoruz.

KUR’AN DÜŞMANLARI İLE MÜCADELE EDECEĞİMİZE, BİRBİRİMİZLE MÜCADELE EDİP, KUR’AN’I GÖKLERE ÇIKARACAĞIMIZ YERDE, BEŞERİN RİVAYET VE SANI KİTAPLARINI GÖKLERE ÇIKARIYORUZ. HEM DE BİRBİRİMİZİ YOK ETMEK, RENCİDE ETMEK PAHASINA. TÜM BUNLARA BİZLER LAYIK DEĞİLİZ. BUNLARI YAPMAKLA İSLAM DÜŞMANLARINI SEVİNDİRİYORUZ. İŞLERİNİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ.

Elbette her insan, bir başka kişiye muhtaç yaratılmıştır. Birbirimizden faydalanmalıyız. Hiç kimse ben her şeyi bilirim, ben Kur’an’ı tek başıma anlarım diyemez. Her insan kendi kapasitesi, Kur’an’ı anlayabilmek adına gösterdiği çaba ölçüsünde anlar. Bundan dolayı önce rehber Kur’an’a müracaat etmeli, üzerinde çok iyi düşünmeli, daha sonrada ulaşabildiği tüm bilgilerden, kaynaklardan faydalanmalıdır. YANLIŞ BİLGİ DAHİ İNSANA BİR ŞEYLER ÖĞRETİR, AMA ÖNCE DOĞRUYU ÖĞRENİRSEK. Tıpkı yukarıda konusunu yaptığımız olaylar gibi.

Allah yardımcımız olsun. İslam âlemi olarak inşallah, bu acı gerçeğin farkına varırız. Allah bizlerin Kur’an’ın ipine sarılmamızı öneriyorsa, gelin beşerin ipine değil, Allah’ın ipine sarılalım. Çünkü Allah’ın Resulü, O güzel örnek insan tüm yaşamında, Kur’an’ın gözlüğü ile hayata bakmış ve onu kendisine rehber edinmiş ve bizlere YALNIZ KUR’AN’I TEBLİĞ ETMİŞTİR.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...