Ana içeriğe atla

DİNDE BÖLÜNMENİN ACISINI ÇEKİYORUZ.




İslam toplumları olarak, dinde bölünmüşlüğün acısını ne yazık ki çekiyoruz. Allah dinde sakın bölünmeyin, diye hüküm verdiği halde, bizlerin günümüzde bölünmüşlüğümüzü açıklarken, bunu bir bereket, güzellik, zenginlik olarak göstermemiz, bizlerin ne derece, Kur’an merkezli yaşamadığımıza güzel bir örnektir. Allah dinde bölünmenin tehlikesini, Kur’an da bakın bizlere nasıl anlatıyor.

Enam 159: Gerçek şu ki, DİNLERİNİ PARÇA PARÇA EDİP KENDİLERİ DE GRUPLAŞANLAR, sen hiç bir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah'adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir.

Rum 32: (O müşrikler ki,) KENDİ DİNLERİNİ FIRKALARA AYIRMIŞ VE KENDİLERİ DE PARÇA PARÇA OLMUŞLARDIR Kİ HER GRUP KENDİ ELİNDEKİYLE ÖVÜNÜP SEVİNÇ DUYMAKTADIR.

Müminun 53: Ama insanlar, ARALARINDAKİ İNANÇ BAĞINI KESEREK KENDİ ARALARINDA PARÇA PARÇA OLDULAR. HER GRUP KENDİLERİNDE BULUNAN İLE SEVİNİP BÖBÜRLENMEKTEDİRLER.

Ali imran 105: Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra PARÇALANIP AYRILIĞA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN. İŞTE BUNLAR İÇİN BÜYÜK BİR AZAP VARDIR.

Ne yazık ki bizler güzelim dinimizi, bu hale getirdik. Parçalanıp bölününce de, İslam düşmanlarına kolay lokma olduk. Allah geçmiş toplumların, yaptığı yanlışları bizlere örnek gösteriyor ve sakın onlar gibi dinde bölünmeyin diye bizleri uyarıyor ayetlerinde. Peki, bizler bu uyarılara kulak verip uyuyor muyuz? Elbette uymadık, hatta inatla ayetleri duymazlıktan geliyor, ayetlerin üstünü hurafe itikatlarımızı gizlemek adına örtüyoruz. ÇÜNKÜ KUR'AN I ANLAMADAN OKUYORUZ, ANLAMAYINCA DA DÜŞÜNME, AKLIMIZI KULLANMA DEVRE DIŞI KALIYOR. Böylece Allah ın azabından da kurtulamıyoruz. Allah aklını kullanmayanları, bakın nasıl bir cezaya çarptıracağını söylüyor.

Yunus 100: Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. ALLAH, AZABI, AKILLARINI KULLANMAYANLARA VERİR.  

Ne dersiniz, İslam âlemi içindeki bu azap, acı, keder, birbirine düşman oluşumuzun nedeni, aklımızı kullanmadan iman ettiğimiz, dinde bölünmeyin diyen Rabbin sesini duymadığımız için, Allah ın bizlere bir cezası olmasın sakın.

Değerli din kardeşlerim. Gelin İslam düşmanlarının oyunlarına gelmeyelim. İslam âlemi olarak, tek bir yumruk olalım. Mezhep ayrılıklarımız, bizleri düşman yapmasın. Her toplum istediği şekilde imanını yaşasın. Çünkü hepimiz kendi inancımızdan sorumluyuz.

Bizleri tek yumruk yapan, peygamberimizin bizleri davet ettiği, Kur’an ın orta yolunda birleşelim. İslam düşmanlarının oyununa gelmeyelim. Onların insafsız adaletine güvenerek, kendimizi teslim etmeyelim. 

Tüm bu gerçeklerin, hala farkına varamazsak eğer, ülkemizi çok acı ve kederli günler beklediğinin bilincinde olalım. Din simsarlarının oyuncağı olmayalım, Zalimlere boyun eğmeyelim,  onların aldatmacalarına kanmayalım. Bir söz vardır;

(MAZLUMLAR AYAĞA KALKMAYINCA, ZALİMLER DİZ ÇÖKMEZ.)

Ülkemiz olarak bizler, çok hassas bir imtihandan, dönemden geçiyoruz. Ne olursun zalime muhtaç etme bizleri Allah ım, yardım et bizlere. İslam âlemi olarak, güç birliği yapmamız ve gerçekleri görebilmemiz için, gönül gözlerimizi aç ve böylece zalimin fitnesini toplum olarak farkında olmamızı sağla. 

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .