Ana içeriğe atla

ALİ İMRAN 101. AYET. YALNIZ ALLAH A SIMSIKI BAĞLANABİLİYOR MUYUZ, YOKSA.......



Bu makalemde sizleri, üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayet, Ali İmran 101. ayet olacaktır. Eğer bu ayet üzerinde dikkatle düşünmeden okursak, geleneksel İslam’ın yanlış öğretilerinin etkisinde kalmaktan asla kurtulamayız.  Önce ayeti yazalım, daha sonra birlikte düşünelim.

Ali İmran 101: SİZE ALLAH’IN AYETLERİ OKUNUP DURURKEN VE ALLAH’IN RESULÜ DE ARANIZDA İKEN, dönüp nasıl inkâr edersiniz? KİM ALLAH’A SIMSIKI BAĞLANIRSA, kesinlikle o, doğru yola iletilmiştir. (Diyanet meali)

Dikkat ederseniz, Allah’ın Resulünün yaşadığı dönemden çok önemli bir örnek veriyor ve kitap ehlinin yaptığı yanlışlar konusunda bizleri bilgilendiriyor. Peki neden, ÇÜNKÜ AYNI YANLIŞLARI BİZLERDE YAPMAYALIM DİYE. Allah’ın Resulü, aldığı vahyi kitap ehline tebliğ ediyor ama kitap ehlinin genel çoğunluğu, kabul etmemekte ısrar ediyor. Bu ayette dikkatle üzerinde düşünmemiz gereken cümle, ALLAH’IN RESULÜ ARANIZDAYKEN cümlesidir. Sizce bu sözü Allah neden söylemiş olabilir? 

BU AYETTE ALLAH, BİZZAT RESULÜM  İLE SİZLER YÜZ YÜZE OLDUĞUNUZ HALDE, GERÇEKLERİ GÖREMİYOR VE İNKÂR EDİYORSANIZ, İNANDIĞINIZ VE HİÇ ŞAHİT OLMADIĞINIZ, DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMAYACAĞINIZ, ATALARINIZDAN SİZLERE İNTİKAL EDEN SÖZLERE/HADİSLERE NASIL İNANIRSINIZ, NASIL DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLABİLİRSİNİZ, BUNU DÜŞÜNEMİYOR MUSUNUZ DİYOR RABBİMİZ. 

Ayetin devamında ise aslında, son noktayı koyuyor Yaradan, KİM ALLAH’A SIMSIKI BAĞLANIRSA, KESİNLİKLE O DOĞRU YOLA İLETİLMİŞTİR DİYOR. Allah neden onlarca ayetinde, düşün aklını kullan ey kulum dediğini, bu ayette de çok açık anlıyoruz.  Allah bu sözleriyle şunu söylüyor, Allah’ın Resulü sizlere, benim vah yettiğimden başkasını tebliğ etmiyor. YANİ RESULÜM KENDİ SÖZLERİNİ, BUNLARDA ALLAH EMRİDİR GİBİ DEMİYOR. Kitap ehli bunun canlı şahitleri olduğu halde, hala batılın ve hurafenin yolundan gitmeyi seçtiler, sakın onların yanlışlarını devam ettirmeyin, emin olduğunuz benim sözlerime/hadislerime/ayetlerime uyun. Kim batıl ve hurafeden uzak, Allah’ın kitabına sarılırsa, O kurtuluşa erenler olacaktır diyor. Ne dersiniz bu ayeti okuyup düşündüğünüzde, günümüzde bizlerin yaptığı aynı yanlışlar geldi aklınıza değil mi?  YALNIZ ALLAH’A SARILMAK, YALNIZ ALLAH DAN ŞEFAAT, YARDIM DİLEMEKLE, ONUN KİTABINA SARILMAKLA OLUR. SİZCE BİZLER BU GERÇEĞİN FARKINDA MIYIZ? YANİ YALNIZ ALLAH’A SIMSIKI MI BAĞLANIYORUZ, YOKSA ARACILAR KULLANIP RİVAYETLERE Mİ SARILIYORUZ? NE DERSİNİZ? Ehli kitaptan bir kısmı, Kur’an’ı kabule yaklaşıyorlardı, ama onlar Kur’an ile birlikte, atalarının rivayet inançlarını da yaşamak istiyorlardı. Ama Allah indirdiği ayetlerinde buna izin vermiyor, SİZLERE İNDİRDİĞİM KUR’AN YETMİYORMU DİYEREK, İSTEKLERİNİ GERİ ÇEVİRİYORDU. Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için bir ayet öncesine bakalım.

Ali İmran 100: EY İMAN EDENLER! KENDİLERİNE KİTAP VERİLENLERDEN HERHANGİ BİR GRUBA UYARSANIZ, İMANINIZDAN SONRA SİZİ DÖNDÜRÜP KÂFİR YAPARLAR. (Diyanet meali)

Aslında bu uyarı ayette, çok dikkat çekici ikazlar var. Allah kitap ehlinin gittiği yolun yanlışlarından bahsediyor ve diyor ki, iman ettiğini söyleyen bu insanlar, gönderdiğim Resulüm ile canlı kanıt olarak yüz yüze konuştukları halde, gerçekleri inkâr etmeye devam ediyorlar. Bunların çoğu daha önce gönderdiğim kitaptan sapmış, atalarının inançları ile bölünmüş parçalanmış, dinden sapmış toplumlardır. Sakın bu insanlara uymayın, eğer onlara uyarsanız, Allah’ın indirdiği gerçeklerden sizleri uzaklaştırıp, inkârcı/kâfir yaparlar diyor. Buradan özellikle şunu daha iyi anlıyoruz. Ehli kitap, Allah’ın indirdiği kitaplardan sapmış ve kendilerine atalarının rivayetleri ile bir din yaratmışlardı. Allah bu konuları, kullarım iyice anlasın diye birçok ayetinde, üzerine basa basa örneklerle anlatıyor ve 103. ayetinde bakın ne diyor.

HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE /KUR’AN’A SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN.  (Ali İmran 103)

Bunca açık ayetlere iman ettiğimizi söylediğimiz halde bizler, hala yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, yalnız Kur’an ile ne namaz kılabiliriz ne zekât verip oruç tutabiliriz. Resulün rivayet hadisleri olmasaydı Kur’an kapalı kalırdı demeye devam ediyorsak, bizler farkında bile olmadan Allah’ın yolundan sapmış, cahiliye toplumunun inancını yaşıyoruz demektir. Böyle yapanlara Allah, inkârcı/kâfir oldular diyor hatırlatırım. Sizlere bu konuda iki örnek ayet daha hatırlatmak istiyorum.

Ali İmran 105: KENDİLERİNE APAÇIK DELİLLER GELDİKTEN SONRA, PARÇALANIP AYRILIĞA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN. İşte onlar için büyük bir azap vardır. 

Ali İmran 106: Gün gelir bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara şöyle denir: “İMANINIZDAN SONRA KÜFRE Mİ DÜŞTÜNÜZ? Hadi, saptığınız küfür yüzünden tadın azabı!” 

Bizler ne yazık ki, Allah’ın apaçık delilleri olan ayetlerini yeterli görmediğimiz için mezheplere, fırkalara, cemaatlere bölündük. Yetmedi, Allah’ın uyarılarından uzak İslam’ı yaşadığımız için, birbirimize düşman olduk. Allah bu ayetinde de din adına kanıt yalnız Kur’an’dır diye tekrar ettiği halde, gözler perdeli, gönüller mühürlü olunca, gerçekleri ne yazık ki göremiyoruz. Gerçekleri görmemekte ısrar edenleri Allah, 106. ayetinde çok net bir şekilde bakın nasıl uyarıyor. SİZLERE İNDİRDİĞİM APAÇIK VAHYİ YETERLİ GÖRMEYİP, BENDEN BAŞKA VELİ EDİNMEYİN DEDİĞİM HALDE VELİLER EDİNİP, BU İNSANLARIN EMİN OLAMAYACAĞINIZ DELİLSİZ, KANITSIZ SÖZLERİNİ/HADİSLERİNİ İNDİRDİĞİM KİTABIN YANINDA, DİN DİYE YAŞAYARAK KÜFRE SAPTINIZ, ŞİMDİ TADIN BAKALIM AZABI DİYECEĞİNİ, ŞİMDİDEN BİZLERE BİLDİRİYOR. DERS ALABİLENE NE MUTLU. Allah  Resulüne verdiği görev ve yetki konusunda bizleri birçok ayetinde uyarıyor ve bakın Tegabun 12. ayetinde ne diyor.

“ALLAH’A İTAAT EDİN, RESULE DE İTAAT EDİN. EĞER YÜZ ÇEVİRİRSENİZ RESULÜMÜZE DÜŞEN, APAÇIK BİR TEBLİĞDEN BAŞKASI DEĞİLDİR.” (Tegabun 12)

Örnek verecek, onlarca ayet var bu konuda ama gözler perdeliyse, ataların rivayetleri Kur’an’ın yanına konarak din yaşanıyorsa, Allah bunu yapanlara şirk koşarak iman ettiler diyor ve bu insanların MÜŞRİK olduğu uyarısını yaparak, bizlerin yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı emrediyor. Lütfen unutmayalım, Allah’ın Resulü de yalnız ve yalnız Kur’an’a uymuş ve yalnız Kur’an ile ümmetine hükmetme görevi almıştır.

Maide 67: EY RESUL! RABBİNDEN SANA İNDİRİLENİ TEBLİĞ ET. EĞER BUNU YAPMAZSAN O’NUN ELÇİLİĞİNİ YAPMAMIŞ OLURSUN. ALLAH SENİ İNSANLARDAN KORUYACAKTIR. DOĞRUSU ALLAH, KÂFİRLER TOPLULUĞUNA REHBERLİK ETMEZ. (Diyanet vakfı meali)

Dilerim Allah’tan, Kur’an gerçeklerinin farkında olan, batıldan ve hurafeden uzak, yalnız Allah’ın ipi Kur’an’a sarılan, Allah’ın azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...