Ana içeriğe atla

KUR'AN DA BAHSEDİLEN, ŞİRK KOŞANLAR VE MÜŞRİKLER KİMLERDİR?


Bu makalemin konusu ŞİRK ve MÜŞRİK konusu üzerinde olacaktır. Kur’an bu iki konu üzerinde çok fazla durur, dikkatimizi çeker hatta Resulünün üzerinden örnekler verir ve bizleri uyarır. Önce şunu söylemek isterim. Kur’an ın üzerinde durduğu bu iki büyük yanlışı yapanlar, iman etmeyenler değil. Hatta ateist dediğimiz Allah ın inkar eden kafirler hiç değildir. Peki, bu iki büyük günahı işleyenler kimler o zaman? NE YAZIK Kİ ALLAH IN GÖNDERDİĞİ ELÇİLERİNE VE KİTAPLARINA İMAN ETTİĞİNİ SÖYLEYENLER.  Çünkü şirk koşabilmek ve müşrik olmak için, Önce Allah a iman etmiş olmak gerekir. 

Şirk kelime anlamı olarak eşkoşmak, ortak etmek, Allah ın yetkilerini yaratılmış beşerede verip, Allah ın dinine ortak etmek anlamındadır. Eğer iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Allah ın tek elinde tutuğu yetki ve sorumluluklarını, elçisine yada çevresinde edindiği velilere, şeyhlere, efendilere de yükleyerek, Allah dan istenmesi gereken yardımı, şefaati Allah dan başkalarından da istiyorsa, yada böyle insanları Allah ile aracı yapmaya çalışıyorsa, Allah a şirk koşuyor demektir. ALLAH BÖYLE BÜYÜK HATALARI YAPANLARADA, MÜŞRİK DİYOR KUR’AN DA. Çünkü Allah, Kulu ile arasında hiç kimseyi kabul etmiyor aracı olarak. Çok önemli bir örnek velim.

Enam 106: RABBİNDEN SANA VAHYEDİLENE UY. O’ndan başka ilâh yoktur. ORTAK KOŞANLARDAN DA YÜZ ÇEVİR. (Elmalı meali)

Ayette dikkatimizi çeken en önemli uyarı ise Allah elçisine, sana indirdiğim ayetlere uy, sakın Ehli kitabın edindikleri velilerin, atalarının rivayet inançlarına sözlerine inanma, çünkü onlar Allah a ortak koşuyorlar, Allah ın berisinden Allah ın yetkileri ile donattığı insanları da ilahlaştırıyorlar diye uyarıyor. Çünkü Kur’an ayetlerinden anlıyoruz ki, Ehli kitap Allah ın Elçisine, getirdiğin ayetlere,Kur’an a da uyarız ama bizim atalarımızın inançları da var diyorlardı. Allah da elçisini uyarıyor ve yalnız benim vahyime uy diyor ve onlara SİZE İNDİRDİĞİM KUR’AN YETMİYOR DİYE İKAZ ET DİYORDU.  Yine Allah Elçisinin üzerinden örnek verip şirk, ortak koşma konusunda nasıl uyarıyor.

Zümer 65: YEMİN OLSUN Kİ SANA DA SENDEN ÖNCEKİLERE DE ŞÖYLE VAHYOLUNMUŞTUR: ŞÜPHESİZ Kİ (ALLAH’A) ŞİRK/ORTAK KOŞARSAN, İŞLERİN ELBETTE BOŞA GİDER VE ELBETTE KAYBEDENLERDEN OLURSUN!

Allah, Elçisini bile ortak/şirk koşma konusunda uyarıyor ve sakın ben hükmetmediğim halde, kendi düşüncelerini Allah ın hükmü gibi gösterme diyorsa, günümüzde bizlerin yaptığı onca yanlışlar konusunda bizlerin, çok dikkatli olması gerektiği anlaşılıyor. SİZCE ALLAH ELÇİSİNİ BUNCA UYARILARDAN SONRA, ALLAH ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR, HİÇ BİR ŞEFAATİN OLMADIĞI O GÜNDEN SAKININ DİYE UYARDIĞI HALDE, RESULÜ BENİM SİZLERE ŞEFAATİM BÜYÜK GÜNAHLARINIZ ÜZERİNE OLACAKTIR DİYEREK, ALLAH IN BİLE AFFETMEDİĞİ BÜYÜK GÜNAHLARI, ELÇİSİ BEN ŞEFAAT EDEREK BAĞIŞLANMASINI SAĞLAYACAĞIM DERMİ? İşte şirk içimizde böyle kangren olmuş ama bunun farkında bile değiliz. Allah şahittir ki ben de her yazımda, din kardeşlerimi buna benzer ayetlerle uyarıyor ve cahiliye toplumunun yaptığı yanlışları bizlerde yapmayalım, yalnız ALLAH IN İNDİRDİĞİ VAHYE UYALIM, YOKSA ALLAH A ŞİRK KOŞMUŞ OLURUZ, BÖYLECE MÜŞRİK OLMAKTAN KURTULAMAYACAĞIMIZI, ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM. Allah ın elçisi yalnız Kur’an a uyma emri aldıysa ve bu konuda uyarıldıysa bizler nasıl olurda emin olmadığımız, Kur’an ın dışından bilgilerle İslam ı yaşarız ve bunlarda Allah ın Resulünün dinde koyduğu hükümleridir deriz. Sizlere Kur’an dan bu konu ile ilgili, çok önemli ve hiçbir zaman unutmamamız gereken Allah ın bir uyarısını, ikazını hatırlatmak istiyorum. Bakın Allah iman ettiğini söyleyen Müminlerin aslında genel çoğunluğu, nasıl çok büyük yanlışları yaparak iman ettiğini bizleri bildiriyor. Ders alabilene ne mutlu.

Yusuf 106: ONLARIN ÇOĞU, ŞİRKE BULAŞMIŞ OLMADAN ALLAH’A İMAN ETMEZ. (Yaşar Nuri meali)

DEMEK Kİ ÇOĞUNLUK ÖYLE İNANIYOR, ÖYLEYSE DOĞRUDUR DEMEK YANLIŞ BİR İNANÇMIŞ. Allah cümlemizi, bu hataları yapmaktan bizleri korusun. Demek ki, Allah ın istediği bir iman üzerinde olmak istiyorsak, YALNIZ ALLAH IN İPİNE SARILMALIYIZ. Onun yanında, bizleri Allah a daha çok yaklaştıracağına inandığımız hiç kimseye güvenmeden, Allah a aracı yapmadan, emin olmadığımız sözlerin/hadislerin peşine düşmeden, YALNIZ KUR’AN I HAYATIMIZA GEÇİRMELİYİZ. YOKSA ŞİRK BATAĞINA BATMIŞ, MÜŞRİKLERDEN OLURUZ.

Allah bizleri Nisa suresi 31. ayetinde uyararak, EĞER YASAKLANDIĞINIZ GÜNAHLARIN BÜYÜKLERİNDEN UZAK KALIRSANIZ, DİĞER KÖTÜLÜKLERİNİZİ ÖRTERİZ DER. Yine Nisa suresi 48. ayetinde de ALLAH, KENDİSİNE ORTAK KOŞULMASINI ASLA BAĞIŞLAMAZ diyerek, şirk koşan Müşriklerin affedilmeyeceği uyarısını yapar. Tekrar hatırlatmak isterim, şirk koşup müşrik olanlar, Allah a iman ettiğini söyleyenler. Hatta şirk koşmayacaklarına dair söz verenler. Çünkü imanın gereği, Allah a eş koşmamaktır, onun sözünden başka sözlere inanmamaktır. ALLAH IN SÖZÜNDEN DAHA DOĞRU SÖZ MÜ VAR DİYORSA RABBİMİZ, bu uyarıyı görmezden gelip, başka sözlere de inanıyorsak, imanımız kalbimize yerleşmemiş, müşrik olmuşuz demektir. Allah a iman etmeyen zaten kâfirdir, onun içinde ateistin şirk koşmasından, müşrik olmasından bahsedemeyiz.

Allah ın elçisi, mahşer günü şahit olarak çağrıldığında, benim ümmetim Kur’an ı terk etti diyecekse ve bu uyarıyı Allah şimdiden bizlere yapıyorsa, lütfen bu uyarılara kulak verelim, Kur’an dan başka ipler aramayalım kendimize, Allah a şirk koşmayalım.  Allah ın yetki ve sorumluluklarını, elçisi dâhil hiçbir yaratılmış beşere vermeyelim. Bu hatayı düşünmeden yapmaya devam dersek, mahşer günü inanın pişman olanların safında buluruz kendimizi.

Allah Rad suresi 40. ayetinde, “TEBLİĞ ETMEK SANA, HESAP SORMAK BİZE DÜŞER” der. Müddesir 11. ayetinde de elçisine, “BENİ, YARATTIĞIM KİŞİYLE BAŞ BAŞA BIRAK.” diyerek,  Allah ile kulu arasında elçisi dâhil hiç kimsenin olamayacağını, açıkça Rabbimiz bizlere bildirmiştir. Bu uyarılardan sonra hala, Allah ile kendisi arasında veliler, şeyhlee, efendiler edinen varsa, böyle insanlar Allah şirk koşarak, MÜŞRİK olmuş demektir. Allah Furkan suresi 2. ayetinde, HÜKÜMRANLIĞINDA, ONUN HİÇ BİR ORTAĞI OLMAMIŞTIR diyorsa, lütfen ne Allah ın elçisini, nede edindikleri velileri, Allah ın yetkileri ile donatıp ŞİRK koşmayalım. Müşrik olmaktan asla kurtulamayız.  Tekrar etmek istiyorum. ŞİRK KOŞMAK, ALLAH DAN BAŞKA İLAH EDİNMEK DEĞİLDİR.  Çünkü hiçbir Mümin, Allah dan  başka hiçbir ilah olmadığını bilir. Ama Allah ın yetkilerini ve sorumluluklarını, yaratılmış bir beşere yüklememizi de Allah, kendisine şirk koşmuş olarak kabul ediyor. 

Allah korusun, MÜŞRİK olarak iman edenlerden olmak istemiyorsak, Allah ın emrettiği YALNIZ KUR’AN IN İPİNE SARILALIM. Geri dönüşü olmayan yola girdiğimizde, pişmanlıklarımızın hiçbir faydası olmayacaktır. Allah a şirk koşup, müşrik olanları mahşer günü, nasıl bir son bekliyor hatırlatmak istiyorum. Kur’an ile düşünen tüm gerçekleri anlayacaktır. Ben Kur’an ı anlayamam diyerek, imtihanını birilerine havale edenleri, bir kez daha düşünerek Kur’an a davet ediyorum. HANGİMİZ MAHŞERDE BÖYLE BİR SON İSTERİZ? 

Beyyine 6: EHLİKİTAP’IN KÜFRE SAPANLARIYLA MÜŞRİKLER, İÇİNDE SÜREKLİ KALICILAR OLARAK CEHENNEM ATEŞİNDEDİRLER. İşte onlardır yaratılmışların en şerlisi.

Lütfen bu ve benzeri uyarıları dikkate alalım, bizleri ilgilendirmiyor bu ayetler, ehli kitabı ve müşrikleri ilgilendiriyor demeyelim. Allah, iman ettiğini söyleyenlerin arasından birçoğu, Allah ın indirdiği kitabın sınırlarını aşanlara, Allah emretmediği halde bunlarda Allah ın emri diyerek, Allah a iftira edenlere, Allah ın yanında kendilerine veliler edinip sorgusuzca onlara uyanlara küfre saptılar, kâfir oldular, ya da müşrik oldular diye bizleri uyarır. Lütfen Allah ın uyarılarını dikkate alalım.

Enam 82: İNANIP DA İMANLARINA HERHANGİ BİR ŞİRKİ BULAŞTIRMAYANLAR VAR YA, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .