Ana içeriğe atla

ALLAH IN RESULÜ NÜN BİZLER İÇİN ÖRNEK OLUŞUNU, NASIL ANLAMALIYIZ?


Kur’an’ı dikkatli okuyan bir Müslüman, Allah Resulü nü bizler için güzel bir örnek gösterdiğini anlayacaktır. PEKİ ALLAH RESULÜNÜ, BİZLER İÇİN HANGİ KONULARDA ÖRNEK GÖSTERİYOR VE BİZLERE HANGİ KONULARDA ÖRNEK ALMAMIZI İSTİYOR?  Bu konu geleneksel İslam anlayışında, çok yanlış anlaşılan, hatta Kur’an a taban tabana ters düşen öyle yanlış bilgileri, sözleri topluma kabul ettirebilmek için kullanılıyor ki, bu anlatılanlara inanan bir Müslüman, adeta Kur’an dan uzaklaşır. Hatırlatmak isterim, Allah Resulünü bizlere bir insan olarak ÖRNEK GÖSTERİYOR, DİNDE HÜKÜM ORTAĞI OLARAK DEĞİL. Gelin birlikte, Allah ın Resulünü hangi konularda örnek gösteriyor, onu birlikte anlamaya çalışalım.

YEMİN OLSUN, ALLAH RESULÜNDE SİZİN İÇİN, ALLAH’I VE ÂHİRET GÜNÜNÜ ARZU EDENLERLE, ALLAH’I ÇOK ANANLARA GÜZEL BİR ÖRNEK VARDIR.”  (Ahzab 21)

Dikkat ederseniz Allah Resulünün, bizler için iyi, güzel bir örnek olduğundan bahsediyor. Yine aynı konuda Kalem 4. ayetinde, SEN ELBETTE YÜCE BİR AHLÂK ÜZERESİN diyerek, elçisinin ahlakını bizlerin örnek almasını istiyor. Aşağıdaki ayetler üzerinde, lütfen birlikte düşünelim.

“Yemin olsun, içinizden size ONURLU BİR RESUL gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. MÜMİNLERE İSE DAHA ŞEFKATLİ, DAHA MERHAMETLİDİR.” (Tevbe 128)

“O zaman Allah’tan bir rahmet olarak onlara YUMUŞAK DAVRANDIN! ŞAYET SEN, KABA VE KATI YÜREKLİ OLSAYDIN, hiç şüphesiz, etrafından ayrılıp giderlerdi.” (Ali İmran 159)

Bakın Allah ın elçisinin, bizler için en önemli örnek oluşu konusunda Allah, bizlere onun çok önemli özelliklerinden örnekler veriyor ve ders almamızı istiyor. SİZLERDE BÖYLE OLUN DİYOR. Bizler Allah ın elçisini örnek almak istiyorsak, ONURLU, ŞEREFLİ, DİN KARDEŞİNE ŞEFKATLİ, MERHAMETLİ VE YUMUŞAK BİR ŞEKİLDE İNSANLARA SAYGILI OLMALIYIZ. Asla kaba saba, saygısız bir şekilde hiç kimseyle konuşmamalıyız. Hatta karşımızdaki inanmamış bir insan olsa bile onlara saygılı davranmalıyız. Peki, bizler böylemi davranıyoruz? Bizim gibi düşünmeyen ve inanmayanlara karşı, Allah ın elçisinin örnek davranışlarından ders alıyor muyuz? Elbette hayır. Ben Müslüman ım diyen din kardeşlerimize bile bizler, kendimiz gibi düşünmediği ve inanmadığı için, ağza alınmayacak küfürleri eğer söylüyorsak, BİZLER ALLAH IN ELÇİSİNİ ÖRNEK ALMIYORUZ DEMEKTİR.  Kur’an da Allah elçisine, deki onlara diye bazı ayetleri tebliğ etmiş ve bir örnek bakın ne demiş.

Enbiya 45: De ki: BEN, SADECE, VAHİY İLE SİZİ İKAZ EDİYORUM. Fakat sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar. (Diyanet vakfı)

Allah ın elçisi özellikle biz ümmetine, ben Allah ın bizleri sorumlu tuttuğuna hükmettiği ve Allah beni uyararak, sana indirdiğim Kur’an ile kullarıma hükmet dediği Kur’an ile sizi ikaz ediyorum dediği halde, eğer bizler hala Kur’an dışından, dini konularda kaynaklar arıyorsak, bunlarda Kur’an dışından Resulün hükümleridir diyorsak, Allah ın Resulünü örnek almıyoruz kendi başımıza buyruk uydurulmuş, Allah ın elçisine iftira sözlerin ardı sıra gidiyoruz demektir. Bu yanlışı yapanlara Allah, uyarıldıkları halde bu hatayı yapanlara, BUNLARIN KULAKLARI MÜHÜRLENMİŞ, SAĞIR OLMUŞTUR BUNLAR DİYOR. Bakın Allah elçisine, görevini yerine getirirken, nasıl bir yol izlemesini istiyor. İŞTE BİZLER ALLAH IN RESULÜNÜ, BÖYLE ÖRNEK ALMALIYIZ.

Nahl 125: (Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna HİKMETLE, GÜZEL ÖĞÜTLE ÇAĞIR VE ONLARLA EN GÜZEL ŞEKİLDE MÜCADELE ET. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir. (Diyanet meali)

Demek ki Allah ın Resulünün örnek oluşu, İslam ı topluma anlatırken takındığı tavırla da çok önemli. Hangimiz bu yöntemi kullanıyoruz? Hangimiz Resulün bu huyunu, yöntemini hayatımıza geçiriyoruz. Lütfen bu soruyu kendimize soralım. Allah ın elçisini örnek alan, önce onun Kur’an dan Allah ın elçisine verdiği görev ve sorumluluğunu da doğru öğrenmeli ki, onun adına uydurulan asılsız rivayetlere inanmasın. YANİ ALLAH IN ELÇİSİNİ ÖRNEK ALMAK İSTİYORSAK, RİVAYETLERDEN DEĞİL KUR’AN DAN ALLAH IN RESULÜNÜ TANIMALI VE ÖRNEK ALMALIYIZ.

“RESULE DÜŞEN, TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. Allah sizin açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.” (Maide 99)

“Allah’a itaat edin, resule itaat edin, sakının. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin: BİZİM RESULÜMÜZE DÜŞEN SADECE APAÇIK BİR TEBLİĞDİR.” (Maide 92)

De ki: “Ben türedi bir Resul değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9)

Bu ayetlerden de çok açık anlaşıldığı gibi, Allah ın Resulünün görevi, Allah dan aldığı vahyi yani yalnız Kur’an ı  tebliğ etmektir. Ayette Resulün, ben sadece apaçık bir uyarıcıyım, sadece bana vahyedilen Kur’an a uyarım, asla bunun dışında dinde hükümler koymam mümkün değildir diyorsa, işte bizlerin örnek alacağı konulardan biriside, Kur’an ın dışından hiçbir bilgiye inanmamak olmalıdır. Çünkü Allah ın Resulü yalnız Kur’an ı tebliğ etmiş ve yalnız Kur’an ı hayatına geçirmiştir. Allah ın Resulünün çok önemli bir görevi de, bizlere mahşer günü şahit olacağıdır. Bakın Allah bu konuda ne diyor.

İşte böyle! BİZ SİZİ, İNSANLAR ÜSTÜNE TANIK OLASINIZ, RESUL DE SİZİN ÜSTÜNÜZE TANIK OLSUN DİYE, orta yolu izleyen bir ümmet yaptık. (Bakara 143)

Bu ayetten de anlıyoruz ki, Allah Resullerini yalnız ayetlerini, mesajını tebliğ etmek için değil, mahşer günü şahit olarak görev yapacaklarını da söylüyor. Elçiler hangi konuda şahitlik yapacaklar? Elbette Allah ın ayetleri konusunda. Sizce Kur’an da hiç bahsedilmeyen konuları, Allah ın Resulü bunlarda benim dinde koyduğum hükümlerdir der mi? İşte tüm bunların cevabını, Allah ın Resulünün şahitliğinde göreceğiz. Bu sorunun cevabı Kur’an da çok açık var. Görmek istemeyenler, gözlerini bu ayetlere yumanlar, mahşer günü çok ama çok üzüleceklerini bilmelidirler.

Ahzab 39: ONLAR Kİ ALLAH’IN MESAJLARINI TEBLİĞ EDİP O’NDAN KORKARLAR, Allah’tan gayrı hiç kimseden korkmazlar. Hesap sorucu olarak Allah yeter. (Yaşar Nuri meali)

“Fakat O, RESULÜN ÖNÜNDE VE ARKASINDA GÖZETLEYİCİ MELEKLER YÜRÜTÜR ki resullerin, Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah, onların her hâlini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.” (Cin 27–28)

Bu zamana kadar Allah ın gönderdiği Resuller, Allah ın gönderdiği mesajları yani ayetlerini titizlikle tebliğ edip, yanlış yapmaktan dolayı Allah dan korkarlar diyor. Cin suresinde de Allah, görev verdiği Resullerin, Allah ın vahyini gerektiği gibi tebliğ edip etmedikleri, melekler tarafından izlendiğini bizlere bildiriyor. Böyle izlenen bir Resul, sizce Allah ın vahiylerinin dışında, bunlarda Allah ın emri diyerek, kendileri hükümler koyabilir mi? Bizler ise Allah ın bu uyarılarından habersiz, ya da bunca ayetleri görmezden gelerek, hala Allah ın yanında Resulleri de dinde hükümler koyar, yalnız vahiyle din yaşanmaz demeye, korkmadan hala devam ediyoruz. Allah ın elçisini örnek almak isteyen, bu yönünü asla göz ardı etmemelidir.

İşte Resulü örnek almak, onun için bu kadar çok önemli. Peki, bizler günümüzde Allah ın Resulümü örnek alıyoruz, yoksa emin olamayacağımız sözlerin ardından gidip, hesap veremeyeceğimiz sözlere mi inanıyoruz. Sizce Allah ın Resulü, mahşer günü şahit olarak çağrıldığında, onca açık ayetlerde söylediği gibi, ben yalnız Kur’an ı, Allah ın vahyini tebliğ ettim, onun dışında hiçbir söz söylemedim, çünkü ben Allah dan Kur’an ın asla sınırlarını aşma emri aldım derse, BUGÜN ONUN SÖYLEDİĞİNE İNANDIĞIMIZ ONCA YANLIŞ HADİSLER-İNANÇLAR KARŞISINDA, HALİMİZ NİCE OLUR DİYE ARAMIZDA DÜŞÜNEN VAR MI? 

Allah ın Resulünün örnek almamız gereken bir yönü de, ÜMMİ oluşudur. Allah ın Resulü dininden sapmış, hurafe ve batılı din edinmiş Ehli kitaba tabi olmayıp, doğruların ve gerçeklerin arayışında olmuştur. Onun içinde Allah, görevlendireceği elçisini, Ehli kitaptan değil doğruluğu, dürüstlüğüyle yaşayan, toplumda sevilen örnek bir insan olan Hz. Muhammed i Resul olarak seçmiştir. Hatırlatırım Allah Resulünün ÜMMİ oluşunu bizlere anlatırken, “SEN DAHA ÖNCE DİN İMAN NEDİR BİLMEZDİN, SENİ DOĞRU YOLA BİZ İLETTİK” der.  Buradan şunu anlıyoruz. Allah kulunda ilk önce DOĞRU, DÜRÜST, GÜVENİLİR, YARDIMSEVER VE ADALETLİ BİR KUL OLMAMIZI İSTİYOR. ONDAN SONRADA GERÇEKLERİN, DOĞRUNUN ARAYIŞINDA OLAN KULLARINI ALLAH, DOĞRU VE GERÇEKLERLE BULUŞTURUYOR. Ama bizler Resulün bu özelliklerini göz ardı ettik ve batılın peşi sıra giderek, Resulü örnek almadığımız için, gerçeklerle buluşamıyoruz. Resulün ÜMMİ oluşundan alacağımız çok önemli dersleri, ne yazık ki bu gerçeklerin üstü örtüldüğü için alamıyoruz.

Lütfen bu dünyada vaktimiz dolmadan, elde Kur’an tekrar düşünelim. Hesabın görüleceği gün, pişman olmanın hiçbir faydası olmayacaktır. ONUN İÇİN GELİN, ALLAH IN RESULÜNÜ KUR’AN DAN ÖRNEK ALALIM, ANLATILAN BATIL VE RİVAYETLERDEN DEĞİL. Resul ben yalnız Kur’an a uyarım, benim görevim sadece vahyi tebliğ etmektir, onun için yalnız Kur’an ın ipine sarılın, çünkü yalnız Kur’an dan hesaba çekileceksiniz diyorsa, bizlere öğretilen hurafe yanlış bilgilerin, inançların değil, Allah ın nuru, ışığı Furkan ın ardı sıra gidelim ve Allah ın uyardığı gibi, YALNIZ KUR’AN IN İPİNE SARILALIM. Lütfen unutmayalım, Allah verdiği sözü mutlaka tutar.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .