Ana içeriğe atla

GÜÇLÜ BİR İMAN SAHİBİ OLMAK İSTİYORSAK, MUTLAKA SORGULAMALI VE ARAŞTIRMALIYIZ.




Bir kardeşimiz, Kur’an’ın haram dediği bir şeye, Allah’ın sırf yasakladığı için uymak, hikmeti nedeniyle uymaktan çok daha iyidir demiş. Bir başka arkadaşımız da, sorgulamadan itaat etsek, kıyamet kopar herhalde diyerek düşüncesini yansıtmış. Acaba böyle mi düşünmeliyiz? Bu konuda Allah ne diyor diye araştırmamız gerekmez mi? Allah Kur’an’da bizlerin, böyle mi iman etmesini istiyor? Hiç düşünmeden, araştırmadan mı iman etmemiz daha güçlü, sağlam bir iman olur, yoksa ikisini birleştirdiğimizde, yani düşünerek, araştırarak iman etmemiz mi daha doğru olur. Bu konuda doğru bir yol üzerinde olmak istiyorsak, Kur’an’ın bu konuda ki düşüncesini önce öğrenmeliyiz.

ELBETTE İLK YAPMAMIZ GEREKEN, KESİN İTAAT ETMEMİZ ÇOK ÖNEMLİDİR, bunda şüphe yok. Çünkü herkes aynı kapasitede değildir, her şeyi hemen anlayamaz, araştırma imkanıda bulamayabilir. Ayrıca o devrin ilmi, konuya açıklık getiremiyor olabilir. AMA ALLAH’IN EMRETTİĞİ HÜKÜMLERİN NEDENLERİNİ, HİKMETİNİ ELİMİZDEN GELDİĞİNCE ARAŞTIRMAK DA, BİZLERİN ASLİ GÖREVİ, HATTA ALLAH’IN EMRİ OLDUĞUNU BİLMELİYİZ. Bir başka şekliyle söylemek gerekirse elimizden geliyorsa, Allah’ın emrini hükmü ayrı, hikmeti ayrı gözüyle bakmamalıyız. Allah’ın ayetlerinde dikkat çeken en önemli unsur, ALLAH’IN BİZLERİN KÖRÜ KÖRÜNE DEĞİL, SORGULAYAN VE DÜŞÜNEREK İMAN EDEN BİR TOPLUM OLMAMIZI AMAÇLIYOR. Allah düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı istiyorsa ve bunu birçok ayetinde bizlere özellikle öneriyorsa, bu sorgulayan bir toplum olmamızı istediği içindir. 

Kur’an bizlerin, öyle iman eden bir kul olmamızı istiyor ki, Allah’ın emrine önce kuşku duymadan boyun eğen, ama böyle kalmayıp, emredilen hükümlerin üzerinde düşünen, aklını kullanan araştıran ve böylece İMANINI GÜÇLENDİREN bir kul olmamızı istiyor. Çünkü böyle yapan bir Müslümanı, hiç kimse Allah ile aldatamaz, yolundan çeviremez. BUNU YAPAMADIĞIMIZ İÇİN DİNDE BÖLÜNDÜK PARÇALANDIK, NE ANLATILIRSA ALLAH’IN DİNİNDEN ZANNETTİK. Allah ayetlerinde hükmünü verir ve en sonunda bakın nasıl bizleri düşünmeye, araştırmaya yönlendirir.

“HÂLÂ DÜŞÜNMÜYOR MUSUNUZ? FAKAT DÜŞÜNEN Mİ VAR. AYETLERİ SİZE AÇIK-SEÇİK BİLDİRİYORUZ Kİ, AKLINIZI İŞLETEBİLESİNİZ. ALLAH, AYETLERİ SİZE İŞTE BÖYLE AÇIKLAR Kİ, DERİN DERİN DÜŞÜNEBİLESİNİZ. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ? DİLEYEN ONU DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALIR.”

Daha açıkçası, ne yaptığını bilen bilinçli, kendisinden emin olan, aklı başında kullar olmamızı ister Allah bizlerden. İmtihanımızın da özünde, düşünmek aklımızı kullanmak yatmıyor mu? BİLİNÇSİZ VE DÜŞÜNMEK DEN UZAK BİR İMANIN, NEFSİMİZDE ETKİSİNİN GEREKTİĞİ KADAR ETKİN OLMAYACAĞINI, RABBİMİZ KUR’AN’DA BİZLERE ANLATMAYA ÇALIŞIYOR. Tabi Kur’an’ı bilerek, anlayarak okuyup düşünenler, bu gerçeği görecektir. Bizlerin dine ve Kur’an’a yaklaşımı, eğer yalnız nefsi ve duygusal olurda aklı, mantığı bir kenara bırakmışsak, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların aldatmacalarından asla kurtulamayız. Onların bizlere karşı tuzaklarının, farkına varamayız.

KALICI, SAĞLAM BİR İMAN ÜZERİNDE OLMAK İSTİYORSAK, NEFSİMİZİ, DUYGULARIMIZI MUTLAKA AKIL İLE KONTROL ALTINA ALMALIYIZ. AKLIN VAR OLDUĞU YERDE, ŞEYTAN VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLAR ASLA HÜKÜM SÜREMEZ. ÇÜNKÜ ŞEYTAN BİZLERİ NEFSİMİZLE, DUYGULARIMIZLA ALDATMAYA ÇALIŞIR. ŞEYTAN KURAN’DAN UZAKLAŞTIRMAZ, ONA GÜCÜ YETMEZ. UZAKLAŞAN İNSANA ŞEYTAN GELİR! DÜŞÜNEN VE AKLINI KULLANAN BİR MÜSLÜMAN, ALLAH’IN EMRETTİKLERİNİN HİKMETİNİ AKLIYLA, MANTIĞIYLA, İLİMLE ANLADIKÇA, İMANI DAHA DA GÜÇLENECEĞİNDEN ŞÜPHE YOKTUR.

Kur’an’da ki müteşabih ayetler, sizce ne için var hiç düşündünüz mü? Allah bu ayetlerin anlamını, bir ben bilirim, birde ilim tahsili yapmış olanlar diye açıklama yapar bizlere. Hatta kalbinde eğrilik olanlar, anlamlarını bilmedikleri için, bu ayetlerin peşine düşüp, anlamsız şeyler söylerler diye dikkatimizi çeker. İman edenler ise, bunun Allah’tan geldiğini bildiği için, kuşku duymadan iman ettiklerini söyler. Lütfen dikkat, herkesin anlayamayacağı, zamanla ilimle anlaşılacak ayetlerin nedeni ne olabilir? Peki, bu ayetlerin anlamlarının ortaya zamanla çıkması sonucu, biz insanlarda ne gibi bir duygu hâsıl olur diyor Kur’an? İNANANLARIN İMANLARI ARTAR DİYOR. BURADAN DA ANLAŞILIYOR Kİ, İMANIMIZIN DAHA GÜÇLÜ OLMASI İÇİN BAZI ETKENLER VAR. BU ETKENLERİN ANA KAYNAĞI İLİM VE AKIL OLDUĞU ANLAŞILIYOR.

Bugün İslam toplumu, bu gerçeği göz ardı ettiği için, Kur’an’ın emrettiği İslam’ı yaşayamıyoruz. DÜŞÜNMEYİ BIRAKTIĞIMIZ İÇİNDİR Kİ, NELERİN ALLAH EMRİ OLDUĞU, NELERİN OLMADIĞI KARGAŞASI İÇİNDE BOĞUŞUP DURUYORUZ. Çünkü akıl devre dışı kalmış, rehber Kur’an olması gerekirken, beşerin kitapları rivayetler rehber olmuş. Böyle olunca da, sonuç ortada. Allah birçok ayetinde düşünmeye, akla vurgu yapıyor ve aklını kullanmayanları pislik içinde bırakırım diyor. Lütfen dikkat, Allah sırf ben söylediğim için iman edin demiş olsaydı, aklınızı kullanın, ayetler üzerinde düşünün der miydi?

Ne dersiniz? İnancımızı, imanımızı daha güçlü ve sağlam bir temel üzerine inşa etmemiz, daha doğru olmaz mı? Kendi kendimize sorular sorup acaba neden, niçin demektense, onun hikmetini araştırıp bilmemiz, imanımıza güç katacak ve böylece imanımız kalbimize güçlü bir şekilde yerleşecektir. Böyle bir Müslümanı, asla hiç kimse Allah ile aldatamaz.

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .