Ana içeriğe atla

Allah’ın Dışında, VELİ edinenlerin düştüğü bataklık.



Bir kardeşimiz, benim yazıma verdiği cevabında çok özel veli ve evliya insanların olduğunu ve bu insanlara tabi olmamız gerektiği, onları kabul etmemenin küfür olduğunu söyledikten sonra, bakın neler söylüyor.

“KENDİLERİNE TABİ OLAN KİMSELERİ, DÜNYA SEVGİSİNDEN KOPARIP ALLAH-U ZÜLCELÂL’IN DOĞRU YOLUNA BAĞLARLAR.”

“BU DÜNYADA EVLİYALARA YAKIN OLAN KİMSE, AYNI YAKINLIĞI AHİ RETTE DE MUHAFAZA EDER.”

Kardeşimiz veli ve evliya konusunda daha birçok sözler söylemiş, fakat yazdığım cümleler sanırım hepsinin özetidir. Düşüncesine delil olarak yunus suresi 62. ayeti göstermiş, gelin önce bu ayeti yazalım ve Allah bu ayette ne anlatıyor, onu anlamaya çalışalım. GÜNÜMÜZ GELENEKSEL İSLAM ANLAYIŞINDA, VELİSİ OLMAYANIN CENNETE GİREMEYECEĞİ, TARİKAT VE CEMAAT EKSENLİ İSLAM I YAŞAYANLAR TARAFINDAN DİLE GETİRİLİR.

Yunus 62: BİLESİNİZ Kİ, ALLAH’IN DOSTLARINA KORKU YOKTUR; onlar üzülmeyecekler de. 63: ONLAR İNANMIŞ, TAKVAYA SARILMIŞLARDIR. 64: DÜNYA HAYATINDA DA AHİ RETTE DE ONLARA MÜJDE VARDIR. Allah’ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.

YUKARIDAKİ AYETTE ALLAH DOSTLARINA, YANİ ALLAH I VELİ EDİNEN DOSTLARINA KORKU YOKTUR DİYOR. Yoksa ayette Allah, çok azınık bazı kişilerden bahsetmiyor. Ayetin devamı bu sözlere açıklık getiriyor. Çünkü onlar, inanmış iman etmiş ve Kur’an a sarılmışlardır. Böyle insanlara Allah hem bu dünyada, hem de ahi rette müjde vardır diyor. Peki, bu sözleri kimler için söylüyor Yüce Rabbim? Kendisine iman eden, takvaya sarılan tüm kulları için söylüyor. Hiçbir ayrım yapmadan. Şimdide tam tersini düşünelim. Bu arkadaşımızın sözlerinin doğru olduğundan yola çıkalım. Acaba arkadaşımızın dediği gibi, burada Allah tüm iman eden kullarından bahsetmeyip, çok özel VELİ ve bu kelimenin çoğulu olan EVLİYA insanlardan bahsediyor olabilir mi?

Araf 3: Rabbinizden size indirilene uyun; O’NUN BERİSİNDEN BİR TAKIM VELİLERİN/DOSTLARIN ARDINA DÜŞMEYİN! SİZ NE KADAR DA AZ ÖĞÜT ALIYORSUNUZ.

Zümer 3: Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah’ındır! O’NDAN BAŞKASINI VELİLER EDİNEREK, “BİZ ONLARA, BİZİ ALLAH’A YAKLAŞTIRMALARI DIŞINDA BİR ŞEY İÇİN KULLUK ETMİYORUZ.” DİYENLERE GELİNCE, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

Ankebut 41: ALLAH’IN BERİSİNDEN VELİLER EDİNENLERİN DURUMU, bir ev edinen dişi örümceğin durumuna benzer. Ve evlerin en güvensizi/en zayıfı elbette ki dişi örümceğin evidir. Keşke bilselerdi.

Şura 9: YOKSA O’NDAN BAŞKA VELİLER Mİ EDİNDİLER? Allah! O’dur gerçek dost. Ölüleri O diriltir. O her şeye güç yetirir.

Şura 46: ONLARIN ALLAH’TAN BAŞKA KENDİLERİNE YARDIM EDECEK VELİLERİ YOKTUR. Allah’ın saptırdığı kimse için artık hiçbir yol yoktur.

Buna benzer ayetleri çoğaltabiliriz. Yukarıdaki ayetleri okuduğumuzda, sanırım bu kardeşimizin düşüncesine, Yüce Rabbimiz kesinlikle çok açık karşı çıkıyor ve diyor ki, DİN VE İMAN ADINA GÜVENİLECEK DAYANILACAK, ARDINDAN GİDİLECEK, YARDIM İSTENECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM. Ankebut 41. ayeti her okuduğumda, Yüce Rabbim e sığınır ve verdiği örneğin yüceliğinden, biz beşerin aslında ne kadar aciz ve düşüncesiz olduğunu bir kez daha anlıyorum. Bu ayeti ilk okuduğumda doğrusunu söylemek gerekirse, hiç bir şey anlamamıştım. Allah ın dışında veli edinen ve bu velilerin Allah a bizleri yaklaştıracağını söyleyip, onlara sığınanlar için verdiği örnek, zerre kadar aklı olan bir insanın ürpereceği ve kendine geleceği bir örnektir. Bakın Allah neye benzetiyor velilere sığınan, onların ardından düşünmeden gidenleri.

Ankebut 41: ALLAH’TAN BAŞKA DOSTLAR/VELİLER EDİNENLERİN Durumu, dişi örümceğin durumu gibidir. O, bir yuva edinir. Hâlbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz dişi örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi.

Yaradan bu evi, edindikleri velilerin evine sığınan, örümceğin evine benzetiyor. Peki, örümceğin evinin özelliği nedir ki bu örneği veriyor Allah? EVİ YAPAN DİŞİ ÖRÜMCEK, EVİNİ BARINMAK İÇİN YAPMAZMIŞ. BİR KAPAN OLARAK YAPAR VE BURAYA TAKILANLAR İLE BESLENİRMİŞ. İŞİN DAHA İLGİNCİ DİŞİ ÖRÜMCEK Kİ, BUNA HALK DİLİNDE KARADUL DENİYOR, ERKEK ÖRÜMCEK İLE ÇİFTLEŞTİKTEN SONRA, EĞER ERKEK ÖRÜMCEK HEMEN O EVİ TERK ETMEZ, ORADAN UZAKLAŞMAZ İSE, ONU DAHİ YİYEREK YOK EDERMİŞ. VELİLERİN ARDI SIRA GİDENLERİN, ONLARA SIĞINANLARIN HALİNİ ANLATAN, İBRETLİK BİR ÖRNEK. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna çalsan sanırım az gelir. Bizleri koruyan, doğru yola ileten, bizlerin yardımcısı VELİMİZ, YALNIZ YÜCE RABBİMİZ olduğunu, bakın ayetinde tekrar nasıl hatırlatıyor bizlere. İşte Allah ın indirdiği Kur’an, işte Yüce VELİMİZ.

Araf 196: “BENİM VELİ’M, O KİTAP’I İNDİREN ALLAH’TIR. O, hayır ve barış seven kulları koruyup gözetir.

Bakara suresi 257. ayet bakın ne diyor.

Bakara 257: ALLAH, İMAN EDENLERİN VELİSİ (DOSTU VE DESTEKÇİSİ)DİR. ONLARI KARANLIKLARDAN NURA ÇIKARIR; inkâr edenlerin velileri ise tağut’tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz kalacaklardır.

Sizce daha başka, izaha gerek var mı? Bizler her zaman işin kolayına kaçmış, Allah ın rehberine müracaat etmektense, birilerine tabi olmanın kolayını aramışız. Hâlbuki Allah bunu asla kabul etmediğini ve böyle yapanlardan hesap soracağını açıkca söylemiştir. Bizlerin en büyük hatası, bir kişiye sorgusuzca tabi olup, ona güvenip din ve iman adına onlara, Allah ın sevgili kulu payesini vererek, ALLAH DOSTU OLDUĞUNU SÖYLEYİP, ONUN ARDI SIRA GİTMEKLE, EN BÜYÜK HATAYI YAPIYORUZ. Hiçbir beşer bir başka beşer için, din ve iman adına takvaca üstünlüğü konusunda yorumda dahi bulunamaz. BU KARAR VE DEĞER ÖLÇÜSÜ YALNIZ YÜCE RABBİN TEK ELİNDEDİR. Bakın Allah bizleri bu konuda uyarıp, nasıl ikaz ediyor ve ne diyor?

Kalem 7: Senin Rabbin, evet O’dur kendi yolundan kimin saptığını en iyi bilen. VE O’DUR KİMİN DOĞRUYA VE GÜZELE KILAVUZLANDIĞINI EN İYİ BİLEN.

İsra 84; De ki: “Herkes, kendi varlık yapısına uygun iş görür. YOLCA DAHA DOĞRU GİDENİN KİM OLDUĞUNU RABBİNİZ DAHA İYİ BİLİR.

Allah çok açık, kimin en doğru yolda gittiğini yalnız ben bilirim dediği halde, bizler bu ayetleri görmezden gelerek, bakın neler söylüyor ve nasıl yanlış bilgilerin ardı sıra gidiyoruz. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. İçinde bulunduğumuz zaman menfaatin, maddiyatın, şehevi duyguların, fitne ve fesatın Allah adıyla içimize girdiği bir devirde yaşıyoruz. Bizi aldatanlar kendi menfaatleri için bizleri, Allah ile aldatıyor, bizlerin duygularıyla oynuyorlar.

Dilerim Allah, cümlemizin gönül gözlerimizi, Kur’an ın nuruyla aydınlatır. Kur’an ın nuruyla parlayan gönül, asla atlatılamaz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...