Ana içeriğe atla

VEKALET YOLUYLA HACCA GİDİLİR Mİ?


Geleneksel İslam’ın anlattığı, Kur’an dışından aktardıkları bazı bilgiler vardır ki, biraz düşündüğünüzde, bu bilgiler ne Kur’an süzgecinden geçer, nede aklın mantığın süzgecinden. Bizler ne yazık ki nakledilen onca rivayeti, Kur’an ile karşılaştırmadan kabul ediyoruz, bu yaptığımız büyük bir hatadır. Buda bizleri Allah’ın emrettiği İslam’dan uzaklaştırıyor. Bazı hurafe hadislere uyarak, adeta Kur’an’ın çizdiği yoldan saptığımızın farkında bile değiliz. Günümüzde Hac konusunda öyle bir inanç vardır ki, eğer paranız var fakat sağlığınız izin vermiyorsa, parasını vermek şartıyla bir başkasını kendi adınıza Hac görevi yaptırabileceğinize inanılır. Bu konuda da yine her zaman olduğu gibi, Allah’ın Resulünün üzerinden sözler/hadisler sarf edilip, açıkça Allah’ın Resulüne iftiralar atılmaktadır. Bakın buna inanan insanlar, bu konuda neler söylüyor?

“BEDEL YOLU İLE HAC; ÜZERİNE HAC FARZ OLMUŞ BİR KİŞİNİN BU İBADETİ YERİNE GETİRMEKTEN ACİZ OLMASI VE BU ACİZLİĞİNİN DE DEVAMLI OLMASI SEBEBİ İLE KENDİSİ YERİNE BAŞKA BİRİSİNİ GÖNDERMESİYLE OLUR.”

“VEDA HACCI SIRASINDA BİR KADIN; YA RESULULLAH BABAM HACCIN FARZ OLUŞUNA YETİŞTİ, İHTİYAR OLDUĞU İÇİN DEVE ÜZERİNDE DURAMIYOR, ONA VEKÂLETEN BEN HACCETSEM OLUR MU, DEYİNCE RESULULLAH(S.A.V) EVET OLUR DİYE BUYURDU.” (BUHARİ)

“YA RESULULLAH ANNEM HAC ETMEYİ ADAMIŞTI, FAKAT BUNU YAPAMADAN ÖLDÜ. ONUN YERİNE BEN HACCEDEBİLİR MİYİM? DİYE SORUNCA ŞÖYLE BUYURDULAR; EVET ONUN YERİNE HAC YAPAMAYANIN ÜZERİNDE BİR KUL BORCU OLSAYDI, ONU ÖDERDİN DEĞİL Mİ? ALLAH’A OLAN BORÇLARINIZI VERİNİZ. ZİRA O ÖDENMEYE DAHA LAYIKTIR.” (BUHARİ)

Vekâleten hacca gidilebileceğini savunanların tek delilleri işte bu rivayetlerdir. İslam rivayetlere göre değil, Allah’ın Kur’an’da ki hükümlerine, kurallarına göre yaşanır. Bakalım Kur’an’ın bütünlüğünde Allah, buna müsaade ediyor mu? Başkası adına Hac görevini yapma konusunda, rivayet bilgilerde çok daha detaylı bilgiler verilmiş, şimdi bu sözleri ve Allah’ın Resulünün söylediğini iddia ettikleri hadislerin, gerçekten Allah’ın Resulüne ait olup olmadığını, gelin önce Kur’an’a, daha sonrada akla mantığa uyup uymadığına bakalım. Hac ibadeti tıpkı namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek gibi ALLAH KULUNUN BİZZAT, YAPMASINI İSTEDİĞİ İBADETLERDİR. Allah hiç kimsenin bir başkasının yerine ibadet yapamayacağını söyler. Hac konusu da böyle bir ibadettir. 

Ali İmran 97: Açık-seçik deliller, İbrahim’in makamı vardır orada. Oraya giren, güvene ermiş olur. YOLUNA GÜCÜ YETENİN O EVİ ZİYARET ETMESİ, İNSANLAR ÜZERİNDE ALLAH’IN BİR HAKKIDIR. Kim nankörlük ederse hiç kuşkusuz, Allah bütün âlemlere muhtaç olmayacak bir Gani’dir.

Allah ayetinde açık bir şekilde, gücü yeten Hac görevini yerine getirsin diyor. Burada gücü yeten sözüyle hem maddi yönden, hem de sağlık yönünden gücü yeten anlamındadır. Eğer Allah maddi gücü olup, sağlığı yetmeyen başkasını vekâletle gönderebilir deseydi, bunu kabul edebilirdik, demediğine göre, bunu söylemek apaçık Rabbin vermediği bir ruhsatı, hükmü vermek demektir. Bunun cezasını düşünmek bile istemiyorum.

Bir insan düşünün oruç tutamıyor rahatsız, Allah bu konuda nasıl bir yol göstermiş hatırlayalım. Eğer Ramazandan sonra iyi olursanız orucunuzu tutun diyordu. Yok, oruç tutmaya sağlığınız uzun süre elvermeyecekse, bir kişiyi doyurunuz, yani hayır yapınız diyor. Birisi sizin yerinize, parasını verin oruç tutsun diyor mu? Demez çünkü ibadetler, kişiye mahsus dur. Faydasını, sevabını o ibadeti yapan YAŞAYARAK BİZZAT GÖRECEKTİR.

Yine hastalığınız yüzünden namaz kılamayacak kadar rahatsızsanız, birisine para verip kendi adınıza namaz kıldırabilir misiniz? Allah’ı anmanın birçok yolunu ve yöntemini Rabbim Kur’an da gösteriyor bizlere. Eğer, hayır namazı kendi yerimize başkasına kıldıramazsınız diyorsanız, Hacca gitmekte aynı şeydir. Çünkü ayakta namaz kılamıyorsanız her konumda Allah’a yönelmenin yollarını Allah Kur’an’da açıklamıştır. Hiç kimseye, kendi ibadetinizi parayla yaptıramazsınız. Kur’an’ı anlayan onun ipine sarılmış hiçbir Müslüman, bir başkasının yerine parayla Hacca gidilebileceğine inanmaz. Birileri işin kolayını bulmuş ve İslam’a öyle bir nifak sokmuş ki, çık çıkabilirsen işin içinden.

Allah Hac ibadetini, bizlere farz kılmasının önemli bir nedeni vardır. Orada mahşeri bir kalabalığın verdiği duyguyu tatmak ve Allah’a benliğimizi, ruhumuzu topluca teslim ederek, huşu içinde yüz binlerin secde etmesinin verdiği hazzı, duyguyu gönülden tatmaktır asıl amaç. Şükür Rabbim bana da nasip etti. Arzu edene, inşallah Allah nasip eder. BİZİM YERİMİZE, BİR BAŞKASININ BU DUYGUYU TATMASININ, BİZLERE NE FAYDASI OLABİLİR? Elbette oraya gidecek parası olmayan insanlara, para verip göndermenin mutluluğunu tatmak ve onun sevabından faydalanmak güzeldir doğrudur da, AMA KENDİ YERİMİZE HAC YAPTIRMAK, ALLAH’IN VERDİĞİ BİR RUHSAT, İZİN ASLA DEĞİLDİR. 

Ne yazık ki Diyanet İşleri Başkanlığı dahi, bu yanlışa onay vermektedir. Bakın Diyanetin, Din işleri yüksek kurulunun bu konuda yazdıklarını aynen aktarmak istiyorum. Lütfen verdikleri fetvanın kanıtına, deliline dikkat ediniz. “KENDİSİNE HAC FARZ OLMUŞ BİR KİMSE SAĞLIK, YAŞLILIK VB. BİR SORUN SEBEBİYLE BİZZAT HACCA GİDEMEYECEK DURUMDA OLURSA, BAŞKA BİRİSİNİ BEDEL GÖNDEREREK, VEKÂLET YOLUYLA HAC YAPTIRABİLİR. BÖYLE KİŞİLERİN, HAYATTA İKEN BİRİNİ VEKİL (BEDEL) OLARAK GÖNDERMESİ MÜMKÜN OLDUĞU GİBİ, MİRASÇILARINA, ÖLÜMÜNDEN SONRA KENDİ ADINA BEDEL HACCI YAPTIRILMASINI VASİYET ETMELERİ DE MÜMKÜNDÜR (KÂSÂNÎ, BEDÂİ‘, II, 212). BU HÜKÜM HADİSLERE DAYANMAKTADIR.” Yorumunu sizlere bırakıyorum.

Biz Müslümanların, Allah’ın Resulüne karşı sevgisini ve ona karşı aşırı duygusal zaafımızı bilenler, onun üzerinden sözlerle, bizleri asılsız bilgilerle ne hale sokmuşlar. Tüm bu yanlış inançlardan kurtulabilmemiz için, Kur’an’ ı anlayarak, üzerinde düşünerek birçok kez okumalıyız ve Kur’an’ı bir bütün olarak düşünmeliyiz. Daha açıkçası imtihanımıza bizzat kendimiz Kur’an’dan hazırlanmalıyız. Birilerinden kopya çekerek, RİVAYET BİLGİLERE DAYANIP KENDİMİZE KANIT YARATARAK İMTİHAN VERİLMEZ, BUNU UNUTMAYALIM. Allah’ın doğru yolunu bulmak istiyorsak, Kur’an’ ın çevresinde el birliğiyle toplanmalıyız.

Allah bu kitabı bizler için, bir rehber olsun diye gönderdim diyorsa, ona danışmadan hiçbir söze inanmamalıyız. Oruç ve namaz konusunda birçok detay veren Rabbimiz, eğer hastalığı yüzünden gücü yetmeyenin yerine vekâletle başkasını Hacca gönderebilir diye bir açıklama yapmadıysa, bunları söyleyenlere asla inanmamalıyız. Her bilgi Kur’an süzgecinden geçirilmelidir, ondan onay almalıdır, Kur’an süzgecinden geçiyorsa başımızın tacıdır.

Allah birçok ayetinde biz Kur’an’da eksik bırakmadık, gerçekleri anlayasınız diye, her konudan nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız der bizlere. Allah unutucu değildir, Kur’an’ın ipine sarılın, çünkü sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum diyor ve apaçık hüküm veriyorsa, sizce Allah’ın vermediği bir hükmü, rivayetlerin ışığında sanki Allah katındanmış gibi uygulamak, bizleri Allah’a mı yaklaştırır? Yoksa…. Yoksa nın cevabını, her Müslüman kendi nefsine vermelidir. Rabbimiz bizleri uyarıyor ve bakın ne diyor.

Enfal 22 : ÇÜNKÜ YERYÜZÜNDE DEBELENENLERİN ALLAH KATINDA EN KÖTÜSÜ, AKILLARINI İŞLETMEYEN SAĞIR-DİLSİZLERDİR.

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A