Ana içeriğe atla

ŞANS SİZCE NE ANLAMA GELİYOR?



Hepimizin çok sık kullandığı bir kelimedir ŞANS. Hiç tahmin etmediğimiz bir şeyin olması, ya da tam tersine olmasını istediğimiz bir şeyin olmaması durumunda da kullanırız. Ya çok şanslıymışım deriz, istediğimiz şey olmadığında da, şansımız yokmuş der geçeriz hiç düşünmeden. Sizce şans ne demek, hiç düşündünüz mü? Bu kelimeye çok farklı anlamlar veriliyor ve bakın nasıl bir açıklama yapılıyor.

“MANTIKLA AÇIKLANAMAYAN, BİRTAKIM RASTLANTISAL OLAYLARIN NEDENİ OLAN GÜÇ, BAHT, TALİH, FELEK. DOĞA ÜSTÜ GÜÇ.“

“ŞANS, RASTLANTILARI DÜZENLEDİĞİNE VE İNSANLARA İYİ YA DA KÖTÜ DURUMLAR HAZIRLADIĞINA İNANILAN DOĞAÜSTÜ GÜÇ.”

“TÜRK DİL KURUMUNA GÖREDE ŞANS KELİMESİNİN ANLAMI. “BİR KİMSENİN BİLGİ VE EMEĞİNDEN ÇOK, RASTLANTI SONUCU ELDE ETTİĞİ ELVERİŞLİ DURUM, BAHT.”

İşin doğrusu, çok fazla akıl erdiremediğimiz olaylar başımıza geldiğinde kullanırız bu kelimeyi. Bu kelimenin ANTİK dönemden, çağdan bu yana kullanıldığı söylenmektedir. Antik dönem insanlarının inançlarını düşündüğünüzde, bu kelimeyi hangi anlamda kullandıklarını, daha iyi anlayabilirsiniz. Şans kelimesini tarif ederken, mantıkla açıklayamadığımız ve rastlantısal olaylar deyip geçeriz. Sizce bizlerin başına gelen ve şans diyerek geçiştirdiğimiz bazı olaylar, rastlantı olabilir mi? Hangi doğa üstü güce inanıyoruz da, bu olayları yapıyor? Bizlerin bildiği, inandığı yani Allah’ın başımıza gelenlerde bir etkisi yok mu? Doğa üstü güç ne demek. Tabi Allah’ın gücünden başka, bir güce inanıyorsak o başka. Eğer inanmıyorsak, böyle bir tarifi şans kelimesi için kullanmamız doğru olamaz. O zaman rastlantı ne demek? Bakın bu kelimede açıklanamıyor. Türk dil kurumu şans kelimesini rastlantı, baht diye açıklamış. Baht kelimesinin anlamı da, GELECEK OLAYLARI, KAÇINILMAZ OLARAK SAPTAYAN TANRISAL GÜCÜN, İNSAN İÇİN ÖNCEDEN ÇİZDİĞİNE İNANILAN YÖRÜNGE. Allah bizlerin bahtını, yaşamını önceden yazdıysa, bizler eğer o yazgıyı yaşıyorsak, buna imtihan dememiz mümkün değil. Çünkü Allah sizleri özgür iradenizle baş başa bıraktım, imtihan ediyorum diyor. Eğer şans kelimesiyle, bizler tüm başımıza gelen olayları bir bilinmeyen güce atfediyorsak, ALLAH’I DEVRE DIŞI BIRAKTIĞIMIZ GİBİ, şöyle bir soru geliyor akla, kim yapıyor bunca olayları? Bu imkanı fırsatı kim veriyor? Her gün neredeyse söylediğimiz bu kelimenin anlamını hiç düşünmeden, başımıza gelen iyi yada kötü olayları, bir bilinmeyen güce atfediyoruz.


Önce şunu asla unutmamalıyız. Şans/Rastlandı, talih diye bir şey asla yoktur. Bunu böyle düşünmek bizlerin işine geliyor. Bazen beceriksizliklerimizi, itiraf etmemek için kullanırız şans kelimesini. Eğer bir olay mantıkla açıklanamıyorsa, göremediğimiz ama hissettiğimiz bir sonuç çıkıyorsa ortaya, neden bu olaya şans diyoruz da, ALLAH’IN TAKDİRİ YADA YAPTIKLARIMIZIN KARŞILIĞI DEMİYORUZ. Hani Allah’ın izni olmadan, YAPRAK BİLE KIPIRDAMIYORDU. Lütfen unutmayınız, Allah’ın dışında bir gücün bizlere yardım ettiğine yada cezalandırıp işimizi terse çevirdiğine inanıyorsak, BİZLER FARKINDA OLMADAN ALLAH’TAN BAŞKA İLAHLARIN OLDUĞUNADA İNANIYORUZ DEMEKTİR. BU ŞİRKTİR HATIRLATIRIM.

KUR’AN BİZLERİ UYARIRKEN, BAŞINIZA GELEN HER MUSİBET, KENDİ ELLERİNİZİN YAPTIKLARINDANDIR DER. YİNE BİR BAŞKA UYARISINDA, BAŞINIZA GELEN BİR ŞER, KİM BİLİR BELKİ SİZİN İÇİN HAYIRDIR, YİNE BAŞINIZA GELEN BİR HAYIR, BELKİ DE SİZİN İÇİN ŞERDİR, ALLAH BİLİR SİZ BİLMEZSİNİZ DİYEREK, BAŞIMIZA GELECEK OLAYLARIN BİZLER TARAFINDAN DİKKATLE TAKİP EDİLİP, DÜŞÜNMEMİZ VE DERSLER ALMAMIZ GEREKTİĞİ UYARISINI YAPAR. YANİ HİÇ BİR ŞEY, SEBEPSİZ OLAMAZ. BAŞIMIZA GELEN OLAYLAR TAMAMEN, ALLAH’IN TAKDİRİYLE OLUR.

Tabi bizler tüm bu uyarılardan habersiz, ya da işimize gelmediğinden olsa gerek, olayların sonuçları hakkında düşünmek, değerlendirmek ders almak yerine, ŞANS deyip geçiyoruz. TEKRAR EDİYORUM, ŞANS DİYE BİR ŞEY YOKTUR, LÜTFEN BUNU UNUTMAYALIM. Bir işe gereken çabayı gösterdiğimiz halde iyi bir sonuç alamıyorsak, onun takdirinin Allah katından geldiğini unutmayalım. Gerekli çabayı gösteremediğimiz için, başarısız olduysak da, buna ŞANS demeyelim ve kendi hatamızı kabul edelim. Yine bir işi çok isteyip, imkanımızın olmadığı, yada çok fazla çaba harcayamadığımız halde, istediğimiz bir sonuca ulaşmış ve mutlu olmuşsak, buna şans demeyelim, bunun takdirinin de yine, yüce Rabbimiz katından olduğunu lütfen unutmayalım. Bu hatayı yaparak Allah’a saygısızlık ettiğimizi ve onun bu yardımına karşılık, bizler ŞANS sözüyle yüce Rabbimizi takdir edip ona şükranlarımızı bildirmeyi unuttuğumuzda, hatırlatmak isterim.

BİZLER NE YAZIK Kİ, ALLAH’IN TAKDİRİNİ, ÖDÜLÜNÜ YADA CEZASINI GÖZ ARDI EDİYORUZ VE BİR BİLİNMEYEN GÜCE ATFEDİYORUZ. Kim bilir belki de böyle işimize geliyor. Nefsimizin azgın dürtüsü, bencil duygularımızın baskısı ön plana çıkıyor ve her an her dakika hayatımıza, yaşamımıza Allah’ın müdahale edebileceği düşüncesini hatırlamak istemiyoruz. BU DÜNYADA HİÇBİR ŞEY, HİÇBİR OLAY RASTLANTISAL VE MANTIK DIŞI OLUŞMAMIŞTIR, HERŞEYİN BİR BAĞLANTISI, NEDENİ AMACI VARDIR. Bu durumda başımıza gelen bazı olaylara, anlamını bile açıklayamadığımız ŞANS ismini nasıl veririz. Çok fazla çalışmayıp başardığımız, ya da çok fazla çalışıp da başaramadığımız işlere ŞANS demeyelim. BUNUN ARDINDAKİ GÜCÜN ALLAH OLDUĞUNU VE ALLAH’IN TAKDİRİNİ VE OLAYLARIN NEDENLERİNİ ANLAMAYA ÇALIŞALIM. Çok istediğimiz halde olmayan, şanssızmışım dediğimiz işlerin, belki de bizler işin hayrı olacağını, tam tersine çok şanslıymışız dediğimiz bazı şeylerinde, belki de bizlere hayrı dokunamayacağını unutmamalıyız.

Bizler Allah’ın katındaki derecemizi bilemeyiz. Onun içinde, elimizden gelen gayreti her konuda göstermeliyiz. GAYRET BİZDEN, TAKDİR ALLAH’TAN. Gayretli çalışkan bir insan olarak, hiç ummadığımız güzel olaylarla karşılaşıyorsak, bu güzelliğe anlamını bile tanımlayamadığımız ŞANS demek yerine, BU HEM BİZİM BAŞARIMIZ, YÜCE RABBİMİZİN YARDIMIYLA GELEN BİR LÜTUF, ÖDÜL OLDUĞUNU BİLEREK, ONA ŞÜKRANLARIMIZI SUNMALIYIZ. Eğer tam tersi bir durumla karşılaşmışsak, yine buna ŞANSIZLIK demek yerine, sebep sonuç ilişkisini, kendi nefsimizde değerlendirmeliyiz. Bazı şeyler bizim elimizden gelmez. Ama HAK tan, hiç ummadığımız bir zamanda gelebilir, bunu unutmayalım.

Yaşadığımız bu dünyada, şans eseri meydana gelen bir zerre dahi olmuyorsa, bizlerin başına gelen hiçbir olayı da bizlerin, mantıksal bir anlam veremediğimiz ŞANSA bağlamamız, ancak bizlerin nefsini kandırıp oyalayacaktır, lütfen bunu unutmayalım.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...