Ana içeriğe atla

RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENİ UYGULAMADIKÇA, HİÇ BİR ŞEY DEĞİLSİNİZ. MAİDE SURESİ 68.


                                                                                            


Bu makalemin konusu, Maide suresi 68. ayette geçen,"SANA RABBİNDEN İNDİRİLEN BU KUR’AN, ONLARDAN ÇOĞUNUN TAŞKINLIK VE KÜFRÜNÜ ARTIRACAKTIR." sözüyle Allah, neyi ve kimleri kast ediyor, gelin birlikte ayet üzerinde düşünerek anlamaya çalışalım.

Maide 68: DE Kİ: “EY KİTAP EHLİ! TEVRAT’I, İNCİL’İ VE RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENİ (KUR’AN’I) UYGULAMADIKÇA HİÇBİR ŞEY ÜZERE DEĞİLSİNİZ.” ANDOLSUN Kİ SANA RABBİNDEN İNDİRİLEN BU KUR’AN, ONLARDAN ÇOĞUNUN TAŞKINLIK VE KÜFRÜNÜ ARTIRACAKTIR. ÖYLE İSE O KÂFİRLER TOPLUMU İÇİN ÜZÜLME. (Diyanet meali)

Allah Elçisine, katından indirilen tüm kitaplara iman ettiğini söyleyenlere, ayrım yapmadan bakın ne diyor. Sizlere indirdiğim kitabı tam olarak, eksiksiz uygulamadıkça, hayatınıza geçirmedikçe, benim nazarımda hiç bir şey değilsiniz, yani sizlerde iman etmeyen kâfirlerden, inkârcılardan farkınız yoktur diyor. Allah bu uyarıyı çok açık bir şekilde yapmış tüm kulları için. Ayette uyarı devam ediyor ve diyor ki, RABBİNDEN SANA İNDİRİLEN KUR’AN, ONLARDAN BİR ÇOĞUNUN TAŞKINLIK VE KÜFRÜNÜ ARTIRACAKTIR. Bir an şöyle düşünebilirsiniz, Kur’an insanın küfür ve azgınlığını nasıl artırır, Kur’an ve diğer kitaplar doğru yola bizleri iletmek için gönderilmiştir, diye düşünebilirsiniz. 

Ama burada, çok önemli bir uyarı ve ikaz var. Elbette gönülden iman etmek isteyenin Kur’an, gönül gözünü açar ve bizlere yol gösterir. Peki, kimlerin azgınlığını artırıyor olabilir? Allah'ın kitabında apaçık hükümler olduğu halde bu ayetleri, uyarıları inatla görmezden gelip, üstünü örtüp batılın ve hurafenin takipçisi olanların Allah, sapkınlıklarını artıracağını, söylüyor. ÇÜNKÜ ALLAH'IN SÖZÜNE DEĞİL RİVAYETLERİN, BATILIN, EDİNDİKLERİ VELİ, ULEMA GAVS DEDİKLERİ KİŞİLERİN SÖZLERİNE İNANMALARINDAN DOLAYI, ALLAH ONLARI CEZALANDIRIYOR. KENDİ İNANÇLARINI KUR'AN'DA GÖREMEDİKLERİNDE, YALNIZ KUR'AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI KUR'AN ANLAŞILMAZ, KAPALI KALIRDI DEMEK, ALLAH'IN KİTABINI KÜSEMSEYEREK TAŞKINLIK YAPARAK, KÜFRE SAPMAKTIR.

Allah Kur’an'da, şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin fayda etmediği o günden sakın dediği halde, inatla düşünmeden, aklını kullanmadan ısrarcı bir şekilde hala Allah'ın yanında, yaratılmış kişileri de şefaatçi ediniyorsa bir insan, asla Allah'ın gerçeklerini fark edemeyeceğini, bu kişilerin azgınlıklarının, taşkınlıklarının artacağını ve böylece küfre sapacağını bildiriyor. Örnekleri çoğaltalım. Allah biz Kur’an'da her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle açıkladık, eksik bırakmadık, bu kitabı sizler için yemin olsun ki kolaylaştırdık. Sakın velilerin ardına düşmeyin, güvenilecek yardım istenecek veliniz yalnız Allah'tır dediği halde, birileri hala inatla bu apaçık ayetlerden sonra, Kur’an'da her bilgi yoktur, Kur’an'ı herkes aklıyla anlayamaz, veli insanlar anlar diyorsa, Allah'ın ayetlerinin tam tersini yapanların Kur’an, azgınlığını artıracağını söylüyor. Çünkü Allah'ın sözünü dinlemeyip, rivayetlerin emin olamayacağımız sözlerinin/hadislerin ardına düşeni, Allah cezalandıracaktır. KUR’AN'IN AÇIKÇA EMRETTİĞİ BİR KONUNUN TAM TERSİNİ SÖYLEYEYİP YAŞAYAN KÜFRE SAPAR. Küfre sapan bir insanın gözlerine perde çekildiği kulak ve kalpleri mühürlendiği için, ne kadar uyarırsanız uyarın sizi dinlemeyecektir.

Bazı kişiler bu ayet ve benzeri yüzlerce ayetin, bugün biz Müslümanlara hitap etmediğini, o günkü cahiliye toplumuna hitap ettiğini söyleyerek, her nedense bu uyarılardan, üstüne alınmayanlar var. Unutmayalım Kur’an'ın tamamı, yoldan sapmış cahiliye topluma yani özellikle Kitap Ehli indirildi. Allah verdiği örneklerle bizleri uyarıyor ve diyor ki; EY KULLARIM, GEÇMİŞ TOPLUMLARIN YAPTIĞI YANLIŞLARA SİZLERDE DÜŞEREK YOLDAN SAPMAYIN. BENİM SİZLERE YOL GÖSTERİCİ OLARAK GÖNDERDİĞİM KUR’AN'IN SINIRLARINI AŞARAK, BATILIN VE HURAFENİN TAKİPÇİSİ SAKIN OLMAYIN, ÇÜNKÜ BENİM İNDİRDİĞİM VAHYİME YANİ KUR'AN'A UYMADIKÇA, SİZLER HİÇ BİR DOĞRU YOLUN ÜZERİNDE DEĞİLSİNİZ DİYOR.

Ayette dikkat çeken bir cümle var. “Rabbinden sana indirilen, ONLARDAN BİRÇOĞUNUN KÜFÜR VE AZGINLIĞINI ELBETTE AZDIRACAKTIR.” Dikkat ettiyseniz hepsinden bahsetmiyor, birçoğu diyor. Demek ki azınlık bir gurup var aralarında, Allah'ın katından indirilen gerçekleri fark edip, yaptıkları yanlıştan dönebilecek insanların olduğunu da anlıyoruz ayetten. Zaten Allah Yusuf 106. ayetinde inandığını gösteyen tüm kitap ehlinide içine alarak ne söylüyordu? "ONLARIN ÇOĞU, ORTAK KOŞMADAN ALLAH'A İNANMAZLAR." Buradan da şunu anlıyoruz. Allah vahyimin dışına çıkanlar, mutlaka bu yanlışları sonucu, bana şirk koyacaktır diye uyarıyor. Hatırlatırım Allah, şirk hariç bütün günahlarınızı affedebilirim diyordu. Gerçekleri göremeyenlerinde, elbette azgınlığı artacaktır. YOKSA ALLAH ONLARI AZDIRMIYOR, ONLAR ALLAH DURURKEN KENDİLERİNE YANLIŞ YOL GÖSTERİCİLER SEÇİYORLAR, KENDİ AZGINLIKLARINI BİZZAT KENDİLERİ ARTIRIYORLAR.  Kur’an'dan faydalanabilmenin ilk ve en önemli şartının da, aklını kullanmak ve nefsimizin peşi sıra değil yalnız ve Kur'an'ın sınırlarını aşmadan, yalnız Allah'ın emirlerinin ardından gitmek olduğunu, bu ayetten çok daha açık anlıyoruz. Hatırlayınız Allah, aklını kullanmayanlara ne yaparım diyordu?

Yunus 100: ALLAH'IN İZNİ OLMADIKÇA, HİÇ KİMSE İNANAMAZ. O, AKLINI KULLANMAYANLARA KÖTÜ BİR AZAP VERİR. (Diyanet eski meali)

Bu ayetten de anlıyoruz ki, imtihanımız Allah'ın verdiği akıl ve Kur’an ile yaşanır. Asla araya farklı kaynaklar, sözler/hadisler giremez. Kur’an'dan başka kaynaklar arayanlara Allah, Ali İmran 103. ayetinde ne diyordu hatırlayalım. ”HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE (KUR’AN’A) SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN” Bizler cahiliye toplumunun yaptığı yanlışları ne yazık ki yapıyoruz ve Allah' n gönderdiği kitaplardan uzaklaşan toplumlar gibi, bizlerde Kur’an'ı yeterli görmeyip, hatta onu herkes anlayamaz diyerek, ne yazık ki terk ettik. Okuduğumuz kitaplar ise beşerin yazdığı, doğruluğundan emin olamayacağımız kitaplar, yani Allah ın şeriatı değil, beşerin yarattığı şeriatı Allah'ın şeriatı diye yaşıyoruz. Yani bizler cahiliye toplumunun yaptığı gibi, Allah'ın indirdiği kitabı, yani Kur’an'ı terk ettik farkında değiliz. Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, bir örnek ayet daha vermek istiyorum.

Maide 66:  EĞER ONLAR TEVRAT’I, İNCİL’İ VE RABLERİ TARAFINDAN KENDİLERİNE İNDİRİLENİ (KUR’AN’I) GEREĞİNCE UYGULASALARDI, ELBETTE ÜSTLERİNDEN VE AYAKLARININ ALTINDAN (BOL BOL RIZIK) YİYECEKLERDİ. ONLARDAN ORTA YOLU TUTAN BİR ZÜMRE VARDIR. AMA ONLARIN BİRÇOĞUNUN YAPTIĞI NE KÖTÜDÜR!  (Diyanet meali)

Sanırım konumuz, çok daha iyi anlaşılmıştır bu ayetle. Allah daha önceki Ehli kitabın yanlışlarından bizlere örnek veriyor, ders alalım diye ve diyor ki; KENDİLERİNE İNDİRİLMİŞ OLANI GEREKTİĞİ ŞEKİLDE UYGULASALARDI. Demek ki uygulamamışlar. Peki, ne yapmışlardı, Allah nasıl örnekler veriyordu bu konuda? Allah'ın gönderdiği kitapları yeterli görmeyip, atalarından kendilerine intikal eden, ama Allah'ın kitabında hiç bahsedilmeyen konuları da, dinin ana unsuru yapıp, bunlarda Allah katındandır dedikleri için, yoldan saptıkları örnekleri veriliyor Kur’an'da. Eğer Allah'ın haram demediği bir şeyi, kendileri haram kıldıysalar, Allah'ın tüm nimetlerinden de faydalanamazlar diyor. Sanırım bu uyarı günümüzde hiç dikkate alınmıyor ve Allah'ın haram demediği onca güzel nimetten faydalanamıyoruz. Ayetin sonunda yine, genel çoğunluğunun yaptıklarının çok kötü olduğu bilgisi veriliyor.

Bu ayetlerin uyarılardan sonra, isterseniz bizler bu ayetlerden, nasıl kıssadan hisse almalıyız ona bakalım. Kendimize lütfen soralım, bizler yalnız Allah'ın indirdiği Kur’an'a mı inanıyoruz, yoksa…..? Evet, yoksa Kur’an'da her bilgi detaylı yoktur, özet bilgiler vardır. Rivayet hadisler ve beşeri fıkıh olmasaydı, Kur’an kapalı kalır anlayamazdık, ALLAH RESULÜNE KUR'AN'IN MİSLİ KADAR, HELAL HARAM KOYMA YETKİSİ VERMİŞTİR Mİ DİYORUZ NE DERSİNİZ? Bu sorunun cevabını sizlere bırakıyorum. Ama Allah, günümüz Müslüman toplumlarının,  içler acısı yaşamlarıyla bu sorunun cevabını, aslında bizlere veriyor.

Değerli din kardeşlerim, gelin hurafeden, batıldan uzak, Kur'an'ın uyardığı gibi YALNIZ ALLAH' IN İPİ KUR'AN'A SARILALIM. Cahiliye toplumunun yanlışlarını, tekrar etmeyelim. Hesap günü pişman oluruz. Unutmayalım, Allah'ın Elçisi yalnız Kur’an'a uymuş ve ümmetine yalnız Kur’an ile hükmetmiştir. Bunun birçok örneğini Kur’an da görüyoruz. Bu gerçekleri lütfen göz ardı etmeyelim, vakit geçiyor, bizlere çok uzun gibi gelen o yaşam, belki de bizler için sona ermek üzeredir, unutmayalım. Bizleri Allah ile aldatanlar, Allah'ın Resulünün adını kullanarak bizleri doğru yoldan saptırıyorlar. Bu sapkınlığı içimize sokanların, YAHUDİLER olduğunu lütfen unutmayalım.

“EĞER SİZ YALANLARSANIZ BİLİN Kİ, SİZDEN ÖNCE GEÇEN BİRTAKIM ÜMMETLER DE YALANLAMIŞLARDI. RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.”   (Ankebut 18)

“BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56)

 “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır