Meryem suresi 68 ve 72. ayete kadar lütfen okuyunuz. Acaba bizlere neler anlatıyor, birlikte Kur’an bütünlüğünde onu anlamaya çalışalım. Önce geleneksel İslam’ın bir kısmının inanışını sizlerle paylaşmak istiyorum, tabi önce ayetleri yazalım. Bu konu çok önemli. Toplumda çok farklı şekillerde mezheplerin, rivayet hadislerin etkisiyle anlatılıyor onun için makalem biraz uzun. Lütfen konuyu doğru anlayabilmemiz için, makalemi sabırla sonuna kadar düşünerek, bizlere öğretilenleri unutup, dikkatle ayetler ışığında anlamaya çalışınız.
Meryem 68: Rabbi’nin yüceliği hakkı için, ONLARI PEŞLERİNDEN GİTTİKLERİ ŞEYTANLARI İLE BİRLİKTE BİR ARAYA GETİRECEĞİZ, sonra da dizüstü çöktürerek cehennemin çevresinde toplayacağız.
69- Sonra her grubun, rahmeti bol olan Allah’a baş kaldıran en azılı elebaşlarını ayıracağız.
70- Sonra biz onların hangilerinin öncelikle cehenneme girmeleri gerektiğini kuşkusuz, herkesten iyi biliriz.
71- ARANIZDA CEHENNEME UĞRAMAYACAK HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.
72- SONRA SAKINANLARI KURTARARAK ZALİMLERİ, DİZ ÜSTÜ ÇÖKMÜŞ DURUMDA ORADA BIRAKIRIZ.
Konumuza geçmeden önce lütfen bu konuyu, bizlere anlatılanların etsinde kalmadan, öz irademizle düşünelim. HİÇ BİRİMİZİN ALLAH'IN ADALETİNDEN, ADİL OLDUĞUNDAN ŞÜPHEMİZ YOK. BU DURUMDA SİZCE, YAŞADIĞIMIZ SINIRLI BİR ÖMÜRDE YAPILANLARA KARŞI ALLAH, SINIRSIZ SONSUZ BİR CEZA VERİR Mİ? Makalemi okurken, lütfen bu sorumun ışığında konumuzu anlamaya çalışalım. Geleneksel İslam anlayışının bir bölümü, ayetlerin sonunda geçen “ARANIZDA CEHENNEME UĞRAMAYACAK, HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR” ve sonrada sakınanların kurtarılacağı sözlerinden bakın ne anladıklarını söylüyorlar.
“ALLAH'IN KESİNLEŞMİŞ HÜKMÜ NEDİR? ORAYA YANİ CEHENNEME HERKES UĞRAYACAK, ONUN AZAMETİNİ DEHŞETİNE HERKES YAKİNEN ŞAHİT OLACAK. NEDENDİR BU? BU AYNI ZAMANDA ALLAH'IN MÜMİNLERE OLAN RAHMETİNİ VE SEVGİSİNİ GÖSTERMESİ VE ONLARA VAADİNİN HAK OLMASININ GÖSTERMESİ İÇİNDİR. ALLAH ONLARA SÖZ VERMİŞTİ. BENİM EMİRLERİME UYAR VE BANA İTAAT EDERSENİZ, SİZİN GÜNAHLARINIZI ÖRTECEĞİM VE CEHENNEM AZABIMDAN SİZİ UZAK TUTACAĞIM DEMESİ ÜZERİNEDİR.”
Allah Kur'an'da iman eden kullarını uyarmak için, Kur'an'da nasıl bir uyarı yapıyordu hatırlayalım. "ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A ANCAK, ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR." (Yusuf 106) Bir başka ayetindede Rabbimiz, şirk hariç her günahınızı affedebilirim diye uyardığı halde, sizce iman ettik demekle bir Müslüman, cehennem azabından kurtulacağına inanması doğru olabilir mi? Bu konuda bir başka düşünceyi, inancıda örnek olarak yazalim;
“MÜMİNLER ASLA AZAP GÖRMEYECEKLERDİR. SADECE O SAHNEYİ MÜŞAHEDE EDECEKLERDİR. ÖNCE NAKLETTİĞİMİZ HADİSLERDE DE “ATEŞ ONLARA SOĞUK VE SELAMET OLACAKTIR” VEYA “ONLARIN NURLARI CEHENNEMİN ALEVİNİ SÖNDÜRECEKTİR” ŞEKLİNDE BU GERÇEK VURGULANMIŞTI. BİR HADİSTE ŞÖYLE BUYURMAKTADIR: “ALLAH CENNETE GÖTÜRECEĞİ HERKESİ MUTLAKA ÖNCE CEHENNEM ATEŞİYLE AŞİNA KILACAK (ONA GÖSTERECEK) Kİ ALLAH’IN KENDİNE VERDİĞİ NİMETLERİN VE FAZL-U İHSANIN KADRİNİ BİLSİN VE SEVİNÇ VE SÜRÜRÜ DAHA DA ARTSIN. YİNE CEHENNEME GÖTÜRECEĞİ HERKESE, ÖNCE CENNETİN NİMETLERİNİ GÖSTERECEKTİR Kİ (NASIL NİMET VE LÜTUFLARI KAYBETTİĞİNİ GÖRÜP DAHA ÇOK ÜZÜLSÜN VE YANSIN!” (Nur-üs Sekaleyn, c.3, s.354)
Aslında mezheplerin bir kısım düşünceleri bile, önce cehennem azabı görüleceğini ama iman edenlere ateşin fazla etkisi olmayacağını, oradan cennete gidileceğini söylüyorlar. Demek ki onların bir kısmının inancına göre de, cehennemden çıkış varmış. Çok ilginçtir bu rivayetlerin hiç birisinin kanıtı, delili Kur’an değil kişilerin, mezheplerin kişisel düşünce ve yorumları. Benim çok dikkatimi çeken ve Allah'ın zerre kadar kötü bir suçun, ya da güzel bir davranışın karşılıksız kalmayacağını açıklamalarından sonra, işi bu kadar basite indirgenmesini ve insanları cennetlik cehennemlik diye tasnif edilmesini hiç ama hiç anlayamıyorum. Ali İmran 25. ayette Allah, adaletle hüküm verileceğinden bahsederken, bakın ne diyordu. ”HER İNSANA YAPTIKLARININ KARŞILIĞININ TAMAMEN ÖDENECEĞİ VE KİMSEYE HAKSIZLIK YAPILMAYACAĞI ZAMAN, ONLARIN HALİ NE OLACAK?” Demek ki o gün geldiğinde terazi adaletle kurulacak ve sen sürekli kesin cennetliksin, sende kesin ve devamlı cehennemliksin demek asla doğru değildir. Böyle bir adalet anlayışı, hata yapabilen insanlarda bile yok günümüzde. Yazdığım ayetlerde bile Allah, önce ele başlarını içlerinden ayıracağız diyor. Acaba Allah, bu ayrımın adaletin hangi titizlikte olacağını söylüyor ona bakalım, boşa konuşmayalım.
Enbiya 47: BİZ, KIYAMET GÜNÜ İÇİN ADÂLET TERAZİLERİ KURARIZ. ARTIK KİMSEYE, HİÇBİR ŞEKİLDE HAKSIZLIK EDİLMEZ. YAPILAN İŞ, BİR HARDAL TANESİ AĞIRLIĞINDA BİLE OLSA ONU GETİRİR ORTAYA KOYARIZ. HESAP GÖREN OLARAK BİZ YETERİZ.
Allah ne diyor, bizler nelere inanıyoruz. Kendimizi avutmaya devam. Allah hiç kimseye, hiç bir şekilde haksızlık edilmez diyor ve Kur’an'da, kendinizi temize çıkarmayın sakın, kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim, ikazlarını düşünen, hatırlayan ne yazık ki yok. En küçük yapılanlar bile ortaya getirilip, adalet terazisine koyarız diyor Allah, ama bizler iman ettik demekle, hiç azap çekmeyeceğimizi rahatlıkla söyleyebiliyoruz. EN KÜÇÜK YAPILAN ORTAYA GETİRİLİP YARGILAMA ÖYLE YAPILACAKSA, NASIL OLURDA ONCA YAPTIĞIMIZ KÖTÜLÜKLERİN, ADALETSİZLİKLERİN KARŞILIĞINI GÖRMEDEN CENNETE GİDECEĞİMİZE İNANIRIZ. NE YAZIK Kİ HERKES CENNETİN PEŞİNDE, İŞLEDİĞİ GÜNAHLARIN CEZASINI ÇEKMEDEN GİTMENİN HAYALİNİ KURUYOR. Lütfen hatırlayınız, Hicr suresi 44. ayetinde cehnnemin bile yedi kapısı olduğunu ve her kapıdan gireceklerin farklı insanlar olduğundan bahsediyor. Demek ki cehenneme gidenler bile işledikleri günahları ölçüsünce giriyor. Cennete gidenler için bile Firdevs, Adn Cennet'i, Nâim Cennet'i, Me'va cenneti ve benzeri farklı bölümlerden bahsedilmiyor muydu? Bunca hassas terazinin kurulduğu o gün, cehennemden hiç çıkış yoktur diye inanırsak, bu sizce adaletli mi olur?
Beşeri adaletin bile layık görmediği adalet anlayışını, bizler ne yazık ki Allah'a nispet ediyoruz. Meryem suresi 66,67,68,69. ayetlere baktığımızda Allah, batılın ve şeytanın peşi sıra gidenlerden bahsediyor ve diyor ki onlar için, onların ele başlarını ayırır ve onların hangilerinin öncelikli cehenneme gireceğini biliriz diyor. Demek ki Allah iman ettiğini zanneden şirk batağına girmiş kullarının arasında bile, bir ayrım yapacağından bahsediyor. Ama 71. ayetinde bu konu bitiyor ve Allah genel anlamda, tüm kullarına hitaben bir hüküm veriyor ki bakın ne diyor. “ARANIZDA CEHENNEME UĞRAMAYACAK HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR. ” Çok sevdiğim bir Hocamız, bu sözü Allah inkarcılar için söylüyor, ayeti bağlamında anlamalıyız yani öncesi ayetlerle birlikte anlarsak doğru anlarız diyor ve cehenneme giren bir daha çıkamaz diyede belirtiyor. Tabi bahsetiğimiz ayetin devamındaki ayetlerede bakmamız önemli. Diyelim ki Hocamızın dediği doğru. Peki 72. ayetinde ne diyordu hatırlayalım. “SONRA SAKINANLARI KURTARARAK ZALİMLERİ, DİZ ÜSTÜ ÇÖKMÜŞ DURUMDA ORADA BIRAKIRIZ.” Eğer bu hüküm yalnız inkarcılar için olsaydı, Allah inkarcıların arasından bazı kişilere hiç ceza vermeden ayırıp, diğerlerini cehennemde bırakırmıydı? İman ettiğini söyleyenlerin içinde, sizce birçok günah işleyen yok mu? Ayetleri elbette öncesi ve sonrası ile anlamaya çalışmalıyız ama Kur’an'ın diğer ayetleri ile de mutlaka bağlantılı anlamak çok önemli. Allah ayetinde bakın ne diyor tüm iman edenlerden bahsederek. “ŞU BİR GERÇEK Kİ, ALLAH KENDİSİNE ŞİRK KOŞULMASINI AFFETMEZ. BUNUN DIŞINDA KALANI İSE, DİLEDİĞİNİ BAĞIŞLAR. “Nisa 48) Bir insanın şirk koşması için önce tek bir Allah'a iman ettim demesi gerekir. Demediyse zaten iman etmemiş demektir. Bakın Allah'ın ebedi affetmeyecekleri, iman ettim dediği halde, Allah'ın yetkilerini edindikleri VELİ kişilere vererek iman edenler, affedilmeyecek yani ebedi cehennemlik olacaklar. Bunun dışında olan günah işlemiş ama bu günahlarının belirli bir süre sonra Allah tarafından, affedilmesinden bahsediyor ayet. Demek ki böyle kişiler, belirli bir süre cehennemde cezasını çekecek ama daha sonra Allah affedecek miş. Aynı konu ile ilgili diğer ayetleri, yazımın devamında göreceksiniz. Bakın Allah bizlerin yaptığı iyilik yada kötülüklerimiz için ne diyor.
Zilzal 7- 8 : KİM ZERRE KADAR İYİLİK YAPARSA, ONU GÖRÜR. KİM DE ZERRE KADAR KÖTÜLÜK YAPARSA ONU GÖRÜR. (Mehmet Okuyan meali)
Kasas 84: KİM BİR İYİLİKLE GELİRSE ONA ONDAN DAHA İYİSİ VARDIR. KİM DE BİR KÖTÜLÜKLE GELİRSE, KÖTÜLÜKLERİ İŞLEYENLERE YAPTIKLARINDAN BAŞKA KARŞILIK VERİLMEYECEKTİR. (Mehmet Okuyan meali)
Neml 89-90 : KİM BİR İYİLİKLE GELİRSE ONUN İÇİN ÇOK DAHA HAYIRLISI OLACAKTIR. ONLAR O GÜN KORKUDAN GÜVENDE OLACAKLARDIR. KÖTÜLÜKLE GELEN KİŞİLER İSE YÜZÜSTÜ CEHENNEME ATILACAKLARDIR VE (KENDİLERİNE) “SADECE YAPTIKLARINIZIN KARŞILIĞINI GÖRMEKTESİNİZ.” (denecektir). (Mehmet Okuyan meali)
Ne dersiniz siz bu ayetlerden, iman ettiğini söyleyen Müslümanların, işledikleri onca günahların hiç bir karşılık görmeden, cennete gideceğini mi anladınız? Kusura bakmayın hepimiz, yaptıklarımızın karşılığını mutlaka çekeceğiz. Allah'ın adaletini, kendi nefsimizde adaletsiz bir şekilde değerlendirip, kendimizi kandırmayalım. Meryem suresi 71. ayetinde de Allah, aranızda buraya uğramayacak kimse yok derken, adalet yerini bulacak ve daha sonra sakınanları yani cehennemde ebedi kalmayı hak etmeyenleri, oradan kurtaracağız diyor. DETAYINI ALLAH BİLİR. İSTEDİĞİ KULUNU, ELÇİLERİNİ ALLAH İSTERSE HEMEN KURTARIR. Bizlere düşen fikir yürütmek yerine, orada mutlaka yaptıklarımızın karşılığını göreceğimizi bilmeliyiz, ki imtihanımızı yaşarken dikkatli olalım. Biz nasıl olsa iman ettik cennete gideceğiz diye inanırsak, inanın çok büyük günahlar işleriz. Bu konuda uyaran bazı ayetleri de hatırlayalım.
Ali İmran 30: Gün gelecek, her benlik, HAYIRDAN İŞLEDİĞİNİ ÖNÜNDE BULACAKTIR. KÖTÜLÜKTEN İŞLEDİĞİNİ DE… İsteyecektir ki, önüne getirilenle kendisi arasında uzun bir mesafe olsun. Allah sizi, kendisinden sakınmaya çağırır. Allah, kullarına karşı Rauf’tur, çok şefkatlidir.
Hakka 18: O gün arz olunursunuz; HİÇBİR SAKLINIZ-GİZLİNİZ KALMAZ. 19. Öz kitabı sağından verilen: “İşte kitabım, okuyun!” der. 20. “Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten.”
Ali İmran 30. ayette söz edilen "HAYIRDAN İŞLEDİĞİNİ ÖNÜNDE BULACAKLARDIR, KÖTÜLÜKTEN İŞLEDİĞİNİ DE…" Ayetin devamında da gördükleri ile aralarında uzak bir mesafe olsun diyecekler diyor, peki neden söyleyecekler bu sözü acaba? Lütfen dikkat bu olay iman eden içinde, etmeyen içinde geçerli. Gördüklerinden utanacaklar diyor. Peki yalnız utanacaklarda, başka bir ceza verilmeyecek mi? Hakka 18. ayette de dikkat ederseniz, hiç bir sırrın gizli kalmayacağını ve bizlere gösterileceğini söylüyor, acaba yalnız görmekle yetinilecek mi? Yaptıklarımızın zerre kadar hayır ve şer görülmesi bu ayetlerde yalnız gözlerimizle film seyretmek anlamında mıdır dersiniz? İlahi adalet, yaptıklarımızın gözlerimizin önüne serilmesiyle tamamlanacak mı? Zilzal 7-8. ayetlerinde Allah, nasıl bir hüküm vermişti hatırlayalım. “KİM ZERRE KADAR İYİLİK YAPARSA, ONU GÖRÜR. KİM DE ZERRE KADAR KÖTÜLÜK YAPARSA ONU GÖRÜR.” Demek ki yaptığımız hayrında, şerrinde karşılığını mahşerde göreceğiz. Bu görmek, yalnız gözle değil, mükâfat yada ceza anlamında. Kitabı sağdan verilenlerin sevinci, hesap görüldükten sonra, cennetin vizesini alan insanların sevincidir. Ama dikkat ediniz, cennetin vizesini alan diyorum. Hemen cennete gider demiyor ayetler, çünkü ilk gidilecek yerin hiç ayırt edilmeden, cehennem olduğu bilgisi var. Kitabı ister sağdan verilsin, ister soldan verilsin. Elbette herkes cehenneme uğrayacak, ya sonra? İşte burası önemli, bu kısmı bizlere anlatılan rivayetlerden, yada nefsimizin etkisinde değil, Kur’an'dan anlamaya çalışmalıyız. Bu dünyada da bir suç işlediğinde hakim, son kararı verir ve derki, 5 yıl hapis cezası aldın, eğer iyi halin olursa 3 yılda tahliye olursun. Yada büyük bir suç işlemişse ebedi hapiste kalacaksın, hiç bir aftan istifade etmeyeceksin der. Lütfen bu mantıkla bakalım konuya. Allah boşuna düşün aklını kullan ey kulum demiyor. Bu konuyu, Kur’an'ın diğer ayetlerinden daha açık anlayacağız. Bir kardeşimiz, İman edenlerin asla cehennem cezasını geçici olsa dahi çekmeyeceğini söylüyor ve yaptıklarının cezasını çekeceğini söylersek, ne anlamı olur diyerek bakın ne diyor.
“SAHİ O HALDE NEREDE KALDI ALLAH'IN RAHİM SİFATI, AFÜV SIFATI, TEVVAB SIFATI. ÖNCE CEZA SONRA MI AF? ÖNCE CEZASINI VERDİYSE AFFININ NE ÖNEMİ KALIR.”
Burada arkadaşımız, Allah'ın bağışlayıcı ve yüceliğine kendi değer yargısıyla yaklaşmış ve madem sevabımız fazla, günahlarımızı neden affetmiyor, önce ceza veriyor sonramı affediyor böyle mantık olmaz, yaklaşımıyla cevap vermiş. Zikir ehli asla böyle bir söz söylemez. Ama rivayet ehli, aklın ve mantığın kabul etmeyeceği her şeyi söyler. Ceza verdiyse, affın bir önemi kalmaz diye düşünüyor. ACABA YAPTIĞIMIZ TÜM YANLIŞLARIN HİÇ KARŞILIKSIZ KALMASI MI ADALET, YOKSA YAPILAN YANLIŞLARIN, YAPTIĞININ ÖLÇÜSÜNCE CEZASININ VERİLMESİ VE DAHA SONRA YAPTIĞI GÜZELLİKLERİN KARŞILIĞINI ALMASI MI ADALET? Ne dersiniz? HATIRLAYIN LÜTFEN, ALLAH KISASA KISAS DİYORDU. Allah ben affediciyim diyorsa, dilediğini elbette affeder ve cehennemden hemen kurtarır, ceza vermez ona sözümüz asla olamaz. Bu dünyada bile, herkesin yaptığının karşılığını alması için, adaletli bir düzen kurmaya çalışmıyor muyuz? Kimisi ebedi cezaevinde kalıyor, kimisi cezasını çektikten sonra özgür hayatına dönüyor, yaptıklarına pişman oluyor. Hatta hafif suç işleyenler, hiç ceza evine girmeden cezası erteleniyor, belirli bir ay yada yıl kontrol altında oluyor. Şimdide size bir örnek daha vermek istiyorum, bakın iman edenlere Allah, nasıl bir tavsiyede bulunuyor?
Nisa 31: Eğer yasaklandığınız günahların büyüklerinden uzak kalırsanız, DİĞER KÖTÜLÜKLERİNİZİ ÖRTERİZ ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış yerine ulaştırırız.
İSRA–71: Gün olur, insan gruplarından her birini kendi önderiyle çağırırız. O gün kitabı kendisine SAĞDAN verilenler, KİTAPLARINI OKUYACAKLAR VE BİR KIL KADAR HAKSIZLIĞA UĞRATILMAYACAKLAR.
Nisa 98–99: Kadınlardan, erkeklerden, yavrulardan hiçbiri beceri gösteremeyen, hiçbir yol bulamayanların durumu farklıdır. Bunların, ALLAH TARAFINDAN AFFEDİLMELERİ UMULUR. Allah affedicidir, günahları bağışlayıcıdır.
Tevbe 102: Diğer bazıları da günahlarını itiraf ettiler. Bunlar, iyi bir işle kötü olan diğer bir işi birbirine karıştırdılar. BELKİ ALLAH TÖVBELERİNİ KABUL EDER. Çünkü Allah Gafur’dur, Rahîm’dir.
Enam 120: Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. GÜNAH KAZANANLAR YAPIP ETTİKLERİNİN KARŞILIĞINI, YAKINDA GÖRECEKLERDİR.
Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, Allah kimin günahını bağışlar ya da bağışlamaz bizler onun hesabını yapamayız. Allah bir kıl kadar haksızlığa uğratılmayacaklar diyorsa, sanırım her şey çok açık. Lütfen kendimizi kandırmayalım, temize çıkarma çabasında olmayalım. Önce bunu iyice kabullenmeliyiz. Kendimizce hesaplar yapıp, iman ettik demekle de cehennem azabından kurtulacağımızı zannetmeyelim. Şimdi yazacağım ayet üzerinde, lütfen dikkatle düşünelim.
Ali İmran 24: BUNUN SEBEBİ ONLARIN, “ATEŞ BİZE SAYILI BİRKAÇ GÜN DIŞINDA ASLA DOKUNMAYACAKTIR” DEMELERİDİR. Uydurmuş oldukları yalanlar, dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.
Yoldan sapmış kitap ehli, tıpkı günümüzde bizlerin yaptığı yanlışı yapıyorlar ve kendilerinin çok fazla ceza çekmeden, cennete gideceklerine inanıyorlardı. Kur’an işte sorduğumuz bütün sorularımıza, böyle apaçık cevap veriyor. Ben iman ettim, onun için cehennem azabı çekmeyeceğim, ya da buna benzer ben cehennemi şöyle bir görüp geçeceğim şeklinde, kendi nefsimizce yarattığımız adaletin, nasılda yalan ve yanlış olduğunu söylüyor Yaradan. Detayını bilmediğimiz konularda lütfen kendi nefsimizin adaletini, Allah'ın adaleti gibi göstermeyelim, yanılırız. Kitap Ehli, bizler günahlarımızdan dolayı cehennemde çok az azap görüp cennete gideceğiz diyorlardı. Bizler sanırım daha ileri gidip, hiç cehennem azabı görmeden cennete gideceğiz diyerek, onlardan daha ileri gitmişiz. Özellikle tekrar etmek istiyorum, Allah iman edenlerin çoğu nasıl bir hata yaptığını söylüyordu tekrar hatırlayalım. "Yusuf 106: ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A ANCAK ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR." Sizce biz iman ettik diyen ve Allah'a şirk/ortak koşanlar, hiç cehennemde ceza çekmeden, cennete gidebilirler mi? Sonucunu hep birlikte O çetin gün göreceğiz. Şimdi vereceğim ayet ise aslında tüm sorularımıza cevap veriyor.
Hud 106–107–108: Bedbaht olanlar ateştedirler. Onlar orada başka türlü soluyacak, başka türlü haykıracaklar. ONLAR ORADA GÖKLER VE YER DURDUKÇA DURACAKLAR. ANCAK RABBİ’NİN DİLEDİKLERİ BAŞKA. Çünkü Rabbin dilediğini yapandır. Mutlu olanlar ise cennettedirler. ORADA GÖKLER VE YER DURDUKÇA duracaklar, ANCAK RABBİ’NİN DİLEDİKLERİ BAŞKA. (Bu) ARDI ARASI KESİLMEYEN BİR İHSAN OLACAK. (Elmalı meali)
Bu ayette Allah gökler ve yer durdukça benzetmesiyle kendisinin ve verdiği hükümlerin ebedi olduğunu anlatıyor bizlere. Ayete dikkat ettiyseniz, bedbaht olanlar ateştedir dedikten sonra, gökler ve yer durdukça burada duracaklar diyor ama devamında, ancak Rabbinin diledikleri başka diyerek, buradan cennete gidebilecekleri bilgisi veriliyor. Cennette olanların da bir kısmı, gerektiğinde Allah'ın emriyle çıkartılabileceği sizce anlaşılmıyor mu? “Mutlu olanlar ise cennettedirler. ORADA GÖKLER VE YER DURDUKÇA duracaklar, ancak RABBİNİN DİLEDİKLERİ BAŞKA.” Doğrusunu Allah bilir. Bizlere düşen, Allah'ın bizlere söylediklerini doğru anlamaya çalışmak olmalıdır. Halbuki bizlere cennetten ve cehennemden, asla çıkış yok diye öğretmişlerdi. Bakın bize neler anlatılmış ama Allah Kur’an'da neler anlatıyor. Sanki ayette, cennetin kural ve kaidelerine uymayanları Allah, gerektiğinde cennetten çıkartabileceği ima ediliyor. Doğrusunu Allah bilir. Bu ayette yapılan gök ve yer durdukça benzetmeleri, ayette anlatılanın anlamını güçlendirmek için yapılıyor. Bir örnek verelim. Araf 40. ayette; “GÖK KAPILARI AÇILMAYACAK VE ONLAR, DEVE İĞNE DELİĞİNE GİRİNCEYE KADAR, CENNETE GİREMİYECEKLERDİR”. Bu bilgilerden sonra, Meryem suresi 71 ve 72. ayetlerde Rabbimiz ne demek istiyor, hiçbir yorum yapmadan, Allah'ın izniyle anlamaya çalışalım.
71- ARANIZDA CEHENNEME UĞRAMAYACAK HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.
72- SONRA SAKINANLARI KURTARARAK zalimleri, dizüstü çökmüş durumda orada bırakırız.
Meryem suresi 71. ayet tekrar hatırlatmak istiyorum genele hitap ediyor. Çünkü devamında sakınanların kurtarılacağı yani cennete gideceği hükmü veriliyor. Yani Allah kesinleşmiş bir hükmünü açıklıyor bizlere, fakat nedenini açıklamadan ve diyor ki, aranızda cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Tabi bu uğramanın detayları yok. Onun içinde kendimizce detay vermek yanlış olur. Önce Meryem 68. ayeti hatırlayalım, burada Allah şeytanın ve şeytanlaşmış insanların peşinden giden, Allah'a şirk koşanlar için bakın ne diyordu? "Sonra da dizüstü çöktürerek cehennemin çevresinde toplayacağız." Hesap görüldükten sonra, Allah'ın istediği gibi iman etmeyenleri Rabbimiz, önce cehennemin çevresinde toplayacağını özellikle söylüyor. Bakın inkarcıların hükmünü Allah zaten bu ayette açıklıyor. Daha sonrada onların içinden elebaşlarını ayırdığını bildiriyor. Devamındaki cümleyi dikkatle anlamaya çalışalım. “Sonra biz onların hangilerinin öncelikle cehenneme girmeleri gerektiğini, kuşkusuz herkesten iyi biliriz.” Cennetin ve cehennemin farklı bölümlerden oluşuğunu hatırlatmıştım sizlere.
Bahsedilen gurup Allah'a gereği gibi iman etmemiş, adeta Allah'a baş kaldıran, şirk batağına düşmüş insanlardan bahsediliyor. Onlar içinde bile Allah bir ayrım yapıyor ve düşünebiliyor musunuz, hangilerinin öncelikle cehenneme girmeleri gerektiğini, herkes den iyi ALLAH BİLİR diyor. Burada dahi bir sınıflandırma, ayrım var. Peki, bizler nasıl olurda iman ettim diyenler arasında hiç ayrım yapılmayacağını, cehenneme sırf orasının azametini, kötülüğünü görmek için gidileceğini söyleriz? Allah böyle bir açıklama yapmış mı? Asla yapmamış, peki bu bilgiyi kimden aldık da cehennemi uzaktan yalnız görüp, hemen çıkacağız cennete gideceğiz diyoruz? Meryem 68. ayette izah edilirken cehennemin çevresi sözünü kullanıyor. 71. ayette ise "ARANIZDA CEHENNEME UĞRAMAYACAK HİÇ KİMSE KALMAYACAKTIR." diye açıkça belirtiyor. Dikkat ettiyseniz bu hitap, yalnız inkar edenlere değil, tüm insanlara yapılmış.
Bazı arkadaşlar buradaki cehennem sözünden, içi değil daha önceki gibi cehennemin çevresini anlamalıyız diyorlar. Sormak isterim eğer öyle olsaydı Allah Meryem 68. ayette kullandığı kelimeyi, 71. ayette de kullanmaz mıydı? Bunu söylemekle yorum yapmış oluruz, buda bizleri doğrudan saptıracaktır. 71. ayetin son kısmını hatırlayalım. Herkesin cehenneme uğraması sözünün, Allah'ın kesinleşmiş bir hükmü olduğunu söylüyor. Ne yazık ki Allah'ın ayetlerini, kendi batıl inançlarımıza uydurmaktan çekinmiyoruz. Furkan suresi 66. ayetinde, bahsettiğimiz konuyu onaylarcasına bakın ne diyor ayette. “ORASI CİDDEN NE KÖTÜ BİR UĞRAK, NE KÖTÜ BİR KONAKTIR.” Allah'ın Kur’an da ki mesajlarını, uyarı ve ikazlarını doğru anlamak isteyen, Kur’an'ın tamamından faydalanarak anlamaya çalışmalıdır. Onun için Allah ayetler üzerinde, düşün ey kulum diyor. İmtihan düşünerek verilir, birilerinin rivayet ve sanı sözleriyle değil. Hepimiz günahkarız az yada çok günahlarımız var. Allah yaptıklarımızın karşılığını mutlaka vereceğine hükmetmiştir , bundan kaçış olmadığını lütfen unutmayalım. HATIRLATIRIM ORASI NE KÖTÜ BİR UĞRAK, NE KÖTÜ KONAKLAMA YERİDİR DİYOR. UĞRAMAK VE KONAKLAMAK SÖZÜNDEN ANLIYORUZ Kİ, BİR KISIM İNSANLARIN ORADA BELİRLİ BİR SÜRE KALACAĞINI, YANİ KONAKLAYACAĞINI, DAHA SONRA KURTARILACAĞI ANLAŞILIYOR.
Şimdide 72. ayete bakalım. "Sonra sakınanları kurtararak zalimleri, dizüstü çökmüş durumda orada bırakırız." Allah ayette anlatmak isteneni çok açık anlatıyor. Bizlerin bilmesi gereken, iman edenlerin eninde sonunda buradan kurtarılacağının müjdesini almasıdır. Dikkat ederseniz iman etmeyenler, yada şirk koşarak inananlar, diz üstü orada kalacaklardır diyor. TEKRAR HATIRLATMAK İSTİYORUM. ALLAH İMAN EDENLERİN ÇOĞUNUN, ŞİRK KOŞMADAN İMAN ETMEDİKLERİNİ SÖYLÜYOR. AYRICA ŞİRK HARİÇ, HER GÜNAHINIZI BAĞIŞLAYABİLİRİM DEĞİĞİNİ UNUTMAYINIZ. BU DURUMDA YAPTIĞIMIZ HATAMIZIN, ÇOKKKKK AMA ÇOK BÜYÜK OLDUĞUNU, HALA GÖRMEK İSTEMİYORUZ.
Ayette de iman edenlerin kurtarılacağı söyleniyor. Bir insanı bir yerden kurtarmak demek, kötü olan bir yerden onu almak götürmek, çıkarmak demektir, yani kurtarılmadan önce demek ki bir müddet cehennemde kalınmış ki, kurtarılma tabirini özellikle kullanmış. Hapisten çıkan birisini düşünün, geride kalan hükümlülere, ALLAH KURTARSIN derler. Demek ki cehennemden kurtarılma çıkış var, ama orada kalışı konusunda detaylı bir açıklama yok. Allah istediği kulunu hemen cennetine alır, bunu bizler bilemeyiz. Aşağıdaki ayet, bu konuya açıklık getiriyor ve bakın ne diyor. İki farklı mealden yazıyorum, çünkü bu ayet gerçekten yanlış anlaşılıyor.
Müminun 103: KİMİN DE TERAZİ(DE SEVAP)LARI HAFİF GELİRSE, ARTIK ONLAR KENDİLERİNE YAZIK EDENLERDİR; (ONLAR) [EBEDÎ] CEHENNEMDEDİR. (Mehmet Okuyan meali)
Müminun 103: TARTILARI HAFİF GELENLER, İŞTE ONLAR, KENDİLERİNE YAZIK EDENLERDİR; ÇOK UZUN SÜRELİ CEHENNEMDE KALACAKLARDIR. (Bayraktar Bayraklı)
Ayet üzerinde dikkatle düşündüğünüzde, ilk tercümeye baktığımızda hesap görüldü ve tüm insanlar cehenneme uğradı, burada herkes yaptığı yanlışların karşılığını gördü, ama yaptıkları ölçüldüğünde, günahları ağır gelenler cehennemde ebedi kaldı, yani orada yerleşip kaldı, diğerleri cennete geçti anlamı çıkıyor ortaya. Hatırlatırım ayette ebedi kelimesi, parantez içinde yazılmış açıkça ayette yok demek ki. Diğer tercümede den bunun tam tersini anlıyoruz. Yorumunu sizlere bırakıyorum. İsra 71. Ayetin devamında dikkat ederseniz, SAKINANLARI KURATACAĞIZ İFADESİ VAR. Demek ki bu ayette bahsedilen yalnız inkârcılar değil, tüm insanlardan bahsediliyor. İnkârcılar neden cehennemden kurtarılsın. Onlar ebedi kalacak olanlar. Tabi ebedi konusunda son karar, ALLAH'IN dır, bunun yorumunu yapmak doğru değildir, istediğini istediği yerden çıkartır. Buradan da şunu anlıyoruz. Aranızda cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur hükmü, tüm insanlar için verilmiş bir hükümdür. Herkes yaptıklarının karşılığını görecek, ebedi kalanlar hariç diğer insanların cezasının bitiminde, cehennemden kurtarılıp cennete alınacaklar. Kur’an bütünlüğünden ben bunu anladım. Rabbim yanlışım varsa affetsin, doğruları anlamamı nasip etsin inşallah.
ALLAH KİMİ KULUNU, O CEHENNEMİN AZAMETİNİ GÖSTERİP DİREK CENNETİNE ALIR, KİMİSİNİ DE İŞLEDİĞİ SUÇU KADAR TUTAR, DAHA SONRA KURTARIR CENNETİNE ALIR. Bize düşen burada kimin ne kadar kalacağının hesabını yapmak değildir, onu yalnız RABBİMİZ BİLİR. Allah bu konuda bir açıklama yapmamışsa, bizlere yorum yapmak yerine, BU AYETTEN HER İNSANIN, YAPTIĞININ KARŞILIĞINI MUTLAKA ALACAĞINI ANLAMASI OLMALIDIR. Bu konuyla ilgili çok dikkat çekici bir kaç ayet hatırlatmak istiyorum, konumuz daha iyi anlaşılsın diye.
Araf 46: Cennet ile cehennem arasında bir engel vardır. O (engeldeki) yüksek yerler üzerinde de değerli şahsiyetler olur. HERKESİ YÜZLERİNDEN TANIRLAR. Cennetlik ahaliye şöyle seslenirler: “ESENLİK VE GÜVENLİK SİZEDİR. (Selamun aleykum)” Bunlar, henüz Cennet’e girmemiş olanlardır ama oraya girme umudundadırlar. (Süleymaniye vakfı)
Ayet aslında çok açık şöyle diyor. Cennetlik ve cehennemlikler ayrılmış, hesap görülmüş. Herkes yerine gitmiş. AMA BİR GURUP İNSAN VAR Kİ, CEHENNEMDELER, AMA HALA CENNET İÇİN UMUTLU. Bu ayet de örnek gösterilen henüz cennete gitmemiş ama cennetle müjdelenenler arafta, arada kalanlar, cehennemde değiller denmektedir. Ayete dikkat ettiyseniz hesap görülmüş. İnsanlar hesap görüldükten sonra, gidecekleri iki yer var. Cennet yada cehennem. Arada/arafta kalan insanlar yok. Bu arada olanlar, Allah’ın görevli melekleri. Cehennemden kurtulacak, cennete gidecek kişileri tanıyabilecek güce sahip olan, cennet ve cehennemin arasında ki meleklerden başka kim olabilir? Çünkü bu kişilerin yüzlerinden, bir müddet sonra cennete gideceklerine karar verildiğini anlıyorlar. Bunların insan olması zaten söz konusu olamaz. Melekler onlara müjde veriyor, cehennemde cezasını çektikten sonra, cenneti umutla bekleyenlere. Onlar cenneti umut edenlere esenlik ve güvenlik sizedir diye müjdeyi veriyorlar. Bu ayeti Rad suresi 22-23-24-25. ayetlerle birlikte anlamalıyız. Konumuzu daha iyi anlayabilmek için, aynı surede geçen Araf konundan örnek vermek istiyorum.
Araf 48-49: A‘RAF HALKI, YÜZLERİNDEN TANIDIKLARI (CEHENNEMDEKİ) KİŞİLERE ŞÖYLE SESLENECEKLER: “ÇOKLUĞUNUZUN DA KİBİRLENMENİZİN DE SİZE HİÇBİR YARARI OLMADI. (HAKLARINDA) ‘ALLAH’IN MERHAMETİ ONLARA ULAŞMAZ!’ DİYE YEMİN ETTİĞİNİZ KİŞİLER BUNLAR MI?” (OYSA ONLARA:) “CENNETE GİRİN! SİZE HİÇBİR KORKU YOKTUR VE SİZ ÜZÜLMEYECEKSİNİZ DE.” (DENECEKTİR). (Mehmet Okuyan meali)
Bakın bu ayette Araf ta olan ve yüzünden cennetliklerin kim olduğunu anlayanlar, neler söylüyor. Bu ayetten de anlıyoruz ki, hesap görülmüş cennete gidenler gitmiş ama cehennemde oldukları anlaşılan bazı kişiler, hala cenneti umut ediyorlar. Bu kişilerin, cehennemde ebedi kalacaklar ve oradan kurtulacaklar arasında geçen bir konuşma var. Cehennemde ebedi kalacaklar, dünyada yaşarken dalga geçtiği insanların bir müddet sonra nasıl cehennemden kurtulacağı örneği veriliyor. Bu ayetin devamına bakalım şimdide.
“CEHENNEM EHLİ, CENNET EHLİNE, “SUYUNUZDAN VEYA ALLAH’IN SİZE VERDİĞİ RIZIKTAN BİRAZ DA BİZE VERİNİZ!” DİYE SESLENİRLER. ONLAR DA, “ALLAH BUNLARI KÂFİRLERE HARAM KILMIŞTIR” derler. (Araf 50)
Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, cehennemde bir süre kalan ve cennete gitmeyi umut edenler var. Hatırlatırım cennete gitmeyi umanlar ve cehennemlikler yan yana, birbiriyle konuşuyorlar. Bu örnek ve konuşma cehennemde ebedi kalanlar ve cehennemden kurtulacağı günü bekleyenler arasında geçiyor. Araf suresi 46. ayetin devamına bakalım şimdide.
Araf 47: Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, “EY RABBİMİZ! BİZİ ZALİM TOPLUMLA BERABER KILMA” derler. (Diyanet meali)
Araf 48: A’râftakiler, simalarından tanıdıkları birtakım adamlara da seslenir ve şöyle derler: “NE ÇOKLUĞUNUZ, NE DE TASLAMAKTA OLDUĞUNUZ KİBİR SİZE BİR YARAR SAĞLADI!” (Diyanet meali)
Bu esnada cehennemden kurtulma umudunda olanlarda, ebedi cehennem toplumuna bakarak, Ey Rabbimiz, bizi zalim toplumla beraber kılma, kurtar diye yalvardıklarını görüyoruz. Araf 48. ayette de, Cennet ve cehennemin arasındaki melekler, cehennemdeki kalıcı olanlara, ne çokluğunuz nede taslamakta olduğunuz kibir, size yarar sağlamadı diyor. Allah'ın affedeceği, bağışlayacağı konuların detayını Allah bilir. Ama bunların küçük günahlar olacağını özellikle söylüyor. Bir insanın bir insana yaptığı adaletsizliği, iftirayı neden affetsin, zaten affetmeyeceğini söylüyor. Bu sizce adaletli olur mu? Bakın aşağıda ki ayette yetimin malını yiyen, cehennem ateşi ile cezalandırılır diyor, ama orada ebedi kalır demiyor. Buna örnek birçok ayet vardır. Bazı ayetlerde özellikle ebedi cehennemde kalır diye de belirtiyor.
Nisa 10: HAKSIZLIKLA YETİMLERİN MALLARINI YİYENLER, ŞÜPHESİZ KARINLARINDA ANCAK ATEŞ YEMİŞ OLUR. ONLAR, ALEVLENMİŞ ATEŞE GİRECEKTİR. (Mehmet okuyan meali)
Büruç 10: ŞÜPHESİZ Kİ İNANMIŞ ERKEKLERLE İNANMIŞ KADINLARA İŞKENCE EDİP, SONRA TEVBE ETMEYENLERE CEHENNEM AZABI VARDIR VE ONLAR İÇİN YAKICI AZAP VARDIR. (Mehmet Okuyan meali)
Nur 19: ŞÜPHESİZ Kİ İNANANLAR ARASINDA, ÇİRKİNLİĞİN YAYILMASINI ARZULAYANLAR İÇİN, DÜNYADA DA AHİRETTE DE ELEM VERİCİ BİR AZAP VARDIR. ALLAH BİLİR, SİZ BİLMEZSİNİZ. (Mehmet Okuyan meali)
Bakara 174: Allah’ın indirdiği kitabın bir kısmını gizleyenler ve onu az bir değere değişenler, karınlarına ateşten başka bir şey tıkmış olmazlar; kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onları temize çıkartmayacaktır; onlara acıklı bir azap vardır.(Bayraktar Bayraklı meali)
Bakın bu ayetlerde, işlenen suçun cezası cehennemdir diyor, ama dikkat ederseniz ebedi cehennemde kalırlar demiyor. Ebedi cehennemde kalırlar diyen ayetlerden örnek verelim.
Araf 40: AYETLERİMİZİ YALANLAYIP DA ONLARA KARŞI KİBİRLENENLERE GÖĞÜN KAPILARI AÇILMAYACAK VE ONLAR HALAT/DEVE İĞNE DELİĞİNE GİRİNCEYE KADAR CENNETE GİREMEYECEKLERDİR! SUÇLULARI İŞTE BÖYLE CEZALANDIRACAĞIZ! (Mehmet Okuyan meali)
Araf 36: AYETLERİMİZİ YALANLAYIP ONLARA KARŞI KİBİRLENENLER İSE ATEŞ HALKIDIR; ONLAR ORADA EBEDÎ KALICIDIR. (Mehmet Okuyan meali)
Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, cehennem suçlular için hazırlanmıştır ve kat kat farklı şekillerde hazırlanmıştır, tıpkı cennet gibi. Bir kısmı cehennemde ebedi kalırlar, bir kısmı da cezasını çektikten sonra çıkarlar. Araf 40. ayet bunu çok güzel açıklıyor ve Allah'ın ayetlerini yalanlayanlara, gök kapısı açılmayacak ve deve/halat iğne deliğinden geçene kadar cennete giremeyeceklerdir derken, orada ebedi kalacaklardır diyor. DEMEK Kİ BUNUN DIŞINDA OLANLAR, CEZASINI ÇEKTİKTEN SONRA CENNETE GİRECEKLER ANLAMINDA OLDUĞU ÇOK AÇIKTIR. Lütfen aşağıdaki ayet üzerinde dikkatle düşünelim. Ayette çok açık ve net Allah cehennemden, bazı kişilerin çıkartılıp, uzaklaştırılıp cennetine sokulacağını bakın çok açık bir şekilde nasıl söylüyor.
Ali İmran 185: HER [NEFİS] (CAN), ÖLÜMÜ TADICIDIR. KIYAMET GÜNÜ YAPTIKLARINIZIN KARŞILIĞI SİZE ELBETTE TASTAMAM VERİLECEKTİR. KİM CEHENNEMDEN UZAKLAŞTIRILIP CENNETE KONULURSA, ELBETTE O KURTULMUŞTUR. DÜNYA HAYATI, ALDATICI BİR GEÇİMLİKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Mehmet Okuyan meali)
Ayete lütfen dikkat. KİM CEHENNEMDEN UZAKLAŞTIRILIP, CENNETE KONULURSA diye özellikle belirtiliyor. Demek ki cehennemden cennete bir geçiş var. Ben Kur’an'ın bütünü üzerinde dikkatle düşündüğümde ve Allah'ın adalet anlayışı ile karşılaştırdığımda, Kur’an ayetlerinden bunları anladım. Bunlar benim Kur’an'dan anladıklarımdır, yalnız beni bağlar. Sizlere düşen, hiç bir etki altında kalmadan Kur'an'ı anlamaya çalışmak olmalıdır. Dikkat ederseniz ayetler üzerinde yorum yapmak yerine, ayetler üzerinde düşünerek bir bütün olarak anlamaya çalıştım.
Elbette hatalarım, eksiklerim olacaktır. Sizlerde Kur’an'ı anladığınız dilden düşünerek ayetler arasında bağlantı kurarak bol bol okuyup batıl ve rivayetlerden uzak, ayetler üzerine düşününüz. Dilerim Allah'tan, işlediğimiz günahlarımızı bağışlayan, cehennem azabından kısa sürede kurtulan Allah'ın halis kulları arasında oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
Yorumlar
Yorum Gönder