Ana içeriğe atla

KUR'AN NASIL BİR KİTAP TIR. KUR'AN İÇİN, BİLGİ KİTABI DEĞİL, İLİM KİTABIDIR DİYEBİLİR MİYİZ?


Bazı arkadaşlarımız, KUR’AN BİLGİ KİTABI DEGİL, İLİM KİTABIDIR diyor. Gerçekten Kur’an bilgi kitabı değil de, bizlere ilmi anlatmak için mi indirildi? Bu konu aslında bazı kişiler tarafından çok gündeme getirilir. Tabi farklı düşünceler her zaman olacaktır, önemli olan Kur’an ın bizlere anlattığını, kendi nefsimizden ilaveler yapmadan doğru anlamaktır. Allah Kur’an dan bahsederken, Kur’an ın bizler için yol gösterici bir rehber, mesaj, tebliğ olduğunu söyler ve dinin anası temeli olan muhkem ayetlerinin aklı başında, düşünen tüm kullarınında anlayacağını bildirir. Daha da detaya girerek, birçok kez yemin ederek, BU KİTABI ANLAYASINIZ, HAYATINIZA GEÇİRESİNİZ DİYE, SİZLER İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK DER.

Allah Kur’an ayetlerinin, bir kısmının MUHKEM, bir kısmının da MÜTEŞABİH olduğundan bahseder. Dinin anası temeli olan ayetlerin muhkem, yani açık, şüphe duymayacak kadar anlaşılır olduğunu belirtir. Müteşabih ayetleri anlatırken de, onların anlamını bir ben bilirim, BİRDE İLİMDE, BİLGİDE DERİNLEŞMİŞ OLANLAR BİLİR diyerek ilme/bilime atıfta bulunarak, verdiği bilgiler ışığında bizleri ilme teşvik eder. YANİ ALLAH GELECEKTE, İLMİN ARAŞTIRMALARI SONUCUNDA BAZI AYETLERİN ANLAŞILACAĞINI BİLDİRİR.

İLİM VE BİLGİYİ AYIRMAK, ETLE TIRNAĞI AYIRMAKTAN FARKSIZDIR. Yani Kur’an bilgi kitabı değil, ilim kitabıdır demek hata olur. Çünkü Kur’an nesir yani düz yazıdır. Bilimsel kitaplarda, aktarılmak istenen mesaj ve bilgilerde bu yolla iletilir topluma. Kur’an da bu kelime bazı yazarlar tarafında, ayet tercüme edilirken bazen bilgi, bazılarında ise Kur’an da geçtiği gibi tercüme edilmeden, ilim olarak yazılmıştır. ORJİNAL ARAPÇASINDA İLİM DİYE GEÇER VE BU KELİME ARAPLARDA,  TEORİK BİLGİ ANLAMINDADIR. Teori kelimesinin de anlamı, “Bir olay, bir yapı ya da düzenin nedenlerini açıklamak isteyen genel düşünce, görüş.”  Konuyla ilgili, iki farklı ayetten örnek verelim. 

“Kendilerine BİLGİ gelinceye kadar…” “ Kendilerine İLİM gelinceye kadar…” (Yunus 93)  

“Kitap verilenler, kendilerine İLİM geldikten sonra.. “ “ Kendilerine gerçeğin BİLGİSİ ulaştığı hâlde.. “(Ali İmran 19)

İlim kelimesini, ilim adamlarına sorduğunuzda, şöyle bir tarifte bulunurlar.

“Hayatın, tabiatın, olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi.”

Buradan da şunu anlıyoruz, BİLGİ OLMADAN İLİM OLMAZ. Konuyu daha detaylı araştıran, inceleyen konunun özüne inenlere ilim adamı denir. Konuyu Kur’an a getirmemiz gerekirse, Allah önce bizlerin sorumlu olacağı BİLGİLERİ bizlere anlayacağımız şekilde, çok kolay basit olarak bizleri bilgilendirmiştir. Daha sonrada verdiği bilgilerden yola çıkarak, Allah kullarını farklı dallarda ilme yönelterek, onların araştırmalarına vesile olmuştur.  Onun için, Müteşabih ayetlerin ne anlama geldiğini, hepiniz anlayamazsınız, ancak bilgide derinleşmiş ilim sahipleri anlar diye, konuya açıklık getirmiştir Kur’an. Bahsettiğimiz konu ile ilgili, Kur’an da geçen İLİM kelimesine dini otoriteler, bakın bu konuda nasıl bir açıklama getirmişler.

“Bir şeyin hakikatini idrak etmek” ve “mâlum olanın, olduğu hal üzere bilinmesidir.” Bu anlayışa göre, yanlış malumata ilim (bilgi) denilemez. Yine ilim hakkında şu tanımlar da yapılmıştır: İLİM, İNSANIN VAHY, AKIL VE DUYU ORGANLARI ARACILIĞIYLA ELDE ETTİĞİ KESİN BİLGİLERE DENİR. İlim, âhiret yolunu dosdoğru gösteren (kılavuzluk yapan) BİLGİLER TOPLULUĞUDUR.”

Bu açıklamalarda şunu gösteriyor. Kur’an bilgi verir. İnsanlar bu bilgiden yola çıkarak, aklıyla araştırarak kesin kanıtlara ulaşır, buda insanların İMLE BULUŞMASINI, KEŞFETMESİNİ SAĞLAR. Yani bilgiler topluluğuna ve bu bilgilerin ulaştırdığı aydınlığa İLİM/BİLİM DENİR. Onun için Allah birçok ayetinde, ayetinin yalnız okunmasını yeterli görmez, mutlaka düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı emreder. Şöyle bir denklem kurabiliriz. KUR’AN AYETLERİ+DÜŞÜNME YANİ AKIL= İLİM/BİLİM. Üniversitede okunan kitaplarda aynıdır. O kitaplardan alınan bilgiler sonucunda, ilim tahsil edilir, sonuca ulaşılır. Tekrar etmek gerekirse, BİLGİ OLMADAN İLİM OLMAZ. TEKRAR HATIRLATMAK İSTERİM, İLİM YANLIŞ BİLGİ ÜZERİNE OLMAZ. BİRŞEYİN İLİM OLMASI İÇİN, ÖNCE BU BİLGİNİN DOĞRULUĞUNUN KANITLANMASI GEREKİR. BU DÜŞÜNCEDEN YOLA ÇIKARAK, RİVAYET BİLGİLERİ ASLA İLİM KABUL EDEMEYİZ VE BU BİLGİLER ÜZERİNEDE, İLİM İNŞA EDİLEMEZ.

Bazı tartışmalarda, şöyle örnek verildiğini görürsünüz. Kur’an ne matematik kitabıdır, ne fizik nede kimya kitabı. Kur’an hayatın, yaşamın rehberidir. Yol gösterici bir ışıktır. Gerçektende Kur’an da bunları göremezsiniz ama Kur’an öyle örneklerden bahseder ki, bizleri meraklandırıp araştırmaya iter. Düşünün lütfen, Allah güneşten ve aydan bahsederken, bunların zaman ölçüsü olduğunu söyler ama açıklamaz. Bunları bulan, deneylerle ortaya çıkaran, aklın devreye girmesi ile sonuca ulaşan İLİMDİR. Bakın Allah Kur’an dan bahsederken ne diyor.

Sad 29: Sana bu mübarek kitabı, AYETLERİNİ DÜŞÜNSÜNLER VE AKLI OLANLAR ÖĞÜT ALSINLAR DİYE İNDİRDİK. (Bayraktar Bayraklı meali)

Demek ki Allah bilgiyi, herkesin anlayacağı öğüt alacağı şekliyle Kur’an da veriyor ve bizlerin mutlaka düşünmemizi istiyor ki, bu bilgiler yerini bulsun, anlaşılsın. Onun için Allah, aklını kullanmayanları, pislik içinde bırakırım diye uyarıyor. Bazen şöyle bir soruyla karşılaşırsınız. “İslam akıl dinimidir, yoksa vahiy dinimidir.” Aslında bu soruların hala soruluyor olması, bizlerin Kur’an ı daha tanıyamadığımızı gösterir. İslam hem akıl, hem de vahiy dinidir, çünkü Allah vahyini yani bilgisini, hükmünü, tebliğini, mesajını iletir. Bizlerin mutlaka bu bilgiler üzerinde düşünmemizi emreder. Vahyi alan, ayetler üzerinde düşünmüyorsa, yerine getirdiğinin amacını tam olarak anlayamaz ve böyle kişiler ayetlerden gereği gibi faydalanamaz.

Bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi, Kur’an belki bilimsel bir konunun detaylı açıklamasını yapmaz. AMA SONUCU SÖYLEYEREK, BİZLERİ TEŞVİK EDER. Allah kullarının, gösterdiği yolda doğru yürüyebilmesi içinde, aracısız ayetlerini kolaylaştırarak bizlere iletmiştir. Yani Kur’an ayetleri açık, anlaşılır bilgiler içerir. Eğer kolay anlaşılan bilgi kitabı olmasaydı, çok az bir kesimin anlayacağı bilim kitabı olsaydı, mutlaka bizler Kur’an ı başkalarından öğrenmek ve hayata geçirmek zorunda olurduk. Allah onun için Kur’an ı kolaylaştırıp, bilgilerini de muhkem yani şüphe duyulmayacak kadar açık bir şekilde gönderdiğini söylüyor bizlere.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. KUR’AN BİZLER İÇİN YOL GÖSTERİCİ REHBERDİR, YAŞAMIN ÖZÜNÜ, GAYESİNİ ANLATAN AYDINLIK BİR IŞIKTIR. Yani hangi bilim dalında derinlemesine araştırma yaparsanız yapın, orada eğer Allah ı, yaradılışı göremiyorsanız, siz aklınızla araştırarak ulaştığınız ilmin, özüne tam olarak vakıf olamamışsınız demektir. İlimle bulduğunuz bir makineyi icat edebiliriz, hatta bu buluşumuzla zenginde olabiliriz ama O buluşumuzda, Allah ın gücünü göremediysek, onu fark edemediysek, O ilimdende gereği gibi faydalanamaz ve huzuru da bulamayız.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...