Ana içeriğe atla

KUR'AN IN İFTİRA KONUSUNDAKİ UYARILARI.




Makalemin konusu İFTİRA. Acaba Kur’an iftira konusuna nasıl bakıyor ve bu konuda nasıl uyarı ve ikazlarda bulunuyor bizlere. Önce iftira atmak, ne anlama geliyor ona bakalım. Bu kelimenin sözlük anlamı, uydurmak, yalan söylemek, asılsız isnatta bulunmak anlamlarına geliyor. Elbette böyle davranışlarda bulunan insanlara karşıda, Kur’an ın alacağı tedbirler olacaktır. Kur’an da iftira konusunu, iki bölümde anlatmak istiyorum. Birinci, Allah a iftira atmak, ikinci de insanların birbirine ve özellikle kadınlara, namusları iffetleri konusunda iftirada bulunmak anlamında, örneklerle anlatılır. Önce Allah a iftira atma konusu nasıl anlatılır, neleri kapsar ona bakalım.

Yunus 59: De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: ALLAH MI SİZE İZİN VERDİ, YOKSA ALLAH’A İFTİRA MI EDİYORSUNUZ? (Diyanet vakfı meali)

Ali İmran 78: Ehl-i kitaptan bir gurup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. HÂLBUKİ OKUDUKLARI KİTAP’TAN DEĞİLDİR. SÖYLEDİKLERİ ALLAH KATINDAN OLMADIĞI HALDE, BU ALLAH KATINDANDIR, DERLER. ONLAR BİLE BİLE ALLAH’A İFTİRA EDİYORLAR. ( Diyanet vakfı meali)

Ali İmran 94: ARTIK BUNDAN SONRA HER KİM, ALLAH HAKKINDA YALAN UYDURURSA İŞTE ONLAR ZÂLİMLERDİR. (Bayraktar Bayraklı)

Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, Allah ın indirdiği kitaplarda olmadığı, yani Allah hüküm vermediği halde, toplumları kendi menfaatleri için, aldatmak ve kandırmak adına, BUNLARDA ALLAH KATINDAN DIR, DİNİN İSLAM IN EMRİDİR DEMEK, ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE ALLAH A İFTİRA ATMAK, ALLAH’IN ADIYLA YALAN UYDURARAK, TOPLUMU ALDATMAK OLDUĞUNU ANLIYORUZ. Bu ayetleri ve bu uyarıları okuduğunuzda, aklınıza gelenleri biliyorum. Bugün yaşadığımız beşeri FIKIH inancı, ne yazık ki Rabbimize iftiralarla dolu, ama bunların farkında bile değiliz. Kur’an yani Allah hüküm vermediği, açıklamadığı halde inandığımız, o kadar çok şeyler var ki inancımızda, hangisini örnek vereceğimi bilemiyorum. İşin kötüsü bu iftiraları, Allah ın Elçisinin adını kullanarak yapıyorlar, yani Allah a iftira atılmış olduğu gibi, Elçisinede iftira atmış oluyorlar. Bizlerde Kur’an dan habersiz, sorgusuz ve araştırmadan inanmakta bir sakınca görmüyoruz. Sizce bu yanlışları yapan bizlerin, hesap günü, halimiz nice olur?

Gelelim Kur’an da geçen, iftira konusunun diğer bölümüne. Allah kullarının kendi arasında bir birine ve özellikle kadınlara ve onların namusları, iffetleri konusunda iftiralar atılmasına çok önemli önlemler almıştır. Şimdide o örneklere bakalım.

Nisa 112: Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu BİR SUÇSUZUN ÜZERİNE ATARSA, MUHAKKAK Kİ, BÜYÜK BİR İFTİRA VE APAÇIK BİR GÜNAH YÜKLENMİŞ OLUR. (Diyanet vakfı meali)

Nur 4: Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) DÖRT ŞAHİT GETİREMEYENLERE SEKSENER SOPA VURUN VE ARTIK ONLARIN ŞAHİTLİĞİNİ HİÇBİR ZAMAN KABUL ETMEYİN.Onlar tamamen günahkârdırlar. ( Diyanet vakfı meali)

Nur 23: Namuslu, kötülüklerden habersiz MÜMİN KADINLARA ZİNA İSNADINDA BULUNANLAR, DÜNYA VE AHİRETTE LANETLENMİŞLERDİR. Onlar için çok büyük bir azab vardır. (Elmalı meali)

Allah ın iftira atanlara karşı uyarılarını ve böyle insanlara nasıl davranılması adına verilmesini istediği cezayı görüyor musunuz? Allah bir insanın yapmadığı bir şeyi, yapmış gibi gösteren, suçu üstüne atanların, büyük bir günah yüklendiklerini söylüyor. Çok yakın geçmişte, yüzlerce insana yapmadıkları halde, sahte deliller yaratıp, iftiralar atanlara şahit olduk. Bu iftiraları atan şahıslar hem Allah dan, hem de kanunlarımızdan cezalarını bulacaklardır.

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, Allah a iftira atanların cezasını, Allah ben vereceğim diyor ve kimseyi karıştırmıyor. Aynı tutumu Allah, kendisine kulluk görevini yapmayanlar içinde gösteriyor ve kimseye bu konuda yetki vermiyor, gereken cezayı hem bu dünyada hem de mahşer günü, ben veririm diyor. Ayrıca bizlerin kendi aramızda vereceği beşeri bir cezadan dikkat ederseniz söz etmiyor. Ama iş kendi aramızda ve özellikle korunması gereken kadın konu olunca, iftira atanların bizzat bu dünyada yaşarken, cezalandırılması örneğini veriyor.

Cezası ise çok ağır ve diyor ki, kadına haksız yere, zina isnadınla bulunduğun halde, bu isnadını dört şahitle ispatlamazsan, kadına iftira atmış olursun diyor. BUNUN DA CEZASI, TOPLUMUN ÖNÜNDE RENCİDE EDİLEREK, 80 SOPA VURULMASI VE DAHA DA KÖTÜSÜ, BU KİŞİNİN ASLA BİR DAHA ŞAHİTLİĞİNİN KABUL EDİLMEMESİ HÜKMÜNÜ GETİRİYOR. Bir insanın şahitliğinin kabul edilmemesi, yaşadığı toplumda artık yerinin olmadığı, kabul edilmediği anlamındadır. İftiranın cezasını görüyor musunuz?

Bu ayetlerden alacağımız, çok önemli derse gelince. İftira atmak gerçek olmadığı halde, herhangi bir şeyi yada sözü gerçek gibi göstermek, Allah ın büyük günahlardan saydığı ve cezasının hem bu dünyada, hem de mahşer günü verileceğini anlıyoruz. Üzerinde durmadığımız, ama Allah ın özellikle dikkatimizi çektiği, Rabbimize isnat ettiğimiz, İFTİRA KONUSUNA lütfen dikkat edelim. Allah ın Kur’an da hiç bahsetmediği, hüküm vermedi konuları, birileri önümüze getiriyor ve bunlarda Allah katındandır diyorlar ve bu iftiralara inanmamız adına, Allah ın elçisini alet ediyorlarsa, lütfen bunlara inanmayalım. İnanırsak, Allah a ve elçisine iftira atanların safında oluruz, bunu unutmayalım.

Yunus 69: De ki: ALLAH HAKKINDA YALAN UYDURANLAR, ASLA KURTULUŞA EREMEZLER. (Diyanet vakfı meali)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...