Ana içeriğe atla

İSLAM DİNİNDE, ALTIN VE İPEK ERKEĞE HARAM MIDIR?



Bizler Kur’an'ı rehber aldığımızı söyleriz. Ama ne yazık ki söylediğimiz ile İslam'ı yaşadığımız, her nedense birbirini tutmaz. Bunun nedenini üzülerek söylemek zorundayım, KUR’AN SÖZDE REHBER, BEŞERİN KİTAPLARI ÖZDE-PRATİKTE REHBER OLDUĞU İÇİNDİR. Allah'ın Resulünün Kur'an'da örnek verdiği gibi mahşer günü boşuna, benim ümmetim Kur’an'ı devre dışı bıraktılar demeyecek. Benim bir yazıma verilen cevaptan, bir soruyu önce sizlere nakletmek istiyorum. "SUAL: DOMUZUN HERKESE, İPEK VE ALTININ ERKEKLERE HARAM EDİLİŞİNİN HİKMETİ NEDİR?" Bizler Kur’an'ı rehber almadığımız sürece, bu tür ikilemlerde kalmamızda kaçınılmaz olacaktır. Haram ve yasaklar Kur’an'da apaçık belirtilmiştir. Onun içinde Allah bizlerin yalnız Kur'an'ın ipine sarılmamızı emredip, bizlerinde yalnız Kur'an'dan sorumlu olacağımızı bildirmiştir. Sizce Allah bu hükmü verdikten sonra, Kur'an'da açıklamadığı bir hükümden hesap sorar mı? Bunun cevabını ancak ZİKİR ehli bilir. Bizler Allah'ın, Kur'an'da neleri haram ettiğini dahi bilemiyoruz. Lütfen unutmayalım Allah'ın Elçisi, Kur’an ile hükmetme görevi almıştır ümmetine. Bunun dışına çıkması da asla düşünülemez.

BU VE BENZERİ SORULARI SORANLARA, ŞÖYLE SORMAMIZ GEREKMEZ Mİ? DOMUZUN HARAM OLUŞU KUR’AN'DA APAÇIK YAZIYOR DA, ALTIN VE İPEĞİN ERKEĞE HARAM OLDUĞU, NEDEN KUR’AN'DA YAZMIYOR DİYE, HİÇ KENDİMİZE SORUYOR MUYUZ? HİÇ ZANNETMİYORUM, ÇÜNKÜ KUR'AN İLE BİR BAĞ KURAMADIK Kİ. Allah, biz Kur'an'da  hiçbir eksik bırakmadık, Allah unutucu değildir, her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız dediği Kur’an'da Allah, ALTIN VE İPEĞİN ERKEĞE HARAM OLDUĞUNU EKSİK Mİ BIRAKTI DA, (HÂŞÂ) ALLAH'IN RESULÜ HARAM KILDI DYENLERE İNANIYORUZ.  Bakın Allah helal ve haram konusunda Kur’an'da neler söylüyor. Bu ayetler apaçık dururken, hala Allah'ın Kur'an'da haram demediğini haramlaştıranlara, söyleyecek sözüm yok. Çünkü bilmeden, düşünmeden, emin olmadan söylediğimiz sözler, Allah'a ve Resulüne iftira atmaktır, bunu da unutmayalım.

Nahl 116 ; YALAN DÜZEREK ALLAH'A İFTİRA ETMEK İÇİN, DİLLERİNİZİN UYDURMA NİTELENDİRMELERİYLE "ŞU HELALDİR, ŞU DA HARAMDIR!" DEMEYİN. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar.

Enam 140: Şu bir gerçek ki, ilimsizlik yüzünden öz evlatlarını beyinsizce katledenlerle, ALLAH'IN KENDİLERİNE VERDİĞİ RIZIKLARI, ALLAH'A İFTİRA EDEREK HARAMLAŞTIRANLAR GERÇEKTEN HÜSRANA UĞRAMIŞLARDIR. İnan olsun, sapıtmışlardır onlar; hiçbir zaman doğruyu ve güzeli bulamazlar.

Enam 150: Şunu da söyle: "ALLAH ŞUNU HARAM ETMİŞTİR DİYE TANIKLIK EDİP DURAN ŞAHİTLERİNİZİ GETİRİN." EĞER TANIKLIK EDERLERSE, SAKIN ONLARLA BİRLİKTE TANIKLIK ETME! Ayetlerimizi yalanlayanlarla ahrete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.

Yunus 59 : De ki: "NE OLDU SİZE DE ALLAH'IN SİZE RIZIK OLARAK İNDİRDİĞİ ŞEYLERDEN BİR HARAM YAPTINIZ BİR DE HELAL?" DE Kİ: "ALLAH MI SİZE İZİN VERDİ, YOKSA ALLAH'A İFTİRA MI EDİYORSUNUZ?

Maide 87: Ey iman edenler! ALLAH'IN SİZE HELAL KILDIĞI İYİ VE TEMİZ ŞEYLERİ (SİZ KENDİNİZE) HARAM KILMAYIN VE SINIRI AŞMAYIN. Allah sınırı aşanları sevmez.

Siz yukarıdaki ayetlerden, Allah'ın haram dediklerinden başka konularda, Resulünün de haram yapabileceğini mi anladınız, yoksa Allah'tan başka helal ve haram hükmü verecek kimse olmadığını mı? Karar sizin. Allah'ın haram demediği, temiz ve güzel şeyleri kendinize haram kılmayın, böyle yaparak sınırı aşmayın uyarısını, hala anlayamadık mı? Ayetlere dikkat ederseniz, Kur’an'ın haram demediği konularda haramlar uyduranlara, NE OLDU BUNLARI HARAM DİYE, ALLAH'MI SİZE İZİN VERDİ DİYOR. Sizce bu durumda, haram koyan makam, çok açık değil mi? İşte bizler böylece, Allah'ın sınırlarını aşıyoruz, ama anlayan-farkında olan mı var. Çünkü nefsimizi Kur’an nuru ile nurlandırmayınca kalplerimiz  ve kulaklarımız mühürleniyor, asla gerçekleri göremiyoruz.  Bu mührü ancak Kur'an kaldırabilir rivayet ve sanı bilgiler değil. Bakın Allah haram konusunda, nasıl kesin bir hüküm veriyor ve ne diyor.

Enam 119: Üzerine Allah'ın adı anılıp kesilenden yememenize sebep ne? Oysa Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, HARAM KILDIĞI ŞEYLERİ SİZE AÇIKLAMIŞTIR. Doğrusu birçokları bilgisizce kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar. Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları çok iyi bilir.

Bakın ne diyor ayet, HARAM KILDIĞI ŞEYLERİ SİZE AÇIKLAMIŞTIR. Peki, neleri açıklamıştı Allah? Sanırım hatırladınız ama gelenek ve rivayetlerin baskısı o kadar güçlü ki, ayetleri bile unutturuyor. Rabbimiz bizleri affetsin. Allah'ın ayetin sonunda söyledikleri düşündürücüdür. "DOĞRUSU BİRÇOKLARI BİLGİSİZCE, KENDİ KÖTÜ ARZULARINA UYARAK SAPTIRIYORLAR."  Allah birkaç kez haram kıldıklarını sayıyor Kur’an'da. Bakın bir ayetinde ne diyor.

Enam 145: De ki: Bana vahyolunanda, LEŞ, AKITILMIŞ KAN YAHUT DOMUZ ETİ -Kİ PİSLİĞİN KENDİSİDİR- YA DA GÜNAH İŞLENEREK ALLAH'TAN BAŞKASI ADINA KESİLMİŞ BİR HAYVANDAN BAŞKA, YİYECEK KİMSEYE HARAM KILINMIŞ BİR ŞEY BULAMIYORUM. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa, bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.

Allah bu kadar açık ve net söylemesine rağmen, hala bu inat niye, işte bunu anlamak mümkün değil. Allah'ın Resulü o dönemin, devlet başkanıydı aynı zamanda. Toplumu yönetirken, aralarında zenginlik farklılıklarını en aza indirmek ve halkı birbirine kaynaştırmak için, özellikle erkeklerin altın ve ipek gibi zenginliği çağrıştıran şeylerin giyilmesinin, doğru olmayacağını söylemiş olabilir, ama ne söylediği ya da neyi kast ettiği konusunda emin olamayız.  O devirde ipek ve altın herkesin sahip olacağı şeyler değildi. Ama günümüzde teknoloji ve ilim sayesinde bunların elde edilişi, daha ucuza mal edilir oldu.

Allah'ın Resulünün ilk zamanlarda, altın yüzük taktığını ama daha sonra çıkarttığını anlatan rivayet hadisleri görüyoruz. Demek ki toplum arasındaki varlık, zenginlik farkını, görünür halden çıkarmayı amaç edinmiş olabilir. Yoksa Allah'ın haram etmediği bir şeye, asla Resulü haram demez, daha doğrusu Kur'an'a göre diyemez. Buna Allah izin vermiyor. Elbette bu konularda Allah'ın Resulü,  o devrin koşullarında topluma ne söylediği konusunu yalnız Rabbimiz bilir. Bizlere düşen elde Kur’an, tüm bilgileri Kur’an onayından geçirmek olmalıdır. Tekrar etmek istiyorum  Allah'ın Resulü, Kur'an'ın HARAM demediği hiç bir şeye, HARAM demez.

Değerli din kardeşlerim. Allah sizlere eşi benzeri olmayan bir nur,  yol gösterici bir rehber, hiç bir şeyi eksik bırakmadan Kur'an'ı indirdim ve bütün şan ve şerefiniz, tüm ilminiz ondadır YALNIZ KUR'AN'A SARILIN diyorsa, gelin sanıyı, Kur’an'ın onayından geçmeyen atalar dinini beşerin rivayetlerini değil, Allah'ın sözlerini/ayetlerini dinleyelim. Yoksa çokkkkk, ama çok pişman oluruz.

Saygılarımla 

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A