Ana içeriğe atla

KUR'AN I HERKESİN ANLAYAMAYACAĞI BİR KİTAP İLAN ETTİK. KAMER SURESİ 17-22-32-40. AYETLER.



Kur’an Allah ın katından gelen, eşi benzeri olmayan, biz Rabbin kulları içinde, bir yaşam rehberi, güneşi, mesajı gönül gözüdür. Bu kadar önemli, eşsiz bir kitabın, Allah tarafından gönderiliyor ve kullarına doğru yolu gösteriyor olması, daha da önemlisi, Allah bu kitaptan bizleri sorumlu tuttuğunu söylemesi, sizce hesabımızı vereceğimiz bu Kur’an ın, nasıl bir kitap, nasıl bir rehber olmasını gerektirir? Böyle bir kitabın özellikleri, nasıl olmalıdır? Anlaşılması zor mu, yoksa Yaradan ın hesap soracağı kitap, anlaşılması kolay mı olmalıdır?

İşte bu soruyu, lütfen kendimize önce bir soralım. Daha sonra Kur’an a bakalım, acaba Kur’an kendisi hakkında neler söylüyor. Daha sonrada hiçbir etki altında kalmadan düşünelim, araştıralım bu konuda bizlere neler anlatılmış ve anlatılanlar Kur’an dan onay alıyor mu. Eğer bizlere öğretilenler ile Kur’an uyuşuyorsa, sorun yok demektir. OKULLARDA OKUDUĞUMUZ KİTAPLAR, ASLA BİZLERİN DİKKATLE DÜŞÜNÜP ÇALIŞTIĞIMIZDA, ANLAYAMAYACAĞIMIZ KİTAPLAR OLMUYORSA, ALLAH IN SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETTİĞİ KİTAPLAR, NASIL ANLAŞILMASI ZOR VE DETAYSIZ OLUR? BUNUDA MI DÜŞÜNEMİYORUZ. HATIRLAYINIZ UZAKTAN ÖĞRETİM VEREN OKULLARDA, ÖĞRENCİYE KİTAPLAR VERİLİYOR VE ÖĞRENCİ DERSİNİ ÇALIŞIYOR VE İMTİHANA GİRİYOR. ARADA BİR ÖĞRETMEN OLMUYOR. ALLAH DA KULLARININ ARASINDA HİÇ KİMSEYİ İSTEMİYOR ÇÜNKÜ KUR’ANDAN İMTİHAN EDİYOR VE İMTİHAN EDECEĞİ KİTABINI GÖNDERİP, BİZLERİN BU KİTABA ÇALIŞIP HAYATA GEÇİRMEMİZİ İSTİYOR. HATTA ELÇİSİNE TEBLİĞ ETMEK SANA, HESAP SORMAK BİZE DÜŞER DİYEREK, KULUMLA ARAMDAN ÇEKİL EMRİNİ VERİYOR. AMA BİZLER KUR’AN I ANLAYABİLMEK İÇİN, MUTLAKA BİRİLERİNE İHTİYACIMIZIN OLDUĞUNU SÖYLEYEREK, BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAĞINA DÜŞÜYORUZ. ELLERİMİZLE RUHBAN SINIFINI YARATIYORUZ.

Ya anlatılanlar, öğretilenler Kur’an ve akıl  ile uyuşmuyorsa? İşte o zaman imtihanımızın en zor bölümü, başlıyor demektir. Cevabını herkes kendisi verecektir, tabi hesap günü sonucuna da katlanacağımızı, asla unutmayalım. Allah bizlere rehber olsun diye gönderdiği kitap için, birçok kez yemin ederek bakın neler söylüyor. Sizce her şey çok açık ve net değil mi? Kur’an ın en büyük özelliği, aşağıdaki ayetlerden anlaşılmıyor mu?

Kamer 17: Andolsun biz, Kuran’ı ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. Öğüt alan yok mudur?

Kamer 22: Andolsun biz Kur’an’ı DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALINSIN DİYE KOLAYLAŞTIRDIK. Öğüt alan yok mu?

Kamer 32: Andolsun biz Kur’an’ı, ANLAŞILIP ÖĞÜT ALINMASI İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?

Kamer 40: Andolsun biz Kur’an’ı, ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. O halde düşünüp ibret alan yok mu?

SORMAK İSTERİM BİZLER ALLAH A, BU AYETLERE GÜVENEREK İMAN ETMİYOR MUYUZ? EDİYORUZ DİYORSAK, GEREĞİNİ YERİNE LÜTFEN GETİRELİM. Allah yemin ederek, yani kendi garantisini vererek, bizlerin iman adına sorumlu olduğu Kur’an ı, birçok kez tekrarlayarak, öğüt alabilmemiz için kolaylaştırdığını yani dikkatle düşünerek okuduğumuzda anlayacağımızı apaçık söylediği halde, bizler hala Allah ın kitabına sanki inatla, batıl ve rivayetleri yaşayabilmek adına onun ayetlerini görmezden gelerek, ayetlerin üstünü örterek beşerin rivayet öğretisini doğrulamak adına, bakın neler söylüyoruz? 

“Kur’anı herkes anlayamaz. Kur’an ı en iyi peygamberimiz anlamıştır. Daha sonrada Kur’an ı veli insanlar anlar. -Kur’an da her şey yoktur, özet bilgileri içerir. -İslam ı doğru ve tam anlayabilmek için, FIKIH KİTAPLARINDAN  VE PEYGAMBERİMİZİN RİVAYET HADİSLERİNDEN FAYDALANMALIYIZ.”

İşte bu sözlere inandığımızda, Kur’an ı devre dışı bırakmış rivayet ve sanı bilgilerin ardına düşmüş oluruz. Allah bu yanlışı yapmaktan bizleri korusun. Allah Kur’an ı batıl ve hurafelerin etkisinde kalmadan, yalnız Allah a güvenerek anlayarak okuduğumuzda, bizlerin gönül gözünü açacağını, yani bizlere anlayabilmemiz için yardım edeceğini söylüyor. Çünkü bir ayetinde de Allah Anlayasınız, hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye ayetleri detaylandırdık nice örneklerle açıkladık diyordu. Yoksa bizler haşa Allah a güvenmeyip, edindiğimiz velilere mi güveniyoruz? Hangi beşeri kitapta böyle bir güç, özellik var? Onun yerini alan beşerin kitapları ise bu güzelim dini bölüp, parçalayıp neler yaptığını, sanırım anlatmaya gerek yok. Birçok yazımda bu konuyu, bıkmadan usanmadan gündeme getirdim, getirmeye devam da edeceğim, Allah ın izniyle. Çünkü gerçekten çok önemli bir konu. Bugün bizleri Kur’an dan uzaklaştıran bu inanç, İslam toplumunu bilinmeyene yönlendiren, yaptığımız büyük bir yanlıştır. Eğer bu yanlışın farkına varamaz isek, gittiğimiz yol sizce Allah a mı ulaşır, yoksa……..? Yoksanın yorumunu sizlere bırakıyorum.

Rabbimiz gözlerimizdeki bu gaflet perdesini, ne olursun kaldır bizlerden. Kulaklarımızdaki ve gönlümüzdeki batılın mührünü kır ne olursun. Rabbimiz sen neler söylüyorsun Kur’an da, biz kulların neler söylüyoruz. Senin yemin ederek kolaylaştırdığın kitabı, bizler ellerimizden geldiği kadar, ciltlerce dolusu beşeri hükümlerle, bunlarda Allah katındandır diyerek zorlaştırıyoruz. Rabbimiz sen Kur’an ı anlayasınız diye detaylı açıkladım diyorsun, birileri toplumu aldatıp kendilerine bağlayabilmek adına, Kur’an detaysızdır deme gafletine düşüyor. Kur’an dan habersiz Müslümanlarda buna inanıyor. Şimdide neyin doğru, neyin yanlış olduğunun içinden çıkamaz haldeyiz. KENDİ YALANLARIMIZA KENDİMİZ İNANIR OLDUK. Ne olur affet bizleri, yardım et ve Kur’an gerçekleri ile buluşmamızı sağla Allah ım.

Kur’an ın nurundan uzak bizler, İslam ı öyle zorlaştırdık ki, biz batılı yaşadığımız için çocuklarımıza gerçek İslam ı anlatamaz, yaşatamaz olduk. Gelecek nesiller bu yolla Kur’an dan uzaklaştıkça uzaklaşacaktır. Senin halis, katıksız kolaylaştırılmış dininden öyle uzaklaştık ki bizler, yaşadığımız toplumda ne huzur kaldı, nede mutluluk. Ne olursun bizleri affet, doğruyu gerçekleri fark etmemizi sağla.

Bizler Allah ın rehberini anlaşılması zor kabul edip uzak kaldığımız, beşerin kitaplarını anlaşılır yapıp, rehber aldığımız sürece, Allah ın hışmından, cezalarından asla kurtulamayacağımızı bilmeliyiz. Yaradan sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim diyorsa, Allah ın kitabının MUHKEM ayetleri, asla zor anlaşılır olamaz. ALLAH SİZLERE KALDIRAMAYACAĞINIZ YÜK ASLA YÜKLEMEM DİYORSA, NASIL OLURDA SORUMLU OLDUĞUMUZ, İMTİHAN EDİLDİĞİMİZ KUR’AN I HERKES ANLAYAMAZ AÇIK, ANLAŞILIR OLMAZ VE DETAYSIZ OLUR? BUNUDA MI DÜŞÜNE MİYORUZ? ALLAH A NİSPET ETTİĞİMZ BU ADALETSİZLİĞİN, FARKINDA DEĞİL MİYİZ?

Kur’an ın zor ve anlaşılmaz olmadığını da Allah bizzat söylüyorsa, lütfen batılı, hurafeyi aklamak adına Allah ın ayetlerini görmezden gelmeyelim. Yoksa  mahşer günü, pişman olanların safında yer alırız. ALLAH HAYDİ BİR BENZERİNİ GETİRİN BAKALIM, DİYE BİZLERE MEYDAN OKUDUĞU HALDE, BİZLER KUR’AN I ANLAŞILMASI ZOR VE DETAYSIZ İLAN EDEREK, ALLAH IN KİTABINA MEYDAN OKUDUĞUMUZUN VE ONUN KARŞISINA ADETA DAHA AÇIK VE ANLAŞILIR DEDİĞİMİZ BEŞERİ KİTAPLARI GETİREREK ŞİRK BATAĞINA BASTIĞIMIZIN, LÜTFEN ARTIK FARKINDA OLALIM. Allah yardımcımız olsun.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...