Ana içeriğe atla

KUR'AN I ART NİYETLE, DÜŞÜNMEDEN OKUYANLARIN YAPTIĞI BÜYÜK YANLIŞ.



Kur’an ın, İslam ı yaşamak için yeterli olmadığını, ısrarla söyleyen kendilerine kanıtlar yaratmaya çalışan ve uydurduklarına inanan bazı Müslümanlar, ne yazık ki yalnız isimleri Müslüman kalmış, ama gerçek iman ile buluşamamış öyle sözler söylüyor ve örnekler veriyorlar ki, doğrusu insan inanamıyor. Atalarının inançlarını inatla savunmak adına, Kur’an a yapılan saygısızlığa, sizlere dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. Allah sizler için Kur’an da, her şeyden nice örnekler verdik ki AKLINIZI KULLANIP, DOĞRUYU BULASINIZ DER, birçok ayette. Tabi bu uyarılar aklını kullananlara yapıldığı için, bazı kişiler bu uyarıdan hiç nasiplerini alamıyorlar.

Televizyonlarda, İnternet de Kur’an a yapılmış öyle iftiralar duyuyoruz ki, adeta Kur’an devre dışı bırakılmaya, Kur’an eksik gibi gösterilmeye, batıl ve hurafe din diye topluma anlatılmaya çalışılıyor. Allah ayetinde, bizlerin evlenemeyeceği kadınları çok ince detaylar vererek tek tek sayıyor ve Allah bunlarla evlenmeyin, BU SAYDIKLARIM SOYUN, SÜLALENİN DIŞINDA KALANLARLA EVLENMEK SERBESTTİR BİLGİSİNİ VERİYOR.  Ayeti önce yazalım.

Nisa 23: Size, şu kadınlarla evlenmek haram kılınmıştır: ANALARINIZ, KIZLARINIZ, KIZ KARDEŞLERİNİZ, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, KARILARINIZIN ANNELERİ, KENDİLERİYLE BİRLEŞTİĞİNİZ HANIMLARINIZDAN DOĞMUŞ OLUP EVLERİNİZDE OTURAN ÜVEY KIZLARINIZ -eğer anneleriyle birleşmemişseniz o takdirde sizin için bir günah yoktur- ve SULBÜNÜZDEN GELEN OĞULLARINIZIN KARILARI. İki kız kardeşi birlikte almanız da haram kılınmıştır. Eskide kalanlar müstesna. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 

Düşünebiliyor musunuz Allah, anne ve kız kardeşine kadar, bir zincir halinde özellikle sayıyor. Lütfen sayılanlar üzerinde dikkatle düşünelim. Dine nifak sokanlar, adeta dinsizlerin Kur’an a saldırılarında olduğu gibi,  ayetlerde eksik ve çelişki bulmaya çalışırcasına şöyle diyebiliyorlar. “ AYETTE BABAANNENİZLE YA DA TORUNUNUZLA EVLENMEYİN DEMİYOR, DEMEK Kİ BU DURUMDA BUNLARLA EVLENMEK SERBEST Mİ? DEMEK Kİ YALNIZ KUR’AN İLE OLMUYORMUŞ” Aynen bunu söyleyebiliyorlar.  Konuyu açıklamadan önce, bunu söyleyenlere, şunu önce hatırlatmak isterim. HÂŞÂ Rabbimizin Kur’an da unuttuğunu, daha sonra fark edip, dine ilave edenler mi var aramızda?

Bizler ne yazık ki batılı, ataların rivayet inançlarını yaşayabilmek, Kur’an ın tek başına yetmeyeceğine kanıtlar aramak adına, Kur’an ı HÂŞÂ böyle yetersiz görerek, bu yanlışları yapıyoruz. Allah boşuna, aklını kullanmayan kullarımı, pislik içinde bırakırım demiyor.  Ayette özellikle üstüne basa basa,  anneleriniz ve kızlarınız, kız kardeşleriniz diye bahsettiği, annenin birinci derece en yakınlarından bahsediyor.  Bu ayetin bir ayet öncesinde de bir uyarı var, evlenme yasağı konusunda. Onu da yazalım birlikte düşünelim.

Nisa 22: Geçmişte olanlar bir yana, BABALARINIZIN EVLENDİĞİ KADINLARLA EVLENMEYİNİZ, çünkü bu bir hayâsızlıktır, ÇİRKİN BİR ŞEYDİR VE KÖTÜ BİR YOLDUR. 

Bakın bu ayette de baba ile ilgili bilgi veriyor ve sizin doğmadığınız ama babanızın evlendiği ve boşadığı diğer kadınlardan bahsediyor. Onlarla da evlenmenizi haram kılıyorum diyor. Biraz düşünene, sordukları soruya bu ayet bile tek başına cevap veriyor. Babanın boşadığı eşle evlenemeyen, büyük baba nın boşadığı eşle de evlenemez. İşte size sorunun cevabı. Bu durumda annemizin annesi, ya da babamızın annesinin isimleri geçmiyor diye, nasıl olur da bunu bir eksiklik gibi görüp, bakın bunların isimleri geçmiyor deriz. Zerre kadar aklını kullanan, KUR’AN IN ANNEDEN VE BABADAN DEVAM EDEN, ANNEANNE YA DA DEDELERİNİN EŞLERİYLE EVLENEMEYECEKLERİNİ, BİRAZ DÜŞÜNEN BİR İNSAN ANLAYABİLİR. DAHA AÇIKÇASI ALLAH, SÜLBÜNÜZDEN GELEN İLE EVLENME YASAĞI KOYUYOR. Bunu Allah özellikle saymamış ve demiş ki, size akıl verdim, bunu da ayetlerden sizler anlayın. Çıkartamayanlar, aklını kullanamayanlar dır.

Babasının daha önce evlendiği kadınla evlenmesini haram kılan ve bu davranışın hayâsız ve çirkin bir davranıştır diye örnek veren Allah, dedesinin evlendiği kadınla, yani babaannesiyle evlenmesine izin verir mi? Allah eşinin annesiyle evlenme yasağını koyduysa, anneannesiyle ya da babaannesiyle bir insanın evlenemeyeceğini yazmasına gerek var mı? Kalbinde fitne olanlar için demek ki varmış. 

Önce şunu unutmamalıyız. Ayette baba ya da anne diye geçen kelimeleri, yalnız anne ya da baba ile sınırlandıramayız.  Birinci derece yakınlık anne ve onun annesi, baba dediğimizde de onun babası ile bağlantılıdır. Ayetlerden de bunu anlıyoruz zaten. Allah karısının annesi ile evlenme yasağı koymuşsa, eşinizin anneannesiyle evlenip evlenemeyeceğini söylemesine, gerek var mı Kur’an ın.

ALLAH ÜVEY KIZLARINIZLA BİLE EVLENEMEZSİNİZ DİYORSA, BU YASAKTAN ALACAĞIMIZ EN ÖNEMLİ DERS,  KADIN VE ERKEK OLARAK, ORTAK SOYUN DEVAM ETTİĞİ HİÇ KİMSEYLE BİR ERKEK EVLENEMEZ.  Evlenme yasağı adına sayılan yakınlarımız, soyumuzdan gelmeyen birisiyle evlendiğinde, ondan doğacak çocuklarla ancak evlenebiliriz. Ahzab suresi 50. ayette bunun örneği veriliyor ve amcanın, halanın, dayının ve teyzenin kızlarıyla da evlenilebileceğini açıkça görüyoruz. Bunu Kur’an ın verdiği örneklerden anlayamıyorsa bir insan,  ya art niyetlidir, ya da onun gözlerinde perde vardır, gönülleri mühürlenmiştir diyebiliriz. 

Bir insanın torunu, birinci derece yakınıdır, kan bağı vardır. Evladının soyundan gelen bir nesil olduğunu ve ayette geçen evlenme yasaklarından, bunun apaçık anlaşıldığını nasıl fark edemeyiz. Oğullarımızın eşleriyle de evlenme yasağı koyan Allah, soyumuzla ailemizin devamıyla yakından, birinci derece bağlantılı hiç kimseyle evlenemeyeceğimizi verdiği örneklerle Allah bizlere anlatmıştır.  Aynı anneden emen süt kardeşlerin bile evlenemeyeceğini, özellikle söyleyen Rabbimiz,  anne ya da babanın devam ı niteliğindeki, yakın akrabayla evlenemeyeceğimizi hala anlayamayıp, Allah ın özellikle zikretmediklerini bir eksiklik gibi görenler, sanırım aklını zerre kadar kullanmayanlardır. 

Kur’an bizlere Allah katından indirilmiş, yol gösterici eksiksiz ve açık izah edilmiş, düşünen insanlar için bir rehberdir. YANİ EĞRİYİ DOĞRUDAN AYIRAN, EN DOĞRU DAVRANIŞI BİZLERE SUNAN FURKAN DIR. Dilerim, toplum olarak Kur’an ın kıymetini biliriz. Kur’an ı, İslam ı yaşamak adına yeterli görmeyenlere inanmadan, emin adımlarla imanımızı yaşarsak, bu imtihanın sonunda huzuru ve mutluluğu bulacağımızdan, asla kuşku duymayalım.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A