Ana içeriğe atla

KUR'AN DA UNUTTUĞUMUZ, HAPSETTİĞİMİZ DİN.




Kur’an’da çok dikkatimi çeken, düşündürücü bir ayet vardır. Allah bizleri uyarmak ve ibret almamız için, mahşer günü Resulünün şahit olarak çağrıldığında söyleyeceği acı gerçeği, bugünden bizlere Allah hatırlatarak, bizlere adeta BATAN GEMİDEN NASIL KURTULURUZ, ONUN REÇETESİNİ VERİYOR, YOLUNU GÖSTERİYOR. Allah’ın Resulü, ÜMMETİM KUR’AN’I TERK ETTİ diyecekmiş mahşer günü. Beni düşündüren ise Allah’ın Resulünün bu ayeti ümmetine tebliğ ederken, nasıl bir duygu içindeydi acaba. Tebliğ ettiği Kur’an’ı, ümmetinin gelecek nesiller tarafından, batıla hurafeye sapılarak terk edileceğini bilmesi, sanırım Allah’ın Resulünü derinden üzmüştür. Peki, bizler bu uyarıdan, ne kadar ders aldık?

Makalemin başlığı, KUR’AN’DA UNUTTUĞUMUZ DİN. Ne dersiniz, bizler İslam’ı Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği, Kur’an’a göre yaşıyor muyuz? Yoksa İslam’ın adımı kaldı yalnız? Yaşanan İslam’a dikkatle bakan izleyen, gözlemleyen ve bir kez Kur’an’ı anlayarak, üzerinde düşünerek okuyan bir Müslüman, KUR’AN’IN TERK EDİLDİĞİNİ, Allah’ın dini İslam’ın KUR’AN’A HAPSEDİLDİĞİNİ, ÇOK NET BİR ŞEKİLDE ANLAR. Kur’an Allah’ın kullarına tebliğidir, mesajıdır. Bu tebliğe, mesaja hiçbir beşerin ilave yapamayacağını öğrendiğimiz andan itibaren, kişi olarak Kur’an’ı özgür bırakmış ve gereken makama oturtmuş oluruz. Bunun tersini yapan yani Kur’an’ı, İslam’ı yaşayabilmek adına yeterli, detaylı görmeyen, dinde Allah’ın şeriatına, beşeri şeriatlar ilave ederek İslam’ı yaşayanlar, elleriyle Kur’an’ı kilitlemiş ve Allah’ın dinini Kur’an’a hapsetmiş demektir. 

Günümüzde, her Müslüman Kur’an’a müracaat etmelidir dediğimizde, aldığımız cevap çok düşündürücüdür. “İYİDE HERKES KUR’AN’I ANLAYAMAZ Kİ. KUR’AN’I VELİ İNSANLAR ANLAR. AYRICA YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ. ÇÜNKÜ HER BİLGİ DETAYLI KUR’AN’DA YOKTUR. KUR’AN’I ALLAH KOLAYLAŞTIRMIŞ AMA NE KADAR KOLAY. BU İŞ BU KADAR BASİT Mİ?” Bu sözlere inandığımız andan itibaren, Kur’an ile bağımız kesilmiş demektir. Böyle yaptığımız an, imanımızın dizginlerini birilerine vermekten asla kurtulamayız. Tabi oda bizleri nereye sürüklerse, oraya gitmek zorunda kalırız. NE YAZIK Kİ ALLAH’IN DİNİNİ, BİZLER KUR’AN’DA UNUTTUK, HAPSETTİK. Öyle bir unuttuk ki, Allah’ın Kur’an’da ki uyarıları, artık bizlere yabancı geliyor. Yaşadığımız İslam’ı lütfen araştırınız ve Kur’an ile sorgulayınız. Allah ne diyorsa Kur’an’da, bizler neredeyse tersini yapıyoruz ve işin kötüsü bunun Allah’ın emri olduğunu söylüyoruz. YANİ ALLAH’A İFTİRA EDİYORUZ. HALBUKİ ALLAH’A İFTİRA EDENİN, KUR’AN’DA ASLA BAĞIŞLANMAYACAĞINI, KURTULUŞA EREMEYECEĞİNİ SÖYLÜYORDU RABBİMİZ.

Allah Kur’an’da veliler edinmeyin, ardı sıra gitmeyin, güvenilecek yardım istenecek veliniz yalnız benim dediği halde, velisi olmayan cennete gidemez velisi olmayanın velisi şeytandır  diyecek kadar Kur’an’dan uzaklaştık. Allah biz Kur’an’da hiçbir eksik bırakmadık, her şeyden nice örnekleri verdik ki anlayasınız dediği halde, hiç korkmadan Kur’an’da her bilgi detaylı yoktur diyerek, beşerin yarattığı şeriatı, Resule ait olduğunu iddia ettikleri rivayet hadisleri, FIKIH inancını Kur’an’da bulamadıklarında, Kur’an’ın imanımız ve inancımız adına yetersiz olduğunu söyleme cesaretini gösteriyoruz. 

NE YAZIK Kİ BİZLER ALLAH’IN REHBERİNİ, NURUNU KİLİT ALTINA ALDIK VE BATILI RİVAYETLERİ YAŞAYABİLMEK İÇİN ONDAN UZAKLAŞTIK. Onun gerçeklerini toplumla buluşturmamak adına, elimizden ne geliyorsa yaptık ve yapıyoruz. Kur’an bilgi veren, yol gösteren, EĞRİYİ DOĞRUDAN AYIRAN düşünmeye yönlendiren bir rehber olmasına rağmen, onu kendi dilimizle anlayarak okumak yerine, tam tersini tavsiye edenlere inandık. Anlamını bilmesen de Arapça oku, Allah sevap yazar diyerek, anlamını dahi bilmeden yüzlerce yıldır İslam âlemi Kur’an’ı okudu, ama Allah’ın tebliğini elbette alamadı. Çok daha ilginci, anlamadan okumayı teşvik etmek, cazip hale getirmek için, nesir(düz yazı) bir yazıyı makamla okuyarak akla, düşünmeye değil, duygularımıza ve kulağa hitap edilmesi sağlandı. Allah’ın tebliği engellenince, araya şeytanlaşmış kötü niyetli insanların vesveseleri, yalan yanlış asılsız rivayet sözleri girdi. HAK VE BATIL BÖYLECE AYIRT EDİLEMEZ OLDU. Tabi böyle olunca da, bu dünyadaki imtihanımızda zorlaştı. 

Değerli kardeşlerim. Lütfen şunu asla unutmayalım. DİN ALLAH’IN DİNİDİR VE DİNDE HİÇ BİR ORTAĞI YOKTUR. Bunu söyleyen, bizlere anlatan Kur’an’ın bizzat kendisidir. Bu gerçekleri görmek ve bizleri Allah ile aldatanları fark etmek istiyorsak, Allah’ın kelamından başka danışılacak rehber/HAKEM aramayalım. Ararsak yanlışa saparız, yoldan çıkarız. Allah çok açık bir şekilde, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sizleri doğruya iletecek diyor da, Enbiya suresi 10. ayetinde de yemin ederek, yine bizleri Kur’an’a yönlendiriyorsa, yolumuz ve yöntemimiz çok açıktır.

Enbiya 10: Andolsun, size ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ SİZİN BÜTÜN ŞEREF VE ŞANINIZ ONDADIR. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? (Diyanet meali)

Bir Müslüman’a düşen, din kardeşini yalnız Kur’an ile uyarmak olmalıdır. GELİN EL BİRLİĞİYLE KUR’AN’A VURULAN PRANGAYI-KİLİDİ AÇALIM. Onun nuruyla, aydınlığıyla tüm gerçekleri anlayalım ve görelim. Allah bizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyor da, sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın diye uyarıyorsa, hesap günü pişman olmak istemiyorsak, gelin emin olmadığımız bilgilerin ardından değil, yalnız Kur’an’ın ardı sıra gidelim. 

KUR’AN’A VURULAN KİLİDİ EL BİRLİĞİYLE AÇALIM Kİ ONUN GÜNEŞİ VE AYDINLIĞIYLA YOLUMUZU BULALIM. Onu anlayarak ve düşünerek okursak, tüm gerçekler ortaya çıkar. Böylece bizleri menfaatleri, çıkarları için kullanan din tacirlerin tuzağından da kurtulmuş oluruz. Dilerim Kur’an gerçekleri ile buluşan, onun nuru ile nurlanan, Allah’ın azınlık halis mutlu kullarından oluruz. 

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A