Ana içeriğe atla

KUR'AN DA GEÇEN HARAM VE GÜNAH KONUSU ÜZERİNE....


Bu makalemde sizlerle günümüzde çok konuşulan ve Kur’an'ın değişik yerlerinde geçen HARAM, HELAL ve GÜNAH kavramlarından ne anlamalıyız onu anlamaya çalışalım. Farkında olmadan yaptığımız yanlışlarımızı Allah affetsin, gerçeklerle buluşmamızı nasip etsin inşallah. Haram kelimesinin tek kelimeyle sözlükte de geçen anlamı, YASAK anlamında olduğunu görüyoruz. Yani Allah'ın kesinlikle yapılmasını özellikle istemediği ve bizlere bizzat tek tek saydığı konuların yapılmasına koyduğu yasak, ya da Allah'ın koyduğu sınır diyebiliriz.

Helal ise haramın tam tersi olan, serbest olanlar anlamına gelmektedir. Peki, o zaman GÜNAH ne anlamına geliyor olabilir? Allah'ın hoşuna gitmeyecek davranışlarda bulunmak, yada  haram denileni yaparak Allah'ın koyduğu sınırı aşmak günahtır diye, basit bir şekilde tarif edebiliriz. YANİ DİREK GÜNAH EŞİTTİR HARAM DEMEMİZ, ALLAH'IN KUR'AN'DA ANLATMAK İSTEDİĞİNİN TAM KARŞILIĞI OLMASI MÜMKÜN GÖRÜLMÜYOR. Demek ki günah kavramını, yalnız tek bir değerde almamız bizleri doğru sonuca götürmeyecektir. HARAM ALLAH'IN KESKİN ÇİZGİLERLE BELİRLEDİĞİ YASAKLARIDIR. GÜNAH, YAPILAN HATADIR YANLIŞTIR, YANİ BİZLERİN BİLEREK YADA BİLMEYEREK YAPTIĞIMIZ KÖTÜ DAVRANIŞLARIMIZDIR. Buda yapılan yanlışa göre, değişkenlik arz eder. Bir ayet örneği vermek istiyorum sözlerimin daha doğru anlaşılması için, bakın Allah günah kavramını nasıl açıkça belirliyor ve ayırıyor.

Nisa 31: Uzak durmanız emredilen BÜYÜK GÜNAHLARDAN KAÇINIRSANIZ, KÜÇÜK GÜNAHLARINIZI ÖRTERİZ ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz. (Bayraktar Bayraklı meali)

Demek ki Allah günahları büyük ve küçük olarak ayırıp değerlendiriyor. Zaten günah kavramı, yapılan bir suça verilen ceza niteliğindedir. Her suçun cezası aynı olamaz, aslında Allah bunu Kur’an'da çok güzel izah ediyor. NE YAPARSAN ONUN KARŞILIĞINI BULURSUN. Günümüz anlayışıyla söylememiz gerekirse, bir öğrencinin imtihanda aldığı zayıf notu düşünün, 10 üzerinden 4 de zayıf, altında alınan notlar da zayıf. Ama 4 alan bir öğrenci bir sonraki imtihanda çok daha rahat ortalamasını yükseltip, geçer nota yükseltebilir. Ama 1 alan bir öğrenciyi düşünün, hepimiz bu dönemlerden geçtik, bu notun kurtulması mümkün değil diyerek, o derse çalışılmadığına çok şahit olmuşuzdur. Daha açıkçası bir boşluğa düşerek, karamsar bir tavır sergiler böyle bir insan. 

Rabbimiz de günah kavramını, yani Kur’an'da yasakladıklarını, bizzat açıkladıkları doğrultusunda ve onlara verdiği sınırların aşılması derecesinde değerlendirdiğini belirtmiştir. Ayeti hatırlayalım ne diyordu Allah? “Uzak durmanız emredilen büyük günahlardan kaçınırsanız, küçük günahlarınızı örteriz” Peki, sizce bahsedilen büyük günahlar neler olabilir? Elbette sınırlarını keskin sözlerle çizdiği ve sizlere özellikle HARAM kılıyorum diye belirterek açıkladığı konular olduğu çok açık anlaşılıyor. Elbette doğrusunu Rabbimiz bilir, bizlere düşen onun sözlerini/ayetlerini anlamaya çalışmak olmalıdır. Bakın Allah kendi katında vaat ettiği cennet ya da cehennem hakkında, nasıl derecelerden bahsediyor?

“ALLAH KATINDAN DERECELER, BİR BAĞIŞLANMA, BİR RAHMET... ALLAH ÇOK AFFEDİCİ ÇOK MERHAMETLİDİR.” (Nisa 96)

“İŞTE ONLAR GERÇEK MÜMİNLERDİR. RABLERİ KATINDA YÜKSEK DERECELER, BAĞIŞLANMA VE ONLAR İÇİN BOL RIZIK VARDIR.” (Enfal 4)

“ONLAR (İNSANLAR) ALLAH’IN KATINDA DERECE DERECEDİRLER. ALLAH, ONLARIN YAPTIKLARINI GÖRMEKTEDİR.” (Ali İmran 163)

Allah cehennem cennet ve cehennem içinde, böyle derecelerden bahseder örneğin; ”Nisa 145: Şu da bir gerçek ki ikiyüzlüler, ateşin en alt katındadırlar. Onlar için bir yardımcı asla bulamayacaksın.” Demek ki Allah yaptığımız günahın da, sevabın da bir derecesi olduğunu, hatta kendi makamında her şeyin gözler önüne serildiği gün, bu derecelerin devrede olacağını bildiriyor bizlere. Cenneti de cehennemi de, daha birçok ayetinde belirttiği gibi kat kat yaptığını anlatır. Buradan da anlaşılıyor ki, GÜNAH ya da SEVAP kelimesini, tek düze basit bir şekilde anlatmak ya da anlamak doğru olmayacaktır. Şimdi de Allah'ın bizlere kesin sözcüklerle sınırlar çizip yasakladığı ve bunu HARAM sözcüğüyle anlattığı bazı ayetleri hatırlayalım.

Bakara 173: ALLAH SİZE YALNIZ LEŞİ, KANI, DOMUZ ETİNİ VE ALLAH'TAN BAŞKASI İÇİN KESİLMİŞ OLANI YASAKLAMIŞTIR. FAKAT KİM BUNLARDAN YEMEK ZORUNDA KALIRSA, AŞIRIYA KAÇMAMAK VE SINIRI AŞMAMAK ŞARTIYLA ONA GÜNAH YOKTUR. ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH, ÇOK BAĞIŞLAYANDIR; ÇOK MERHAMET EDENDİR (Bayraktar Bayraklı meali)

Bakara 275: RİBA YİYENLER, ANCAK ŞEYTANIN DOKUNUP ÇARPTIĞI KİMSENİN KALKTIĞI GİBİ KALKARLAR. BU, ONLARIN: "ALIŞVERİŞ DE RİBA GİBİDİR." DEMELERİNDEN ÖTÜRÜDÜR. OYSA ALLAH, ALIŞ-VERİŞİ HELAL, RİBAYI HARAM KILMIŞTIR. KİME RABBİ'NDEN BİR ÖĞÜT GELİR DE (O ÖĞÜTE UYARAKRİBADAN) VAZGEÇERSE, GEÇMİŞTE OLAN KENDİSİNİNDİR VE İŞİ DE ALLAH'A KALMIŞTIR. (ALLAH ONU AFFEDER). KİM TEKRAR (RİBAYA) DÖNERSE ONLAR ATEŞ HALKIDIR, ORADA EBEDİ KALACAKLARDIR. (Süleyman Ateş)

Nisa 23: SİZE ŞUNLARI NİKÂHLAMAK HARAM KILINDI: ANALARINIZ, KIZLARINIZ, KIZ KARDEŞLERİNİZ, HALALARINIZ, TEYZELERİNİZ, KARDEŞ KIZLARI, KIZ KARDEŞ KIZLARI, SİZİ EMZİREN ANALARINIZ, SÜT BACILARINIZ, EŞLERİNİZİN ANALARI, KENDİLERİYLE BİRLEŞTİĞİNİZ EŞLERİNİZDEN OLUP EVLERİNİZDE BULUNAN ÜVEY KIZLARINIZ…….(Bayraktar Bayraklı meali)

Yukarıda yazdığım konular dışında da Allah'ın bizlere haram kıldıkları elbette var. Örneğin Allah`a ortak koşmayı, nikâhlı kadınlarla evlenmemizi, Allah'ın Kur’an'da açıklamadığı konular hakkında konuşmamızı, haksız bir şekilde bir cana kıymamızı, haksız yere saldırmayı ve yazmadığım birçok konularda özellikle HARAM kıldığını açıklıyor. Ne dersiniz, yazımın başında yazdığım Nisa suresi 31. ayette geçen büyük günahlar, sizce bunlar değil midir? İşte Yüce Allah, bahsettiği büyük günahlardan uzak kaldığımız takdirde, diğer günahlarımızı affedeceği müjdesini veriyor. 

Elbette sınırı çizen, değerlendirmeyi yapan, neleri ne zaman ve nasıl affedeceğine karar veren YÜCE ALLAH dır. Bizlere düşen Kur’an'ın keskin sözlerle çizdiği HARAM ve günah sözcüğüyle belirlediği konulardan uzak kalmaktır. Gerisini Allah bilir. Bazı ayetlerde vardır, haram sözcüğünü özellikle kullanmadan bizleri uyardığı ve bunları yaptığınızda, benden uzaklaşarak şeytana yaklaşacağımızı söylediği, yani günaha gireceğimizi söylediği, onlardan bahsederken şeytan işi pisliktir sözüyle bizleri ikaz ettiği, uyardığı birçok ayetler vardır. Bu konularda da, Allah'ın sözlerini, uyarılarını dikkate alınmayıp yapıldığında, bizleri günaha götürecektir, derecesini ise Rabbimiz bilir. BİZLER ALLAH'IN KOYDUĞU HARAMLARI, YASAKLARI YETERSİZ GÖRÜP, ALLAH SAKIN DİNDE BÖLÜNENLER GİBİ OLMAYIN DİYE UYARDIĞI HALDE, BÖLÜNEREK MEZHEPLERİN DİNE YAPTIĞI HARAMLARIDA, SANKİ DİNİN EMRİYMİŞ GİBİ KABUL EDİYORSAK, ALLAH'IN HÜKMÜNE ORTAKLAR YARATIYORUZ DEMEKTİR. BUDA ŞİRKTİR HATIRLATIRIM. DİN ALLAH'IN DİNİDİR VE HİÇ BİR ORTAĞI YOKTUR. ALLAH'TA ZATEN KUR'AN'DA, HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYE UYARIYOR.

Ben Kuran`dan anladıklarımı sizlerle paylaştım.  Yazdıklarım benim düşüncelerimdir ve yalnız beni bağlar, yanlışlarımı Rabbimiz affetsin ve bizlerin doğruları görmemizi sağlasın. Gönül gözlerimizin Kur’an ışığıyla aydınlanan, gözleriyle bakan değil gerçekleri gören kulları arasına, Rabbimiz`in bizleri alması dileklerimle.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A