Ana içeriğe atla

İMANLARINDAN SONRA, KÜFRE SAPMAK NE ANLAMA GELİYOR. NİSA 137, ALİ İMRAN 90. AYET






Bizler Kur’an ayetlerini anlamak için, yine Kur’an dan yardım alarak anlamaya çalışırsak, yani inancımızı Kur’an penceresinden bakarak yaşarsak, en doğru sonucu alırız. Bugünde yazımda sizleri, üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim iki ayet var. Allah acaba bu ayetlerde kimlerden bahsediyor, gelin onu birlikte anlamaya çalışalım.

Nisa 137: İMAN EDİP SONRA İNKÂR EDEN, sonra inanıp tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenler var ya; Allah, onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir. (Diyanet meali)

Ali İmran 90: Şüphesiz İMAN ETTİKTEN SONRA İNKÂR EDEN, sonra da inkârda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (Diyanet meali)

Bu ayetlere baktığımızda, öyle kişilerden bahsediliyor ki, iman ettiğini söylediği halde, inancının gereklerini yerine getirmeyen yani küfre sapan, bir başka deyişle inancının tersini yaparak yaşayanlardan bahsediliyor. Burada bahsedilen, Allah a ya da elçisine, gönderdiği kitaplara tümden inanmayan, iman etmeyen kâfirlerden bahsedilmiyor. Bu zaten konumuz dışı.

Bizler iman ettik demekle, Allah ın indirdiği ve bizleri sorumlu tuttuğu Kur’an ın apaçık hükümlerini yerine getireceğimize VE ONUN SINIRLARI DIŞINA ASLA ÇIKMAYACAĞIMIZA, bizleri yaratan Allah a söz vermiş oluyoruz. BUNU YERİNE GETİRMEDİĞİMİZ ÖLÇÜDE DE, KÜFRE SAPAN İNKÂRCILARDAN OLUYORUZ. Bir başka deyişle, sözünde durmayanlardan oluyoruz. Allah da bu yaptıklarında ısrar edenleri, bağışlamayacağını bildiriyor bizlere. Dikkat ederseniz, bu ayetlerde bahsedilen, kitaba iman ettiğini söyledikleri halde, kitabın emirlerinin tam tersini hayatına geçirip, Allah ın hiç bahsetmediği konuları, bilgileri sanki Allah emretmiş gibi kabul ederek ve dinden sayarak küfre sapanlardan bahsediliyor. Bir örnek verelim.

Ali İmran 151: HAKKINDA HİÇBİR DELİL İNDİRMEDİĞİ ŞEYLERİ Allah’a ortak koştuklarından dolayı; inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Barınakları da cehennemdir. Zalimlerin kalacakları yer ne kötüdür. (Diyanet meali)

Dikkat ederseniz, Allah çok dikkat çekici bir örnek veriyor, o günkü Ehli kitabın yaptığı yanlışları kast ederek. HAKKINDA HİÇBİR DELİL İNDİRMEDİĞİ, yani gönderdiği kitapta bahsetmediği bir şeyi, hurafe ve batıl inançlarını yaşamak adına, bunlar Allah katındandır demenin, batılı ve rivayetleri Allah a nispet etmenin inkârcılık, yani küfre sapmak olduğunu söylüyor. Bu konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, bir örnek daha vermek istiyorum. Allah Ehli kitabın yaptığı yanlışlara örnek vererek, bizlerin aynı yanlışı yapmamamız adına uyarıyor ve bakın ne diyor.

Maide 17: “MERYEM OĞLU MESİH ALLAH’TIR” diyenler kâfir oldular. De ki: “Allah; Meryem oğlu Mesih’i, anasını ve yeryüzünde olan herkesi yok etmek isterse ona karşı koymaya kimin gücü yeter?” Göklerde, yerde ve bu ikisinin arasında tüm yetkiler Allah’ın elindedir. O, neyi tercih ederse onu yaratır. Allah, her şeye ölçü koyar. (Süleymaniye vakfı)

Kur’an, Hıristiyanların yaptığı yanlışa dikkatimizi çekerek bizleri uyarıyor ve diyor ki, ben onlara gönderdiğim kitapta, böyle bir açıklama yapmadığım halde, İsa yı Allah ın oğlu olarak kabul ettiler ve ilahlaştırdılar. Böylece KÜFRE SAPARAK, KÂFİRLERİN SAFINDA YER ALDINIZ DİYOR. Dikkat ederseniz Hıristiyan toplum ne Allah ı, Elçisini nede gönderdiği kitabı inkâr etmiyor. Yaptıkları yanlış, Allah hüküm vermediği halde, bunlarda Allah katındandır, onun emridir diyerek, batıl inançlara inandıkları için, küfre saparak kâfir oldular diyor. Allah katından gelen kitabın sınırlarını aşan, KÜFRE SAPMIŞTIR ALLAH NEZDİNDE, KAFİR OLMUŞTUR.

Peygamberimiz, kendisine indirilen Kur’an ın dışına asla çıkmamış ve yalnız Kur’an ile ümmetine hükmetmiş ve tebliğ etmiştir. Çünkü Ehli kitabın yoldan sapmasının ve kâfirlerden olmasının en büyük nedeni, Allah ın indirdiği kitabın dışına çıkarak, yani Allah ın sınırlarını aşarak dinlerini yaşamalarıdır. Bunu gören ve bu konuda uyarılar alan Allah ın elçisi örnek peygamberimiz, sizce tek kelime bile Kur’an ın dışına çıkar da, bunlarda Allah katındandır der mi?

Nisa 18: Yoksa günah işleyip de KENDİSİNE ÖLÜM GELİNCE: “İŞTE BEN ŞİMDİ TEVBE ETTİM.” DİYEN KİMSELERİN TEVBESİ KABUL EDİLMEZ. Kâfir olarak ölenlerin de tevbeleri kabul edilmez. İşte bunlara ahirette can yakıcı bir azap hazırlamışızdır. ( Elmalı Hamdi meali)

Bu ayette de Yaradan bizleri uyarıyor ve işinizi son ana bırakırsanız, dona kalırsınız uyarısını yapıyor. Çünkü imtihan bitmiş, ama ben pişman oldum, dersimi çalışmak istiyorum, bana tekrar zaman tanıyın demek, diğer insanlara haksızlık olurdu. Maide 44. ayette Allah Yahudileri örnek verip, onlara doğru yolu göstermesi için Tevrat ı gönderdim ve elçim de topluma onunla hükmederdi diye açıklama yapıyor. Çok daha ilginç olan ı ise, aynı topluma Allah ın gönderdiği kitabı korumalarının da, istendiği bildirilmesidir. YANİ İNANCINIZI, GÖNDERDİĞİM KİTABIN SINIRLARINDA YAŞAYARAK, ONA SÖYLEMEDİĞİM SÖZLERİ İLAVE ETMEDEN, HAKKA BATIL KARIŞTIRMADAN YAŞAYIN DİYOR. Ayetin sonunda da çok dikkat çekici bir uyarı yaparak, KİM ALLAH IN İNDİRDİĞİ İLE HÜKMETMEZSE, İŞTE ONLAR KÂFİRLERİN TA KENDİSİDİR diye de, son noktayı koyuyor.

Sizler bu satırları okuduğunuzda, neler düşündünüz? Sanırım bizlerin aynı hataları, birçok farklı şekillerde yaptığımız geldi aklınıza. Bırakın Kur’an ile hükmetmeyi, bizler Kur’an da her bilgi yoktur, özet bilgiler vardır diyerek, toplumu iman ve inanç adına, beşeri kitaplara yönlendiriyoruz ve emin olamayacağımız bilgilerle hükmediyoruz. Kur’an ın tek kelime bile bahsetmediği, hüküm vermediği öyle şeyleri Allah katındandır diyerek yaşıyoruz ki, Kur’an ın sakın yapmayın diye uyardıkları örneklerin tam tersini, bu gün bizler Allah katındandır, peygamberimizin emridir diye yaşıyoruz.

Allah bu yanlışları yapanlara, KÜFRE SAPAN VE ONDA ISRAR EDEN KÂFİRLER OLARAK NİTELİYOR HATIRLATIRIM. Son nefesimizde küfre sapanlardan ve onda ısrar edenlerden olmak istemiyorsak, gelin Allah ın emrettiği gibi, yalnız Kur’an ın ipine sarılalım. Son olarak sizlere, iki uyarı ayet daha hatırlatmak istiyorum. Lütfen dikkatle üzerinde düşünelim.

Tevbe 66: Boşuna özür dilemeyin, iman ettik dedikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmını affetsek bile, BİR KISMINI SUÇLARINDA ISRAR ETTİKLERİ İÇİN AZABIMIZA UĞRATACAĞIZ. ( Elmalı Hamdi meali)

Nahl 39: Allah ölüleri diriltecek ki, o kâfirlerin, hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıkça göstersin ve bunu inkâr edenler KENDİLERİNİN YALANCI OLDUKLARINI BİLSİNLER.( Elmalı Hamdi meali)

Dikkat ederseniz bu uyarıların tamamı, iman ettiğini söyleyenlere hitap ediyor. Yani Allah ın gönderdiği kitaba ve elçilerine inanan ama inandıklarını söyledikleri halde, Allah ın indirdiği kitabının sınırlarını tanımayarak, Yaradan ın hiç bahsetmediği batıl, hurafe inançları da dinden sayarak, bunlarda Allah katındandır deyip, inanan kişilerden bahsediliyor. RABBİMİZ DE BUNLARI YAPANLAR DİNDEN UZAKLAŞMIŞ, KÜFRE SAPMIŞ VE KÂFİR OLMUŞLARDIR DİYOR.

Allah ın gönderdiği kitapların dışına çıkıp, bunlarda Allah katındandır diyenlerin yalanlarını ortaya çıkarmak için, Allah mahşer günü yaptıkları yanlışları onlara gösterilecek ve kendilerinin Allah a ve elçisine nasıl iftira attıkları önlerine konacak ve YALANCI OLDUKLARI ONLARA BİLDİRİLECEKTİR DİYOR. Tabi böyle yanlışlar içinde olanların sonunu, düşünmek bile istemiyorum. Kur’an ın hiç bahsetmediği onca hükümleri, bunlarda peygamberimizin emridir diyerek dinden sayarsak, O çetin gün tüm bu bilgilerin sorgulandığında, peygamberimiz şahit olarak çağrıldığında, bizlerin hali nice olur sizce? Karar sizlerin.

Bizler kendimize öyle bir din yaratık ki, Kur’an ne söylüyorsa, bizler tam tersini yaşıyoruz. Dilim varmıyor söylemeye ama, bizler ne yazık ki Kur’an dan uzaklaşıp, küfre saparak, ALLAH IN AFFETMEYECEĞİNİ VAAT ETTİĞİ KAFİRLERDEN OLMA YOLUNDA, HIZLA İLERLİYORUZ.

GERÇEKLERİ GÖRÜP, BATILDAN UZAKLAŞIP, KUR’AN IN ASLA SINIRLARINI AŞMADAN, KÜFÜRDE ISRAR ETMEDEN, ALLAH IN ÖNERDİĞİ İSLAM I YAŞAYABİLENE NE MUTLU.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...