Ana içeriğe atla

Kur’an’a Göre, Haram Ve Helal Konusuna Dikkat!






Haram ya da helal konusu, Allah'ın kitabında çok açık ve net bir şekilde anlatılmıştır. Sizlere rivayete göre değil, bizzat Allah'ın koruması altındaki kitaptan alıntı yaparak, bu konuyu anlatmak ve üzerinde sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Bakın Rabbimiz ne diyor. Ama önce bizleri nasıl ikaz edip kesin delili olmayan, yani Kur’an'ın bahsetmediği, ama bir rivayete göre diye başlayan sözleri, Kur’an'a denk görenlere, nasıl ikazda bulunuyor Allah, önce ona bakalım. 
 
Mümin 56: ALLAH’IN ÂYETLERİ HAKKINDA, KENDİLERİNE GELMİŞ BİR DELİLLERİ OLMAKSIZIN TARTIŞANLAR VAR YA, ONLARIN KALPLERİNDE ANCAK BİR BÜYÜKLÜK TASLAMA VARDIR. ONLAR, TASLADIKLARI BÜYÜKLÜĞE ASLA ULAŞMAZLAR. SEN ALLAH’A SIĞIN. ŞÜPHESİZ O, HAKKIYLA İŞİTENDİR, HAKKIYLA GÖRENDİR. (Diyanet meali)
 
Değerli dostlar, Bakın Allah Elçine ne diyor ve uyarıyor. SEN ALLAH'A SIĞIN. Allah a nasıl sığınılır? Yalnız ve yalnız batıl ve hurafeden uzak, Allah'ın indirdiği Kur'an'a sarılmakla elbette. Allah'ın Elçisi yalnız Allah'ın indirdiği Kur'an'a sığınıyorsa, bizler nasıl olurda yalnız Kur'an ile yetinmeyip, rivayet edilen ama doğruluğundan asla emin olamayacağımız beşeri sözlere de sığınır ve onlara da inanırız. Bunuda mı düşünemiyoruz. Hani bizler Allah'ın Resulüne uyacaktık? ALLAH'IN RESULÜNÜN YOLUNDAN GİTMEK İSTEYEN, YALNIZ ALLAH'A YANİ KUR'AN'A SIĞINIR. Bizler için kesin delil, emin olunan bilgi nerede vardır? Elbette yalnız Kur’an'da. Çünkü sizleri, Kur’an'dan sorumlu tutuyorum demiyor muydu Yüce Rabbimiz? Emin olmadığınız bilginin ardından gitmeyin diye uyarmıyor muydu bizleri. Şimdide Kur’an'ın helal, haram konularında neler söylediğine bakalım. 
 
Araf 32: DE Kİ: “ALLAH’IN KULLARI İÇİN YARATTIĞI SÜSÜ, TEMİZ VE İYİ RIZIKLARI KİM HARAM KILDI?” DE Kİ: “ONLAR DÜNYA HAYATINDA MÜMİNLERE YARAŞIR; KIYAMET GÜNÜNDE İSE YALNIZ ONLARA MAHSUS OLACAKTIR.” İŞTE ANLAYAN BİR TOPLULUK İÇİN ÂYETLERİ BÖYLE AÇIKLIYORUZ. (Kur'an yolu Diyanet işl.)
 
Bu ayete baktığınızda, demek ki Allah'ın haram demediği hiçbir şeye Allah'ın Resulü dâhil, hiç kimse haram diyemez, ayetten bunu anlıyoruz. Allah'ın kulları için yarattığı güzel rızıkları, kim haram kıldı diye Rabbimiz hesap soruyor. Çünkü Kitap Ehli, Allah'ın kitabıyla yetinmeyip kendilerince haramlar edinmişlerdi de ondan. Ayetin sonundaki cümle dikkatle üzerinde düşünülmelidir. Allah ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz diyor. Hâlbuki bazı kardeşlerimiz ne diyordu? "Ayetler Kur’an'da ayrıntılı açıklanmamıştır, özet bilgiler vardır."  Devam edelim.
 
Maide 87: EY İMAN EDENLER! ALLAH’IN SİZE HELÂL KILDIĞI İYİ VE GÜZEL ŞEYLERİ HARAM SAYMAYIN, SINIRI DA AŞMAYIN. ALLAH SINIRI AŞANLARI SEVMEZ. (Kur’an yol. Diyanet işl.)
 
Ayetin güzelliğine bakar mısınız lütfen.  Allah'ın haram demediği hiç bir şeye sakın HARAM demeyin diyor ve bu konuda bakın nasıl dikkatimizi çekiyor. "SINIRI DA AŞMAYIN." Allah'ın bizler için koyduğu sınır neydi? Elbette yalnız Kur'an. Rabbimiz Kur'an'da bu konuda, Kitap Ehlini de sürekli uyarıyor ve Allah'ın koyduğu sınırları sakın aşmayın diyordu.  Peki biz Müslümanlar Kur'an'ın bu uyarılarını dikkate alıp, Allah'ın dini İslam'ı yaşarken ALLAH'IN KUR'AN'DA KOYDUĞU SINIRLARI AŞMIYOR MUYUZ? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Şimdide Allah, neleri haram kılmış onlara bakalım.
 
DE Kİ: "BANA VAHYOLUNANLAR İÇİNDE, BU HARAM DEDİKLERİNİZİ YİYECEK BİRİNE YASAKLANMIŞ BİR ŞEY BULAMIYORUM. YALNIZ ŞUNLARDAN BİRİ OLURSA BAŞKA. LEŞ, AKITILMIŞ KAN, DOMUZ ETİ -Kİ O BİR PİSLİKTİR- ALLAH'TAN BAŞKASI ADINA BOĞAZLANMIŞ BİR MURDAR."…..( Enam 145)
 
Demek ki yasaklananlar çok açık belirtilmiş. Bunların haricinde olan temiz her şey helaldir. Bu gerçeklerden sonra, bizlere mezheplerin dayattığı geleneksel İslam'ın saydıkları haramlar neyin nesi diye soranlar olacaktır aramızda. Lütfen bu ayetleri düşünün ve bizleri nasıl Allah ile aldatmışlar, gerçeği göreceksiniz. Devam edelim haram konusuna. 
 
De ki: "NE OLDU SİZE DE ALLAH'IN SİZE RIZIK OLARAK İNDİRDİĞİ ŞEYLERDEN BİR HARAM YAPTINIZ BİR DE HELAL?" DE Kİ: "ALLAH'MI SİZE İZİN VERDİ, YOKSA ALLAH'A İFTİRA MI EDİYORSUNUZ?" (Yunus 59)
 
Yazdığım ayeti lütfen iyice okuyunuz ve üzerinde düşününüz, bakın ne diyor Rabbimiz? Kur’an'ın emretmedikleri dışında haramlar icat ettiniz diyor Allah ve soruyor, buraya dikkat edelim lütfen, ALLAH'MI SİZE İZİN VERDİ DİYOR, YOKSA ALLAH'A İFTİRAMI EDİYORSUNUZ diyerek, biz kullarına kızgınlığını belirtiyor. Şimdi sizlere sormak isterim, bu ayetleri tebliğ alan ve bizlere tebliğ eden Allah'ın Resulü, Kur’an dışından daha başka yiyecekleri ya da herhangi bir konuda, Allah'ın haram demediği bir şeyi haram yaparak, bizlere HARAM kılmış olabilir mi? Kesinlikle hayır, bu hatayı yapan Allah'ın Resulüne, iftira atıyor demektir. Hatırlayınız Allah Kur’an'ın ipine sarılın, biz bu kitapta hiçbir eksik bırakmadık Kur'an sizi doğruya yöneltecektir diyor ve daha açıkça sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim, bu kitaptan sorumlusunuz demiyor muydu? 
 
Ayeti dikkatle okuduğumuzda, açıkça benim haram demediğimi, hiç kimse haramlaştıramaz diyor ve soruyor bu yanlışı yapanlara. "ALLAH'MI İZİN VERDİ?" Yoksa bana iftiramı atıyorsunuz. Farkın damıyız bilmiyorum, Kur’an'ın haram demediği bir konuda haramlara inanan, Rabbimize iftira atmış oluyor, hatırlatırım. Tüm bu rivayet batıl bilgileri kabul etmekle, Kur’an'da çelişki yaratmış olduğumuzu da bilelim. Allah tüm bunları bizlere açıkça söyledikten, izah ettikten sonra, Allah'ın Elçisine haram yapma yetkisi vermiş olabilir mi? Bunu düşünmekle ancak Kur’an'da çelişki yaratırız ve İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüş oluruz, çünkü ne diyordu Allah Resulüne. 
 
"EY RESUL! RABBİNDEN SANA İNDİRİLENİ TEBLİĞ ET. EĞER BUNU YAPMAZSAN ONUN VERDİĞİ RESULLÜK GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEMİŞ OLURSUN. ALLAH SENİ İNSANLARDAN KORUR. ALLAH, KÜFRE BATMIŞ TOPLULUĞA KILAVUZLUK ETMEZ." (Maide 67)
 
Demek ki Allah Resulüne, özellikle tembihte bulunuyor ve yalnız sana indirdiğim Kur’an'ı kullarıma tebliğ et diyor. Bir başka ayetinde de, sakın hiç bir şey ilave etme diye de ikaz ediyor, tembih de bulunuyor. Daha önceki ayetinde de, haram konusunda Allah'mı size izin verdi demiyor muydu? Demek ki helal ve haram konusunda tek yetkili Allah mış. Hala batılın etkisinden kurtulamayan, bu ayetlerden ikna olmayan kardeşlerimize, bir başka örnek daha vermek isterim. Acaba Allah'ın Resulü bir helali haram yapabilir mi, işte bunun açık kanıtı olan yazacağım ayeti dikkatle okuyalım ve düşünelim, çünkü Allah bu örnekleri boşuna vermiyor, düşünelim ve ders alalım diye gönderiyor. 
 
"EY NEBİ! ALLAH'IN SANA HELAL KILDIĞI ŞEYİ, EŞLERİNİN HOŞNUTLUĞUNU İSTEYEREK, NEDEN HARAMLAŞTIRIYORSUN? ALLAH GAFUR’DUR,  RAHÎM'DİR. "(Tahrim 1)
 
Allah'ın Resulü aile içinde, eşleri arasında orta yolu bulmak ve eşleri arasında hoşnutluğunu kazanmak için, bir helale haramdır diyor. Bakın hemen Yüce Rabbimiz nasıl ikaz ediyor ve Nebisini uyarıyor. Dikkat ettiyseniz ayette özellikle, NEBİ diye hitap ediyor. Benim helal dediğim bir şeye, eşlerinin hoşnutluğunu kazanmak adına nasıl haram dersin, diye ikazda bulunuyor. İşte Kur’an işte apaçık ayetleri, ama anlayana anlamak isteyene tabi ki. Dikkat ederseniz Allah hangi konuda bu ikazı yaptığını söylemiyor, açıklama yapmıyor. Bununda bizler için önemi yok zaten. Önemli olan anlatılmak istenen AMAÇ tır. Kıssadan hissedir. Bunu anlamak istemeyenler, konuyu farklı yöne çekmeye çalışanlar, farklı rivayetlerle bu ayeti açıklamaya çalışıyor ve anlamını saptırıyorlar. Bakın bu konuda da Allah, bizleri nasıl uyarıyor. 
 
(Ey insanlar), RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENE UYUN VE O'NDAN BAŞKA VELİLERE UYMAYIN. NE KADAR DA AZ ÖĞÜT ALIYORSUNUZ!  (Araf 3)
 
Değerli arkadaşlarım, ayet çok açık ve net, RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENE UYUN DEDİĞİ HALDE, BİZLER KUR'AN'DAN HABERSİZ, YALNIZ KUR'AN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYEREK, MEZHEPLERİN ÖĞRETİSİNİ KUR'AN'DA GÖREMEİĞİMİZDE, BAKIN ŞUNLAR YADA BUNLAR KUR'AN'DA YOK, DEMEK Kİ YALNIZ KUR'AN İLE İSLAM YAŞANMIYOR MUŞ DEMİYOR MUYUZ? Allah hükmü yalnız ve yalnız ben veririm diyor. Helal ve haram koyma yetkisi de bendedir diyor. Kur’an'a baktığınızda, toplumun sorduğu sorular hakkında bakıyorsunuz hemen ayet indirilmiş Allah. Örneğin kadınlar hakkında sorulan bir soruya, bu konuda hükmü ben veririm diyor ve ayetini indiriyor. Rivayet hadisleri dinin ikinci kaynağı gören ve sorgusuzca inanan kardeşlerimize, Kur'an'ın onayından geçen çok güzel bir hadisini örnek vermek istiyorum. Elbette bu sözü söyleyip söylemediğini de Allah bilir. Bakın Allah'ın Resulü Ümmetini nasıl uyardığı rivayet ediliyor. KUR'AN'A UYAN, ONAYINDAN GEÇEN HER DOĞRU SÖZ, BAŞIMIZIN TACIDIR.
 
"EY İNSANLAR, ATEŞ TUTUŞTURULDU VE KARANLIK GECENİN PARÇALARI GİBİ FİTNELER YAKINLAŞTI. ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ ALEYHİMDE TUTUNACAK BİR ŞEYİNİZ YOKTUR; KURAN’IN HELAL KILDIKLARI DIŞINDA BİR ŞEYİ HELAL KILMADIM. KURAN’IN HARAM KILDIKLARI DIŞINDAKİLERİ DE HARAM KILMADIM."  İbni Hişam Siret 4 sayfa 332)"
 
Bizler Kur’an'dan o kadar uzak inancımızı yaşıyoruz ki, ne Kur’an'ın hükümlerinden haberdarız, nede Allah'ın Elçisinin rivayet hadisleri diye nakledilen bilgileri Kur’an ile karşılaştırıyoruz. Bu titizliği göstermediğimiz içinde, yolumuzu şaşırmış bir meçhule doğru gidiyoruz. Allah yardımcımız olsun. Karar sizin. Allah açlıkla terbiye etmesin, neyin yenip neyin yenmeyeceğine, o zaman daha iyi karar verir insan. Lütfen Allah'ın kitabı ile mezheplerin öğretisi olan beşeri inançlarımızı karşılaştırmayalım ALLAH'IN KİTABINI EKSİK, DETAYSIZ GİBİ GÖRMEYELİM. BUNU YAPARSAK ALLAH'IN BİZLERİ CEZALANDIRMASINDAN, ASLA KURTULAMAYIZ.
 
Şöyle düşünelim bir an. Bir Öğretmen imtihan edeceği kitabı söylüyor, ama imtihan günü başka kitaplardan sorularını soruyor ve bu sizin mantığınıza uyuyor da, o öğretmene hiç sesiniz çıkmıyorsa, o zaman sizlere hiçbir sözüm olamaz. Yok, eğer sözünde durmayan öğretmene, bizi şu kitaptan imtihan edecektiniz hocam, ama siz başka kitaptan soru soruyorsunuz diye hakkınızı arıyorsanız, o zaman Allah'ın sizleri Kur’an'dan hesaba çekeceğim sözünü hatırlayıp, Kur’an'da asla bahsedilmeyen hiçbir şeyden de sorumlu olmayacağımızı bilmeli ve bunun tersini söyleyenlere de karşı çıkmalıyız.
 
Helal ve haram konusunda, içimize sokulan hurafelerin asıl kaynağını da sizlerle paylaşmak istiyorum. Aşağıda günümüzde tahrif olmuş, Tevrat dedikleri kitaptan alıntı yaptığım bölümü okumadan önce, bizlere mezheplerin öğrettiği haramlardan tek tırnak, çift tırnak ya da söylenen birçok haram denilen hayvanları hatırlayınız. Daha sonrada Kur’an'da hiç geçmediği halde, hatta sakın kafanızdan haramlar uydurmayın dediği halde Allah, bizler neler yapmışız ve bilmeden nerelere iman ediyoruz, lütfen iyice düşününüz. Tabi imtihan vaktimiz dolmadan. İşte içimize sokulan helal ve haramların kaynağı. Aşağıdaki haram listesini okuduktan sonra, şunları düşünelim. Bunlar eğer doğruysa, bizler tüm bunlardan sorumluysak, acaba Yüce Rabbimiz sizleri Kur’an'dan sorumlu tutuyorum dedikten sonra, Kur’an'da bir tanesinden bile niçin söz etmemiştir? YOKSA BİZLER FARKINDA OLMADAN KUR'AN EKSİK Mİ DİYORUZ? Yorum ve karar sizlerin. Çünkü her beşer, yaptıklarından ve inancından Allah'a karşı bizzat sorumludur.
 
Günümüzde, Yahudilerin elindeki Tevrat adını verdikleri kitaptan alıntıdır;
ETİ YENEN VE YENMEYEN HAYVANLAR.
 
(Yas.14:3–21)
 
BÖLÜM 11
 
Lev.11: 1 RAB Musa'yla Harun'a şöyle dedi:
 
Lev.11: 2 "İsrail halkına deyin ki, 'Karada yaşayan hayvanlardan şunların etini yiyebilirsiniz:
 
Lev.11: 3 Çatal ve yarık tırnaklı, geviş getiren hayvanların tümü.
 
Lev.11: 7 Domuz çatal ve yarık tırnaklıdır, ama geviş getirmez. Sizin için kirli sayılır.
 
Lev.11: 8 Bu hayvanların etini yemeyecek, leşine dokunmayacaksınız, sizin için kirlidir.
 
Lev.11: 9 "'Suda yaşayan hayvanlardan şunların etini yiyebilirsiniz: Denizde, akarsularda yaşayan pullu ve yüzgeçli canlıların etini yiyebilirsiniz.
 
Lev.11: 10 Denizdeki ve akarsulardaki bütün pulsuz ve yüzgeçsiz canlılar -suda toplu halde yaşayanlar ve ötekiler- sizin için iğrenç sayılır.
 
Lev.11: 11 Bunlar sizin için iğrenç sayılacak. Etlerini yemeyecek, leşlerinden tiksineceksiniz.
 
Lev.11: 12 Suda yaşayan bütün pulsuz ve yüzgeçsiz canlılar sizin için iğrenç sayılacak.
 
Lev.11: 13 "'Tiksindirici kuşların etini yemeyecek, şunları iğrenç sayacaksınız: Kartal, kuzu kartalı, kara akbaba,
 
Lev.11: 14 çaylak, doğan türleri,
 
Lev.11: 15 bütün karga türleri,
 
Lev.11: 16 baykuş, puhu, martı, atmaca türleri,
 
Lev.11: 17 kukumav, karabatak, büyük baykuş,
 
Lev.11: 18 peçeli baykuş, ishakkuşu, akbaba,
 
Lev.11: 19 leylek, balıkçıl türleri, ibibik, yarasa.
 
Lev.11: 20 "'Dört ayaklı ve kanatlı böceklerin hepsi sizin için iğrençtir.
 
Lev.11: 21 Ama dört ayaklı ve kanatlı olup ayaklarını sıçramak için kullanan bazılarının etini yiyebilirsiniz.
 
Lev.11: 22 Şunları yiyeceksiniz: Bütün çekirge türleri, küçük çekirge, cırcırböceği, ağustosböceği.
 
Lev.11: 23 Öbür dört ayaklı, kanatlı böceklerin hepsi sizin için iğrenç sayılır.
 
Lev.11: 26 Çatal tırnaklı ama tırnağı yarık olmayan ve geviş getirmeyen her hayvan sizin için kirlidir. Bunlara dokunan da kirlenmiş sayılır.
 
Lev.11: 27 Dört ayaklı hayvanlardan pençelerini yere basarak yürüyenler sizin için kirlidir. Bunların leşine dokunanlar akşama kadar kirli sayılacaktır.
 
Lev.11: 29–30 "'Küçük kara hayvanları içinde sizin için kirli sayılanlar şunlardır: Gelincik, fare, bütün kertenkele türleri -geko, varan, duvar kertenkelesi, düz keler- bukalemun.
(kutsal kitap. tk)
 
Bu konuda söyleyeceklerim bundan ibarettir, inşallah sizleri düşünmeye davet edebilmişimdir. Sizlere sormak isterim. Bizlere günümüzde öğretilen, Kur’an'da olmayan uzunca haramlar listesi, bakın Yahudilerin bugün ellerinde bulunan Tahrif edilmiş Tevrat'ta geçiyor. Ama Kur’an'da tek kelimesi dahi yok. BU DURUMDA SANKİ BİZLER, YAHUDİLEŞTİRİLMİŞ MÜSLÜMANLAR OLMUŞUZ GİBİ GELDİ BANA, NE DERSİNİZ? BİZLERE ÖĞRETİLEN BU İTİKADI, İNANCI SORGULARKEN, ACABA NEDEN KUR’AN'DAN TARAF OLMUYORUZ DA, BİZLERE ÖĞRETİLEN EMİN OLMADIĞIMIZ BEŞERİ RİVAYET KAYNAKTAN TARAFA OLUYORUZ DİYE, HİÇ DÜŞÜNÜYOR VE KENDİMİZE SORUYOR MUYUZ? Sanırım artık sormanın zamanı geldi ve geçiyor bile. Dilerim Allah'tan kalbimizden, Kur’an ışığını eksik etmesin ve Kur’an gerçeklerini görmemiz içinde, gönül gözümüzü açık kulları arasına alsın inşallah bizleri.
 
Bizler beşeriz her zaman şaşmamız an meselesi, onun için Kurtuluşa ermek istiyorsak, kimsenin sözlerine değil, Kur’an'ın yani Allah'ın sözlerine kulak vermeliyiz. Çünkü bizleri aldatmak ve kandırmak için şeytanlaşmış insanlar her an hazır bekliyor, hem de inanmış görüntüsüyle. Elbette her doğru bilgiden faydalanmalıyız, ama Allah'ın rehberinin onay vermesi şartıyla. Hatırlayınız çok değil, 40–50 yıl öncesine kadar bu ülkede midye, ıstakoz, ahtapot, karides türü hiçbir şey yenmiyordu. Nedeni de bunları yemek HARAM dır, bunlar tiksindirici şeylerdir demiyorlar mıydı? Hâlbuki bu yiyeceklerin çok sağlıklı ve yararlı oldukları anlaşıldı. Şimdi yeniyor, hem de fiyatları çok pahalı artık alamıyoruz bile. İşte bizler inancımızı böyle yaşıyoruz. Ne söylenirse düşünmeden, araştırmadan  Allah'ın emri zannediyoruz. Dilerim Allah'tan cümlemiz Allah'ın emrettiği gibi, Kur’an'ın ipine sıkı sıkı sarılan batıl ve hurafeden uzak imanını yaşayan, Allah'ın azınlık halis kullarından oluruz.
 
Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...