Ana içeriğe atla

Kitap Ehlinin Yaptığı Yanlışları Tekrar Ediyoruz. Maide Suresi 116-117.



İslam Allah'a boyun eğmek, teslim olmak demektir. Onun yanında asla hiç kimseye teslim olamayız, boyun eğemeyiz. Bunu yapıyorsak, Allah'ın yanında onları da İLAH edinmiş oluruz. Yani Allah'tan başka hiç kimsenin sözlerine/hadislerine boyun eğmeyip, yalnız Kur’an'ın hükümlerine boyun eğeceğimiz anlamındadır. Bizler inancımızı yaşarken, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları ne yazık ki tekrar ediyoruz. Hâlbuki aynı yanlışları yapmayalım diye Allah, onların hatalarından birçok örnekler vermiştir Kur’an'da. Fakat batıl ve ataların inancı içimizde çok baskın ki, Kur’an gerçeklerini fark eden ne yazık ki çok az.  İşin kötüsü sanki Allah, hiç uyarmamış gibi davranıyoruz. Kitap Ehli, Allah'ın gönderdiği Elçileri kutsallaştırmış, sonunda hepsi Allah'ın oğlu yani İLAH ilan edilmiştir. 
 
Belki bizler Allah'ın Elçisine, İLAH yakıştırmasında bulunmadık, ama neredeyse daha ileri giderek, Allah'ın bu dünyayı, Hz. Muhammed için yarattığını söyleyebildik. Daha neler neler anlattık,  Kur’an'da Rabbimiz tek kelime bile söylemediği halde.  Bizler Allah'ın Elçisini, kâinatın efendisi ilan ettik. Hâlbuki kâinatın efendisi Allah tır. Hz. Muhammed sağlığında, kendisine efendimiz dedirtmemiştir. Çünkü efendi Allah'tır diyerek, bu şekilde kendisine hitap edilmesini yasaklamıştır. Efendi sözcüğünün anlamı Rab sözünden çok farklı değildir. Efendi sözü/buyruğu dinlenen, yol gösterici, sahip, anlamındadır. Rab itaat edilen efendi, otorite sahibi, sözü dinlenen anlamlarına gelir. Tabi bizler tüm bunlardan habersiz günümüzde, Hz. Muhammed için, bizim efendimiz diyoruz. Farkında değiliz, Ehli kitabın düştüğü hatalara düşüyoruz. Halbuki Allah Resulü için, O SİZİN ARKADAŞINIZDIR DEMİYORMUYDU AYETLERDE. Sizlere Maide suresi 116 ve 117. ayetleri hatırlatmak istiyorum.
 
Maide 116: HANİ ALLAH “EY MERYEM OĞLU İSA! İNSANLARA ‘BENİ VE ANNEMİ, ALLAH’IN PEŞİ SIRA İKİ İLAH EDİNİN!’ DİYE SEN Mİ DEDİN?” DEDİĞİ ZAMAN, (İSA) “(HAŞA)! SEN YÜCESİN. HAKKIM OLMAYAN ŞEYİ SÖYLEMEK BANA YAKIŞMAZ. BEN ONU SÖYLESEYDİM SEN ONU ELBETTE BİLİRDİN. SEN BENDEKİNİ BİLİRSİN, (OYSA) BEN SENDE OLANI BİLEMEM. ŞÜPHESİZ Kİ GİZLİLİKLERİ BİLEN ANCAK SENSİN SEN.” DEMİŞ (OLACAK)TIR. (Mehmet Okuyan)
 
Allah'ın mahşer günü, nasıl uyaracağının örneğini görüyor musunuz? Görüyoruz ama acaba ders alıyor muyuz, orası önemli. Hıristiyanlar Hz. İsa'yı ilahlaştırdıklarının hatasını, bakın Kur’an'da örneğini verip, Rabbimiz bizleri ne güzel uyarıyor. Mahşer günü Hz. İsa benim böyle bir şey söylemem mümkün değil diyecek.  Ayetin devamına bakalım şimdide. Bakalım kendisi ümmetine neler ilettiğini söylüyor. Belki bu örnekten ders alırız da, aynı hatayı yapmayız.
 
Maide 117: “BEN ONLARA, YALNIZCA SENİN BANA EMRETTİĞİN (ŞU ESASI) SÖYLEDİM: ‘BENİM DE RABBİM, SİZİN DE RABBİNİZ OLAN ALLAH’A KULLUK EDİN!’ İÇLERİNDE BULUNDUĞUM SÜRECE DURUMLARINA ŞAHİTTİM. BENİ VEFAT ETTİRİNCE  ARTIK ONLAR ÜZERİNE GÖZETLEYİCİ YALNIZ SEN OLDUN. SEN HER ŞEYE ŞAHİTSİN. (Mehmet Okuyan)
 
Bakar mısınız lütfen, ne demiş Allah'ın Elçisi. BEN ONLARA SADECE, SENİN BANA EMRETTİKLERİNİ SÖYLEDİM DİYOR. Sizce bizlere Kur’an'ı tebliğ eden, O örnek insan, Hz. Muhammed, Allah'ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an'ın dışından, tek bir kelime bunlarda benim dini hükümlerim sünnetimdir, demiş olabilir mi? Ne dersiniz, bu ayetten sizce alacağımız hiçbir ders yok mu? Almayanlar hesap günü, yüzleri simsiyah olarak haşredilenler olacaktır, hatırlatırım. Allah mahşer günü, hesabın görüleceği o çetin gün gelmeden, Elçisini şahit olarak çağırdığında, aralarında geçecek konuşmasının örneğini, şimdiden bizlere iletiyor ki, bizlerde aynı hatalara düşmeyelim
 
Bizler bu örneklerden, hiçbir ders almadığımız içindir ki, aynı hatalara bizlerde düştük. Çünkü tıpkı Ehli kitabın yaptığı gibi, Allah'ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği rehberi, FURKANI terk ettik. Onun yerine batılı sanı ve rivayet sözlerin ardına düştük. Tabi tüm bunların hesabını, huzurda vereceğiz. Değerli din kardeşlerim, bugüne kadar yaptığımız yanlışları, gelin bir kenara bırakalım, çünkü Rabbimiz sonsuz bağışlayıcı, affedicidir. İnancımızı elimizde Kur’an, yalnız onun rehberliği ile yaşayalım. Maide suresi 117. ayette Hz. İsa'nın söylediği sözlerinden dersler alalım, bakın ne diyordu? "SEN BENİ VEFAT ETTİRİNCE, ONLARI GÖZETLEYEN YALNIZ SEN OLDUN. SEN HER ŞEYİ GÖRENSİN." Bu sözlerden gelin ders alalım ve aynı mantıkla diyelim ki, mahşer günü aynı soru Hz. Muhammed'e sorulmuş olsaydı, Allah'ın Elçisi örnek insan, Hz. İsa'nın söyleyeceklerinden farklı bir şey söylemeyip, şunları söyleyecektir. 
 
"RABBİM BEN ÜMMETİMİN ARASINDAYKEN, SENİN VAHYETTİĞİN GİBİ, ONLARI YALNIZ KUR’AN İLE UYARDIM, KUR'AN'IN İPİNE SARILMAYA DAVET ETTİM. DİNDE SAKIN BÖLÜNMEYİN DEDİM. KUR’AN'IN SINIRLARINI AŞMAYIN SAKIN VELİLER, EFENDİLER, GAVSLAR EDİNİP ARDI SIRA GİTMEYİN DİYE UYARDIM. AMA BENİ VEFAT ETTİRDİKTEN SONRA, ONLARIN ÜZERİNDE GÖZETLEYİCİ YALNIZ SEN OLDUN. SEN HERŞEYİ GÖRENSİN RABBİM."
 
Ne dersiniz, Allah bizlere Kur’an'da verdiği örneklerde, çok açık bizlerin yolunun yalnız vahyettiği ve bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği, Kur’an olduğunu ve görevlendirdiği elçisinin de, yalnız bizleri Kur’an'a davet ettiğini anlatmıyor mu? Ben okuduklarımdan bunları anladım.  Sizlere düşen aynı değerlendirmeyi sizlerinde yapmasıdır. Bu dünyada hepimiz imtihandan geçiyoruz. İMTİHAN OLDUĞUMUZ KİTAP KUR’AN OLDUĞUNA GÖRE, SİZCE ADALETİNDEN SUAL OLUNMAYAN RABBİMİZ, BİZLERİ İMTİHANINDA SORUMLU TUTACAĞI KUR’AN'IN DIŞINDAN DA HESABA ÇEKER Mİ? Yorum ve karar sizlerin, imtihan sizin imtihanınız, neye yada kime güveneceğiniz size kalmış.
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...