Ana içeriğe atla

DÖVME YAPTIRMAK DİNİMİZDE HARAM MIDIR?




Müslüman toplumlar olarak, inancımızı Kur’an’ın hükümlerine göre yaşamayıp, beşerin oluşturduğu FIKIH kurallarına, beşeri kanunlarına göre yaşadığımız içindir ki, Allah katında neyin helal, neyin haram olduğunu ne yazık ki bilmiyoruz. Halbuki her şey çok açık, ALLAH’IN KUR’AN’DA HARAM DEMEDİĞİNE, HİÇ KİMSE HARAM DİYEMEZ. İnancımızı yaşamak adına, yanlış bir yöntem kullandığımız için, izlediğimiz yolda yanlış oluyor. Günümüzde çok tartışılan ve bir o kadarda farklı düşüncelerin, sözlerin söylendiği, din adına sorulan bir soru vardır.  DÖVME YAPTIRMAK DİMİZDE HARAM MIDIR? Helal ve haram koyma yetkisinin, yalnız Allah’ın yetkisinde olduğunu lütfen unutmayalım, unutanlara da bunu hatırlatalım. Hangi konuda olursa olsun, bizlere din ve inanç adına konuştukları, anlattıkları bir konunun haram ve helal olduğunu doğru anlamak istiyorsak, kendimize şu soruyu sormalıyız ve onu anlamaya çalışmalıyız. “ALLAH BU KONUDA KUR’AN DA NE DİYOR.”

Eğer birileri, bu konuyu Kur’an’da bulamazsınız, bunu Allah’ın Resulü haram kılmıştır diyorlarsa size, bilin ki bu şahıslar, Allah’ın Resulüne iftira atıyor demektir. Allah’ın Resulü, Allah’ın hüküm vermediği konularda, kendi düşüncesi ile hüküm veremeyeceğini, Kur’an bizzat bizlere söylüyor. DÖVME YAPMA KONUSU KUR’AN’DA ASLA GEÇMEZ VE ALLAH’IN BÖYLE BİR HARAMI, YASAĞIDA YOKTUR. Bakın helal ve haram konusunda, Rabbimiz bizleri nasıl uyarıyor. 

Nahl 116: Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak, “BU HELÂLDİR, ŞU DA HARAMDIR” DEMEYİN! ÇÜNKÜ ALLAH’A KARŞI YALAN UYDURMUŞ OLURSUNUZ. Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. ( Bayraktar Bayraklı meali)

Bu ayetten de anlıyoruz ki, helal ve haram koyma yetkisi yalnız Allah’ındır. Eğer Allah Kur’an’da haram demiyorsa bir konuda, buna haram dememiz Allah’a açıkça iftiradır. Ne yazık ki bizler bu büyük günahı çok fazla işliyoruz. Bu günahlar yetmiyor, birde Allah’ın Resulüne iftira atıyoruz. Bakın Allah’ın Resulünün, dövme konusunda ne söylediğini iddia ediyorlar. 

“PEYGAMBERİMİZ ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: “DÖVME YAPAN VE YAPTIRAN KADINLARA, KAŞ VE YÜZLERİNDEN TÜY YOLAN VE YOLDURANLARA, DİŞLERİNİ SEYRELTİP İNCELTENLERE VE BU ŞEKİLDE ALLAH’IN YARATTIĞI ŞEKLİ DEĞİŞTİRENLERE ALLAH LANET ETMİŞTİR” (Buhari, Libas, 87; Müslim, Libas, 120).  

Bu sözlerin Allah’ın Resulü tarafından söylendiğini iddia etmek, Allah’ın Resulüne büyük bir iftiradır. Günümüzde bu hadise gönülleri çok fazla ısınmayanlar, ama reddetmek istemeyenler, bu hadisin son kısmına şöyle bir not ilave etmişler. “Peygamber Efendimizin burada kastettiği, sağlık nedeni dışında bunları yaptıranlardır.” Düşüne biliyor musunuz kadınlarımızın kaşlarını ve yüzündeki tüylerini bile aldırmasının, günah-haram olacağını söyleyebiliyorlar. Bunun doğru olamayacağına inananlarda, sağlık nedeniyle olursa bu söz geçerli değil diyerek, kendi uydurdukları yalana, iftiraya işte böyle kulp bulabiliyorlar. Dişleri yanlış beslenmeden ya da çok fazla meme kullanmış bir çocuk dişleri de eğri çıkacaktır. Bunun sağlığına bir etkisi de olmaz. Bunun düzeltilemeyeceğini nasıl söyleriz. Kötü olanı ise bunu Allah’ın Resulünün söylediğine inanmamızdır. Lütfen dikkat, bu sözler kadınlara söyleniyor. İlginç değil mi? Erkeklere serbest mi? Buna benzer yalnız kadınlara hitap eden, çok hadis uydurulmuştur. Bunun nedeninin yorumunu sizlere bırakıyorum.  Rivayet edilen hadisin son bölümünde, eminim dikkatinizi çekmiştir bir cümle var ve bakın ne diyor. “ALLAH’IN YARATTIĞI ŞEKLİ DEĞİŞTİRENLERE, ALLAH LANET ETMİŞTİR”

Bunu söyleyenlere sormazlar mı, madem insan bedeninde bazı şeyleri değiştirme özgürlüğü yok, SÜNNET NEDEN OLUYORSUNUZ, BUDA ALLAH’IN YARATTIĞI ŞEKLİ DEĞİŞTİRMEK DEĞİL Mİ? Hâşâ Allah erkeklerin cinsel uzvunu, gerektiği şekilde yaratmadı da, bizler onumu düzeltip daha sağlıklı bir şekle sokuyoruz. İŞİN İLGİNÇ OLANI, ERKEKLERİN SÜNNET OLMASINDAN, KUR’AN TEK KELİME BİLE BAHSETMEZ, YANİ ALLAH’IN BÖYLE BİR EMRİ YOKTUR. Ama bugün Yahudilerin ellerinde bulunan, bize göre tahrif edilmiş ve ilaveler yapılmış, Tevrat adını verdikleri kitapta yazar. Yoksa bizler farkında olmadan, Yahudileştik de farkında mı değiliz. Yorum sizlerin. Bu konuya girmek istemiyorum. Dövme yaptırmak fıtratı değiştirmekse, estetik ameliyatta yaptırmak haram olmalı değil mi? Burun ameliyatı yaptırıp, burnunu düzelttirenlere de, aynı şeyi söyleyebilecekler mi?

Ben hadis rivayetlerin korkmam, aklını kullanan bir zikir ehli hiç bir rivayetten çekinmez. Ama Resule atfen söylenen bütün hadislerin Resulün sözü olduğuna inanmadan önce, Kur’an’ın süzgecinden geçirir, onay alıyorsa, bu sözü Resul söylemiş olabilir derim. Ayrıca ben hiçbir rivayet edilen hadisin, dine hüküm koyamayacağını bilen bir Müslüman’ım.  Elbette Allah’ın Resulünün bizlere örnek olacak, Kur’an’ın onayladığı, bahsettiği örnek verdiği o kadar güzel sözleri/hadisleri var ki günümüze ulaşan, bir örnek vermek istiyorum.

“ALLAH’IN KİTABINDA HELAL KILDIĞI HELAL, HARAM KILDIĞI HARAMDIR. HAKKINDA SUSTUĞU İSE SERBESTTİR. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.” Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20

Dövme yaptırma konusu ilginçtir, Yahudilerin inançlarında, kutsal saydıkları kitaplarında da geçer ve yasaklanmıştır. Tekrar hatırlatmak isterim, Kur’an da tek kelime bile bahsedilmemiştir. Diyanet İşleri yüksek kurulu başkanlığı bakın bu konuda ne söylüyor. 

“VÜCUDA İĞNELER BATIRILIP, AÇILAN DELİKLERE BOYALI MADDELER KONULARAK YAPILAN DÖVME, ESKİ ÇAĞLARDAN BERİ YAPILAN BİR CAHİLİYE ÂDETİ OLUP, SAĞLIK AÇISINDAN ZARARLI OLDUĞU GİBİ, DİNEN DE YASAKLANMIŞTIR. NİTEKİM DİKKAT ÇEKMEK, DAHA GÜZEL GÖRÜNMEK AMACIYLA, YARATILIŞTAN VERİLMİŞ OLAN ÖZELLİK VE ŞEKİLLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ İSLAM DİNİNDE, FITRATI BOZMA KABUL EDİLEREK YASAKLANMIŞTIR.” (Nisa 4/119)

Dikkat ettiyseniz kurul, daha önce verdiğim rivayet hadis etkisiyle aynı şeyleri söylemiş. İlginç olan, dövme yaptırmanın dinen yasaklanmış olduğunu söylemeleridir. Tekrar hatırlatmak isterim, DİNDE YASAK VE HARAM KOYACAK MAKAM YALNIZ ALLAH’TIR. Onun için Allah yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı emrediyor. Ayrıca Allah’ın da Kur’an’da böyle bir yasağı yoktur. Kur’an dan dövmenin yasaklandığına örnek gösterdikleri ayete bakalım, acaba konumuzla, dövmeyle ilgisi var mı?

Nisa 119: “Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de HAYVANLARIN KULAKLARINI YARACAKLAR; onlara emredeceğim de ALLAH’IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRECEKLER!” Kim Allah’ın yerine şeytanı dost tutarsa, elbette açık bir ziyana uğramıştır. (Bayraktar Bayraklı meali)

Ayete baktığımızda, dövme yaptırmanın haram olduğu konusuyla, yakından ve uzaktan bir ilgisinin olmadığını zaten görüyorsunuz. Sanırım Allah’ın ayetlerinin anlamlarını saptırmak, kendi inançlarımıza alet etmek bu olsa gerek. Çünkü Allah bir yasak koyduğunda, onu çok açık bir şekilde, hatta nice örneklerle izah edildiğini Kur’an da bizlere söylüyor. Peki, bu ayette geçenlerin konusu nedir, yazmışken ayeti de anlamaya çalışalım.  Hayvanların kulaklarını delme konusu, cahiliye adetlerinden olup, bazı hayvanlar ayrılıp, kulakları işaretlenip, bu hayvanlar hiçbir işte kullanılmayıp, Allah’ın dışından edindikleri ilahlara, şefaatçilere, veliler adına kesilirmiş. Kur’an da Allah, bir başka ayetinde haramlar koyarken zaten bizleri uyarıyor ve ne diyordu?  “ALLAH DAN BAŞKASININ ADINA KESİLEN HAYVANLARI YEMEYİN HARAMDIR.”

Gelelim Allah’ın yaratışını değiştirme konusuna. Bu ayette bahsedilen insanların, hayvanların ve tüm canlıların yaratılmasını takdir eden, Allah’ın bir ilahi düzeni kanunu vardır. İşte bunun değiştirilmesinden bahsediyor ayet. BU AYET YÜZLERCE YIL ÖNCE, ALLAH’IN DİNİNİ DEĞİŞTİRECEKLER ANLAMINDA ANLAŞILMIŞ. Ama aslında, ayetin çok daha farklı bir şeyden bahsettiği, günümüz ilim adamları tarafından ortaya çıkartılmıştır. Dikkatimizi çekmesi gereken ise, ayette kulakların kesilmesi ile birlikte, özellikle yaratılma düzeninin değiştirilmesi, arka arkaya kullanılmasıdır. Peki, nasıl bir bağlantı tespit edilmiş günümüzde, bu konu hakkında ilim adamları tarafından. İlginçtir ilk kopya hayvan denemesi,  Japonya’daki Kagoşima Enstitüsünde ve Brezilya’daki Vitoria ineğinin, kulaklarından kesilerek parça doku alınarak kopyalama yapılmıştır. Hâlbuki Allah’ın kanununda, çoğalma üreme insanlarda, hayvanlarda çiftleşme yoluyla yapılmaktadır. İşte ilim, bu kuralı, Allah’ın kanununu tanımayarak, değiştirmeye çalışıyorlar. Böylece ALLAH’IN YARATILIŞ KANUNU, DEĞİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR.

Verilen örnek ayetinde, dövme yapmanın yasaklandığı konusuyla, bir ilgisinin olmadığı çok açık anlaşılmaktadır. Ne yazık ki ayetler, işte böyle ilgisi olmadığı halde, batıl inançlarımıza delil gösterilmektedir. Allah kadın erkek ayırmadan, yarattığı kullarının süslenmesini Kur’an’da emreder ve sizlere süs eşyası indirdim der. Buradan yola çıkarak güzelleşmek adına süslenmek, İslam inancında yasak değil, tam tersine Allah’ın emridir. Dövme yaptıranlar için, bu kişilerin aldıkları abdest, geçerli değildir diyecek kadar ileri gidilmektedir. Önce bu kişilere, abdest almanın ne anlama geldiği, amacı doğru anlatılmalıdır. Bu sözler ve hükümler, Allah’ın kanunu değil, beşeri FIKIH inancının kanun ve kurallarıdır.

Tekrar dövme konusuna gelince. Bedenimize, sağlığımıza zararı olmamak ve görüntümüzü kötü bir şekilde bozmamak şartıyla, dövme yaptırmanın haram ve günah olduğunu, hiçbir yaratılmış beşer söyleyemez. Önce bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yüzlerce yıldır, genelde Asya bölgesindeki kadınlarda, hatta doğu bölgemizin geleneklerinde, kadınların yüz ve el bölgelerinde dövme vardır ve hala yapılmaktadır. Geçmişte bu konu gündeme bile gelmezken, günümüzde özellikle gençlerin bedenlerine, hatta inanılmaz bölgelerine, hiç te güzel görünmeyen çılgınca yaptırdıkları dövmeler neticesinde olsa gerek, din adamlarının bu konuyu gündeme sıklıkla getirip, dinimizde dövme haramdır, yapmayın günahtır demeleri, çok fazla işe yaramamıştır. Çünkü bu konu gençlere, gereği gibi izah edilememiştir. Tıpkı İslam inancını gençlerimize, doğru bir şekilde izah edip, anlatamadıkları gibi. 

Bizler ne olursa olsun, yapmak istediğimiz bir konuyu önce, Allah’ın kitabı Kur’an’a danışmalıyız. Daha sonra Kur’an’da her hangi bir yasaklama yoksa yapmak istediğimiz şeyin özellikle SAĞLIĞIMIZA, geleneklerimize ve aklımıza, mantığımıza ters düşüp düşmediğinin değerlendirmesini yapmalıyız. Ayrıca bu bedenin bizlere emanet olduğunu düşünerek, ona gereken saygıyı göstermemiz gerektiği düşüncesinden yola çıkarak, DÖVME KONUSUNU DOĞRU DEĞERLENDİRMELİ VE SINIRI AŞMAMALIYIZ. Eğer tüm bunlara ters düşmüyorsa, elbette yapmamızda hiçbir sakınca yoktur.

Günümüzde gençlerimizin, dövme konusunda sınır tanımadığını görmek, doğrusu benim şahsımı üzmektedir. Bedeninde neredeyse boş yer bırakmayan bazı gençlerimiz, sanırım geleneklerin ötesinde, aklın ve mantığın sınırlarını zorlamaktadırlar. Allah’ın bizlere bahşettiği bedeni doğru ve sağlıklı kullanmalıyız. ŞAHSİ DÜŞÜNCEM, BU ŞEKİLDE AŞIRIYA KAÇAN DÖVMELERİ YAPTIRMANIN, DOĞRU OLMADIĞI KANISINDAYIM.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...