Ana içeriğe atla

CUMA SALATI/NAMAZI KADINLARA FARZ DEĞİL MİDİR?




Geçenlerde Cuma namazı için camiye gittiğimde, hutbede aynen şu sözleri söyledi Müftü. “PEYGAMBERİMİZ CUMA NAMAZININ KADINLARA FARZ OLMADIĞINI, YALNIZ ERKEKLERE FARZ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİR.”  Şöyle bir araştırdığınızda, bu düşüncenin ve inancın, İslam toplumuna rivayet zinciriyle girdiğini hemen anlarsınız. Bakın kadınların ve hatta kimlerin Müslüman olsalar bile cuma namazı kılamayacağını hangi rivayetin etkisiyle söyleyip inanıyorlar.

“HZ. PEYGAMBER (S.A.S.), “CEMAATLE CUMA NAMAZI KILMAK, HER MÜSLÜMANA FARZDIR. ANCAK KÖLE, KADIN, ÇOCUK VE HASTAYA FARZ DEĞİLDİR.” (Ebû Dâvûd, Salât, 214 [1067]) BUYURMUŞTUR.”

Tabi hiç şaşırmadım, ne yazık ki günümüzde İslam dini yaşanırken, Allah’ın rehberi bir kenara bırakılmış, rivayetlere sorgusuzca Kur’an’ın süzgecinden geçirmeden iman edilip yaşanır olduğundan, bu tür sözleri artık yadırgamıyor insan. Tabi bu sözlerin, Allah’ın Elçisine iftira olduğunun farkında bile değiliz. Gerçekten Allah’ın Elçisi, böyle bir söz söylemiş olabilir mi? Eğer Allah’ın Elçisi böyle bir söz söylemediyse mahşer günü, hesabın görüleceği o çetin gün, Allah’ın Elçisinin şahitliğinde bu sözlere inananlar, Elçiye iftira atanların saflarında olacaklarını da bilmelidirler. Bu söylem ve inancı Kur’an’dan zerre kadar haberdar olan bir Müslüman, asla kabul etmez. Rivayete bakar mısınız lütfen, KADIN KÖLE, ÇOCUK VE HASTALARLA EŞ TUTULUYOR VE BUNLARA CUMA NAMZI FARZ DEĞİL DENEBİLİYOR. HİÇ KİMSEDE BU NASIL OLUR  KUR’AN BUNU YASAKLAMIYOR, CUMA NAMAZI AYETİ, EY İMAN EDENLER DİYE BAŞLIYOR DİYE, İTİRAZ BİLE EDİLMİYOR. Gelin böyle bir sözü Allah’ın Elçisi söylemiş olabilir mi, şimdide onu Kur’an’ın yardımıyla anlamaya çalışalım. Önce Kur’an’ın, cuma namazına davet eden ayetini yazalım.

Cum’a 9:  EY İMAN EDENLER! CUMA GÜNÜ NAMAZ İÇİN ÇAĞRI YAPILDIĞI ZAMAN, HEMEN ALLAH’IN ZİKRİNE KOŞUN VE ALIŞVERİŞİ BIRAKIN. EĞER BİLİRSENİZ BU, SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDIR. (Diyanet meali)

Yukarıdaki ayeti sizler okuduğunuzda, Yüce Rabbimizin EY İMAN EDENLER SESLENİŞİNDEN, hitabından Allah’ı anmak, zikretmek ona kıyam edip, rükû edip, secde etmek için, siz yalnız erkeklere hitap ettiğini mi anladınız? Hitap tüm iman edenlere. Yoksa kadınları iman edenlerden saymayanlar mı var aramızda? Eğer yalnız erkeklere davet olsaydı, aşağıdaki ayetlerde Rabbin açıkça söylediği gibi, bu kesin bir dille örneklerle açıklanıp izah edilmez miydi?

Kehf 54: ANDOLSUN, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLAR İÇİN HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. FAKAT İNSAN TARTIŞMAYA HER ŞEYDEN DAHA ÇOK DÜŞKÜNDÜR.

İsra 89: ANDOLSUN, BU KUR’AN’DA HER ÖRNEKTEN İNSANLAR İÇİN ÇEŞİTLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDUK. İNSANLARIN ÇOĞU İSE ANCAK İNKÂRDA AYAK DİRETTİLER.

Bu açıklamaları okuyan bizler, Cuma 9. ayetinde, Allah’ın yalnız erkeklere seslendiğini mi düşünüyorsunuz? Eğer öyle olsaydı, bu konu açıkça belirtilmez miydi? Elbette açıkça belirtilirdi. Ama bizler rivayet ve sanı bilgilerin o kadar etkisindeyiz ki, adeta transa geçmiş, akıl devre dışı kalmış, düşünemez bir halde inancımızı yaşıyoruz. RİVAYETLERE SORGUSUZCA İNANMAK BU ÖRNEKTE OLDUĞU GİBİ, O KADAR TEHLİKELİ Kİ, ALLAH’IN AYETLERİNİN HÜKÜMLERİNİ DEĞİŞTİRİYOR VE BİZLERİ BATILIN YOLCUSU YAPARAK, ADETA ALLAH’A ŞİRK KOŞTUĞUMUZUN FARKINDA BİLE OLAMIYORUZ. Lütfen bu gerçeğin artık farkında olalım ve Resule ait olduğu iddia edilen tüm hadisleri, Kur’an’ın onayından geçirelim. geçmiyorsa O sözü Resul asla söylememiş demektir. Diyelim ki Allah bu ayetinde yalnız erkeklere sesleniyor, ayetin sonundaki uyarıya bakar mısınız ne diyor? “EĞER BİLMİŞ OLSANIZ, ELBETTE BU, SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDIR.” Demek ki CUMA SALATI davetine gidenler için, çok hayırlı bir iş olduğunu söylüyor Allah. Peki, Rabbimiz hayırlı bir işi kadın, erkek diye ayırıp, kadınları hayırlı bir işten mahrum edip, onları yararlandırmayıp engeller mi? Bu ayetin devamındaki ayete de bakalım söylediklerimizi nasıl onaylıyor.

Cuma 10: SALAT/NAMAZ/DUA BİTİNCE ARTIK YERYÜZÜNE DAĞILIN VE ALLAH’IN LÜTFUNDAN İSTEYİN. ALLAH’I ÇOK ZİKREDİN; UMULUR Kİ KURTULUŞA ERERSİNİZ.

Lütfen ayetin son cümlesine bakar mısınız? Cuma yani, toplantı salatına gidenler için, bakın ne diyor Rabbimiz, “UMULUR Kİ KURTULUŞA ERERSİNİZ.” Allah bu kadar önemli olan toplantı salatına/namazına/duasına katılanların, kurtuluşa erebileceği müjdesini dahi verdiği halde, bizler nasıl olurda Allah asla bir ayrım yapmadığı halde, kendi batıl inançlarımızı Allah’ın Elçisine onaylatabilmek adına, Allah’ın Elçisinin kadınlara, kölelere, çocuklara Cuma namazı farz değildir dediğini nasıl söyleriz? İşin daha da kötüsü, bu sözlere nasıl inanırız? Yoksa bizler kadınlarımızın kurtuluşa ermesini istemiyor muyuz? Bakın ne kadar mantıksız bir sonuca vardık, eğer kadınlarımıza Cuma farz değil dersek.

Bizlerin en büyük hatası, Kur’an ile gereken bağı kurmadığımız ve inancımızı Kur’an’a göre değil, beşeri FIKIH inancına göre yaşamamızdan kaynaklanmaktadır. KUR’AN İLE GEREKEN BAĞI KURMAMIZI ENGELLEYEN EN BÜYÜK ENGEL, DİNİN İKİNCİ KAYNAĞI KABUL ETTİĞİMİZ RİVAYET HADİSLERDİR. ÇÜNKÜ BİZLERE RİVAYET HADİSLERİN, ALLAH’IN AYETİNİN HÜKMÜNÜ KALDIRABİLECEĞİNE BİLE İNANDIRDILAR.  Bunu kabul ettiğimiz ve inandığımızda zaten şirk batağına batmış, gözlerimiz perdelenmiş kulak ve kalplerimiz mühürlenmiştir. Kur’an ile aramıza girenler, sen Kur’an’ı anlayamazsın diyerek, KENDİLERİNİ RUHBAN SINIFININ GÖRÜNMEZ KAHRAMANLARI İLAN ETMİŞLERDİR. Kur’an’a müracaat olmayınca, söylenenleri Allah’ın sözü/hükmü sandığımızdan, gözü kapalı inanmışız her söylenene. Hâlbuki baksaydık Rabbin rehberine, sorumlu olacağımız Kur’an’a, tüm gerçekleri görecektik. Bizleri Allah ile aldatanlarında tuzağına düşmeyecektik. Bakın Allah kullarına ne yapmasını öneriyor.

Muhammet 24: PEKİ BUNLAR, KUR’AN’IN ANLAMINI İNCEDEN İNCEYE DÜŞÜNMÜYORLAR MI? YOKSA KALPLER ÜZERİNDE, O KALPLERİN KİLİTLERİ Mİ VAR?

İşte izleyeceğimiz yol ve yöntem. Kur’an’ı anlayarak bolca okuyup, anlamını inceden inceye Kur’an merkezli, asla rivayet ve sanı bilginin etkisinde kalmadan, yalnız Allah’a güvenip dayanarak düşünmek olmalıdır. Düşünün lütfen, beşerin yazdığı ciltlerce dolusu kitapları okuduğumuzda anlıyoruz da, Allah’ın kolaylaştırdığına yemin ettiği, bizlere rehber olsun diye gönderdiği kitabımı anlayamayacağız? Nasıl bir mantık bu. Bakın Kur’an’ı okuyup, anlamaya çalışanlar için ne diyor Allah? BUNU YAPANIN KALPLERİ ÜZERİNDEKİ KABUKLARI, KİLİDİ AÇILACAK VE RABBİN GÜNEŞİ NURU DOLACAKTIR DİYOR. Böyle bir insan nasıl olurda yaratıcısının sözlerini anlayamaz? İşte kalplerimizin kilitli kalmasının nedeni, bu ayetten anlaşılıyor. BİZLERİN KUR’AN İLE BAĞIMIZ KOPARILMIŞTA ONDAN. Batıl ve rivayet bilgilerle Kur’an’ı okumaya, anlamaya çalışırsak asla ayetleri anlayamayacağımızı Allah, çok açık söylüyor. Allah Araf suresi 31. ayetinde bakın ne diyor.

Araf 31: EY ÂDEMOĞULLARI!(ÂDEMİN EVLATLARI) TÜM MESCİTLERDE SÜSLÜ, GÜZEL GİYSİLERİNİZİ KUŞANIN. YİYİN, İÇİN FAKAT İSRAF ETMEYİN. ALLAH İSRAF EDENLERİ SEVMEZ.

Allah ayette Ey âdemoğulları diyor, BU HİTABI SAKIN ERKEKLERE HİTAP EDİYOR DİYE ANLAMAYINIZ. Burada hitap edilen, âdem soyundan gelen tüm insanlaradır. Yani daha anlaşılır şekliyle hitap, EY ADEMSOYU şeklindedir. Peki, ne diyor âdem soyundan gelen kadın, erkek ayrımı yapmadan hepsine? Mescitlere giderken, yani topluca ibadete giderken süslü, temiz, güzel kıyafetlerinizi giyin de öyle gidin diyor bizlere. Süslü kıyafeti sizce, kimler daha çok giyer ve özenir, erkekler mi kadınlar mı? Şimdi bu durumda da, hitap edilen toplum, yalnız erkeklere diyebilir miyiz? Bunu söyleyen, Rabbimize ve Elçisine yalan sözler isnat etmiş olacağının farkında olmalıdır. Allah her şeyden nice örnekler verdim diyorsa, Allah’ın açıklamadığı, hüküm vermediği bir konuda, Allah’ın Elçisinin hüküm vermeyeceğini çok iyi bilmelidir.

Bizler Kur’an’ı inandığımız mezheplerin öğretisinde ve kendi nefislerimizin doğrultusunda anlamaya çalışırsak, bu güzel dini yaymamız, toplumları İslam’a davet etmemiz, ÇOK DAHA ÖNEMLİSİ HUZUR BULMAMIZ ve Müslüman toplumunun İslam inancını gönülden yaşaması, mümkün olmayacaktır. İyice araştırdığımızda şu sözleri bizlere isnat ettiklerini göreceksiniz. “İSLAM DİNİ VE KUR’AN ERKEKLERE HİTAP EDİYOR.” BUNU HIRİSTİYANLAR, YAHUDİLER SÖYLÜYOR VE BÖYLE PROPAGANDA YAPIYORLAR. Allah asla söylemediği halde, bizlerin bu yanlışa düşmemizi İslam düşmanları o kadar güzel kullanıyorlar ki, inanın huzuru mahşerde bunun hesabını Rabbimize veremeyiz, bunu da unutmayalım.

İsterseniz bu inancımız üzerinde bir an düşünelim ve  Allah’ın huzurunda hesap günü, nasıl bir sorguyla bu konuda karşılaşabileceğimizi hayal edelim. Huzuru mahşerde Allah, Elçisine dönüp de, Ben Ey iman edenler diye tüm kullarıma hitap ettiğim halde, sen mi yalnız erkeklere Cuma salatı/namazı/duası farzdır dedin ey Resulüm, diye sorduğunda acaba Allah’ın Resulü nasıl bir cevap verecektir? Bu örneği verdiğimde, ne geldi biliyor musunuz aklıma? Allah’ın Hz. İsa kıssasında, şöyle soracağını söylüyor hesap günü Resulüne. Ey Resulüm sen mi söyledin, ben Allah’ın oğluyum diye kullarıma dediğinde, Hz. İsa şöyle cevap vereceğini söylüyor Kur’an. “ELBETTE HAYIR RABBİM, BEN SÖYLESEYDİM SEN BUNU BİLİRSİN. SEN NE SÖYLEDİYSEN BEN ONU İLETTİM.”

Değerli din kardeşlerim, aynen bu örnek, bahsettiğimiz konu içinde gerçek olacak. Huzuru mahşerde Rabbimiz Resulüne, bu konuyu aynı bu şekilde soracak ve diyecek ki? Ey Resulüm sen mi söyledin Cuma salatının/namazının yalnız erkeklere farz olduğunu dediğinde, acaba Allah’ın Resulü ne cevap verecektir?  Bu sorunun cevabını, huzuru mahşerde birlikte alacağız. MERAK ETMEYİN O GÜN, GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR, ÇOK ÇABUK GELECEKTİR. 

Şunu sakın unutmayalım, Allah anlayasınız ve düşünesiniz diye apaçık ve detaylı gönderdim dediği Kur’an’da, Cuma suresinde hiç ayrım yapmadan, Ey iman edenler diye sesleniyorsa tüm iman edenlere, Allah’ın Resulü bu önemli toplantı salatının, yalnız erkeklere farz olduğunu söylemeyeceği çok açıktır. Tüm bunları çok iyi düşünüp, hesap gününe hazırlıklı olmamızın en doğrusu olacağını hatırlatırım. Her cumaya gidişimde, eşimi evimde bırakarak, tek başıma gitmemin üzüntüsünü Rabbim biliyor. Böyle bir ortamı yaratarak, toplumu sosyalleşmeden uzaklaştıran ve kadınlarımıza  adeta ikinci sınıf muamelesi yapanlar, Allah’a elbette hesap vereceklerdir.

Allah toplantı ibadetini, kadın erkek ayırmadan tüm ehli kitaba emretmiştir. Yahudi ve Hristiyanlar haftada bir gün kadın, erkek, çocuk demeden bu toplu ibadete katılıyorlar. Çünkü toplantı ibadeti, TOPLUMUN SOSYALLEŞMESİNDE EN ÖNEMLİ UNSURDUR. Allah’ın Resulünün döneminde de, kadınlar bırakın cuma namazını, vakit namazında bile camiye gittiklerinin örneklerini görüyoruz. İslam toplumu zaman geçtikçe, bu gerçeği ne yazık ki göremediği için, SOSYAL BİR TOPLUM OLAMADI. KADINI YAŞADIĞIMIZ TOPLUMDAN UZAKLAŞTIRIP, ADETA İZOLE EDİP EVE HAPSEDEREK, NEFİSLERİNİ BÖYLE TERBİYE EDECEKLERİNİ ZANNETTİLER.  ELBETTE YANILDILAR, AMA BUNUN HALA FARKINDA BİLE DEĞİLLER. Dilerim bir gün bu gerçek fark edilir. Bu konuda yaşadığımız acı gerçeğin, daha Resulün döneminde bile kadınlara karşı nasıl tavır alındığına, Kütüb-i sitte den bir hadis örneği vermek istiyorum. BU ÖRNEK İSLAM’I NASIL RAYINDAN ÇIKARILDIĞINA, SANIRIM DİKKAT ÇEKİCİ BİR ÖRNEK OLSA GEREK.

5478 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın: “BİRİNİZİN HANIMI MESCİDE GİTMEK İÇİN İZİN TALEP EDERSE ONA MANİ OLMASIN (izin versin)” dediğini haber vermişti. Bilâl İbnu Abdillah: 

“ALLAH’A YEMİN OLSUN, BİZ ONLARA MANİ OLACAĞIZ!” DEDİ. Bunun üzerine Abdullah radıyallahu anh, ona yaklaşıp öyle hakâretâmiz söz sarfetti ki, böylesini hiç işitmedim. Sonra şunu ekledi:  “BEN SANA RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM’DAN HABER VERİYORUM; SEN İSE DURMUŞ, “VALLAHİ MANİ OLACAĞIZ” DİYORSUN!” Ne yazık ki bizler  günümüzde, Resulün asla söylemeyeceği sözleri, onun adını kullanarak söylemekten çekinmiyoruz. Dilerim bu rivayet batağından, kendimizi kurtaranların safında oluruz.

Saygılarımla 

Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...