Ana içeriğe atla

ÇOK EŞLİLİK VE KUR'AN IN ÖNERİSİ.





Bizler Kur’an ı anlamaya çalışırken, eğer nefsimizin esiri olarak, beşeri batıl inançlarımıza delil aramak adına o bilgilerin etkisiyle Kur’an a bakıyorsak, ondan doğru bilgiyi almamızda, asla mümkün olmayacaktır. Çünkü Allah bizlere, niyetlerimize göre cevap verecektir. Kur’an ı doğru anlamak istiyorsak, ayetleri rivat ve batıl bilgiler ışığında değil, Allah ın ayetleri ve verdiği örnekler ışığında anlamaya çalışmalıyız.

Kur’an da Nisa suresi 3. ayette geçen, bazı kelimeler öne sürülerek, Allah bir erkeğin dört eşe kadar evlenmesine izin veriyor denmektedir. Gerçekten Allah, birden fazla eşle evlenmemizi öneriyor mu, yoksa Allah indirdiği ayetleriyle, o günün çok özel bir durumuna işaret ederek, SORUNLARA ÇÖZÜM BULMAK ADINA DERMAN MI OLUYOR, gelin birlikte ayeti anlamaya çalışalım. Ama önce, Nisa suresi 3. ayeti daha iyi anlayabilmemiz için, bir önceki ayeti de yazalım ki, ayetlerin özellikle kimlerden ve ne maksatla hangi konuya çare bulmak adına indirildiği, daha iyi anlaşılsın.

Nisa 2: YETİMLERE MALLARINI VERİNİZ; temizi pis olanla değiştirmeyiniz, onların mallarını sizin mallarınıza katarak kendi helâl ve temiz malınızı kirletip yemeyiniz, çünkü bu büyük bir günahtır.

Nisa 3: ŞAYET YETİMLER HAKKINDA ADALETİ YERİNE GETİREMEYECEĞİNİZDEN KORKARSANIZ, size helâl olan başka kadınlardan İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER ALINIZ. O kadınlar arasında da adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, BİR TANE ALINIZ; yahut ellerinizin altında bulunanlarla yetininiz. Zulüm ve haksızlık etmemeniz için en uygun olan budur. (Bayraktar Bayraklı meali)

Nisa 2 ve 3. ayete baktığınızda, ilk önce bahsedilen konu yetimler, yalnız kalmış kadınlar ve bunların ailelerinden kalan malları ile ilgili açıklamalar yapılıyor, özellikle erkeklerin dikkati çekiliyor. Dikkat ederseniz, belki savaşlardan belki de başka nedenlerden dolayı anne babalarını, eşlerini kaybetmiş, yada bakacak kimsesi olmayan kadınlar ve onları koruma altına alan kişilerin durumlarından bahsediliyor ve böyle bir ortamda nasıl davranılması gerektiği açıklaması yapılıyor konuya düzenleme getiriliyor ayetlerde. BU UYARIYI ALLAH, YETİMLERİ KORUMA ALTINA ALMIŞ KİŞİLERE ÖZELLİKLE, MALLARI İÇİN ONLARLA EVLENİLMEMESİ UYARISI YAPILDIĞI ANLAŞILIYOR.

Sakın yetimlerin mallarını, kendi mallarınıza katmayın diyor. Onların malları için onlarla evlenmeye kalkarda, adaletsiz bir durum yaratırsanız, bu yanlış bir yol olur diyor bizlere. Bu konuda adaleti koruyamama şüpheniz varsa eğer, sizin korumanız altındaki yetimlerle değil, size helâl olan (başka) yetim kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. BU AYETTE BİRDEN FAZLA EVLİLİK İZNİ, YETİM KALMIŞ KİMSESİZ KADINLAR İÇİNDİR. Çünkü ayetin indirilme amacı, zor durumda kalmış kadınların durumları ile ilgili. Yetim kalanların bir kısmının malı mülkü vardır ve ona tamah ederek evlenmeye niyet edebilirsiniz. Ama asıl doğru olan, malı mülkü olmayan, kendisine bakacak koşullara sahip olmayan kadınlarla evlenmeniz, en doğrusudur diyor Allah. Malı mülkü olan kadınla herkes evlenir, önemli olan hiç bir malı olmayan kimsesiz ve güçsüz, muhtaç durumdaki kadınla evlenmek tir doğru olan. Allah da bu uyarıyı yapıyor ve diyor ki, sizlere emanet edilmiş malı mülkü olanların mallarına tamahen onlarla evlenmek yerine, zor durumda kalmış, bakıma muhtaç sizlere helal olan, diğer yetim kadınlarla ikişer, üçer, dörder evlenin. Bu sözleri söyledikten sonrada bakın ne diyor ayette.

“EĞER ADALETLİ DAVRANMAYACAĞINIZDAN KORKARSANIZ, O TAKDİRDE BİR TANE ALIN.”

Lütfen ayeti, indirilme amacının dışına çıkartmadan, ayette bahsedilenleri anlamaya çalışalım. Demek ki Allah ın istediği adaletli evlenme, tek eşlilik miş. Bunu çok açık anlıyoruz. Allah size emanet edilen yetimler hakkında, adaletli olamayacaksanız dedikten sonra, tavsiye ettiği başka kadınlardan bahsederken, eğer yetimler için indirilen ayeti, normal kadınlardan ikişer üçer dörder alın diye anlarsak, ayetin özünden sapmış, ayeti nefsimize uydurmuş oluruz. Ayrıca ayetin sonunda Allah ın tavsiyesinede ters düşmüş oluruz. Allah ne diyordu, adaleti sağlayamayacağından korkarsanız bir tane alın. Konuyu tekrar etmek istiyorum ayette Allah, size helal başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın derken, yetim olupta malı ve mülkü olmayan ancak beğendiğiniz, sevdiğiniz diğer yetimler ile evlenip, onları O zor durumlarından kurtarın diyor. Nisa suresi 19. ayette bu konuya açıklık getirmek adına Allah şu ikazı yapıyor. “EY İMAN EDENLER! KADINLARA ZORLA VÂRİS OLMANIZ, SİZE HELÂL DEĞİLDİR.”

TEKRAR HATIRLATMAK İSTERİM. BU AYET VE AYETTE ANLATILANLAR, NORMAL KOŞULLARDA GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLER DEĞİLDİR. Çünkü ayette yaplan uyarı ve ikazlar, sahipsiz kalmış yetimlerin mallarına göz dikmet adına onlarla evlenmeyi yasaklıyor. Bu durumda izlenmesi gereken yolu gösteriyor, tavsiyede bulunuyor. Allah birden fazla evliliği yasaklamıyor bu açık, ama tavsiyesi tek eşlilik. Eğer çok eşliliği birden bire yasaklamış olsa, toplumun neredeyse tamamının böyle bir evlilik yaptığı ortamda, sizce bu yasak nasıl karşılanırdı toplum tarafından? İşte Kur’an ın güzelliği ve toplumu ikna ile eğitim şekli.

Şunu da belirtmeliyim ki, ayette 4 eşe kadar evlenin demiyor. İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER TABİRİ, NET BİR SAYIYI BELİRTEN CÜMLE DEĞİLDİR. Daha açıkçası, belirli bir sınırlama yoktur. Söz gelimi şöyle denir, fazla yemeyin BİR KAÇ TANE ALIN. Bakın sayı belirtilmemiş ama çok fazla olmasın anlamındadır. Peki bu emri neden, hangi sebeple, hangi şartlarda veriyor Allah, burası önemli. Çünkü Allah bu ayetin dışında, birden fazla evlenebilirsiniz dediği hiç bir ayet yoktur. ALLAH BU AYETTE, İKİŞER ÜÇER DÖRDER EVLENİLECEK KİŞİLERİN, SAHİPSİZ KALMIŞ KİMSESİZ KADINLARDAN YAPILMASINI İSTİYOR. YANİ ANLATILAN ŞARTLAR VE VERİLEN HÜKÜM, ÇOK ÖZEL BİR DURUM İÇİNDİR. BAKIN TEKRAR HATIRLATMAK İSTİYORUM BU ÖNERİ, SAVAŞLARDAN DOLAYI, ERKEK SAYISININ AZALDIĞI DURUMLA İLGİLİDİR. NORMAL ŞARTLARDA DEĞİL. AYETİN SONUNDA DA, YAHUT ELLERİNİZİN ALTINDA BULUNANLARLA YETİNİN diyerek, ilk saydıkları ile zaten daha önce evli olan eşlerin, farklı konumda olduklarını göstermiş oluyor. Böyle bir şartta dahi, adaleti sağlayamazsanız aralarında, TEK EŞLE EVLENİN DİYOR.

Kur’an bu ayetle, toplumların aynı zor şartlar oluştuğunda uygulanması gereken bir ruhsat, izin veriyor. Böyle bir açıklama olmasaydı Kur’an da, toplumların böyle zor durumlarında, kadınlar sahipsiz kalabilir, hatta fuhuş ve zina artardı. Çok eşlilik konusu, Arapların geleneklerinde çok önemli bir yer tutmaktaydı. Tek eşli olan erkekler, toplumda saygın bir insan olamama ile neredeyse eş değerdeydi. Lütfen o dönemin gerçeğini hayal edelim. PEYGAMBERİMİZİN 38 YILLIK EVLİLİK HAYATINDA, 29 YIL TEK EŞLİ OLARAK YAŞAMIŞTIR. SON DOKUZ YILINDA İSE GELENEKLERİN BASKISI VE BAZI ZORUNLULUKLUDAN DOLAYI, BİRDEN FAZLA EŞİ OLMUŞTUR. Allah çok eşlilik konusunda yasaklama getirmeyip, özel şartlar haricinde, uyarı ve önerilerle tek eşliliğe, özellikle bundan sonraki toplumları özendirmiştir. Allah Nisa suresi 129. ayetinde bizleri birden fazla evlilik için, bakın nasıl uyarıyordu ayeti hatırlayalım.

“NE KADAR UĞRAŞIRSANIZ UĞRAŞIN, KADINLAR ARASINDA ADALETİ YERİNE GETİREMEZSİNİZ.”

EĞER NİSA SURESİ 3. AYETTE GEÇEN, BAŞKA KADINLARDAN İKİŞER ÜÇER ALIN EMRİNİ, YETİM KİMSESİZ KADINLARDAN DEĞİLDE, DİĞER NORMAL KADINLAR OLARAK ANLAR VE ALLAH DÖRT KADINA KADAR EVLENME İZNİ VERMİŞ DERSEK, KUR'AN IN BİRÇOK AYETİ İLE TERS DÜŞMÜŞ OLURUZ. ALLAH ADALETİ SAĞLAMAK İÇİN, TEK EŞLİ OLUN DEDİKTEN SONRA, SİZCE NORMAL ŞARTLARDA İKİŞER ÜÇER DÖRDER EVLENİN DERMİ?

Allah bunu söylerken, acaba bizlere ne anlatmak istiyor, işte burası önemli. Bizler eğer nefsimizin etkisiyle, Kur’an dan delil arıyorsak, buluruz ve deriz ki, bakın Allah çok eşliliği yasaklamamış. Doğrudur yasaklamamıştır, ama birden fazla eşle evlenme ruhsatını, hangi şartlarda vermiştir, onu nefsimizin etkisinde kalmadan, Kur’an dan doğru anlamalıyız ve bizlerin adaletli bir evlilik yapmamız içinde, tek eşli olmamızı özellikle önermiştir. Allah ın önerisi, adaletin sağlanabildiği, tek eşliliktir. Sizce bizler adaletin asla sağlanamayacağı, bir evlilik yaparak mı mutluluğu, huzuru buluruz, yoksa adaletin sağlanabileceği tek eşliliği seçerek mi huzurlu ve mutlu bir yuva kurarız? ELBETTE ALLAH SEÇİMİ BİZLERE BIRAKMIŞTIR, AMA DOĞRU YOLU GÖSTEREREK. Örneğin Nisa suresi 3. ayetin sonunda, tek eşle evlenin dedikten sonra, o devrin bir gerçeği olan, bir öneride daha bulunuyor Allah, şimdide ona bakalım.

“YAHUT ELLERİNİZİN ALTINDA BULUNANLARLA YETİNİNİZ. HAKSIZLIK ETMEMENİZ İÇİN EN UYGUN OLAN BUDUR.”

Dikkat ederseniz Allah ayette, adaletin sağlanması için tek eşliliği önerdikten sonra, sahip olduğunuz, ellerimizin altında bulunan daha önce evli olduklarınız ile yetinin diyor. Bunu söylemesinin nedeni, malı mülkü olmayan, zor durumdaki yetimler ile evlenme konusunu anlattıktan sonra söylüyor. Aslında bu uyarı ile Allah, artık evlilik sınırının olduğunu, birden fazla evliliğin adaletli olmadığı uyarısını sürekli yapıyor ama Allah ın tavsiyesi tek eşlilik olduğunuda açıkça bildiriyor. Daha da dikkat çekici olanı, ayetin sonunda Allah ın önerdiği güzelliğe bakar mısınız ne diyor Rabbimiz bizlere. Tabi gören gözler, duyan kulaklar için. “HAKSIZLIK ETMEMENİZ İÇİN, EN UYGUN OLAN BUDUR.” Bakar mısınız lütfen, Allah ın önerisine. Neymiş daha uygun olanı? TEK EŞLE EVLENMEK, sizler için daha uygundur dediği halde bizler, hala nefsimizin etkisiyle nelerin peşinde gidiyoruz ve neler söylüyoruz. Karar sizlerin. Hatırlayınız. Hz. Ademi yaratan Allah, onun eşi olarak bir eş yaratıyor, birden fazla değil. Demek ki asıl olan tek eşlilikmiş.

Tekrar etmek gerekirse, Allah çok eşliliği yasaklamamıştır, çünkü ÇOK EŞLİLİK GEREKTİĞİNDE LÜZUMU OLDUĞUNDA, KULLANILMASI GEREKEN BİR RUHSATTIR, İZİNDİR. Dünya ülkelerinde savaşlar ve hastalıklar sonucunda, kadın erkek dengesinin bozulması durumlarında, KADININ KORUNMASI, KOLLANMASI ADINA, zaten ülkeleri yönetenler tarafından, birden fazla evlilik bazen özendirilmiş ve uygulanmıştır. Bu konuda dünya tarihinde örnekleri vardır.

Allah Kur’an ın indirildiği devirde yanlış olan, toplumun alışık olduğu birçok konuya, indirdiği ayetlerle düzenleme getirmiştir, tavsiyelerle yanlıştan vazgeçmelerini sağlamıştır, adeta eğiterek. ÖRNEĞİN KÖLELİK, CARİYELİK GİBİ. Köle azat etmeyi özendirmiş, hatta köle azad etmeyle, yapılan bir yanlışın, günahın affını sağlayarak, kölelik ile İslam ın yanyana olamayacağını anlatmıştır. Cariyelik konusununda kapısını kapatarak, savaşlarda esir almayıp, ya bedeli karşılığı yada bedelsiz salıverilme koşulu getirilmiştir.

Kur’an bizlere en güzel yol ve yöntemleri, önümüze sunmuştur ve imtihanda olduğumuzu hatırlatarak, seçimi bizlere bırakmıştır. NEFSİMİZİN ARZULARINIMI, YOKSA ALLAH IN TAVSİYELERİNİMİ SEÇTİĞİMİZ, ÇOK ÖNEMLİDİR. Allah tek eşlilik konusunda, aşağıdaki tavsiyede bulunduysa, sizce bu konuda ki son nokta ne olmalıdır? Karar ve seçim sizlerin. “BU, ADALETTEN AYRILMAMANIZ İÇİN DAHA UYGUNDUR.”

Ülkemiz kanunlarında da evlilik, tek eşlilik üzerinedir. Evli kadının tüm hakları kanunlarla korunmaktadır. Eğer ülkemiz kanunlarının dışına çıkarak, birden fazla evlilik yaparsanız, Allah ın Kur’an da ikaz ettiği, uyardığı adaletsizliğin en büyüğünü kadına yapmış olursunuz. Erkek vefat ettiğinde, geride bıraktığı mal ve mirastan, diğer eşler yararlanamaz. Böylece diğer eşler, çok zor durumda kalırlar. Buda eşler arasında çok büyük adaletsizlikler yaratır. Bunun mahşerde bir hesabının olacağını da bilmeliyiz.

HİÇBİR KADIN, EŞİNİ BİR BAŞKA KADINLA PAYLAŞMAK İSTEMEZ. NASIL BİR ERKEK EŞİNİ, BAŞKA BİR ERKEKLE PAYLAŞMAK İSTEMİYORSA, BU DUYGULAR KARŞILIKLIDIR. Lütfen yaradılışın gerçeklerine ters düşen bir yaşamı seçmeyelim, ne huzur nede mutluluk bulamayız. Hayvanların bile bir kısmında, tek eşlilik vardır. Bu örnek bizlere ders olmalıdır. Bir erkek candan, gönülden sevdiği eşini, kimseyle paylaşmak istemiyorsa, aynı duyguları kadınlarında paylaştığını VE EŞİNİ HİÇBİR KADINLA PAYLAŞMAK İSTEMEYECEĞİNİ UNUTMAMALIYIZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .